Yeni Üyelik
32.
Bölüm

30.Bölüm(ÖĞRETMEN)

@hayaldeyazar

Bugün yıllarca hayalini kurduğum öğretmenliğin ilk günüydü. Küçük köy okulunda sınıf öğretmenliği yapacaktım. Sınıf öğretmeni Ayşe Kırhan kulağa ne kadar da hoş geliyordu.

1. Sınıflardan başlayacağım için onlarla iyi bir başlangıç yapmak istiyordum onlara küçük hediyeler vermeyi düşünüyordum. Sabah namazımızdan sonra üzerimi giyindim siyah etek beyaz gömlek ve siyahta şal taktım. Murat'la beraber aşağı kahvaltıya indik.
"Hayırlı sabahlar" herkese selam verip yerlerimize oturduk. Tatlı sohbetlerle birlikte kahvaltımızı yapıp konaktan çıktık.

"Murat okula gitmeden önce kırtasiyeye uğrar mısın?"

"Uğrarım tabi eksik birşeyin mi var?"

"Yok çocuklara küçük hediye vermek istiyorumda"

"Ah senin şu iyi niyetin , herkesi bu kadar nasıl düşünebiliyorsun?"

"Bilmem içimden gelen birşey heralde"

"Hem huyu hem de kendi güzel karım benim"

Murat'ın dediğiyle gülümseyerek baktım.
Kırtasiyeye geldiğimiz de çocuklara kalem silgi defter seti seçtim. Kızlara barbieli erkeklere örümcek adamlı aldım. Şimdilik bunları yeterli gördüm eksik birşeyleri olduğu zaman alıp tamamlayacaktım.

Okula doğru yaklaştığımızda heyecan bastı staj yapmıştım ama artık tam anlamıyla öğretmen olduğum için bütün sorumluluk bana aitti.

İlk gün olduğu için çocuklar aileleriyle beraber bahçedelerdi sıraya girip ilk İstiklal marşımızı okuduk ardından sınıflara dağıldık.

"Sen gir benim biraz işim var dönüşte almaya gelirim iyi dersler meleğim"

"Teşekkür ederim sanada hayırlı işler"

Murat arabaya binip gitti bende sınıfıma girdim.

Çocuklar yerlerine oturmuş beni bekliyorlardı şimdilik sakinlerdi çünkü daha birbirimizi tanımadığımız için tedirginlerdi.

"Günaydın çocuklar" çocuklara selam vererek başladım.

"Günaydın öğretmenim" onlarda hep bir ağızdan karşılık verdiler.

"İlk baş tanışalım benim adım Ayşe sizin öğretmeninizim zamanla birbirimize alışacağız benden korkmanızı istemiyorum her daim sevgiyle kucaklayacağım sizleri birşeye ihtiyacınız veya şikayetiniz olduğu zaman bana söylemeniz yeterli , şimdi sizleri tanıyalım"

Çocuklar ayağa kalkarak teker teker kendilerini tanıttılar.

"Sizlere küçük bir hediyem var ismini seslendiğim yanıma gelip hediyesini alsın"

İsimlerini ezberleyebilmek için onları sırayla isimlerini seslenerek yanıma çağırdım. Çocuklar hediyelerini çok beğendiler.

"Bugün ders işlemeyeceğiz ama sizlerden bir isteğim var gelecekte olmak istediğiniz mesleği ve ozaman ki halinizi resmetmenizi istiyorum"

Bunu istememde ki sebep hem hayal güçlerinin gelişmesini sağlamaktı hemde kim ne olmak istiyor onu öğrenmek istiyordum.

Biraz zaman sonra hepsi tek tek bitirdiğini söyledi bende sırayla masalarını gezip yaptıkları resimlere baktım. Hepsinin hedefinin olması çok hoşuma gitti. Bir tanesi dikkatimi çekti.

"Güzel kız senin adın ne?"

"Kardelen öğretmenim"

"Peki bu resimde ne anlatmak istedin"

"Bu ben buda annem , bir tek resmini gördüm ben doğunca ölmüş hiç görmedim ne zaman sorsam hep yukarıdan seni izliyor diyolar keşke kanatlarım olsa bulutların en üstüne çıksam onu görebilir miyim öğretmenim?"

Ah Kardelen yakmıştı ciğerimi bende öksüzdüm ama annemi azda olsa hatırlıyordum Kardelen hiç görmemişti kim bilir nasılda hissetmişti annesinin yokluğunu çok üzülmüştüm.

"Güzel Kardelen'im annen cennette seni oradan izliyor ve hep seni koruyor biliyor musun sen göremesen de o hep senin yanında senin böyle üzülmeni hiç istemez ve sende anneni okuyup meslek sahibi olup kendini kurtararak sevindireceksin"

Kafasını olumlu anlamda sallayıp resmine geri döndü.

"Evet çocuklar hepinizin resimleri çok güzel olmuş hedeflerinizin olması çok hoş ilk önce hedef belirleyeceksiniz ve sonra çok çalışacaksınız çalışmak başarmanın yarısıdır inşallah ilerde hepiniz dilediğiniz meslekleri olursunuz ben elimden geldiğince sizlere güzel bir eğitim vermeye çalışacağım ama sizde beni dinleyip çalışacaksınız anlaştık mı?"

"Anlaştık öğretmenim sizi üzmeyeceğiz"

Bir kaç dersimiz tanışmakla oyun oynamakla geçti onlara sürekli ders işleyerek sıkmayacaktım hatta araştırıp ders anlatımlarını eğlenceli hale getirecektim mesleğimi sırf parası için zorla yapıyormuş gibi değil severek isteyerek yapacaktım.

Günüm böylelikle bitmişti zil çaldığında çocukar sınıftan çıktılar onlar çıkınca arkalarından bende çıktım. Murat elinde kocaman çiçek buketiyle beni bekliyordu. Ah bu adam içimi eritiyordu.

"Bunlar senin için senin güzelliğinin yanında sönük kaldılar ama"

"Çok teşekkür ederim mis gibi de kokuyorlar beni mutlu etmesini çok iyi biliyorsun"

"Senin mutlu olman için elimden gelen herşeyi yapacağım"

"Seninleyken hep mutluyum"

El ele tutuşup arabaya binip konağa doğru gittik. Konağa geldiğimizde sofra hazırdı oturup yemeğimizi yedik herkes okulun nasıl geçtiğini sordu bende üstün körü biraz anlattım sonra odamıza geçmek için müsade istedim. Arkamdan Murat'ta geldi.

"Ayşe'm nasıl geçti günün yorgun musun yoksa?"

"Yok aksine günüm çok güzel geçti ama birşeye üzüldüm"

"Neye üzüldün noldu birisi birşey mi dedi"

"Yok hayır kimse birşey demedi öğrencim Kardelen annesi onu doğururken ölmüş oda bugün annesiyle beraber resmini çizdi kanatlarım olsa bulutların üstüne çıksam onu görebilirmiyim diye sordu çok üzüldüm" anlatırken aynı zamanda da gözlerimden yaşlar akıyordu.

"Kıyamam ben sana ağlama Kardelen'in kaderi böyleymiş Allah'ın takdiri elimizden birşey gelmez ama biz her daim Kardelen'in yanında oluruz sen üzülme"

"Oluruz değil mi Murat ailesiyle tanışmaya gidelim nasıllar nerede oturuyorlar acaba üvey annesi var mı merak ediyorum hepsini öğrenmek istiyorum"

"Merak etme güzel karım benim yarın gider bakarız için rahat olsun"

"Murat iyi ki varsın seni çok seviyorum sen olmasan hiç birini yapamazdım"

"Senin şu iyi niyetli kalbin var ya asıl o herşeyi yaptırıyor" Murat'ın dediğiyle onun göğsüne doğru yattım onun kollarında huzurla uykuya daldım.

Bugün çocuklara alfabenin ilk harfi olan a harfini öğrettim bugünkü derslerimizi büyük a küçük a olarak boyama yaparak etkinlik yaparak yazarak öğrendik. Okul bitiminde Kardelen'le beraber onlara gittik.

Kapıda bizi karşılayan ablası Yaren oldu bizi içeriye davet etti babası babannesi ve dedesi vardı hep birlikte yaşıyorlardı bu benim içimi rahatlattı iyi bir insan oldukları belliydi babası kızlarına sahip çıkmış onlara üvey anne getirmemişti babannesi büyütmüştü. Onlarla biraz sohbet ettik gelirleri pek yoktu Yaren'in eğitimi de benim gibi yarım kalmıştı oda el işini geliştirmiş dışarıya iğne oyası yapıp satıyordu böylelikle evlerine destek oluyordu. Murat Kardelen'in babasına iş vereceğine ve Kardelen'in eğitim masraflarına karşılayacağına dair söz verdi. Bundan sonra Kardelen bizim manevi kızımızdı.

Evlerinden çıkıp konağa döndük aklıma gelen şeyle Murat'a döndüm onunlada paylaşıp fikrini almak istiyordum.
Elinden tutup yatağa oturttum.

"Murat"

"Söyle Ayşe'm"

"Benim aklıma birşey geldi nasıl olur diye düşünüyorum"

"O güzel aklına yine ne geldi bakalım" Murat'ta benim saçlarımı okşayarak konuşuyordu.

"Buraya halk eğitim merkezi gibi birşey açsak nasıl olur haftasonları ben okuma yazma bilmeyen kadınlara okuma yazma öğretirim hafta içleride el emekleri yaparlar nasıl olur hem yaptıklarını da satarlar"

"Yine her zaman ki gibi çok güzel düşünmüşsün Ayşe'm de benim bunu düşünmem lazım"

"Sana güveniyorum kocam sen herşeyin en iyisini bilirsin"

"Eee ozaman benimde bir isteğim var"

"Neymiş o"

"Sensin" diyip beni yatağa doğru itti bulduğu her fırsatı değerlendirmesini iyi biliyordu.

 

 

Bölüm sonumuz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 😊

Loading...
0%