Yeni Üyelik
20.
Bölüm

19.Bölüm(DÜĞÜN)

@hayaldeyazar

Seçil konağa geldiğinden beri herkes onunla ilgileniyordu hele ki Ruken hanım dibinden ayrılmıyordu Seçil'in çokta memnun olduğu söylenemezdi serbest büyüdüğü belliydi sıkıya gelemiyordu her fırsatta odasına kaçıyordu. Konağa misafirler gelip gidiyordu herkes nikahın ne zaman olacağını soruyordu.

 

Sahi Murat bana sade nikah demişti ama Ruken hanım ve Seçil düğün olması konusunda ısrar etmiş kabul ettirmişlerdi. Tek şu konuda anlaşamadılar Ruken hanım meydan da olmasını herkesin görüp görebilecek en güzel düğün olmasını istiyordu fakat Seçil lüks bir otelde sınırlı kişi olsun istiyordu. Ruken hanım ne kadar ısrar etsede Seçil galip gelmişti ki Ruken hanım Seçil'in dişli olduğunu anladı.

 

Ve bugün düğünleri vardı bana layık görmedikleri düğünleri ve Murat'ın bana kıymadığı resmi nikahı olacaktı üzülüyormuydum bilmiyorum. Burada durmayacaktım herkesin tuhaf ve alaycı bakışlarını görmek istemiyordum dedikodu malzemesi olmayacaktım bu sebeple babamlara gittim.

 

"Ayşe'm kızım hoşgeldin buyur geç"

 

"Hoşbuldum babam nasılsın iyimisin?"

 

"İyim kızım asıl sen nasılsın nedir bu olanlar bugün düğün varmış doğru mu?"

 

"Doğru baba konak telaşlı bende durmak istemedim buraya geldim"

 

"Vay benim kadersiz kızım buda mı gelecekti başına"

 

"Halam hayırlısı böyleymiş üzülmeyin sizde"

 

"Küçük prenses nerelerde asıl siz bana onu diyin hele"

 

"Dilan odalarında uyutacaktı uyumadıysa git sev"

 

Konunun sürekli açılıp uzamasını istemiyordum o yüzden Berfe'yi sevmeye gittim.

 

"Dilan müsait misin geliyorum"

 

"Gel tabi gel Berfe'yi uyutuyorum."

 

"Oyy halam benim kocaman olmuş maşallah sana"

 

Dilan ellerimi tutup bana baktı oda üzgündü.

 

"Ayşe bunu neden kabul ettin abim sana bunu nasıl reva gördü aklım almıyor Azat çok sinirli kimseyi yanına yaklaştırmıyor bir delilik edecek diye korkuyorum."

 

"Merak etme Dilan böyle olması gerekiyormuş hem Murat iyi birisi okumamda çok faydası oldu o beni mutlu etti ben onu bundan mahrum bırakamazdım. Abimle de ben konuşurum bişey yapmasına izin vermem"

 

"Annem benide aradı çağırdı ama gitmeyeceğim seni burada bırakıp gidemem."

 

"Dilan o senin abin mutlu anında eminim ki senide görmek isteyecektir git inanki kırılmam."

 

"Ayşe ben senin hakkını nasıl öderim bizi affet hepsi bizim suçumuz" diyip bana sarılarak ağlamaya başladı onun bana sarılmasıyla bende kendimi serbest bıraktım içimde tuttuklarım bir bir gözlerimden yaş olarak aktı.

 

Akşam olmuş abim gelmişti onunda öfkesi gözünden belli oluyordu gelir gelmez oda bana sarıldı özürler diledi. Bu olanlar tek onların suçu değildi bizim kaderimiz böyleymişti. Dilan'ı göndermek istemesede benim ve babamın kabul etmesiyle gönderdi.

 

Murat 

 

Seçil'e ne kadar düğün istemediğimi söylesemde söz geçiremedim ısrarı sonucu kabul etmek zorunda kaldım. Ayşe'yle düğünümüz olmamıştı onunda içinde ukte kalmıştır diye düşündüm.

 

Babasının evine gitmişti onun bu sessiz tavırlarına üzülüyordum eski neşesi yoktu nasıl olsundu ki herkes onun üzerine kuma geldiğini konuşuyordu kimse bu durumu kabullenemezdi ama Ayşe benim için kabullenmişti ve gitmek şartıyla.

 

Konak telaşeliydi en çok mutlu olan kişi annemdi heryere koşturuyordu Seçil'e dünya kadar herşey almıştı istediği odayı döşetmişti. İstediği takıları kıyafetleri gelinliği herşeyi Seçil'in istediği gibi olmuştu. Düşününce Ayşe'ye ne kadarda haksızlık ettiğimizi farkettim annem Ayşe'ye gelinlik bile giydirmemişti.

 

Davetliler salona bir bir geliyordu çevremiz çoktu ama sınırlı sayıda kişiyi davet edebilmiştik babam ve annem bu durumdan hoşlanmadılar yine benim için seslerini çıkarmadılar. Karşımda duran geline baktım straplez bedenine tamamiyle yapışan balık model gelinlik giymişti beyazlar için çok güzel görünüyordu.

 

Müzik eşliğinde salona giriş yaptık ilk önce nikakımız kıyıldı ardından dans müziği çaldı dansımızı ettik. Düğünümüz halaylar eşliğinde devam edip bir kaç saat sürüp bitti bizde konağa doğru gittik.

 

Seçil'le beraber odamıza girdik Seçil ne kadar onu kucağıma almamı söylesede babamlardan çekindiğim için almadım.

 

Duvağını açıp alnından öptüm ve birbirimiz için yanan vücutlarımız birleşmiş geceyi sabah etmiştik.

 

Seçil'in ilki değildim bu moralimi bozmuştu ama belli de etmedim yataktan kalkıp duşa girdim kahvaltıdan sonra Ayşe'yi almaya gidecektim.

 

Seçil ne kadar gitmemi istemesede Ayşe'yi ihmal etmeyecektim. Kıskançlık yapmaması konusunda onu uyardım.

 

Ayşe

 

Ne kadar uyumaya çalışsamda uyuyamamıştım belkide yerimi yadırgamıştım. Bugün konağa gidecektim Murat'ın almaya geleceğini düşünmüyordum Kasım abi gelirdi.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Berfe'yi sevmeye başladım o sıra kapı çaldı Dilan kapıyı açmaya gitti içeri gelen kişi Murat'tı.

 

"Murat sen neden geldin Kasım abi niye gelmedi."

 

"Ben gelmek istedim kötü mü ettim hadi gidelim."

 

"Yok şaşırdım sadece çantamı alıp geliyorum"

 

Çantamı alıp geldiğimde Murat Berfe'yi seviyordu bir yandan da abimin burda olmaması iyidi Murat'a kötü birşey demesini istemiyordum.

 

"Hazırım gidebiliriz"

 

Dilan'la vedalaşıp arabaya bindik Murat beni konağa bıraktı kendisi şirkete gideceğini söyleyip gitti.

 

Konağa girdiğimde karşımda Seçil'i gördüm.

 

"Bana bak Ayşe ayağını denk al Murat'tan uzak dur o benim kocam seni sadece acıdığı için yanında tutuyor başka bişey aklına gelmesin."

 

Seçil beni kıskanmıştı anlaşılan onunla uğraşmayacaktım ama ağzınında payını verdim.

 

"Vallahi Murat'tan ben uzak duruyorum ama o benden uzak duramıyor beni almaya gelen kendisi kocana sahip çıkarsan iyi olur." arkamda sinir küpüne dönmüş Seçil'i bırakıp odama girdim.

 

***

 

Murat 

 

Seçil'le evlenenli 2 ay olmuştu.Çocuk istediğimi her defasında söylememe rağmen gözümün önünde korunma hapları yutup vücudunu bozamayacağını söylüyordu bu kadın için güzellikten önemli birşey yokmuydu. Sürekli alışverişe çıkıp kıyafetler ayakkabılar çantalar alıyordu almasına birşey demiyordum ihtiyacı var demekki diyip geçiştiriyordum. Arada annemle çakışıyorlardı ve her fırsatta annemi bana şikayet ediyordu. Annem Ayşe'ye neler yapsada Ayşe hiç bir zaman onu şikayet etmemişti. Ve en çok zoruma giden de hiç bir sabah beni işe giderken uğurlamıyor akşam işten gelince de karşılamıyordu. Yine o günlerden biriydi.

 

Gözlerimi alarmın sesiyle açtım Seçil yanımda hala uyuyordu kalktım kıyafetlerimi giyinip kahvaltı masasına indim Ayşe masayı hazırlıyordu onu görünce gülümsedim.

 

"Günaydın Ayşe"

 

"Hayırlı sabahlar ağam buyur sofra hazır"

 

Herkesin masaya gelmesiyle kahvaltıya başladık.

 

"Oğlum bu gelin hiç kahvaltıya inmiyor bizi mi beğenmiyor yoksa?"

 

"Yok baba olur mu öyle şey Seçil diyet yaptığı için kahvaltı yapmasını sevmiyor onun yerine uyuyor yanlış anlamayın ilerde alışır."

 

"Heh annem pek gelin gelin diye tutturduydu al sana gelin anne Ayşe'yi mumla aratıyordur size sana da abi ha gördüğüm kadarıyla yenge hanım seni geçirmiyor bile"

 

"Baran benim evliliğim seni ilgilendirmez kaç sefer dedim karışma diye. Anne şu oğluna bul birini evlendir durup durup bana sarıyor karısıyla uğraşsın."

 

Baran dediğimle yüzü düştü evlenmek istemediğini söyleyip masadan kalktı her fırsatta Ayşe'yi savunuyordu buda artık hoşuma gitmemeye başlamıştı. Kahvaltı bitmişti şirkete gitmek için arabaya gidiyordum. Ayşe arkamdan seslendi.

 

"Hayırlı işler ağam" onun gülen yüzü içimi ısıttı her gördüğünde beni hem geçiriyor hemde karşılıyordu onu eksik etmemişti benden bende ona gülümseyerek isteği olup olmadığını sordum.

 

"Sağol Ayşe isteğin var mı gelirken getireyim"

 

"Yok ağam sağol" diyip gitti hala benden utanıyordu bu durum hoşuma gitsede ilerde benden gidecek olması aklıma geldi kalbime kor bir ateş gibi düştü..

 

 

 

 

Bölüm sonumuz bölümsüz bırakmıyorum sizde desteksiz bırakmayın oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😊

 

Loading...
0%