Yeni Üyelik
26.
Bölüm

24.Bölüm(AYRILIK)

@hayaldeyazar

Seçil'in yaptığı saldırıyı ömrüm boyunca unutmayacaktım. Büyük hakaretti kadın kafayı yemişti resmen başörtümden ne istemişti. Şalımı çıkarıp atınca çok utandım ne yapacağımı şaşırdım ellerimle saçlarımı örtmeye çalıştım ağlarayarak odama çıktım.

 

Arkamda ki bağışmaları duymuyordum duymakta istemiyordum bunlar benim başıma neden gelmişti çok üzgündüm.

Murat geldi oda üzgündü halinden belli oluyordu ama şuan onunlada konuşmak istemiyordum beni teselli etmeye çalıştı. Elleriyle yüzüme dokundu tepki vermedim bana aşık olduğunu söyledi ona çok inanmak istedim yaklaştı dudaklarımı öptüm bekledim geri çekilecekti ki ona içimden geldiği gibi karşılık verdim artık onunla aile olmak istiyordum bütün benliğimle hislerimle onun oldum bundan hiçte pişman olmadım.

 

Kapının hafif tıklatılmasıyla uyandım Murat'a baktığımda yanımda uyuyordu saate baktım gecenin 3üydü. Hemen sabahlığımı üzerime geçirip kapıyı açmaya gittim.

 

"Emine abla hayırdır bu saatte"

 

"Gelin hanım Nasuh ağam seni salonda bekliyor"

 

"Tamam abla giyinip geliyorum"

 

İçime bir sıkıntı düşmüştü Nasuh babam bu saatte beni neden çağırıyordu ki. Üzerimi değiştirip başımı örtüp odadan çıkıp salona girdim.

 

"Baba beni çağırmışsın kötü birşey yok ya"

 

"Geç kızım seninle konuşacaklarım var Murat'ın senin değerinin anlamasının zamanı geldi artık burada olmayacaksın seni İstanbul'a özel bir üniversiteye kaydettirdim birazdan uçağın var bir kaç özel eşyanı al kimseyede görünmeden konaktan çık Kasım seni havalimanına götürecek"

 

"Baba Murat ağam hatasını anladı gitmesem olmaz mı buraları sizi bırakıp gitmek istemiyorum ben orda bir başıma ne yaparım yol bilmem iz bilmem bunu bana yapma baba"

 

"Sana çektirdikleri benim canıma tak etti ben ona en başında dedim sana sahip çıkacaktı yoksa onu unuturum dedim ben dediğimden dönmem Ayşe gideceksin okulunu bitirip sınavını kazandıktan sonra geri döneceksin benim lafımı ikiletme"

 

Nasuh babam çok kızgındı kızgınlığı bana değil en çok Murat'aydı onun benim kıymetini anlamasını istiyordu bana yaşattıklarını yaşamasını istiyordu. Nasuh babamın dediğini yapacaktım ne kadar Murat'ı bırakıp gitmek istemesemde yapacaktım.

 

Salondan çıkıp odama geldim Murat hala uyuyordu onu daha önce neden hiç izlemediğimi düşündüm onu çok özleyecektim. Küçük bir bavul yaptım bir kaç eşyamı koydum ona veda etmeden gitmek istemedim veda mektubu yazdım. Yanına yaklaşıp yanağına küçük bir buse kondurup odadan çıktım.

 

Nasuh babam aşağıda beni bekliyordu.

 

"Kızım telefonunu ver onu kullanmayacaksın artık yeni telefonun bu bunun içinde benim numaram ve babanın numarası var ben Bekir'e tembih edeceğim Murat'a numaranı vermemesi için birşey olduğunda bizleri ara ben zaten seni hergün ararım hadi uçağını kaçırma Allah'a emanet ol"

 

"Sağol baba kendinize iyi bakın" burukça vedalaştım Nasuh babayla ne kadar gitmek istemesemde onun sözünden çıkmayacaktım. O öyle uygun gördüyse vardır bir bildiği.

 

Kasım abi beni havalimanına bıraktı ilk defa uçağa binecektim içimde korku vardı bütün duygularım birbirine karışmış hissediyordum buradan gitmeyi çok istemiştim. İsteğim olmuştu gidiyordum buradan Urfa'dan konaktan Murat'tan.

 

Murat 

 

Gün doğarken hevesle açtım gözlerimi bugünler artık bizim için doğacaktı. Yanımda yattığını sandığım Ayşe'ye baktım yatakta yoktu. Banyodadır diye seslendim yine ses gelmedi acaba aşağıya mı indi diye düşünüp üstümü giyinip aşağıya inecektim ki şifonyerin üzerinde ki kağıt dikkatimi çekti elime alıp okudum.

 

"Murat ben gidiyorum bunu hiç istemesemde yapmak zorundayım ama elbet bir gün geri döneceğim söz veriyorum sana yuvamıza geri döneceğim. Seninle olduğum için hiç pişman değilim. Gözlerinin içine bakıp söyleyebilmeyi çok isterdim. Seni seviyorum. Ayşe"

 

Ayşe gitmişti beni terk edip çekip gitmişti okuduklarım doğrumuydu dün gece benimle olmuş karım olmuş sabahına beni bırakıp gitmişti bunu bana nasıl yapardı.

 

Bir müddet elimdeki kağıtla yatağın üzerinde oturdum okuduklarımı idrak etmeye çalışıyordum. Sinirle ayağa kalkıp aşağıya indim nereye gittiyse alıp getirecektim.

 

"Babaaa Ayşe gitmiş"

 

"Ne nasıl gider oğlum gitmez buralardadır."

 

"Gitmiş işte anne gitmiş beni bırakıp gitmiş terk etmiş beni." Sinir hayal kırıklığı hepsini içinde yaşıyordum.

 

"Hayır oğlum yanlışın var Ayşe yapmaz öyle birşey gitmez gidemez."

 

"Anaa yapmış işte bak bunları yazmış çekmiş gitmiş."

 

"Ben gönderdim ben benim iznimle gitti Ayşe senin akıllanman için bunu yapmam lazımdı ben sana dedim onu unutursan bende seni unuturum diye sen kendi yolunu kendin belirledin."

 

"Baba bunu nasıl yaptın ben Ayşe olmadan yapamam onsuz duramam Ayşe benim herşeyimdi söyle nereye gönderdin geri getireceğim."

 

"Hayır onun yerini öğrenemeyeceksin sesini dahi duyamayacaksın bunları onun üzerine Seçil'i getirmeden önce düşünecektin başına gelenleri çek şimdi."

 

"Ağam ne yaptın sen oğlanın halini görmez misin evli barklı kadını başka yere yollamakta nedir töremize uymaz."

 

"Benim kararımı kimse sorgulayamaz"

 

"Babaa yapma gözünü seveyim ben hatamı anladım Seçil'den boşanacağım hatta dün konuştum onunla oyüzden dellendi. Ayşe'nin yerini söyle"

 

"Benim sabrımı zorlama Murat ben ne zaman dersem ozaman gelecek Ayşe."

 

"Sesini duysaydım bari" dememle gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Bitmiştim ilk defa bu kadar kötü hissediyordum kendimi. Onu görmeden sesini duymadan yapamazdım Ayşe'm neden yaptın bana bunu. Daha fazla duramayarak şirkete gittim.

 

Kırhan konağı

 

Konağın yardımcısı Emine odayı düzeltmek ve kirli çamaşırları almak için Ayşe'nin odasına gitmişti. Ayşe olduğunda kendi işlerini hallediyordu ama şimdi iş Emine'ye kalmıştı.

Odaya girdiğinde yatağı düzeltti. Banyoya kirlileri almaya girdi. Sepetin içindeki çarşafı gördü.

 

"Aman yarabbim buda ne?"

 

Hanımağaya göstermeye indi. Ruken hanım avluda oturuyordu halinden anlaşıyorki oda üzgündü.

 

"Hanımağam ben gelin hanımın odasında birşey buldum."

 

"Neymiş o"

 

Elinde ki kanlı çarşafı hanımağaya gösterdi.

 

"Hii bu da ne yoksa bunlar yeni mi halvet olmuş"

 

Ruken hanımın beyninden aşağıya kaynar sular döküldü. Ayşe'ye çocuğu olmuyor diye laf söylemişti hatta kuma getirmeyi düşünmüştü. Kadınlık etmediğini düşündü. Asıl suç oğlundaydı onları kandırmak neymiş akşam geldiğinde hesabını soracaktı.

 

Murat

 

Şirkete kendimi nasıl attığımı bilmiyorum. Odama geçip sadece düşünmek istiyordum. Eve gittiğimde Ayşe'yi görmek istiyordum.

 

"Kardeşim ne bu halin arkandan seslendim duymadın."

 

"Asaf Ayşe gitti beni bırakıp gitti ben onunsuz nasıl yaşarım benim bütün dünyam oydu."

 

"Ah be kardeşim bu hiç iyi olmadı keşke böyle şeyler yaşanmasaydı. Benim tanıdığım Ayşe de sensiz yapamaz geri döner"

 

"Döner değil mi kardeşim onu bulmaya gidemiyorum bile babam engel oluyor kapana kısıldım resmen"

 

"Nasuh amca dediğim dediktir merak etme Ayşe geri gelecek topla kendini."

 

Ayşe'nin bana dönmesi umuduyla yaşayacaktım. Onu tek birgün bile aklımdan çıkarmayacaktım onu hep sevecektim.

 

Konağa geldiğimde odama geçip uyumak istiyordum Ayşe'nin olmadığı günlerin hızlıca geçmesini istiyordum.

 

"Murat bekle hele oğlum sen ne yaptın ha Ayşe'yi yeni mi karın yaptın sen ah oğlum ah ben o kızın ahını çok aldım nasıl yaşarım git bul getir bana gelinimi"

 

"Getireceğim anam gelecek gelinin bu konağa gelecek"

 

Babamdan gizli saklı arayacaktım Ayşe'yi eninde sonunda onu bulup bu konağa getirecektim.

 

 

 

Bölüm sonumuz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊

 

Loading...
0%