UYARI: ŞİDDET, ÖLÜM, HASTALIK, ÖPÜŞME İÇERİR!

NOT: BU HİKAYE BİR ÇOK PLARTFORMDA YAYINLANMAKTADIR!

Selam nasılsınız umarım iyisinizdir. Sonunda ship!

-✒️-

Sabahın köründe heyecanla kalktım. Kumpir yapmaya başladım. Güz'e açılacaktım. Heyecandan bayılacaktım. Sakin ol Yağız. Güz için ufak bir sürprizim vardı...

Çay, pişi, kek yaptım. Hepsini alimunyum kaba koydum ve fırında bekleymeye başladım. Odama çıkıp, yazmaya başladım. 23 kişi birleşmiştik. Herkes yeni bir kitapla duyurucaktı. Bu yazdığım kitapta ortağıma arman edicektim. Evet Güz'den gizli onu ortak etmiştim. Robert'ta ortaktı. Ancak onun kendi sorunları vardı.

Dosyayı editörüme yolladım. Ardından kapak tasarımcısına kütüphanenin görüntüsünü attım. Çizim haline getirecekti. Siyah pantolon, beyaz gömlek ve mavi süveter giyip çantamı aldım. Omuzdan asmalıydı. Yiyecekleri ve termosu koydum.

Yola çıktım. Sırıtarak yürüyordum. Yoldayken kedi gördüm. Elimi kolonyalıyıp sevdim. Ardından silip tekrar kolonya sıktım. Kediler değil insanlar pisti. Belki biri o hayvanı tuvaletten, ellerini yıkamadan çıkıp sevdi, belki yağlı elleriyle sevdi ya da kediyi hasta etmicek beni hasta edicek bir mikrop geçti. Bu yüzden pek hoşlanmazdım.

Güz'ün evine gelince oda çıktı. Koluma aldım.

Yağız:Nasılsın?

Güz:İyiyim sen?

Yağız:Heyecanlı.

Güz:İyi.

Göle kadar sessizce yürüdük. Heyecanlıydım. İskelede yaptıklarımı yedik. Gülümsedim.

Güz:Eline sağlık Yağız.

Yağız:Ne demek. Güz hiç kitap yazmayı düşündün mü?

Güz:Bazen düşünürüm.

Yağız:Yakında baya bir yoğun olucaksın.

Kaşlarını çattı. Sırıttım. Bu habere baya sevinecekti. Uzanıp yanağını sıktım. Etraf insanlar vardı. Sürpriz bozulabilirdi ancak söyledim.

Yağız:İmza için bir kaç arkadaşım gelicek.

Güz:Yağız bir tanesin sen!

Heyecanla kalkıp sarıldı. Saçını sevdim. Masayı topladım. Karton bardaklara çay koydum. Koluna girdim.

Yağız:Yürüyelim hadi.

Güz:Tamam.

Yürüşe başladık. Gülümsedim. Aklımda bir çok şey vardı. Reddetmesinden deli gibi korkuyordum. Kurumuş yaprakların üzerinde yürüyorduk. Kışa girmek üzereydik. Ağaçlar yapraklarını dökmüştü. Artık hepsi ya kırmızı ya kahve rengiydi. Bir ölü gibi. Bana hep ağlayan bir insanı ya da saçı beyazlayıp dökülen bir yaşlıyı hatırlatırdılar. Bir anka kuşunuda. Her sonbahar ölüyordu yaprakları ve ilkbaharda çiçekleriyle doğuyordular. Küllerindem doğan anka gibi.

Yağız:Güz aşk senin için nedir?

Bir an şaşırdı. Gülümsedi. Kafasını havaya kaldırdı. Krem bir kumaş pantolonu, pembe botu, pembe uzun kabanı, krem kazağı vardı. Ben ona bakıp kayboluyordum.

Güz: Bana kalırsa aşk, uzun süre konuşmasanda o kişinin ne dediğini anlamak, onla her şeyi yapmak, kıyamammak, sonsuz bir sevgi ve tutku hissetmek.

Bana baktı. Gözlerini kırpıştırdı. Kafamı salladım. Acaba hiç aşık olmuş muydu? Küçükken bir kızdan hoşlanmıştım.

Güz:Peki sana göre aşk ne Yağız?

Doğruca gözlerimin içine baktı. Gülümsedim. Umarım anlarsın Güz çünkü edebiyatçı olunca kafasız insanlar anlamıyordu.

Yağız: Bir denizde boğulmak gibi. Ona bakıp derinlere düşüyorsun. Yani sevgi onla yaşadığın anılar, onda sevdiğin herşey derin bir denizdir. Dalgalar onu sevmeyi bilmek, sorunların üzerinden birlikte gelmektir. Boğulmak ise ona bir şey olduğunda ya da ona bir şey olucak diye düşünmenin acısıdır. Anlayacağın benim için aşk dalgalı bir denizde boğulmaktır.

Gözlerinin içine bakıyordum. Yoğun bir duygu vardı. Gergindim. Biraz daha yürüdük. Güz nedense gerilmişti. Göle dönüp köprüye çıktık. Ellerini tuttum.

Yağız:Güz sana fena halde aşığım. Benle evlenir misin?

Güz: Yağız...

Bir an duraksada boynuma atladı. Sıkıca sarıldım. Kucaklayıp döndürdüm. Yüzünü avuçladım.

Yağız:Güzelim.

Ağlamaya başlayınca bir an korktum. Niye ağlıyordu? Boynuma atlamıştı! Paniklerken ellerimi tuttu.

Güz:Yağız iyiki varsın.

Sıkıca sarıldım. Bu sırada bir kaç çocuk üstüme atladı. Ben suya düşerken kızlarda Güz'ü tuttu. Bedenimi büyük bir acı kapladı. Titriyordum. Dondummm! Soğuk iliklerime kadar işlerken her yerim ağırıyordu.

Odin:Abi senide atmasak olmazdı.

Yağız:Amaç neydi abicim?

Köprüdeki kızlar şokla ve gülerek bize bakıyordu. Kızlar Güz'e sarılmıştı.

Eylül:Bu deliler iddaya girdi! Sevenler atlıcaktı sevdiği için. Sizi görünce senide attılar.

Güz:Hasta olucaksınız çabuk çıkın!

Derek:Tamam kızma Güz abla.

Gülümsedim. Gençlere bak ya. Biz ders için deliriyorduk o yaşlarda. Gülerek çıktım.

Yağız:Ne güzel abicim eğlenin.

Güz:O su -40 derecedir Yağız!

Yağız: Güz'üm su 0 derecede donar.

Kızardı. Yanağını öptüm. Eve dönmeye başladık. Kızlar çocukları battaniye ile örtmüştü. Güz'ü evine kadar eşlik ettim.

Güz:Bende yıkansan?

Yağız:Ne giycem Güz'üm?

Güz:Doğru. Tamam hızlıca git sevgilim.

Yağız:Tamam aşkım.

Öptüm ve eve gittim. Sıcak bir duş aldım. Çay içtim. Ahhğ dondum anam.

-✒️-

Kusura bakmayın şu sıralar yoğunum geç atıyorum ve biraz baştan savma olabilir. Bitince düzenliycem. (Sağlık sorunları var ailemde ve okul alişverişi)