@hayaldeyazar
|
Murat
İstanbul için hazırlıklarımız tamamdı Allah'ın izniyle yarın sabah yola çıkacaktık oyüzden bugün şirkete gitmeyecek evde vakit geçirip dinlenecektim.
Ayşe'nin sınav sonuçlarından sonra tercih zamanı gelmişti. Aslında puanı İstanbul'da ki ve bir çok yerlerdeki iyi üniversiteleri tutuyordu ama buna babamın da benimde rızam yoktu onu tek başına İstanbul'a gönderemezdim burada düzenimiz vardı aşiret ağasıydım buraları bırakıp bende yanında gidemezdim. Bu sebeple Urfa da ki üniversiteye kaydını yaptırdık Ayşe bu duruma biraz üzülsede oda bana hak verdi. Okumak isteyen için yerin önemli olmadığını bu üniversiteyide birincilikle bitirip başarılı olacağını söyledim. Ona güvenimi herzaman hissettiriyordum oda benim güvencemi hiç boşa çıkarmıyordu. Derslere giderken bazen ben bazen Kasım götürüyordu. İstanbul'a gideceğim için bu süre zarfında genellikle Kasım götürecekti.
Üniversiteye başladığı için ona laptop ve telefon aldım. Bu zamana kadar hiç telefonu olmamıştı nasıl kullanması gerektiğini bilmiyordu bugün laptopu ve telefonu nasıl kullanıldığını gösterecektim.
"Ağam ben yanlış yerlere bastım galiba ekran açılmıyor bozdum mu ki ya"
"Ver bir bakayım , yok bozulmamış yandaki tuşa biraz uzun basmışsın oda kapanmış bak yine aynı yerden basarsan tekrardan açılır."
"Aa çok kolaymış ozaman tuşları nerede nereden girip numara harf yazacağım."
"Hepsini göstereceğim sana bak burası mesaj yazma yeri buraya tıkladığında kime göndereceğini seçeceksin sonra alttaki klavyeden yazıp şurda ki tuşa basacaksın gidecek. Burasıda rehber ben sana gerekli olan kişileri ekledim üstüne tıklaman yeterli arama başlayacaktır. Al bakalım karıştır biraz öğrenirsin zamanla."
"Tamam ağam şimdiden kavradım bile birde laptopu gösterirsen çok iyi olur sunum derslerim var yapmam lazım."
Ayşe'ye birazda laptopu öğrettim sunum yapacağı için programlar indirdim nasıl yapılacağınıda gösterdim örnek olarak kendiside yaptı ikisinide hemen kavramıştı.
Ayşe
Üniversiteyi ne kadar da başka yeri istesem de olmayacağını da biliyordum o yüzden çokta üzülmedim Murat'ın bana her daim güvenmesi beni burada okumama heveslendirdi bende çok çalışıp buradan da birinci olarak mezun olacaktım.
Telefon ve laptop almıştı ikiside çok güzel son teknolojilerdendi biraz bakındım çok bilememiştim Murat'ın göstermesiyle daha da iyi anladım zaten bilemezsem de Baran'a gösterirdim oda yardım ederdi.
Murat'ın İstanbul seyahati yarın başlıyordu ben burada kalacaktım gitmek istermiydim isterdim belkide ama bana açıklamasını yapmıştı götürmemek için değilde orda yoğun olacağı için bilmediğim bir şehirde sıkılmamı istemiyordu ne kadar zaman kalacağı belirsizdi. İlk defa ondan bu kadar ayrı kalacaktım acaba birbirimizi özlermiydik ki. Bugün evde dinlenecekti bende onun gitmeden önce sevdiği yemekleri yapmak istedim bunun için mutfağa giriş yaptım.
"Emine abla kolay gelsin biliyorsun yarın Murat ağam gidiyor bugün onun sevdiklerini yapalım olur mu?"
"Olur gelin hanım sizden önce hanımağam geldi oda öyle olmasını istedi."
"Geç kalmışım desene neyse ben içli köftenin içini hazırlayayım soğusun."
Yine Murat'ın sevdiklerini yapmıştık bu sefer benim elim daha çok değmişti yine farkedecekmiydi benim yaptığımı merak ediyordum. Akşam olmuştu yemek masası hazırdı herkes geldi yerlerimize oturup başladık.
"Ohh yine ziyafet ver desenize"
"Evet ağam senin için yaptık hepsini'
"Senin elininde değdiği belli oluyor eline sağlık"
"Ben söyledim oğlumda o yüzden yaptılar onun aklına gelmezdi benim oğlum oralarda aç mı açıkta mı kalacak diye üzülüp duruyorum."
"Sende sağol anam merak etme buraları özlediğimde gider Urfa mutfağı olan restoranlarda yemek yerim aklın kalmasın."
Murat çok iyi niyetli biriydi kimsenin kalbini kırmadan konuşuyordu hep ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.
"Ayşe ikimize kahve yap gel yukarıda terasta içelim."
"Hemen ağam yapıp getiriyorum."
Mutfağa kahveyi yapmaya gittim bol köpüklü kahvelerimizi yaparak yukarı çıktım. Kahvelerimizi sehpaya koyup yanına oturdum.
"Ayşe yarın gidiyorum ne kadar zaman kalırım orada belli olmaz elimden geldiğince hemen dönmeye çalışacağım sana güvenim sonsuz biliyorsun ama yinede dikkatli ol sadece Kasımla beraber git gel nereye gidecek olursan da bana bildir ben seni her gün aramaya çalışacağım. Annemle de huzursuzluk çıkmaması için ona da tembih edeceğim giderken gözüm arkada kalsın istemiyorum"
"Merak etme ağam hanımağamla ters düşmeyeceğim en fazla okul için çıkarım dışarıya onuda her zamanki gibi Kasım abi getirip götürür gözün arkada kalmasın güvenceni boşa çıkaracak birşey yapmam. Sende kendine çok dikkat et olur mu habersiz bırakma beni , bende seni merak ederim sağlığına kendine çok iyi bak o işide almadan dönme."
Son ki dediğimi gülümseyerek demiştim oda karşılık olarak gülüp kafasıyla onayladı. Kahvelerimizi içtik odamıza yatmaya gittik.
Murat
Sabahın ilk ışıklarıyla açtım gözlerimi Ayşe kıyafetlerimi hazırlamış bekliyordu aynı zamanda ben kalkasaya kadar da bavulumu hazırlamıştı herşeyimi eksiksiz koymuştu. Beni böyle sahiplenerek yapması hoşuma gidiyordu. Üzerimi değiştirip aşağıya indik.
"Hayırlı sabahlar herkese"
"Hayırlı sabahlar oğlum"
Sessizce kahvaltımızı ettik ne kadar da güzel bişey için gitsem de herkes de bir burukluk vardı.
"Ağam araba hazırdır"
"Tamam Kasım geliyorum"
Sırayla herkesle görüştüm ilk babamın elini öptüm.
"Allah'a emanet olun baba"
"Sende Allah'a emanet ol oğlum hayırlısıyla git gel"
Sonra annemin elini öpüp hayır duasını aldım.
"Annem Allah'a emanet ol Ayşe sana emanet gözüm arkada kalsın istemiyorum"
"Sen kendine iyi bak oğlum buraları düşünme Allah işini rast getirsin"
Sonra Baran'la tokalaşıp sarıldık.
Sıra Ayşe'ye gelmişti yüzünü hüzün kaplamıştı görebiliyordum gözleri yaşlı bakıyordu dokunmamdan korkutuğu için sarılamadım sadece sözle veda etmek durumunda kaldım.
"Ayşe hüzünlü olmak sana yakışmıyor herzaman gülenç yüzünü görmek istiyorum kendine iyi bak Allah'a emanet ol"
"Gülenç olacağım söz veriyorum Allah her daim seninle olsun hayırlı yolculuklar."
Arabaya binip havalimanına doğru gittik Asaf'la burada buluşacaktık.
Uçağımız hazırdı yerlerimize oturduk 2 saat sonra İstanbul'da olacaktık.
İstanbul'a geldiğimizde Asaf'la ortak aldığımız dubleks villamız vardı oraya gittik. Biz geldiğimiz zaman yardımcılarımız da oluyordu. Bugün dinlenecektik yarın anlaşma yapacağımız şirkete gidecektik.
Ayşe
Murat gittiğinde bir yanım kırılmış gibi hissettim yokluğuna nasıl alışacaktım bilmiyorum çok uzun bir süre değildi ama ayrı kalmak zor gelecekti. Bende derslerime daha sıkı çalışacaktım başka yapacağım bir iş yoktu zaten.
Konaktaki bir kaç işimi hallettikten sonra odama çıktım. Abdest alıp Kur'an olumaya başladım içimin sıkıntısını almasını istedim hem Murat içinde dua edecektim oda çok çabalamıştı bu iş için emeklerinin boşa çıkmaması için dua ettim. Mutlulukla huzurla sağ salim evimize ve bana dönmesini isteyerek yumdum gözlerimi.
İstanbul'un bize neler getireceğini bilmeden belki bu son iyi olduğumuz zamanlarının kıymetini bilmeden sonraki günler için uyudum. Yarınlar bizim için aydınlık mı olacaktı yoksa karanlık mı?
Bölüm sonumuz bakalım sizce İstanbul da neler yaşanacak neler değişecek fikriniz nedir? Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊
|
0% |