Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Sana Susadım

@hayal_crtk

 

Karanlıkta kalmam çok uzun sürmemişti , kolumdaki müthiş acıyla inleyerek uyandım ama Metehan 'ın sesi çoktan inlememi bastırmıştı.

"Ben sana kaç kez uyuma diyeceğim lan kaç kez" bağırmasıyla iyice yerime sindim Metehan kolumdan tutmuş sinirle bedenimi sarsıyordu.
"Tatlı dille uyardım uyuma diye olmadı, film açtım olmadı" kükreyişiyle ufak bir çığlık attım , karşımdaki adamın adeta gözü dönmüş tam bir şeytana dönüşmüştü.
"Madem iyi davranınca olmadı birde kötü davranalım bakalım" kolumu daha çok sıkıp hınçla yataktan fırlattı bedenimi sinirle ona döndüm eğer kum torbası sanıyorsa beni çok yanılıyordu .

"Sen ..." daha cümlemi bitiremeden Metehanın bir çift ateş topuyla karşılaştım sinirin ve ölümün en koyu tonuydu o gözler istem dışı yutkundum şu anda ona bağıramazdım zira bağırırsam bu sefer yataktan aşşağa fırlatmaktan daha kötü şeyler yapardı.

"Sen?" az önce bitiremediğim cümlemin devamını soruyordu ve ben sadece korkuyla yutkundum , hala yerde popo üstü oturuyordum , bir anda Mete bir adım atınca irkilerek geriye doğru sürünerek gittim , bir adım daha atınca yine arkaya süründüm ama o durmuyordu adımları kendinden emin ve güçlüydü en sonunda sırtım dolaba değince durmak zorunda kaldım ah o basketbolda kaybetmesem olmazdı değilmi Deniz seninde alacağın olsun ama ben yarın bulurum seni! tabi bu akşam sağ çıkarsam .

Mete tam karşımda durmuş yukardan bana ölümcül bakışlar atıyordu ben ise kaçmak için bin bir plan yapsamda çözüm yoktu. Saçlarımda Metehan' ın ellerini hissetmemle hemen kafamı kaldırdım ama o çoktan bir dizini kırmış benim hizzama inmişti yüzlerimiz arasında santimler vardı .

Saçımdaki ellerini köklerime sertçe doladı kafamı vurduğum yer sızlıyordu ve Mete umursamıyordu bile . Ayağa kalkmasıyla benide saçımdan sürüklemesi bir oldu ağzımdan boğuk inlemeler çıkıyordu hatta çığlıklar

"Ahhh Mete dur bırak saçımı seni adi pislik" söylediğim sözler daha sert çekmesine ve sürüklemesine neden oldu . Beni doğru banyoya sürükleyip saçımı bıraktı saç diplerim inanılmaz ağrıyordu hayvan sırf bir insan uyudu diye böyle yapılmaz ama, saç diplerime masaj yaparken bu seferde kolumdan tutup doğru küvetin içine fırlattı bedenimi ,hınçla ona döndüm bu sefer susmayacaktım

"Sen adi itin tekisin" sözlerimle sinirli yüzü gevşedi ama bu seferde dudakları şeytani bir biçimde yukarı kıvrılıyordu işte şimdi bittim bu gülüşlerin sonu hiç iyi bitmiyordu çünkü

"Umarım suyu seviyosundur sakar"
Yüzündeki gülümsemenin yerini tekrar o şeytan aldı . Acaba boğacakmıydı beni yada kaynak suda haşlayacakmıydı.

Düşündüklerimin hiç birini yapmadı keşke yapsaydı , en azından sürünmezdim bu boş dünyada küvetin içine boşa atmamıştı beni önce buz gibi suyu açtı su küvete hızlı bir şekilde dolarken ne yapmaya çalıştığını idrak etmeye çalışıyordum.

"Ne yapıyorsun hey sana diyorum bana cevap ver" ama o sadece susuyor ve bana sinirle bakıyordu. Hızlı bir hareketle küvetten çıkmaya çalıştım ama bu çabamda boşaydı , çünkü Mete omuzlarımdan tutup tekrar küvete itmişti beni

"Eğer çıkmaya kalkarsan seni hiç acımadan öldürürüm" sözleri beni tırsıtıyordu ama hiç bir zaman ölümle tehdit edilmekten korkmadım ben belki çok öncedendi bu huyum .

Su bacaklarımın değmeyen yerlerine değerken git giden üşüyordum o anda kafamdan aşşağı soğuk sular dökülmeye başladı evet evet mecaz anlamda değil gerçekten soğuk sular başımdan aşşağı dökülüyordu sebebi tabikide Mete 'ydi elinde duş başlığı her yerimi ıslatıyordu yüzünde hiç bir duygu yoktu belki çok az sinir.

"Mete duuuur ne yapıyorsun" titrek bir nefes aldım "donduuum" elimle suyun gelmesini önlemeye çalışıyordum ama olmuyordu titremeye başlamıştım şimdiden ve git gide soğuk suyla dolan bir küvette hiç yardımcı olmuyordu. Derin bir nefes alıp küvetin kenarlarından tutunmaya çalıştım, yine küvetten çıkmaya kalkıyordum ki Mete duş başlığı olmayan o koca elini omzuma kenetleyip sertçe küvete itti beni, ayağım bu itişe dayanamamış küvete boylu boyunca uzanmıştım. Sırtımın birazı küvetin köşesine geliyordu ama geri kalanım ,yaklaşık yarısı dolmuş küvetin içindeydi ve şu anda gerçek anlamda donuyordum ayrıca Metehan o koca elini çekmemiş üstelik diğer elindeki duş başlığıylada küvetteki suya girmeyen yerlerimi ıstatıyordu yüzündeki rahat ifadeye bakılırsa hiç zorluk çekmiyordu bunu yaparken.

"Metehan dondum söz uyumayacağım " titreyerek bağırdım ama aldırmadı elini çekmediği için kımıldayamıyordum öküz gibi güçlüydü yüzüne baktım belki bir çıkış bulurum diye o kusursuz yüzünde en ufak leke yoktu gözleri. Gözlerini çözemiyordum daha az önce siyahtan griye dönen gözleri şimdi kehribar rendiydi ,acaba onun gözleride benim ki gibi renk mi değiştiriyordu ? Yoksa benmi yanılış görüyordum ? Kesin uykusuzluktan hayal görüyordum peki burnu. Burnu yapılı ve çok düzgündü şekli harikaydı yüzünede tam oturuyordu burnunun altındaki dudaklar ah bir erkeğinkine göre dolgun dudaklara sahipti insanın bakınca bile öpesi geliyor ve şu anda aramızda çok mesafe yoktu ani bir çıkışla mesafe sıfıra inebilirdi o anda gözlerim Metehanın gözlerine kaydı biçimli kalın ve sinirli kaşları çatılmıştı ve gözleri tamamiyle bana bakıyordu , kahrolası dudaklarına bakarken yakalanmıştım ah kim bilir ne düşünüyordu elini omzumdan çekmiş küvette sırtımı dayadığım tarafa yerleştirmişti ve aramızda mesafe olmasına rağmen ondan tırsıyordum ne zaman ne yapacağını tahmin etmesi zor biriydi .

Aramızdaki mesafeyi yavaşça eğilerek biraz kapattı kehribar rengi gözleri doğruca soğuktan titreyen dudaklarıma bakıyordu ,içimden bir titreme geçti ,sırtımı biraz daha küvete dayadım hareketimle yutkunmuştu soğuktan titreyen dudaklarım şimdi korkudan titriyordu , Mete biraz daha yaklaştı duş başlığını küvetin içine bırakmıştı elini kaldırdı ben korkuyla biraz daha arkaya dayadım kendimi ama o sadece ıslandığı için yüzüme yapışan uzun saçlarımı kulağımın arkasına itiyordu duş başlığıyla her yerimi ıslatmıştı zaten tişörtümden saçıma vücudumun ıslanmayan yeri yoktu ve hala dolmakta olan küvette cabasıydı.

Gözleri Mete'nin gözleri hala dudaklarımdaydı ve yaklaşmayada devam ediyordu bir elimi durması için göğsüne koydum ama hayır yine durmadı sinirli yüzü dudaklarıma bakarken merakta taşıyordu bu sefer durması için o kaslı vücudunu itekledim ama yine durmadı aramızda santimler vardı ve kulağıma eğilip filim izleyelim mi ? diye soracağını hiç sanmıyordum biraz daha eğilip dudaklarımız arasında milimler bıraktı gözleri muzip ve alayla parlıyordu ve bariz bir teklikeyle.

"Koktun mu"? Lanet olası bir ürperti geçti vücudumdan bu sahnenin benzeri belki daha kötüsü bu düşünceleri birdaha hatırlanmayacaklar dosyasına ekleyip Metehan'a döndüm o gözler yine siyahtı ,evet siyah göz olmazmış ama gözleri o kadar koyuyduki başka bir rengi çağrıştırmıyordu bana ,bu sefer emindim kehribar rengi gözleri siyaha dönmüştü (aşırı koyu kahverengi belkide) renk değiştiriyordu benimki gibi ,şu an kafeste gibiydim kurtulmak için ne yapmalıydım önce Metehan'dan biraz uzaklaşmalıdım bunun içinde yaklaşmam gerekti umarım işe yarar dudaklarıma sinsi bir gülüş yerleştirip arasında milimler oynayan Metehan'ın o dolgun dudaklarına yavaşça yaklaştım, neyseki hemen uzaklaştıda bir öpücük faciasına (yada harikasına ) dönüşmedi . İstediğimi almanın keyfiyle sinsi gülüşümü genişletip biraz daha yaklaştım oh yine uzaklaşmıştı iki elimide küvete dayayıp iyice yaklaştım.

"Korktun mu?" Hah kendi kuyusuna düştü beni korkutmak için giriştiği bu oyunda zarar kendine oldu dudaklarımda ufak bir gülümseme belirdi bu zaferimin senbolüydü ama erken gülmüştüm .
Belimden tutulup sertçe çekilmem ile neye uğradığımı şaşırdım sinirli gözleri tehlikeyle karışmış alev saçıyordu ağzımdan bir inleme kaçtı

"Şu an bu odada sadece sen ve ben varız duydunmu beni" bağırmasıyla hemen kafamı olumlu anlamda salladım "o yüzden uslu olacaksın yoksa sana yapacağım işkenceleri kimse engelleyemez anladımı sakar" üstümde bariz bir şekilde baskınlığı vardı benden güçlüydü ve bunu oda biliyordu bu üstünlüğü kullanmaktan geri durmuyordu da

"Anlamadım anlamamda" dedim elime onun bıtaktığı duş başlığını alıp üstüne tuttum ani bir tepkiyle bıraktı beni, saçları ve beni kendine çektiği zaman (ki her yerimi ıslatmıştı ) tişörtü ısanmıştı ,elimdeki duş başlığıyla biraz daha ıslatım onu sonra başlığı bir yere sıkıp hala dolan küvetten çıktım (küvet dolmak üzereydi ve ben donuyordum) acemi bir hareketle odaya koştum Metehan hala şoktaydı çünkü bu hareketi benden beklemiyordu. Tam kapıya ulaştığım sırada kolumdan çekilmemle geriye doğru sıkılmam bir oldu ikinci kez popomun üstüne düşmüştüm ve bu iş canımı sıkmaya başlamıştı

"Sakaar yanlış sulardasın bu yaptığın çok yanlıştı ve ben bana yapılan yanlışları sevmem " dudaklarında gülümsemeden eser yoktu ama kendisi tamamiyle iblisi anımsatıyotdu bana tehlikeli ve kötü, yanımdan geçip kapıyı kitledi eline masanın üstünden bir kumanda alıp bir tuşa bastı acaba televizyonla nasıl bir işkence yapanilir diye düşünürken kulağıma gelen bir bip sesi ve ardı sıra da üflemeyle ne yaptığını anladım klimayı açmıştı lanet okulda klima ne geziyor acaba

"Tadını çıkar" iki kelime 11 harf küfür gibi geldi bana . Mete doğru dolabına yönelip üstündeki ıslak tişörtü bir çırpıda çıkarttı avv o kaslar ne lan üff butası bir sıcak mı oldu ne... tabikide hayır oda derin dondurucu gibiydi burada sıcaklığın s 'si yoktu hayvan en düşük ayara getirmişti makineyi ama o kaslar tövbe tövbe kafamı hemen başka yöne çevirdim hala yerdeydim o sırada gözlerim kendi kıyafetlerime kaydı ananı biiiiip tişörtüm ıslak olduğu için tamamiyle vücuduma yapışmış ve her yerimi belli ediyordu hele göğüslerimi ,iri göğüslerimin üstüne yapışan tişört...
yok dahası çıkmıyor ağzımdan siyah tişörtümü hemen yapışan yerlerden çekiştirip bolaltmaya çalıştım şimdi daha düzgündü sonrada bir bebek edasıyla emekleyerek klimanın asılı olduğu duvarın altına gittim , burası her zaman daha sıcak olur çünkü atalarımız ne demiş mum dibine ışık vermez gibi .

Sırtımı duvara dayayıp dizlerimi kendime çektim kollarımı bacağıma sarıp biraz olsun ısınmayı ve uyumayı diledim, zangır zangır titreyen vücudum ve git gide soğuyan bu odada kalmamak için nelerimi vermezdim yada verirdim . Dolabın kapanma sesiyle ,bakışlarımı varlığını bir kaç saniye unuttuğum Metehan' a çevirdim üzerine siyah bir t-short geçirmiş ıslak saçlarına, gözünün önüne bir kaç tutam gelmesine rağmen dokunmamıştı. Ve daha çok kısa süredir tanıdığım bu çocuk nefes kesiciydi ama beni etkilemiyordu bu durum çünkü erkeklere güvenmemeyi hatta hiç kimseye güvenmemeyi öğrenmiştim yıllar önce.

"Sakar , gel" yüzünde itiraz kabul etmeyen bir ifade vardı. Daha fazla kızdırıp başıma daha büyük belalar almamak için titrek ve sarsak bir şekilde ayağa kalkıp tam karşısına dikildim.

"Al giy" elinde daha yeni farkettiğim siyah bir tişört vardı. Başkada bir şey yoktu. Ne yani o tişörtü altından eşofman giymeden öylece üzerime geçireceğimi mi sanıyordu? Ah beni daha tanımıyordu , yüzümdeki kızgın ifade ile ona döndüm

"Diğer yarısı nerde bu takımın"? Sorumla (yada laf sokuşumla ) tek kaşını kaldırdı suratını okuyamıyordum

"İster giy ister don ,bilmeni isterim bu klima kapanmayacak" bu çocuk tam anlamıyla piskopattı ve benim içimde ,derinlerde bir şeyi kamçılıyordu asla ortaya çıkmaması gereken bir şeyi

"Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama sadece o tişörtü giyip donamam tamam mı ? Üstümdekiler bile daha sıcak tutar beni" iğneliyeci sesime inat vücudum tirtir titriyordu

"Keyfin bilir sakar" yüzünde tek mimik oynamıyor üstelik yüzüme bile bakmıyordu. Tam dönüp köşeme geçecekken kolumdan tutup durdurdu sırtım ona dönüktü.

"Madem kıyafetlerin seni sıcak tutuyor" sesindeki sen şimdi görürsün tınısı içimi ürpetti "klimanın karşısında oturman senin için sorun olmaz umarım" bu bir istek değil emir kipiydi onun lügatında.

"Odama gitmek istiyorum"

"Hayır sakar daha sabah olmadı bu ne acele , git otur yerine" dediği yer barizdi ,zaten kolumda olan elini sıkılaştırıp yatağın ayağına , yere oturttu beni , tam klimanın karşısına, klima tam yatağa dönüktü çünkü . Oda yatağa geçip uzandı . Bişey demedim bu suskunluğum sinirimdendi , sinirleniyordum çünkü babamın istediği gibi güçlü değildim hem ruhen hem bedenen ve şu anda donuyordum ama bu kadar soğuğun içinde ruhum , günden güne eriyen ruhum derinliklerinde alev alev yanıyordu ve bu alevler cehennemden çıkma ateş gibiydi ama biliyordum ki bu ateş beni değil başkasını yakmak için vardı. Ve o başkasını yakan kişi ben olacaktım acımadan , düşünmeden ve o an anladım Mete'nin sözleriye kamçıladığı şey şu anda yaşadığım şeydi tam olarak anlamasamda o şey bana yak diyordu acıma ve öldür.

İçim korkuyla titredi bu bir duygu çeşidimiydi acaba yoksa sadece intikam hissimi.
Boş verip odaklandım dizlerimi karnıma çekip öylece dondum içimdeki o şey kendini ufaktan gösteriyordu arada ama onuda takmadım sadece üşüdüm titreyerek, bütün acımı babamın ölümünü düşünerek üşüdüm ve o an en azından babama verdiğim bir sözü tuttuğumu farkettim güçlüydüm çünkü ağlamamıştım. Yüzümde ufak bir gülümsemeyle tüm gece klimanın önünde oturdum uyumadım,ve kalıbımı basarım Metehan' da uyumamıştı belki uyurum diye ama bir kez bile kontrol etmemişti beni bende dönüp arkana uyuyormu diye bakmadım zaten , merak ettiğimi sanmasın diye ,

《● ■ ▪ ♡ ♢ ♧ ● 》

Sabah zaten uyanık olduğum için okul saatinin geldiğini farkettim yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım ama her yerim tutulmuştu. Yataktan destek alıp doğruldum elimi bırakıp, bir süre dengede durmaya çalıştım , hem tutulmuş hemde uyuşmuş bacağım açılsın diye ama daha ilk adımı atar atmaz ayaklarım dolanıp yere dizimin üzerine düştüm . Sesime, uyumadığına kalıbımı basacağım Metehan uyandı , hala yatakta küçümseyen bakışlarla yerdeki bana baktı.

Onu takmayıp tekrar ayağa kalktım biraz sendelesemde yürüyebiliyordum beni bu hale Metehan ve onun inanılmaz modern ve güçlü kliması getirmişti. Makine sabaha kadar çalışsada en ufak bir duraklama yaşamamıştı .(Teknoloji baya irerlemiş yaa)

"Demek uyandın sakar" seni pislik sanki uyudum dememek için kendimi zor tutuyordum . Sakince tabi yine içimde bir yerde yanan alevlerle kapıya yöneldim ama açmaya kalkmadım kilitli olduğunu unutmamıştım çünkü , öylece durdum ama o cevap bekliyordu benden.

"Kapıyı aç" iki kelime içinde umursamama , nefret ,sinir hepsi vardı.

"Bekle" bileğindeki saate bakıyordu yüzündeki sinsi gülüşüyle "3 , 2, 1 tama şimdi çık" neden çıkmamı söyleyip anahtarı vermiyor yada kapıyı açmıyordu ki , ona döndüm yüzüme daha yeni görmüş gibi şaşkınca bakıyordu, acaba ne olmuştu yüzüme.

"Anahtarı vermiyecek misin"? Sorumla gülüşü büyüdü

"Cebimden alabilirsin" sözleriyle gözlerim iri iri açıldı bu kadar yeter hiç bir tepki vermeden öncelikle hala çalışan klimaya yöneldim , elime aldığım kumandayı yere fırlatıp kırdım tuzla buz olmuştu. Sonra kumandası kırıldığı için hiç durmayacak klimanın kendisine yöneldim , işte o an içimdeki alevler şeytana dönüşmüştü sanki ama işin tuaf yanı o şeytan bendim karanlık , öfkeli , tehlikeli ve güçlü . İçimdeki şeytanla klimanın fişini çektim, sonrada hiç durmadan fişin kablosunu sıkıca kavrayıp klimayı çektim. Ve evet klimayı olmasada fişinin kablosunu sökmüştüm, ve klimanın artık onu çalıştıracak bir fişi yoktu . İçimdeki şeytan henüz dinginleşmemişti ama elimde kabloyla banyoya yöneldim, ve ilk iş kablonun fişini tokmak olarak kullanıp aynayı patlattım kabloyu yere atıp,bu seferde duş başlığını söktüm. Nereden bulduğumu bile hatırlamadığım kovayı yerden alıp dün gece Mete'nin benim her yerimi ıslatmak için doldurduğu küvete yöneldim küvetten bir kova su doldurup tekrardan odaya yöneldim Metehan gözlerini bana dikmiş sakince bakıyordu . Hiç bir tepki vermiyordu, elimdeki bir kova suyla klimanın karşısına geçtim dümesiyle kapatmadığım için aynı üflüyormuş gibi kepenkleri açıktı. Metehan'a dönüp elimdeki bir kova suyu şerefe dercesine kaldırıp sinsice güldüm, ama gülen ben değil içimdeki şeytandı bütün bunları ben değil o yapıyordu ama bende durdurmuyordum hatta hoşuma bile gitmişti . Kovayı altıdan tutup bütün suyu klimaya serptim beyni yanmıştır umarım. Sonra kapıya yöneldim anahtar aklıma gelince içimdeki alevler harmanlandı kafamdan tel tokalardan birini çıkarıp , kapının deliğine yöneldim ben ki hayatında hiç tel tokayla kapı açmayan kız profosyonel hırsızlar gibi kapıyı saniyesine açtım. Tam gidecekken suskunluğunu bozan Mete konuşmaya başladı.

"Sinir , insanoğlunun en zayıf noktasıdır sakar , ve bu duygu başına büyük işler açabilir" bir adım yaklaştı "Dikkat et! bugün bu odadan çıkıyorsan ben izin verdiğim için" yine bir adım attı "odamda terör estirdiğini sanıyorsan ben izin verdiğim için" bir adım daha attı "eğer hala nefes alıyorsan" dudakları sinsice kıvrıldı "ben izin verdiğim için" Bişe demedim gözlerinin içine bakıp sinsice gülümsedim anlaşılan içimdeki şeytan yine iş başındaydı.
Elimdeki tel toka zaten ikiye katlıyken ortadan büküp dörde katladım. Sonra yavaşca kapıya eğilip ,anahtar deliğine büktüğüm tel tokatı soktum, tekrar gerilmek için yer arayan tel toka deliğe girer girmez açılabildiği kadar açıldı, yani anlayacağınız kapının deliğini tıkamıştım. Doğrulup Metehan' a döndüm şaşırmamıştı yüzünde her zamanki tehlikeli gülümsemesi vardı.

"Afedersin YAKAR" ona soyadı ile seslenmiştim "kulağım en az bu kapının deliği kadar kapanmış durumda az önce söylediklerini anlayamadım ne diyordun" evet cesaret hapı yutmuş gibiydim. Ama yine şaşırmamıştı deli cesaretime

"Madem anlamadın ben sana sonra uzun uzun anlatırım" gözlerini kısmış cevap veriyordu

"Nerede mesala" sözlerimle bir adım daha yaklaştı ve beni korkutacak o sözleri söyledi.

"Mesela ; sen gece mışıl mışıl uyurken odana girip tekrar anlatabilirim" bir adım daha yaklaştı artık aramızda bir adımlık mesafe vardı. Yüzünde tek mimik oynamıyorken devam etti "uzun uzun ve sadece ikimiz tıpkı dün gece ki gibi soğuk ve acı dolu" bir adım daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattı. Biraz geri çekildim evet dün gece soğuktu evet acı vermişti bunu biliyordu ama bilmediği şey benim yıllar önce acıya alıştığımdı.

Gözlerine baktım bu seferde bir dakika kırmızı olmuştu ama nasıl olur. Aniden belimden tutulup çekilmemle Metehan'a iyice yapıştım. Gözlerinden alamıyordum gözlerimi oda gözlerime bakıyordu.

"Sana susadım bir yudum alayım mı" sadece yutkundum , sinirle sırtımdaki elini sıkılaştırıp ani bir hareketle daha çok çekti kendine "hııııııı duyamadım?"

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙😙

Loading...
0%