Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Ölüm

@hayal_crtk

İnstagram: hayal_crtk

 

Canlarım ilk 2 bölüm biraz sıkıcı ama devamında kitaba öyle bir kaptırıyorsunuz ki , seveceğinize eminim ♥ 2 bölümcük katlanmalısınız sadece😘 iyi okumlar.

 

🔥🔥🔥🔥

 

İçime aldığım oksijen sanki zehirli gibi ciğerlerimi yakıyordu sanki boğazımın ortasına bir şey durmuş gibi ne kadar yutkunsam hep orada kalıyor .İçim yanıyordu kalbimdeki acının tarifi yok aldığım her nefes beni yakıyor sanki bana artık yaşama diyordu soluk borumdaki oksijen bile beni içine çekme zararım sana yaşamak yaramaz diyor gibiydi hoş artık yaşamak bile istemiyordum .

 

Çöktüğüm toprağın altında yatan selalarla uğurlanan hayattaki tek akrabam babam beyaz kefenin içinde kefenin beyazına inat kara toprağın içinde yatıyordu şu anki haykırışlarımı bile onun geri gelmeyeceğini bile bile atıyor göz yaşlarımı toprakla buluşturup kalbimdeki sızıyı hafifletmeye uğraşıyordum umutsuzca . Herkes babamın cenazesine kefenin beyazına inat siyahla gelmiş benim gözümde beş kuruş olmayan yaşlar döküp sahte ağlamalarla bekliyorlardı ki gözlerinde ki o koca gözlükle ağladıkları bile belli olmuyordu .

 

Beni babamdan ayıran 1 yıldır benden sakladığı kanser illetiydi sadece ölünce haberim oldu .

Mezarlıktan herkes gidince babamın toprağına çöktüm ağlamam durmamıştı annemi hiç görmemiştim sadece adını biliyordum "Hayat" babamın adı ise "Ali " ydi benmi benim adım Hayal Melis Ateş "Hayal" ismini annem ve babam ortak koymuşlar annemin isminin ilk 3 babamın isminin ilk 2 harfini birleştirince Hayal olmuş ("HAY"AT "AL"İ) ki bu isim bile bana babamı hatırlatır .

 

Sadece babam bana Hayal der Melis ismini ise genel olarak kullanırım düşüncelerimi bölen sesle bir an irkildim

 

"Kızım Melis ,yeter kendini hırpaladığın hadi evine gidelim yavrum bir duş al kendini toparla ölenle ölünmez " bu ses Gülsüm teyzenindi yan komşumuz , Rasim amcayla beni bekliyolardı

 

"Ben size rahatsızlık vermeyim taksiyle eve giderim "

 

"O nasıl söz Melis biz seni bırakırız en azından buna izin ver rahmetlinin az iyiliği dokunmadı hadi gel "

 

Gülsüm teyzenin ısrarlarıyla Rasim amcanın arabasına bindim Gülsüm teyzeyi çok severdim kısa boylu kilolu 40 lı yaşlardaydı kahve rengi saçlarına aklar düşmüştü .Rasim amcayıda severdim göbekli 50 li yaşlarda beyaz saçlı iyi bir adamdı

 

Yol boyunca hiç konuşmadık sanırım beni fazla sıkmamak için susmuşlardı ben arkada sessizce göz yaşı dökmüştüm yapacak başka bir şey yoktu zaten eve gelince Gülsüm teyzede benimle eve girdi

 

"Kızım ben yiyecek bir şey hazırlayım acıkmışsındır sen bir duş al " iştahın hiç yoktu ama ses etmedim sessizce üst kata çıkıp bir duş aldım üzerime bol siyah bir eşortman ve bol bir t short giydim siyah uzun ve düz saçlarımı topuz yapıp aşşağı kata indim içimde kopan fırtınayı bir ben duyuyordum evin sessizliği can sıkıcıydı .

 

"Melis duş aldınmı gel biraz yemek ye kızım makarna yaptım sen seversin " mutfaktan Gülsüm teyzenin seslenmesiyle oraya yöneldim yemek yiyecek durumda değildim ama gülsüm teyzeyide kıramazdım

 

"Sağol Gülsüm teyze kendini yormasaydın keşke ben pek aç değildim " diyince Gülsüm teyzenin kaşları çatıldı

 

" Kızım biliyorum babanın ölümü seni çok üzdü ama kendine zulüm etme hadi bir şeyler ye toparlanmalısın kendin için hadi "

 

Gülsüm teyze sözlerinden sonra beni omuzlarımdan tutup masaya oturttu elime çatalı verip yiyene kadar bekledi canı sıkılmasın diye salatadan bir kere aldım ama midem bulanınca teşekkür edip oturma odasına geçtim Gülsüm teyze üzülsede belli etmedi mutfaktan sesler gelince Gülsüm teyzenin mutfağı toparladığını anladım .

 

Koltuğa uzandım gözümden kendiliğinden yaşlar dökülüyodu daha dün bu evdeydi babam daha dün yüzü gülüyodu .

 

Babam iş adamıydı sadece geceleri görürdüm onu sabahlarıda koşudan önce yatak odasına gizli gizli girer bir yarım saat izlerdim onun dışında hep işte olurdu ama beni baba sevgisinden mahrum etmezdi hiç . Gittiği şirketin genel müdürüydü durumumuz çok iyiydi evimiz havuzlu bir villaydı aşırı lüks değildi bizim için fazla büyüktü ama.

 

Zilin çalmasıyla koltukta doğruldum kesin biri baş sağlığı dilemeye gelmişti . Kapı tekrar çalınca yavaş adımlarla kapıya yöneldim askıdan siyah kapüşonlu ceketimi alıp saçımı açtım ceketi giyip kapüşonu geçirdim ve saçımı yüzümün önüne getirdim yavaşça kapıyı araladım gelene baktım 30 lu yaşlarda siyah takım elbiseli kirli sakallı siyah saçlara sahip çekici bir adam karşımda duruyordu beni baştan aşşağıya süzdü kalın kaşları hayretle yukarı kalktı yüzünde samimi bir gülümseme vardı .

 

" Buyrun kime bakmıştınız " diyince yüzündeki gülümsemeyi silmeden

 

"Merhaba ben Hayal hanıma bakmıştım babasının avukatıyımda kendisi burdamı "

 

" merhaba Hayal demezseniz sevinirim Melis ben Melis Ateş buyrun içeride Konuşalım " avukat başta sözlerimle afallasada ses etmedi bana Hayal diyecek tek kişi babamdı başkası diyenezdi izin vermezdim avukatı içeri alıp koltuğa oturttum bende karşısındaki tekli koltuğa geçip konuşmasını bekledim

 

"Melis kızım kim gelmiş " Gülsüm teyze elindeki havlu ile ellerini kuruluyordu içeri girince başta şaşırdı

 

" Gülsüm teyze bu babamın avukatı adı şey " diyip gözlerine baktım

 

"Pardon ben Fikret serican Ali beyin vasiyetini söylemeye gelmiştim ve bir takım miras işlerini" diyince Gülsüm teyze gülümseyip

 

"Ben sizi yalnız bırakayım o zaman kızım , mutfaktayım bir şeye ihtiyacın olursa seslenirsin " diyip kapıyı kapatıp mutfağa girdi

 

" Evet Fikret bey ne vasiyetinden bahsediyorsunuz "dedim ciddi bir tavırla ellerini siyah deri kaplı iş çantasının içinde gezdirdi ve bir zarf çıkarıp bana uzattı

 

"Bu zarfı babanız ölmeden önce bana vermişti size vermem için ,okuyun isterseniz " Fikret beyin sözleriyle zarfı açtım içimde anlamsız bir korku vardı okuyacaklarım beni korkutuyordu zarfın içindeki kağıtı alıdım yavaşça içim içime sığmıyodu mektupu kısık sesle okumaya başladım

 

"Hayal cnm kızım bu satırları okuyosan ben ölmüşüm demektir . 2 yıl önce başlayan akciğer kanserimi senden sakladım çünkü bilyodum ki kanserin her evresinde sende benimle ölürdün . Hayalim kızım senden isteğim Fikretin sana verdiği kolyeyi ne olursa olsun çıkarmayacaksın bu sana birinci vasiyetim ikincisi ise okulun son yılını yatılı bir lisede okuyacaksın Fikret sana okulu gösterir ve son vasiyetim ise benimle beraber ölmeyeceksin yaşayacaksın eğer hayatdan koparsan içinde olan bir parçamda beni içinde yaşatacaksın ben nasıl anneni içimde yaşattıysam sende beni yaşatacaksın kötülüğe boyun eğme ,kimin kızı olduğunu göster, doğruyu hep savun içindeki gücü kontrol et yoksa bir gün sevdiğine zarar verirsin sen bu dünyanın en güçlü kızısın bu son isteğimdi beni sakın öldürme ve kendine sana Hayal dedirtecek kadar önemsediğin birini bul mirasa gelince duyacaklarından sonra şaşıracaksın belki hepsi senin seni seviyorum Hayalim kendine iyi bak ve bana "

 

Okuduklarımdan sonra göz yaşlarım akmaya başlamıştı kağıtı dizime koyup yaşları sildim bu benim son ağlayışım olacaktı babamın dediği gibi hem yaşayacaktım hem yaşatacaktım gözlerim Fikrete kaydığında gözünü kırpmadan bana bakıyordu her erkeğin yaptığı gibi saçımı tekrar önüme getirip

 

" şu kolye yanınızdamı acaba babamın bahsettiği " sözlerimle kendine gelen Fikret çantasından siyah bir kutu çıkartıp bana uzattı kutuyu açıp kolyeye baktım siyah bir kalp şekli vardı sol tarafı sanki kanamış gibi kırmızı kırmızı izler vardı zincirinde siyahtı kolyeyi kutudan çıkarıp boynuma taktım tabi o sırada hem kapüşonum açılmış hemde yüzümü örten saçlar sırtıma dökülmüştü gözümü fikrete kaydığında yüzüme büyülenmiş gibi bakıyordu hatta bir ara yutkundu bile saçlarımı önüme getirip kapüşonu taktım hemen

 

" Fikret bey şu okul nerede acaba " irkilmişti kendine gelince yine yutkunup konuşmaya başladı

 

"Şey okul evet okul şehir dışında yatılı bir okul sadece liseliler var , tabi daha okulların başlamasına bir ay var biz mirası konuşalım"

 

"Tabi " diyince yine çantadan bir dosya çıkarttı kalın duruyordu bakınca

 

"Evet Melis hanım bütün miras size kaldı kabaca üzerinden geçersek bunun dışında 5 villanız daha var hepsi farklı şehirlerde ve daha büyük buna göre , bide bir kaç tane daha orta büyüklükte eviniz yine farklı şehirlerde 10 'a yakın spor arabanız var tabi 2 jip 3 lüks arabanız ve 2 tekneniz var baya büyük bunun dışında kiraya verilmiş 30 katlı apartmanınız var kiralar bankadaki hesabınıza yatıyor ve diğer banka hesaplarınızda yüklü miktarda paranız var rakamı tam bilmiyorum ama deminden beri saydığım şeyleri belki 100 belki 500 kere alabilirsiniz ve yaşınız 18 olduğu için malın hükmü tamamiyle sizde haa bu arada şirketlerinizde size ait olan parayı hesabınıza yatırıyor bide şey va... "

 

"Bir dakika babam bu kadar şeyi nasıl almış yani nasıl kazanmış tamam durumumuz kötü değil ama babam sadece bir şirketin genel müdürü dahası yok " çok şaşkındım babamın bu kadar parası olduğunu bu kadar zengin olduğumuzu bilmiyodum farkettimde ben babamı tanımıyordum

 

"Şaşkınlığınızı anlıyorum Melis hanım miras sadece bundan oluşmuyor dahasıda var evlerin anahtarlarını arabaların anahtarlarını ne yapmak istersiniz "

 

" pekala bankada kasam varmı bilmiyorum bu arada size bir teklifim var avukatım olurmusunuz " Fikret bey başta şaşırsada bir tebessümle beraber

 

"Tabikide ,özel kasanıza anahtarları koydururum bütün miras üzerinize geçti zaten okul başlayana kadar size bir ay içinde bütün mirasınızı gösteririm arabalar bu şehirde zaten diğer bütün evleriniz in resimleri var olurmu "

 

"Tamam anlaştık başka bir şey yoksa sizi geçireyim artık" başını salladı Fikret beyi geçirdim her şey düzelecekti babamın istediği gibi biri olacaktım Güçlü ve kendim gibi olacaktım .

 

1 AY SONRA

 

Fikret beyle 1 ay boyunca mirasımın nerdeyse hepsini görmüştüm , nerdeyse diyorum çünkü daha görmediğim çok şey vardı . Villaların hesinin resmini görmüştüm ama diğer evlerimin hepsini görmemiştim 2 tane dağ evim varmış birinin resmini gördüm sadece , harikaydı.

 

Hala bu kadar zengin olduğuma inanamıyodum . Bu süre zarfında şirketlerimizide gezmiştim , 1 'i kumaş 2 'si moda tasarımı üzerine kurulmuştu. Aylık bu 3 şirketten hesabıma 300.000 dolar yatıyordu ben bu parayı ölene kadar harcasam yeterdi .

 

Şirketlerde şimdilik babamın en güvenilir elemanları çalışıyordu . Nereden anladın derseniz Fikret bey birçok konuyu anlatıyor .

 

Jip in birini görmüştüm asker yeşili ve son modeldi çok büyük ve havalıydı . Bu arada sonradan öğrendiğim 100 lerce hektarlık pamuk tarlalarım ve koyun çiftliğimde varmış . Burada üretilen pamuk ve yünü kumaş fabrikam işliyor işlenen kumaşlarda moda tasarımı üzerine olan şirkette kumaşları dikip zincirleme mağazalarımda satılıyomuş .

 

Yani anlayacağınız masraflar olabildiğince aza indirgenmiş ,babam hem zeki hemde çalışkanmış . Bende onun gibi olmak istiyordum olacaktımda . Şu 1 ayda evde yalnızdım 3 hizmetçi tutmuştum bu gün çıkışlarını verdim . Sonuçta yarın yeni bir şehirde yeni bir okula başlayacaktım .

 

Ama bu gün son olarak Fikret beyle spor arabalarımı görecektim . Dolaba geçip üstüme siyah fazla dar olmayan bir pantolon üstünede siyah bir t short geçirip kapşonlumu giydim yüzümü yine olabildiğince örtmüştüm bu bir ayda ve öncesinde yaptığım gibi . Telefonu alıp Fikret i aradım telefon hemen açıldı

 

" Alo Fikret bey ben Melis arabalara bakacağımızı söylemiştiniz hazırsanız nereye geleceğimi söyleyin orada buluşuruz"

 

" Melis hanım hiç gerek yok ben evinizin önüne geldim inin isterseniz"

diyince şaşırmamaıştım 1 ay boyunca hep yanımda olmuştu .

 

" Tamam geliyorum " diyip kapattım siyah spor ayakkabılarımı giyip çıktım, arabaya yaslanmış beni bekliyordu

 

" merhaba Melis hanım buyrun " diyip ön koltuğun kapısını açtı gülümseyip oturdum oda şöför koltuğuna oturup

 

"Melis hanım yarın için uçak biletiniz hazır her şey tamam okulu bulamazsanız diye gideceğiniz şehirde özel şöför tuttum sizi okula o bırakacak hesabınızın şifresini biliyorsunuz zaten , istediğiniz kadar para çekebilirsiniz eğer orda çekecek yer bulamazsanız beni aramanız yeterli ben size hesabınız üzerinden gönderirim" diyip ufak bir tebessümle arabayı çalıştırdı ve yol aldık

 

"Fikret bey benden başka müşteriniz varmı " diyince başta kaşları çatıldı sonra yine gülümseyip

 

"Sizin dışınızda 3 kişinin daha avukatlığını yapıyorum niye sordunuz acaba " diyince koltukta dikleşip konuşmaya başladım

 

"Sadece benim avukatım olmanızı istiyorum ,yani bu kadar işle şu anda baş edemem size bütün müşterilerinizden kazandığınız paranın 3 katını teklif ediyorum kabulmü " diyince sessizleşti sonra bana dönüp

 

"Bu para çok fazla yani ben hak etmiyorum" diyince sözünü kesip

 

"3 müşteriden olacaksınız eğer teklifi kabul ederseniz ve benim işlerimle uğraşırken yani sizin alanınızı ilgilendiren konularda fazla mesai bile yapacaksınız bu para az bile babam size güveniyorsa sizden iyisini bulamam son teklif size kazandığınızın 5 katını teklif ediyorum tabi yetmezse arttırabilirsiniz " diyince biraz düşünüp .

 

"Teklifinizi kabul ediyorum Melis hanım " dedi yüzümde ufak bir tebessüm oluştu bu sürede araba galerimede gelmiştik arabadan inip Fikret beyi takip ettim dış kapıda 2 koruma vardı birkaçıda etraftaydı

Fikrete dönüp

 

" Bu korumalar ne yapıyor burda " dedim bana dönüp

 

"Arabaların güvenliği için . Ali bey tuttu korumaları ,sağlam adamlardır"

diyince rahatladım kapı açıktı içeride de koruma vardı . Ama benim gözlerim son model arabalardaydı 15 tane spor araba vardı hepsi farklı renkteydi bir kaçı siyahtı ama modelleri faklıydı bir kaçıda kızmızıydı sarı ,turuncu ,bordo ,gri ne renk arasam vardı .

 

"Merhaba siz Melis hanım olmalısınız" sesin geldiği yöne baktım kel ,siyahi ,uzun boylu ve yapılı bir adamdı beyaz pantolonun üstüne beyaz t short giymiş üstünede pembe renk takım elbise ceketi geçirmişti kulağında halkalı küpe vardı boynuna ise fular bağlamıştı kırıta kırıta yanımıza geliyordu gözleri fikret'teydi hayranlıkla onu süzüyordu sanırım gey di ama hemen bir yargıya varmadım. Gözünde normal sanırım derceli bir gözlük vardı . Yanımda olan Fikret adamın bakışlarından tırsmış arkama geçmişti istemeden kıkırdadım ,adama bakınca çoktan yanımıza gelmişti .

 

"Merhaba Melis ben siz kimsiniz acaba" gözleri Fikreti yiyecek gibi bakarken gözlüğünü çıkartıp t short ünün yakasına astı o an farkettim kirpiklerine rimel sürmüştü gözleri hala Fikretteyken elini uzatıp

 

"Mark ben ama arkadaşlar bana Marmelatsssssss der" diyip dudağını ısırdı şimdi bıraksalar aklım çıkana kadar gülerdim ,kendimi zor tutuyordum gülmemek için bende elimi uzatıp sıktım

 

Mark bakışlarını bana çevirdiğinde kaşları çatıldı nedenini anlamamıştım

 

"Melis hanım neden yüzünüzü bu kadar kapattınız . Ay kız yoksa sivilcemi çıktı bende bir krem var hemen geçirir dur bakayım " diyip daha ne olduğunu anlamadan kapüşonumu indirip saçlarımı arkaya topladı gülen suratının yerini şaşkınlık kaplamıştı . Fikret beyde Markın yanına geçip yüzüme bakıyordu hatta galerideki korumalar bile bakıyordu .

 

"Me melis hanım siz çok güzelsiniz ya yani büyüleyicisiniz " diyip yutkundu Markın saçlarımı tutan ellerini itip kapüşonu taktım yüzümü saçlarımla örtüp sinirle onlara döndüm

 

"Bir daha sakın bana dokunmayın " diyip Mark a ölümcül bakışlarımı attım

 

"Sizde işinize dönün " korumalara bağırmıştım tekrar Mark a dönüp

 

"Evet bay Mark siz bu galerinin hangi pozisyonusunuz "dedim ciddi bir ses tonuyla

 

" Şey Melis hanım ben arabaların özelliklerini tanıtmak için bu günlük geldim isterseniz başlayalım " dedi ama o kırıtarak konuşan Mark gitmişti tabi arada yine Fikrete kaçamak bakışlar atıyordu 1 saate bütün arabaların özelliklerini saymıştı Mark hepsi hız canavarıydı resmen , bir tanesi altın kaplamaydı ama benim ilgimi siyah üstü açabilen bir canavar çekmişti

 

"Evet bu da sonuncuydu Melis hanım isterseniz sizi eve bırakayım artık " Fikret beye bakıp başımı salladım sonra aklımdaki düşünceyle ona döndüm.

 

"Fikret bey şu siyah spor arabayı gideceğim şehre gönderebilirmisiniz "

Dedim ciddi bir tavırla

 

"Ben bir taşıma şirketiyle anlaşıp gönderirim en geç bir haftaya orada olur nereye koydurmamı istersiniz "

 

"Araba gelince beni ararsınız ben size derim yaşım tuttuğu için ehliyetim var zaten "ufak bir tebessümle cvp verdi

 

" peki Melis hanım "dedikten sonra beni eve bırakmıştı

 

Yukarı çıkıp bir duş aldım rahat bir şeyler giyinip televizyon izlemeye başladım yarın yeni hayatıma başlayacaktım . Bu gün olanlar aklıma geldi işte yüzümü bu yüzden örtmek istiyordum fazla güzeldim bu zamana kadar olmadık sarkıntılığa maruz kaldım ama kendimi bu kadar saklamıyordum yüzümü gizlemezdim ama son yaşadığım olay son noktaydı aklıma geldikçe kendimi kesesim geliyor . Derin bir nefes aldıp yukarı çıktım ,geçmiş bana sadece acı veriyordu ,yatağa uzanıp derin bir uykuya daldım .

 

● ● ●

 

Bakalım ilk bölümü beğenecekmisiniz yazım hatasını affedin

 

Tam 2300 kelimelik bir bölüm oldu

Diğer bölümde erkek baş rolüde göreceksiniz

 

Oy ve yorumu unutmayın ne düşündüğünüzü merak ediyorum

 

Beğenilirse yeni bölüm gelecek hemde hemen

 

Seviliyorsunuz canlar kitabımın adını ve yanında profil ismimi takipçilerinize gönderip övebilirmisiniz

 

En güzel yorumu atana diğer bölümü ithaf edeceğim 😉😊😂

Pamuk eller kılavyeye

 

Loading...
0%