@hayaldeyazar
|
Liseye yazıldığımdan beri sürekli ders çalışıyordum konakta ki işlere ara vermiştim ara sıra akşam sofrasını kurmaya yardım ediyordum.
Murat'ın ve Nasuh babanın güvenini boşa çıkarmak istemiyordum sınavlarıma çok çalışıp birinci çıkmak onları gururlandırmak istiyordum.
Murat'ın da bu ara işleri yine yoğundu sabah erkenden şirkete gidiyor gece yarısı anca geliyordu İstanbul için projeleri vardı çok fazla sorup sıkmak istemiyordum zaten bende ders çalıştığım için çok konuşma fırsatımız olmuyordu.
Okul mevzusunu duyan Ruken hanım hiç hoşnut değildi her gördüğünde Murat'ı kışkırtıyordu ağa karısı okuyamazmış onları herkese rezil edermişim falan filan Murat'ta Nasuh ağada rızalarının olduğunu kimsenin karışamayacağını söylüyor öylelikle susturuyorlardı Ruken hanımı.
Konakta sevindirici haber de olmuştu Baran çok istediği hukuk fakültesini kazanmıştı İstanbul'u tutturmuştu ama küçük bey ana kuzusu olduğu için derslerinin olduğu vakitler gidip hafta sonları uçakla buraya gelirdi annesini çok sevdiği için özlemi ağır basar dayanamazdı ee para çok olunca tabi uçak parası da vız gelir tırıs giderdi.
Zerde'yle konuşmamızdan sonra Baran'la çok karşılaşmamak istiyordum ara sıra avluda denk gelip ders çalışıyorduk okul hakkında muhabbet ediyorduk yine o günlerden biriydi.
"oo buke sende iyi alıştın avluda ders çalışmaya" diyen Baran'la kitaptan kafamı kaldırıp ona döndüm.
"Dediğin kadar varmış ağam açık havada çalışmak daha iyi oluyor"
"Öyledir ya tabi buraları arıyorum İstanbul bu kadar sessiz sakin değil"
"Sahi nasıl İstanbul söylenildiği kadar büyük mü güzel mi denizi nasıl?"
Sorularımla gülümsedi
"Güzel ne kelime hemde çok güzel masmavi uçsuz bucaksız bir deniz huzur veriyor insana derler ya dünyanın incisi İstanbul'dur diye çok doğru bir söz herkesin görmesi gereken bir şehir"
"Denizi okadar çok merak ediyorum ki inşallah birgün görmek nasip olur"
"Abimin müsait olduğu bir ara sen ben abim gideriz buke gezeriz oraları görürsün sende"
Daha ben Urfa'yı bile gezememiştim ki İstanbul'u gezmek şurda dursun ikindi ezanın başlamasıyla Baran'a 'inşallah' diyip yanından ayrıldım.
Odama geldim kitaplarıma ara verdim namazlarımı ve Kur'an'ı mı ihmal etmiyordum biliyordum ki en çok fayda onlardan gelecekti. Namazımı kıldım Kur'anımı okumaya başladım oda da kimse yokken yüksek sesle okuyordum.
Kapı açılmış Murat gelmişti durağa gelmeden Kur'anımı kapatmadım durağa geleseye kadar koltuğa oturup beni dinledi. Durağa geldiğimde 'sadakallahülazim amin' diyip Kuranımı kapattım.
"Allah kabul etsin ne kadar güzel okuyorsun öyle"
"Amin ağam sağolasın sen biliyormusun okumasını"
"Tek tük biraz elif ba yı biliyorum tabi unutmadıysam ama sen öğretirsen öğrenirim"
"Böyle güzel bir şeye vesile olmak ne büyük gurur olur benim için elbette öğretirim sevabı çok büyüktür öğreteninde öğreneninde her bir kelimeye ayrı ayrı sevap yazılır."
"Ozaman ben bir abdest alıp geliyorum"
Murat abdest almak için banyoya gitti içimde değişik bir his vardı bunca zaman beraberdik ilk defa benden böyle bişey istiyordu onuda özendirmiş miydim buna vesile olmak ne kadar güzel bişeydi ilerde namaz kılmaya da başlardı belki o önde ben arkada vakit namazlarımızı kılmak namazımızdan sonra oturup beraber Kur'an'ı Kerim okumak Allah'ım düşüncesi bile çok hoştu Rabbim inşallah onuda nasip ederdi.
"Geldim hadi başlayalım bakalım"
"Ben hemen elif ba yı getireyim"
Elif ba yı getirdim ilk baş sırasıyla gösterdim sırayla gösterdiklerimi bildi sonra karışık sormaya başladım biraz şaşırdı normaldi zamanla öğrenecekti.
"Bu harf hangisi"
"Te mi"
"Hayır bu se üzerinde 2 nokta olan te üç nokta olan se zamanla hepsi oturacaktır yinede biliyorsun harfleri kolay olacak öğrenmen Allah nasip ettikten sonra hepsi olur"
"İnşallah Ayşe senin bu yaşta ki azmin iman sevgin beni de özendirdi bomboş yaşıyormuşuz gibi geliyor hayatı"
"İnan Allah'a şükretmemiz için okadar sebep var ki ne zaman bir şeye üzülsem namaz kılarım içimi ferahlatır Rabbim benimle derim aynı zamanda sevinsemde namaz kılar şükrederim. Aslında en büyük ibadet namazdır namaz dinin direğidir Allah inşallah bir gün sanada kılmayı nasip eder."
"İnşallah Ayşe inşallah"
"Sahi sen neden bugün erken geldin ağam"
"Bugün biraz başım ağrıyor keyfim yok işleri Asaf'a devrettim geldim."
"Ben hemen sana ağrı kesici ilaç getireyim" diyerek ayağa kalkıp gidiyordum ki elimi tuttu bu ilk temasıydı ellerimden kan çekilmiş gibi hissettim.
"Dur ben ilaç içtim şirkette bana masaj yaparmısın migrenim azdı heralde şakaklarım çatlıyor."
Hemen elimi çektim ilk defa dokunmuştu şaşkınlık korku heyecan herşey vardı korku daha ağır basmıştı ki elimi çekip hiç bişey demeden anında odadan dışarı çıktım.
Murat
Ayşe'ye ilk defa dokunmuştum sadece durdurmak amacıyla yapmıştım başka bir niyetim yoktu ama onu ürkütmüştüm korkmuştu benden , hiç bişey demeden kaçtı gitti odadan kendime kızdım elini tuttuğum yetmezmiş gibi birde masaj yapmasını istemiştim tabiki korkar kaçardı birbirimize karşı yakınlığımız hiç olmamıştı yanlışlıkla bile ne ellerimiz ne de bedenlerimiz çarpışmamıştı hem kızı utandırmıştım hemde kendim utanmıştım arası soğuğunca Ayşe'yle konuşacaktım.
Ayşe
Kendimi nasıl dışarı attım bilmiyorum çok ayıp olmuştu Murat'a sadece elimi tutmuştu kötü bir amacı yoktu biliyordum birde masaj yapmamı istemişti eğer tepkimi kaçarak göstermeseydim farklı hislere kapılırdık belki de bilmiyorum yada ben öyle sanıyorum bir süre Murat'la karşı karşıya gelmek istemiyordum.Akşam yemeği hazırlığı için mutfağa yardıma gittim.
"Gelin hanım iyimisin betin benzin atmış?"
"Zerde su ver gelin hanıma"
"Vereyim anne"
"Gel otur şöyle ne bu halin kötü bir haber mi aldın?"
"Hayır biraz halim yok ondan size öyle gelmiştir geçer birazdan"
"Gelin ağam gebe misin yoksa" diyen Emine ablayla şaşkınlığım daha da arttı.
"Yok emine abla onu da nerden çıkardın sakın kimsenin yanında bişey deme ben kendimden eminim hamile değilim"
Emine abla kafa salladı sadece ama böyle birşeyi birine derse diye de ödüm kopmuştu.
Akşam yemeği hazırdı herkes masaya oturmuştu Murat'ın yanına oturmuştum ama yüzüne bakmıyordum oda hiç sesini çıkarmamıştı. Yemeklerimizi yedik çaylarımızı içtik herkes odalarına dağıldı Murat ağam odaya gitmişti bende hemen gitmek istemedim uyumasını bekledim biraz daha gezindikten sonra uyumuştur diye oda girdim.
Murat yatağında uzanıyordu ama uyumamıştı beni görünce doğruldu ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Ayşe konuşalım beni yanlış anladın o mana da dokunmak istemedim özür dilerim."
Yüzüne bakmayarak "Asıl ben özür dilerim fazla tepki gösterdim." dedim
"Neyse anlaştık ozaman unutalım gitsin hadi iyi geceler."
"Hayırlı geceler" diyip yatağa girdim Murat unuturdu belki ama ben unutamazdım unutmakta istemezdim...
Bölüm sonumuz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊
|
0% |