Yeni Üyelik
35.
Bölüm

32.Bölüm(KÜÇÜK AİLEMİZ)

@hayaldeyazar

Hamileliğim güzel bir şekilde ilerliyordu artık aşermeye de başlamıştım bazen bulunacaklar şeyleri canım çekiyordu bazende hiç olmayacak şeyler istiyordum gece gündüz demeden Murat'ı kaldırıp istediğim şeyi alması için gönderiyordum. Murat isteğimi bir iki dedirtmeden bulabildiğini alıp getiriyordu. Bugünde canım yeşil elma çekmişti ve Murat'ı yine alması için yollamıştım. Dizi izlerken görmüştüm yemyeşil sert sulu sulu ve ekşi ayy anlatırken bile ağzımın suları akıyordu tabiki de kendim için değil bebeklerimiz için istiyordum.

 

Murat'ı beklerken kitap okumaya başladım kapının açılmasıyla elimdeki kitabı komidinin üzerine koydum. Heyecanla Murat'ın elindeki poşeti aldım ama resmen hayal kırıklığına uğramıştım.

 

"Ağam ben senden yeşil elma istedim sen gitmişsin sarı elma almışsın ya"

 

"Ayşe'm bulamadım vallahi mevsimi değilmiş gördüğüm bütün manavlara baktım hallere sordum ama yokmuş bende sarı aldım biraz olsa aşermen gider diye"

 

"İnan moralim çok bozuldu hadi bulamadın insan çıtır çıtır olan kırmızı elma getirir ya sarı elmayı hiç sevmem bide susuz kepekli almışsın" diyerek naz yaparak ağlamaya başladım

 

"Yapma Ayşe'm ağlama gider kırmızı elma alır gelirim şimdi sen üzülme"

 

"Boşver gitme zaten hevesimde kaçtı canım istemiyor artık"

 

"Emin misin istiyorsan hemen gider alırım"

 

"Yok yok istemiyorum artık neyse hadi ben kalkayım hazırlanayım doktor randevumuza geç kalmayalım"

 

Murat değişken olan duygularıma şaşırıyordu oda haklıydı hamilelik beni aşırı duygusal yapmıştı neyi görsem ağlamaya başlıyordum. Bugün de cinsiyetlerini öğrenmek için doktora gidecektik. Konaktan çıkıp hastaneye geldik.

 

"Hoşgeldiniz Ayşe hanım hamileliğiniz nasıl gidiyor bir sıkıntınız yoktur umarım"

 

"Yok doktor hanım iyiyim şükür biraz fazla duygusalım ve aşermem çok"

 

"Hamilelikte bunlar normaldir zamanla geçecekler , ultrasondan bakalım ikizler nasıllar"

 

Doktorun yönlendirmesiyle sedyeye yattım.

 

"Gelişimleri gayet güzel cinsiyetleride ikisi de erkek hayırlı olsun"

 

"Teşekkür ederiz doktor hanım"

 

İkimizde mutlulukla hastaneden çıkıp alışveriş merkezine geldik bebeklerimize kıyafet bakacaktık.

 

"Yaa Murat bunlar çok tatlı değil mi?"

 

Elimdeki tulumları Murat'a gösterdim.

 

"Evet alalım bunlarıda bak bende bunları beğendim nasıl?"

 

"Ağam bunlar da ne böyle şimdilik bir kaç tane alsak yeterdi"

 

Murat elindeki sepeti ağzına kadar kıyafetle ve oyuncakla doldurmuştu kendim almayı bıraktım onu izliyordum öyle özenerek alıyordu ki çok hoşuma gitmişti.

 

"Ee sen bir tek bunlarımı seçtin daha ne alınır sen daha iyi bilirsin"

 

"Senin gibi babaları olacağı için çok şanslılar sen çok iyi bir baba olacaksın" derken bile gözümden yaş akmaya başladı.

 

"Ayşe'm yine ne oldu da ağlıyorsun ağlama asıl senin gibi anneleri olacağı için çok şanslılar babalarını bu kadar seven anneleri var" diyerek göz kırptı. Dediğyle gülümsedim. Aldıklarımızı ödeyip konağa gittik.

 

Avluda bizi bekleyen Ruken anne bebekleri sordu iyi olduklarını cinsiyetlerinin erkek olduğunu söyledik aldıklarımızı gösterdik hepsine sevgiyle baktı. Zerde'lerin düğün alışverişinden sonra da geri kalan eşyalarıda beraber alacağımıza dair söz verdi. Çok özeniyordu bende kırmayarak onu onayladım. Zerde'lerin düğünü haftayaydı yarında düğün alışverişine çıkacaklardı. Ruken anne benimde gelmemi istesede okulu daha fazla ihmal etmek istemediğim için gelemeyeceğimi söyledim başka bir zamanda Murat'la elbise almaya giderdik.

 

1 hafta sonra

 

Bugün konağın telaşıyla kalkmıştık. Ruken anne sabah ezanından önce başlamıştı hazırlıklara kaç zamandır özendiği o dillere destan düğünü nihayet bugün yapıyordu. Baran düğün istemediğini sürekli söylesede bu sefer Nasuh babada Ruken annede kimseyi dinlemeyerek tanıdıkları tanımadıkları kim varsa hepsini düğüne davet etmişti. Bizde sabah namazımızı kıldıktan sonra üzerimizi giyindik.

 

Su yeşili üzeri taşlı a kesim yerlerde sürünen elbise giymiştim onun rengindede şal taktım tabi birde altın takılarımı taktım. Karnım biraz belli oluyordu.

 

"Her zamanki gibi yine çok güzelsin ama ben kıskanıyorum seni böyle tek bana süslensen"

 

"Ağam sadece elbise giydim makyaj yapmayı zaten sevmem biliyorsun hem hamileyim göbeğim bile belli neyimi kıskanıyorsun"

 

"Öyle deme Ayşe'm görmesin kimse seni , bir bilseler benim gözümde nasıl göründüğünü"

 

"Ozaman sende giyinme böyle bende kıskanıyorum hala deli gibi kızlar bakıyor gözlerini oyasım geliyor ortalıkta çok dolanma halayda çekme"

 

"Emrin olur küçük hanım beni senden başka kimse ilgilendirmez yeter ki sen hep böyle bak" Murat yakınlaşıp alnımı öptü. Bende onun yanaklarına kısa öpücük kondurdum. Odadan çıkıp aşağı indik. Zerde de bu konakta kaldığı için buradan gelin çıkarak meydana gidilecekti. Yardım etmeye kalkışmamla bana kızmaları bir oldu köşeye otutturdular beni bende daha fazla dayanamadım Zerde'ye bakmaya gittim.

Kapısını tıklatıp içeri girdim karşımda gelinliğini giymiş saçları yapılmış gelin duruyordu.

 

"Zerde maşallah çok güzel olmuşsun"

 

"Teşekkür ederim gelin ağam"

 

"Emine abla hayırlı olsun Allah tamamına erdirsin inşallah"

 

"Sağol gelin ağam inşallah" Emine abla hem üzgündü hemde mutluydu tek kızı evleniyordu ama uzağa gitmiyordu hep yanı başında olacaktı.

 

Davullar zurnalar çalmaya başladı. Bizde odadan çıkıp avluya geldik. Beline kuşağını abisi Kasım abi bağladı. Yüzüne kırmızı örtüyü annesi Emine abla örttü. Baran Zerde'nin yanına gelip elinden tutup konaktan çıkıp meydana doğru yürüdüler onlar önde bizde arkada yürüdük. Davetliler gelmişti kocaman meydan bile tıklım tıklım doluydu herkes bu düğünü beklemişti. Bizde yerlerimize oturduk herkesin gözü üstümüzdeydi Murat bir yere gitmesin diye sıkı sıkı tuttum elini.

 

"Ayşe napıyorsun elim acıdı"

 

"Görmüyor musun nasıl bakıyorlar nasıl bırakayım seni"

 

"Kim bakarsa baksın davetlilere ayıp oluyor kıskanç karım benim elimi bırakta gidip karşılayayım onları"

 

"Git ama dediğim gibi halay çekmek falan yok hemen gel yanıma otur"

 

"Hemen geleceğim sende sakın yerinden kalkma bak bir şeye elini sürdüğünü görmeyeceğim"

 

Murat eliyle yanağımı okşayıp gitti bende gözümü ondan hiç ayırmadım.

Baran ve Zerde'nin nikahı kıyılmıştı. Zerde çok mutlu gözüküyordu ama Baran onun gibi değildi durgundu öyle olmasına üzüldüm.

 

Düğün halaylar eşliğinde devam edip gecenin sonunda bitti. Herkes evlerine dağıldı bizde günün yorgunluğuyla odamıza girip yattık.

 

4 ay sonra

 

Artık günlerim azalmış doğumum yaklaşıyordu. Son ayıma kadar okula hep gitmiştim ama gittikçe ağırlaştığım için doğum izninize ayrılmak zorunda kaldım. Evde de hiç bir işi yapmama izin vermiyorlardı bende hastane çantamı hazırlamaya başladım. Herşeylerini ilmek ilmek işlemiştik Ruken anne yelekler patikler örmüştü. Bende gelen misafirlere dağıtılmalık çikolata magnet ve isimlerinin yazdığı hastane çıkışı tulum , alt üst takım yaptırmıştım. İsimlerini Hz Ömer'in adaletinden dolayı Ömer ve Hz Yusuf'un güzelliği ve ahlakından dolayı Yusuf olarak kararlaştırdık. Bugünlerde artık yavaş yavaş sancılarım geliyormuş gibi hissediyordum.

 

"Murat benim sancım var galiba"

 

"Ne bebekler mi geliyor yoksa Allahhh kalk kalk hemen hasteneye gidelim"

 

"Dur bir sakin ol daha okadar ağrım yok belki bana öyle geliyordur"

 

"Nasıl sana öyle geliyordur Ayşe kıvranıp duruyorsun hadi hadi kalk gidiyoruz sen kalkmazsan kucağıma alır götürürüm"

 

"Yok artık daha neler ben kendim yürürüm"

 

Eğer kalkmasaydım Murat dediğini yapardı kucağında götürürdü.

Murat koluma girdi beraber aşağıya indik benden daha telaşlı duruyordu.

 

"Oğlum noldu Ayşe kızım iyimisin sancın mı var yoksa"

 

"Evet anne sancısı var hastaneye gitmiyor"

 

"Ne demek gitmiyor çabuk git arabayı çalıştır ben Ayşe'yi getiririm"

 

"Anne telaşe etmesek mi acaba hem bir girip geri gidiyor" demeye kalmadan suyum gelmişti.

 

"Oğlum koş suyu geldi hemen kucağına al çabuk hastaneye götürelim"

 

Murat geldiği gibi kucağına aldı arabaya bindirdi Ruken annenin kucağına doğru yatırdı. Suyum geldikten sonra sancılarım iyice arttı dayanılmaz hale geldi.

 

"Anneee çok ağrım var nasıl dayanacağım ben buna"

 

"Dayan yavrum dayan az kaldı kurtulacaksın Allah'ın izniyle"

 

Hasteneye geldiğimizde doktor muayenesini yapıp hemen doğuma aldı doğum bitinceye kadar ne kadar sure biliyorsam hepsini okudum çok dua ettim Allah'ım bu yolda kimseyi eylemesin diye.

 

Çok şükür sonunda iki bebeğimiz de sağ salim dünyaya gelmişti.

Normal odaya çıkardıklarında herkes bebeklere bakarken Murat ilk benim yanıma geldi nasıl olduğumu sordu. Bana herşeyden daha çok değer verdiğini bugün daha çok anladım.

 

"Ayşe'm nasılsın ağrın sızın var mı?"

 

"Çok şükür iyiyim ağam bebeklerimizde iyi"

 

"Rabbime şükürler olsun Ayşe'm bana bu duyguyu yaşattığın için sana minnettarım" diyip alnımdan öptü. Sonra da bebeklerimizi kucağına aldı daha tam tutamasa da onları kokladı. Gece yanımda Ruken anne kalmak istedi ama halam onun konakta bakacağına bugünlük kendisinin bakmasını rica etti oda anlayış gösterdi. Halamla beraber bebeklerin altını aldık karnını doyurduk genellikle uyuyorlardı. Sabah olduğunda Murat bizi almaya geldi. İki elinde de balon şeklinde içinde küçük küçük mavi balonları olan üzerinde isimleri yazan ve küçük ayıcığı olan güzel bir hediyelik almıştı. Murat ben ve bebeklerimizle beraber hastaneden çıkıp evimize doğru gittik.

 

İki kişi olarak girdiğimiz bu hastaneden dört kişi olarak çıkıyorduk artık bizde küçük bir aile olmuştuk.

 

 

 

 

Bölüm sonumuz finale son 4 bölüm kaldı desteklerinizi esirgemeyin 😊

 

 

 

 

Loading...
0%