@hayaldeyazar
|
Uzun zamandır en huzurlu uyuduğum geceydi bugünün heyecan ve mutluluğuyla yataktan çıktım işlerimi hallettim dolaptan kendime kot jile içine beyaz gömlek çiçeklide şal seçtim banyoya geçip hazırlandım çıktığımda Murat'ta kalkmış hazırlanıyordu beni görünce gülümseyerek "Yüzünde güller açıyor küçük hanım hiç bu kadar neşeli görmemiştim seni" dedi.
"Evet ağam içim içime sığmıyor sabahı zor ettim heyecandan"
"E ozaman hemen halledelim işlerimizi sofrada sen sesini çıkarma ben konuşurum"
"Tamam ağam çıtım çıkmaz"
Odadan çıktık herkes yerlerine oturmuştu bizde selam verip geçip oturduk.
"Gelin hanım bugünde süslenmiş püslenmişsin hayırdır yine nereye?"
"İşimiz var anne beraber çıkacağız"
Murat'ın sözüyle Ruken hanımın suratı bozulmuştu bişey diyemedi oğluylada kötü olmak istemiyordu.
"Baba kahvaltıdan sonra kahveyi çalışma odasında ikimiz içelim müsaitsen"
"Olur tabi oğlum içelim bi sorun yoktur inşallah"
"Yok baba bi konu hakkında iznini isteyeceğim"
O sırada Baran'la göz göze geldik gülümseyip göz kırptı. Bende ona gülümseyerek sessiz bir şekilde "Seninle sonra konuşacağız Baran ağam" dedim.
Kafa sallayıp önüne döndü. Kahvaltımızı etmiştik ben sabırsızlıkla heyecanla Murat'ı bekliyordum acaba Nasuh babam izin verecekmiydi.
"Konuş bakalım oğlum sorun nedir"
"Sorun demeyelim de baba isteğimiz var benim rızam vardır seninde rızanı almak isterim Ayşe buraya geldiğinde reşit değildi biliyorsun köyde yaşadıkları için liseyi okuyamamış ama çok zeki bir kız hayalleri var öğretmen olmak istiyor ben bu kızı hayallerinden mahrum etmek istemiyorum bugün liseye açıktan kayıt yaptıracağız evde derslere çalışıp sadece sınavlara girecek rızan var mıdır?"
"Siz zaten kararınızı vermişsiniz oğul ama bu buralar da hoş karşılanmaz laf söyleyenler olacaktır karşı gelebilecek misin?"
"Karşısında duracağım baba benim karıma güvenim tam güvenimi sarsmaz."
"Dediğin gibi olsun bende sana güveniyorum Ayşe'yi de kızım gibi severim üzülmesini istemem git yazdır okula okusun ama ona söyle ki dediği gibi öğretmen olacak."
"Sağolasın babam" diyip elini öpüp yanından ayrıldım avluda Ayşe beni bekliyordu.
"Ne dedi Nasuh babam izin verdi demi verdi de nolur Allah'ım inşallah vermiştir"
Ard arda kelimelerine kahkaha attım.
"Verdi verdi ama dediğin gibi okuyup öğretmen olacaksın bunu da söylememi istedi."
"Söz veriyorum emeklerinizi boşa çıkarmayacağım."
Arabaya bindik ön koltuğa Murat'ın yanına oturdum evlendiğimizden beri Murat'la hiç bir yere gitmediğimizi farkettim genellikle ihtiyaçlarımı Kasım abiye söylerdim o getirirdi özel ihtiyacım olduğunda Zerde'ye söylerdim o alıp verirdi yolda giderken etrafı izledim Urfalı'ydim ama köyün dışına çıkmamıştım nerede ne var neresi meşhur bilmezdim bu süre zarfında Murat beni niye hiç gezdirmedi diye düşünüp ona karşı kırıldım bu aralar onun her sözü beni etkiliyordu iyiyse seviniyordum kötüyse üzülüp küsüyordum genç kız olduğum için duygularım değişkenlik gösteriyordu galiba sonuçta tanıdığım ilk erkekti duygularımın yoğunlaşıp aşka dönüşmesini istemiyordum onun gözünde küçük düşmek istemiyordum kendimi dizginliyordum hep o sana arkadaşça hatta kardeşçe yaklaşıyor fazlası yok sende ona abi sevgisiyle yaklaş diyordum ne yaşıyorsan içinde yaşa dışa vurma sakın diye kendimi öğütlüyordum.
"Ne o küçük hanım çok sessizsin nerelere daldın gittin öyle"
"Hiç ağam ben buraları pek bilmem dikkatimi çekti izlemek istedim"
"Merkeze hiç gelmedin mi?"
"Yok köyden dışarı çıkmadım daha"
"Boş olduğum bir gün seninle kaçamak yaparız gezdiririm sana buraları"
"Yaaa çok sevinirim o günü sabırsızlıkla bekleyeceğim."
Araba lisenin önünde durdu önden Murat arkasından ben gidiyordum.
"Niye arkamdan geliyorsun yanımda yürüsene"
"Yan yana durmamız hoş durmaz diye düşündüm herkes ayıplar ağanın yanında yürüdüğüm için"
"Saçmalama Ayşe kime ne yanımda yürü herkesin her lafını da takma"
Kalbi ne kadar da güzel bir adama rastlamıştım ben keşke Murat'la başka bir zamanda başka bir yerde karşılaşsaydık.
Okul müdürüyle konuşup kayıtımı açtırdık dönem sonları sınavlarım olacaktı o zaman buraya gelip sınava girecektim onun haricinde evden çalışacaktım.
Arabaya bindik kitapçıya doğru yol aldık buradan ders çalışmam için kitaplar alacaktım gerekli olan kitapları seçtik ben o sırada tabi başka kitaplara da bakıyordum aklıma teşekkür niyetine Baran ağama kitap almak geldi hemen bir kitap seçtim belki onun okuduğu türden değildi ama bunuda okumasını çok istedim.
"Kitap mı seçiyorsun kendine"
"Kendime değil ağam Baran ağam için seçtim teşekkür etmek istiyorum"
Murat
Ayşe'nin söylediğiyle kalbime bişey oturdu sanki Baran'a hediye almayı düşünmüştü teşekkür etmek için beni düşünmemiş kardeşimi düşünmüştü.
"İyi al bakalım da okuyacağı türden değil sanki seçtiğin kitap"
"Olsun bunu da severek okur bence Peygamber efendimizin ve Sahabelerin hayatlarını anlatan bir kitap etkisi büyük"
"Sen öyle diyorsan parasını ödeyip çıkalım hadi şirkete geç kalacağım."
Yinede boş yere kuruntu yapmak istemiyordum yaş araları azdı onlar birbirini arkadaş gibi görüyorlardı.
Ayşe
Murat'ın kitapçıda yüzü düştü Baran'a kitap aldığım için kırılmış mıydı acaba bana kötü niyetim yoktu onun söylemesinde ki etkisi büyüktü.
Konağa bırakıp geri işe gitmişti araba da hiç konuşmamıştı bende üstelemek istemedim inerken 'hayırlı işler' dedim onu bile almadan kafasını sallayıp gitti.
İlk odama çıktım kitaplarımı koydum kıyafetlerimi değiştirdim Baran'a hediyesini vermek için odadan çıktım. Avluda göremedim odasındaydı demekki odasına doğru giderken kapısı açıldı içeriden çıktı beni görünce gülümsedi.
"Bir yere mi gidiyordun ağam"
"He yok avluda oturup kitap okuyup kahve içecektim gel beraber oturalım"
"Olur ama önce bu senin için teşekkür etmek istiyorum senin payın büyük" elimdeki kitabı ona verdim.
"Mahçup ettin beni ne gerek vardı zahmet etmişsin" diyip hediye paketini açıp baktı.
"Hiç okumadığım bir tür büyük bir merak ve heyecanla okuyacağım çok teşekkür ederim."
"Rica ederim eminim sende bu kitabın etkisinde kalacaksın" dedim gülümseyerek beğenmesine sevinmiştim beraber aşağıya avluya indik biraz sohbet ettik. Baran Zerde ye seslendi;
"Zerde , Zerde bir bakar mısın?"
Mutfaktan çıkan Zerde bizi görünce yine tuhaf bakış atıp sadece Baran'a bakarak;
"Buyur ağam isteğin mi oldu?"
"Evet bize iki kahve yapıp getirirmisin benimki şekersiz olsun sen nasıl içersin Ayşe?"
Zerde'nin delici bakışları üstümdeydi.
"Orta içerim bende" dedim.
"Yapıp getiriyorum hemen" diyip gitti. Baran'a dönüp "ben yapardım neden Zerde'ye dedin" dedim
"Sen evin gelinisin hanımısın senin hizmetin kocana bana değil" dedi.
Biraz bekledikten sonra Zerde kahve ve yanında kurabiye getirmişti Baran'ın önüne nazikçe koyarken benim önüme sanki kafama atarmışcasına koymuştu buda sabrımı taşıran son şeydi kahveyi içtikten sonra gidip konuşacaktım derdi neydi. Kahvelerimizi içtik baranın yanından ayrıldım mutfağa zerdenin yanına gittim kendi başına akşam yemeğini hazırlıyordu.
"Zerde konuşabilir miyiz?"
"Ne konuda konuşacağız gelin hanım?"
"Zerde ben Baran'ın yanındayken bana tuhaf bakışlar atıp gidiyorsun bu bakışların anlamı ne söyle bana yanlış bişey mi yaptım."
"Evet yaptın sen evli bir kadınsın kocanın kardeşi sana namahrem olmuyor mu? sürekli yan yana oturup konuşuyorsunuz bu beni rahatsız ediyor Murat ağam görse ne düşünür düşündün mü hiç?"
Ne diyordu bu kız neyi ima etmeye çalışıyordu sinir nasılda beynime sıçramıştı.
"Ben yanlış birşey yapmıyorum normal arkadaşça sohbet ediyoruz biz bunu Murat ağam da bilir senin asıl derdin başka Baran'dan hoşlanıyorsun değil mi?"
Bu sorumla gözleri fal taşı gibi açıldı kekelemeye başladı ama anlamıştım bal gibi de onu kıskanıyordu derdi ben yada Murat değildik.
"Anladım ben seni Zerde ama saçma sapan düşüncelere girip bizi zor durumda bırakıpta kendini üzme bir daha böyle bir ima da bulunduğunu duymayacağım görmeyeceğim duydun mu beni?"
Korktu ağlamaya başladı.
"Söz bir daha demeyeceğim gelin hanım lütfen Baran ağama bişey söyleme gözünde küçük düşmek istemiyorum."
"Ben söylemeyeceğim ama sende hareketlerine dikkat edeceksin" diyip mutfaktan çıktım söyledikleri aklımı karıştırdı görenler bizi yanlış mı anlardı Murat'ın bizi yanlış anlamasından korktum bundan sonra Baran'la arama mesafe koyacaktım.
Bugünkü teşekkürüm sadece Baran'a değildi okumamda ki en büyük etki de Murat'tı onada hediye alacaktım bunun için çantamı da alıp Kasım abinin yanına gittim.
"Kasım abi beni çarşıya götürür müsün?"
"Murat ağamın haberi var mıdır gelin ağam?"
"Hayır yok ama ben ona hediye almak istiyorum o yüzden söylemedim haberi olmasın hem beraber gidip gelicez sende yanımda durursun hemen gidip geliriz kimse farketmez"
"Beni zor durumda bırakıyorsun gelin ağam Murat ağamdan gizli bir iş yapmadım şimdiye kadar"
"Eğer sen götürmezsen de bende kendim giderim ozaman bunu istermisin?"
"Hey Allah'ım ya hadi bin hemen götürüp getireyim"
Avm nin önüne gelmiştik bir kaç mağazayı gezdik tam istediğim gibi bir gömlek bulamadım her gömlek çok yakışırdı tabi ama aklımda ki başkaydı. Biraz daha bakındım heh aradığımı bulmuştum sanki elime alıp baktım inceledim beyaz renkte üzerinde siyah uzun ince çizgileri vardı.
"Kasım abi bak bu nasıl güzel değil mi?"
"Hakketten güzelmiş gelin ağam zevklisinde Murat ağama yakışır"
"Bunu alalım ozaman birde kol düğmesi bakmak istiyorum."
Kol düğmesini de seçtikten sonra hediye paketi yaptırıp mağazadan çıktık konağa vardık. Heyecanla Murat'ın gelmesini bekliyordum acaba hediyeyi beğenecekmiydi.
Murat
Ayşe'yi eve bıraktıktan sonra şirkete gittim ama aklımda hep Baran'a aldığı kitap vardı kitap alması değilde hediye olarak vermesi biraz gururumu incitmişti bana daha hiç hediye vermemişti onun gözünde değerim neydi diye düşünüp durdum. Ara sıra Asaf geldi gitti biraz konuştuk İstanbul a gitmek için hazırlıklar sürüyordu çok emindim bu iş bizim olacaktı. Bugünde yoğunlukla geçmişti şirketten çıkıp eve doğru yol aldım yorgundum yemeği yiyip yatacaktım. Odaya girdiğimde Ayşe beni bekliyordu güler yüzüyle karşıladı.
"Hoşgeldin ağam"
Burukça selam verdim.
"Hoşbuldum Ayşe hadi sen inde bende üstümü değiştirip geleyim"
"Önce sana vermem gereken bişey var bu senin için"
Elinde hediye paketi vardı bana uzattı kızın günahını almıştım bana da hediye almıştı demekki yalnız almak istemişti.
"Teşekkür ederim gerek yoktu" diyip paketi açtım çok güzel bir gömlek seçmiş ve ona uygunda kol düğmeleri almıştı çok beğenmiştim zevkimi de bildiği hoşuma gitmişti. İlk defa bir kadın tarafından hediye alıyordum değişik bir duyguymuş ilk hediyemdi benim için önemi büyüktü.
Ayşe
Yüzü düşkün olan adam verdiğim hediyeyle mutlu olmuştu yüzü gülmeye başlamıştı birde bana çocuk diyordu kendide çocuk gibi sevinmişti işte onun mutlu olması beni de mutlu etmişti giymiş halini merak ediyordum üzerinde nasıl duracaktı acaba?
"Rica ederim sana da çok yakışacaktır."
"Bu gömleği özel bir günde giymek isterim" dedi böyle demesine çok mutlu olmuştum özel hissettirmişti beni
"Nasıl istersen ben ineyim de sende hazırlanıp gelirsin baya beklediler masa da Ruken hanım kızmasın diyip çıktım."
Murat
Ayşe'nin hediyesini çok beğenmiştim hele ki beni düşünüpte alması daha çok hoşuma gitmişti boş yere kıskançlık yapmıştım ama bir sorun vardı bu kız benden izinsiz mi çıkmıştı çarşıya yoksa Kasım mı götürüp getirmişti bunu Kasım'a soracaktım eğer o götürüp getirdiyse de bana haber vermemişti demek gelin ağasını dinler olmuştu.
Şöyle bir düşündüm Ayşe bu evin bir bireyi olmuştu herkesi çekip çeviriyordu bende dahil yaşı küçük olmasına rağmen herkese sözünü geçirip yönetiyordu herşeyiyle dört dörtlük kızdı içimdeki hislere anlam vermek istemiyordum daha küçüktü olgunlaşması gerekiyordu herşeyin bir zamanı vardı önümüzdeki uzun hayatımız bize neler getirecekti bilinmezdi...
Bölüm sonumuz arkadaşlar açık lisede nasıl okunur bilmem o yüzden kendi kafamdaki zaman dilimine göre gideceğim liseyi kısa geçeceğim ilerleyen zamanlar da üniversitemiz olucak. Yorum beğeni ve desteklerinizi bekliyorum 😊
|
0% |