Yeni Üyelik
38.
Bölüm

35.Bölüm(UMRE)

@hayaldeyazar

1 ay sonra

 

Aklıma gelenin başıma gelmesinden korkuyor gibiydim. Günüm 5 gün gecikmişti karnımda hafif ağrı vardı. Banyoya gidip gebelik testini yaptım. Sene de bir iki sefer gecikmem oluyordu onun için fazladan almıştım.

Yine aynısıdır belki diye bekliyordum. Ama çift çizgi çıkmıştı test pozitifti hamileydim.

 

Yatağın üzerinde kızıyla oynayan Murat'a baktım.

 

"Ayşe gelsene niye orda öyle dikiliyorsun" demesiyle yanına gidip oturdum.

 

"Murat ben hamileyim"

 

"Allahhhh yine baba oluyorum be"

 

"Dur bağırma herkes duyacak"

 

"Duysun zaten beklemiyorlarmıydı yoksa sen istemiyor musun?"

 

"İstiyorum tabiki de Allah nasip etmiş hem evlat gibisi var mı iyi ki var onlar benim değişken duygularım başladı gene"

 

"Yandık desene 9 ay nasıl geçecek acaba"

 

"Aaa aşk olsun benim nazımı çekmek zor mu geliyor"

 

"Asla güzelim bir ömür çekerim nazını hem doğru dedin aşk olsun tabi ya" diyip yanağımdan öptü.

 

"Yinede hemen söylemeyelim bir doktora gidelim kesinleşsin öyle söyleyelim"

 

"Sen nasıl istersen Ayşe'm"

 

"Hadi akşam yemeğine inelim acıkmışsındır iki canlısın nede olsa"

 

"Murat yanlarında da böyle konuşma sakın"

 

"Tamam tamam sustum"

 

Odamızdan çıkıp Ömer ve Yusuf'u da çağırıp aşağı yemeğe indik. Selamımızı verip yerlerimize oturduk.

 

"Murat oğlum yaza oğlanların sünnet düğünlerini yapalım diyorum ne dersiniz"

 

"Acele etmeyelim anne dördüncü yolda bir torun daha geliyor"

 

Allah emi Murat Allah'tan tembih etmiştim inmeden önce 5 dakika sözünde duramadı.

 

"Aaa doğru mu dersin oğlum aferin size , siz daha oturun abingilin dördüncü çocuğu geliyor."

 

"Sağlıkla gelsin anne bana kızım Asmin'im yeter Allah olmayanlara versin"

Baran yine başka çocuk istemediğini belli etti.

 

"Gelin ağam çok sevindim gözünüz aydın , ne kadarlık"

 

"Sağol Zerde daha yeni öğrendim hastaneye gitmedik."

 

"Yarın gideceğiz nasipse değil mi Ayşe'm"

 

Murat'a göz devirerek bakıp başımla onayladım. Akşam yemeği yenilmiş salonda çaylar içilmişti yatmak için herkes odalarına dağıldı.

 

Sabah ezanıyla uyandım abdestimi alıp Murat'ı da kaldırdım beraber namazımızı kıldık. Çocuklarla birlikte aşağı kahvaltıya indik.

 

Kahvaltıdan sonra doktora gitmek için konaktan çıktık.

 

"Merhaba Ayşe hanım şikayetiniz nedir"

 

"Merhaba doktor hanım şikayet demeyelim de ben gebelik testi yaptım pozitif çıktı."

 

'Anladım ozaman kan testi isteyelim sizden sonrada ultrasonla bakalım'

 

Doktorun odasından çıkıp kan testini verdim sonuçların çıkması için biraz bekledik.

 

"Ayşe hanım tebrik ederim hamilesiniz ultrasondan da bakalım"

 

Doktor hanım ultrasondanda bakıp kalp atışlarını dinletti yeniden bu duyguları tatmak çok güzeldi.

 

2 yıl sonra

 

Bugün oğullarımız Ömer Yusuf ve Ali'nin sünnet düğünleri vardı. Bir erkek çocuğumuz daha olmuştu adını da Hz Ali'nin ilminden ve cesaretinden dolayı Ali koymuştuk. Öğlen namazına müteakiben mevlid okunup ardından yemek verilecekti. Çalgılı düğün istememiştim onun yerine semazen ekibi ve mehter takımı tutmuştuk. Birde çocuklar eğlensin diye palyaço ayarlamıştık çocuklara dağıtmalık küçük hediyeliklerde hazırlamıştım gelen çocuklara dağıtacaktı. Meydanı da beyaz ve mavi renkte balonlarla süsletmiştik. Şimdi sıra hazırlanmaya gelmişti.

 

"Maşallah oğullarıma hepiniz birbirinizden yakışıklı oldunuz aslan yavrularım benim" Ömer Yusuf ve Ali için krem rengi sünnet kaftanı almıştık ellerinde de kılıçları vardı.

 

"Şimdi de prenses kızımı süsleyelim"

 

"Annee saçlarımı da kıvırcık yapar mısın lütfen birde ruj sürebilir miyim"

 

"Süslü kızım benim sen kime çektin bilmem ki üzerini giydirelim sonrasına bakarız"

 

Zeynep içinde krem rengi gelinlik almıştık kız çocuğu işte süslenmesini çok seviyordu kıyafetini ayakkabısını kendisi seçmişti babası da istediği herşeyi aldı.

 

"Ooo benim yavrularım hazırlanmışlar bile şehzadelerim ve sultanım , ama daha has sultanım hazır değil"

 

"Çocuklar hazır oldu ya ben şimdi hazırlanırım kocam senin kıyafetlerinde hazır giyinirsin"

 

"Ben 5 dakika da hazır olurum sultanım çocuklarla seni aşağıda bekleyelim."

 

Murat kıyafetlerini alıp banyoya hazırlanmaya gitti. Banyodan giyinmiş bir şekilde çıktı bej renginde çokta klasik olmayan spor tarzı takım almıştık. Fit vücuduna tam oturmuş çok yakışmıştı.

"Kocam herzamanki gibi çok yakışıklısın" diyip Murat'ın yanağından öptüm. Bizi gören çocuklar kıskanıp paçalarımıza yapıştılar bizde onları kucaklarımıza alıp çokça öptük.

 

Murat çocuklarıda alıp aşağıya indiler bende hazırlanmaya başladım krem rengi üzerinde taşlarla süslü arkasında kuyruğu olan abiye giydim. Ailecek uyum içinde olalım diye aynı kıyafetlerimizi renk seçmiştim. Odadan çıkıp yanlarına indim. Murat mest olmuş bir şekilde bana baktı.

 

"Güzeller güzeli karım" diyerek alnımdan öptü.

 

"Maşallah maşallah hiç dört çocuk doğurmuş demezsin benim arkadaşıma" diyen Eda'ydı.

 

"Benim kardeşim de aynı ne çabuk bu kadar çoğaldınız lan siz daha dün gibiydi herşey"

 

"Sanki siz aynı yerde saydınız da bize laf ediyor"

 

"Sizin kadar hızlı olamadık" diyerek Asaf abi göz kırptı.

 

Onların tatlı atışmaları gülümsememize neden oldu.Eda ve Asaf abinin de Miray adında kızları olmuştu. Kapıdan giren Kardelen ve Yaren'i görünce onları karşılamaya yanlarına gittim.

 

"Kardelen'im hoşgeldin, Yaren sende hoşgeldin" diyerek onlara sarıldım. Kardelen lise çağına gelmelik olmuştu.

 

"Hoşbuldum Ayşe annem"

 

Onunla ilgilendiğimizden beri beni manevi annesi olarak görüyordu. Başka bir çocuğun ağzından anne kelimesi duymak çok güzeldi.

 

Mevlid saatinin gelmesiyle beraber konaktan çıktık.Konvoy eşliğinde mehter takımıyla beraber meydana gittik. Murat'la beraber gelen davetlileri karşıladık.Mevlidimiz meydan da okunmuştu ardından yemekler servis edildi. Semazen gösterisini herkes çok beğenmişti. Palyaço da çocukları eğlendirmiş onlara hazırladığımız hediyelikleri vermişti. Gecenin olmasıyla sünnet düğünümüz son buldu.

 

5 yıl sonra

 

Sabah Murat'ın beni dürtmesiyle uyandım.

 

"Ayşe'm hadi namaz vakti"

 

"Hii ben ezanı duymamış mıyım alarmda çalmamış"

 

"Alarmı ben şimdi kapattım kendim kaldırayım istedim"

 

"İyi yapmışsın sen uyuyamadın mı yoksa?"

 

"Çok güzel bir rüya gördüm Ayşe'm onun heyecanıyla uyku girmedi gözüme"

 

"Hayırdır inşallah ne gördün"

 

"Hayır hayır hadi namazlarımızı kılalım kahvaltıdan sonra seni bir yere götüreceğim"

 

"Okul var Murat nasıl geleyim"

 

"Bir iki saat izin alırız sorun olmaz ama seninde çok istediğin bir şey bu"

 

"Allah Allah öyle olsun bakalım merak ettim iyice"

 

"Gidince öğrenirsin hadi vakit çıkmadan kılalım"

 

Murat'ın dediğiyle abdestimi aldım o önde ben arkada namazımızı kıldık. Ardından çocukları uyandırmak için odalarına gittim.

 

"Ömer'im Yusuf'um hadi kalkın oğlum sabah oldu"

 

"Yaa anne sabahın köründe okul mu olur Allah aşkına kim çıkardı bunu ya"

 

"Aahh Yusuf mızlanma hadi kalk Ömer kalkıyor bak"

 

"Anne Yusuf haklı aslında bende zorunlukla kalkıyorum"

 

"Biliyorum oğlum ama mecbursunuz hedefleriniz var hayalinizdeki mesleği olmak istiyorsanız bunlara katlanacaksınız ben Zeynebi uyandırmaya gidiyorum hazırlanıp inin kuzularım" yanaklarından öpüp odalarından çıktım. Mışıl mışıl uyayan prensesimide yanağından öpüp kaldırdım.

 

Babasıda Ali'yi kucağına almış aşağı iniyorlardı. Beraber kahvaltıya indik.

Herkese selamımızı verip oturduk.

 

"Ya baba ben okula gitmek istemiyorum senin yanında çalışmak istiyorum" diyen Yusuf'tu

 

"Benim yanımda çalışman içinde okuman şart küçük bey diploması olmayanı ben işe almıyorum"

 

"Ben okuyup savcı olayacağım sonrada Asmin'i alacağım" bunu diyen Ömer'le hepimiz şok olup ona baktık bu söylediği gülmemize neden oldu bir kişi hariç oda Barandı.

 

"Hopp orda dur bakalım Ömer bey benim kızımı almak okadar kolay değil kırk fırın ekmek yemen lazım"

 

"Ayşe bizim gelin kız hazırmış baksana ben çok çalışayım bari para lazım düğün yapacağız" Murat'ın dediğiyle kahkaha attık.

 

"Oyyy benim kuzularım tabi hazır ya Asmin'den iyi gelin mi bulacaksınız sizde Ömer'den iyi damat mı bulacaksınız ne güzel düşünmüş benim yavrularım" diyen Ruken anneydi.

 

"Daha küçükler annem şimdi ne konuştuklarını bilmiyorlar ileriyi bilemeyiz yinede kızımı vermeye gönlüm razı olmaz"

 

"Nasip tabi ki kardeşim herşey nasip" Murat tadında bırakarak konuyu kapattı.

Bu evin erkekleri kızlarına çok düşkündü bunu iyice anlamıştım Nasuh baba Dilan'a Murat Zeynep'e Baran'da Asmin'e.

 

Kahvaltılarımızı yaptıktan sonra çocukları Baran okula bırakacaktı bizde Murat'la beraber nereye götüreceğini bilmediğim yere doğru gittik.

Araba Şanlıurfa diyanet işleri başkanlığının önünde durdu.

 

"Murat burada ne işimiz var"

 

"Rüyam buydu Ayşe rüyamızda kabeyi tavaf ederken gördüm kaç zamandır gitmek isteyipte gidememiştik bu zamana nasipmiş."

 

Murat'a gülümseyerek baktım kalbinin güzelliğinden kaynaklı bu rüyayı görmüştü imanının kuvvetinden dolayı Allah'ım çok şükür bizide evine çağırmıştı.

 

İçeriye girip kayıt işlemlerimizi yaptırdık çocuklarımızıda yanımızda götürecektik oranın maneviyatını onlarında tatmasını istedik.

 

Günlerimiz seminerlere katılmakla geçti orada neler yapılacağına dair bilgi vermişlerdi. Bu akşam uçağımız vardı Allah'ın izniyle kutsal topraklara gidiyorduk.

 

Çocukların ve kendi bavullarımızı hazırladım. Murat ve oğlanlar orada ihram giyeceklerdi. Kızımla bizde ferace giycektik. İçimde okadar güzel hisler vardı ki heyecan sevinç hepsini içimde barındırıyordum.

 

"Murat bavullarımız hazır arabaya koyalım istersen"

 

"Olur Ayşe'm sen elleme ben indiririm hepsini"

 

Murat bavulları indirirken ben yemeğe kadar Yasin şerif okudum hayırlısıyla gidip gelmek nasip olsun diye hemde ölmüşlerimizin ruhlarına hediye ettim.

Akşam yemeği için aşağıya indim yemekten sonra da havalimanına gidecektik.

 

Yemeklerimizi tatlı sohbet eşliğinde yedik. Hep beraber havalimanına gittik bizi oradan geçireceklerdi.

Havalimanına geldiğimizde il müftüsü konuşma yaptı ilahiler çalındı. Sıra vedalaşmaya geldi.

Ruken anne ağlıyordu ağlamasına dayanamadım bende ağlamaya başladım.

 

"Ayşe kızım bizdende çok selam götürün bizlere çok dua edin yavrum" diyerek bana sarıldı bende ona ağlayarak sarıldım helallik istedim.

 

"Hakkınızı helal edin baba kendinize iyi bakın" Nasuh babamında elini öptüm.

Zerdey'le sıkı sıkı sarıldık benden çok dua etmemi istedi.

 

Murat ve çocuklar da hepsiyle vedalaştılar onlara el sallayıp havalimanından içeri girip uçağa girdik. Murat Ömer ve Yusuf'la bende Zeynep ve Ali'yle yan yana oturdum. Böylelikle kutsal topraklara ziyaretimiz başlamış oldu.

 

Bizleri ilk kabeye getirdiler gözlerimiz kapalıydı kabeyi ilk gördüğünde ettiğin dua kabul olurmuş derler.

 

Kabeyi gördüğümüz anda gözümüzden yaşlar akmaya başladı öyle güzeldi ki.

 

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.”

 

İlk tavafımızı yaptık çocuklarla beraber onlarla zor olur mu ki diye düşünmüştüm ama Allah kolaylığını veriyormuş çocuklarında bu hissiyatla biz ne yapıyorsak aynılarını yapmaları çok güzeldi.

 

Burada teheccüd namazı için ezan okunuyordu gece kalkıp namazlarımızı kılıp kabeye tavaf etmeye gidiyorduk. İbadetlerimizi layınca yapmaya çalışıyorduk.

 

Yıllarca hasretini çektiğim Kabe'me yüzümü sürmüştüm. Onca kalabalığın içinden geçerek ellerimi Kabe'ye sürmüştüm kokusunu içime çekmiştim.

Peygamberimizin evine ziyarete gittik. Arafat dağına çıktık. Uhud dağını gördük peygamberimizin çok sevdiği amcası Hz Hamza'nın şehit edildiği savaştı Uhud savaşı.

 

Kur'an'ı Kerim'in indiği Nur dağına Hira mağarasına çıktık. Orada namazımızı kıldık.

 

Mekkede günlerimiz geçmişti sıra sevgili peygamberimizi ziyaret etmemize gelmişti. Medine Mescidi Nebeviye gidiyorduk.

 

Buradaki maneviyat çok farklıydı Kabe'den ayrılmak çok zor gelmişti.

Peygamberimizin kabrini ziyerete geldik kadınlar randevu ile girebiliyorlardı ben bir sefer girmiştim ama Murat oğlanlarla beraber genellikle gidiyordu. Peygamberimize bol bol salavatlar getirdik.

 

"Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed"

 

Heryeri öyle güzeldi ki insan buradan hiç gitmek istemiyordu ibadetlerimizi yaptık çok çok dualarımızı ettik. Buralardan ayrılmak çok zor gelmişti 20 gün nasıl geçmişti anlamamıştım. Uçağa bindiğimizde sanki bir yanımız burada kalmış gibi hissettim kalbim burada kalmıştı tekrardan gelmek nasip olsun diye çok dua ettim.

 

"Murat bir daha gelmek nasip olur inşallah sanki kalbimi burada bırakmış gibi hissediyorum"

 

"Benim de öyle Ayşe'm nasip olursa gidince hacılık için kuraya girelim kim bilir belki hacı olmakta nasibimizde vardır."

 

"İnşallah ağam inşallah"

 

Hani derler ya Kabe'yi görmeden önce hasretlik çekersin ama asıl gördükten sonra onun hasreti yakar kavurur diye çok doğru bir sözmüş kalbimin diğer yarısı kutsal topraklarda kalmıştı.

 

 

 

 

 

Bölüm sonumuz arkadaşlar akşam final bölümümüzde gelecek yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum desteğinizi esirgemeyin 😊

 

 

 

Loading...
0%