Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Bir gün bile görmesem içime hasret dolar

Dünyaları verseler gönül seni arzular

Alev alev içimde kalbimde atıyorsun

Sen her zaman gönlümün köşkünde yatıyorsun

Farkında mısın bilmem burnumda tütüyorsun

❤️

 


Naze hamilelikte son ayın içerisine girmişti. O gün ki olanlardan sonra çiftliğe gitmemişti Berat'a söylemeye de çekinmişti Rezan'la da pek denk gelmemişlerdi. Berat o günün üzerinde durmamış yine eskisi gibi olmuşlardı. Naze bugün de hastane çantasını hazırlamaya başlamıştı yardımına da Ezo gelmişti.

"Yaa Naze ne tatlı bunlar gelse de sevsek prensesimizi"

"Az kaldı teyzesi son günlerimdeyim her an gelebilir"

"Demek Ahsen olacak prensesimizin adı"

"Evet Ahsen koyacağız" Naze Rezan'ın Ahsen ismini istemesini unutmamıştı. Berat'a isimini ne koyacaklarını sorduğunda Berat'ta Naze'ye bırakmıştı oda Rezan'ın dediği ismi seçmişti Ahsen.

"Kim seçti bu güzel ismi bakalım Berat abi mi?"

"Hayır Rezan söyledi"

"Nee Naze bana hala abimi sevdiğini söyleme sakın yapma"

Naze Ezo'nun sorusuyla üzüldü Berat'la evliydi kalbi sanki hala Rezan diyordu oda bilmiyordu ne hissettiğini. Berat'ın sevgisini de hissediyordu kendisine iyi geliyordu.

"Sus Ezo biri duyacak kolay olmuyor hem onunla alakası yok ben kendim beğendiğim için koyuyorum"

Ezo çok üzüldü kuzenine başkasına aitti kocası başkasıydı hatta ondan çocuğu olacaktı ama hala kalbi Rezan diyordu.

"Ah Naze neden yaptınız bunu kendinize"

"Bizi boşver şimdi siz naptınız asıl Bayram bir iş bulabildi mi ne zamana kadar böyle gizli saklı görüşeceksiniz"

"Hiç sorma Naze ya bir girip geri çıkıyor yine tarlaya gidecek heralde de artık anneme söyleyeyim diyorum sen anne olacaksın ben evde kaldım ya"

Naze gülümseyerek baktı kuzenine çok seviyordu Bayram'ı biliyordu.

"Ay Ezo daha kaç yaşındasın sanki elini sallasan ellisi de öyle demeyeceğim tabi seviyorsan sevdanın peşinden git yengem inşallah ikna olur"

"Ağzın bal yesin Naze ya çok seviyorum"

İki kuzen çantayı hazırladıktan sonra akşam yemeği için aşağı avluya indiler. Kapıdan içeri giren Berat karısını görünce gülümsedi. Naze de yanına gidip kocasını karşıladı. Hep beraber akşam yemeği için masaya oturdular.
Sohbet eşliğinde yemeklerini yerken Kadir ağanın telefonun çaldı arayan yeğeni Viyan'dı açıp konuşmaya başladı.

"Hayırdır baba birşey yok ya"

"Amcan kalp krizi geçirmiş oğlum durumu ciddiymiş gelip görseniz iyi olur dedi Viyan"

"Amanın bey birşey olurda vicdan azabı çekersin git gör abini"

"Annem doğru söyler baba beraber gider geliriz"

"Geçmiş olsun baba Allah şifa versin inşallah"

"Sağol kızım Allah razı olsun"

"Yarın sabahtan gidelim madem oğlum Urfa'ya"

Kadir ağa abisi Kazım ağayla dargınlardı onlar Urfa'da yaşıyorlardı. Abisinin ölüm döşeğinde olduğunu öğrenince dargınlığı bitirmek istedi gidip görüşecek helallik isteyecekti.

"Berat abi siz yokken Naze bizde kalabilir mi?"

Naze Ezo'nun sorusuyla şaşırdı gözleri kocasına döndü tepkisini merak etti izin verecekmiydi?

Berat Ezo'nun dediğiyle düşündü biraz izin versemiydi keşke karısınıda götürebilme imkanı olsaydı ilk defa birbirlerinden ayrı kalacaklardı.

"Sen gitmek istermisin Naze"

Naze gelin çıktığından beri o konakta kalmamıştı hiç çokta özlemişti odasını orada ki hayatını anılarını.

"Sen izin verirsen gitmeyi isterim"

Karı koca birbirlerini üzmekten çekiniyorlardı daha hiç kırıcı konuşmamışlardı. Berat Naze'nin isteği üzerine kalmasına izin verdi zaten Urfa'da bir kaç gün anca kalacaklardı çokta duramazdı karısının son günleriydi kızları her an gelebilirdi.

Akşam yemeği yendikten sonra Berat Ezo'yu konaklarına bıraktı. Ezo konağa geldiğinde salona geçti annesi babası abisi oturuyorlardı.

Abisi merakla sordu.

"Naze nasıl?"

"İyi abi günü az kalmış zor hareket ediyor bebeğin eşyalarını hazırladık" Ezo abisinin hala sormasına anlam veremiyordu soğuk bir tavırla cevap verdi.

"Anne yarın Naze bize kalmaya geliyor" Ezo hevesle konuştu.

Hesna hanım neden kalacağına dair şaşırdı.

"Gelsin tabi kızım da hayırdır nereden çıktı bu Berat'la bir sorunları yoktur inşallah"

"Yok anne maşallah aralarından su sızmıyorda Kadir amcanın abisi Kazım amca var ya hani o hastaymış durumu ağırmışta yarın sabahtan Urfa'ya gidecekler Naze'yi de bize bırakacaklar"

"Aa Kazım hasta demek ben bir Kadir'i arayayım hadi size hayırlı geceler"

Osman ağa Kadir ağayı aramak için salondan çıkıp odasına gitti.

Rezan Naze'nin kalacağını duyduğunda içini sevinç kapladı yarın hiç bir yere gitmeyecek konakta duracaktı belki sevdiğine doya doya bakardı.

Sabah olduğunda Naze küçük bir çanta hazırlayıp birkaç kıyafet koymuştu aynısından kocası içinde hazırlamıştı bir kaç gün demişti Berat'ta yinede ne zaman dönecekleri belli olmazdı. Karı koca beraber aşağı kahvaltıya indiler.

"Oğlum Naze yengesigilde kalacak ya bende sizinle geleyim"

"Gel annem nasıl istersen"

Kahvaltılarını sessiz bir şekilde yaptılar Kadir ağa üzgündü hiç sesi çıkmadı. Kahvaltıdan sonra Naze Kadir ağa ve Esma hanımla görüştü.

"Hayırlı yolculuklar baba hayırlı haberlerle gelin inşallah"

"Sağol kızım inşallah kendine dikkat et"

"Ederim baba"

Esma hanım duygusal bir kadındı hemen ağlamaya başladı.

"Anne neden ağlıyorsun"

"Kızım alıştıydım sana da sen gitmesen bende gitmezdim Allah'tan gözüm arkada kalmayacak"

"Annem aklın kalmasın ben seni ararım hep" Esma hanım geliniyle sıkıca sarıldı.

Berat Naze'yi yengesigile bırakmak için konaktan çıktılar. Yol boyu Berat'ın eli karısının karnındaydı kızı hareket etsinde hissedeyim istiyordu.

"Kızım babaya küs müsün sen anneni bırakıp gidiyorum diye"

Hem karnını seviyor hemde kızıyla konuşuyordu.

"Ben anneni hiç bir zaman bırakmam ömrümün sonuna kadar annenin yanındayım hep onu çok seviyorum"

Berat karısının gözlerine bakarak söylemişti. Naze gülümseyerek karşılık verdi hala ağzından bende seni seviyorum kelimesi çıkmıyordu. Kızı babasının dediğini hissetti hareketlenip tekmelemeye başladı. Berat hareketlenmeyi hissedince sevindi kızıda anası gibi nazlı olacaktı.

Arslan konağına geldiklerinde Berat Naze'yi Rezan'a emanet etti.

"Kardeşim bir şey olursa hemen ara"

"Merak etme gözümüz gibi bakarız Naze'ye gözün arkada kalmasın haberdar ederim seni"

Ardından karısının yanına gidip onunla vedalaştı.

"Delalım kendine ve bebeğimize iyi bak" diyerek karısının alnından öptü.

"Sende Allah'a emanet ol"

Berat arabaya binip konaklarına gitti. Babasıgille beraber Urfa'ya doğru yola çıktılar.

"Kızım odanı temizlettirdim dinlenmek istersen geç yat"

"Olur yenge geçerim birazdan"

"Rezan oğlum sen şirkete gitmeyecek misin?"

"Yok anne bir kaç gün istirahat edeceğim"

Ezo abisinin Naze için gitmediğini anladı.

"Ee hadi ayakta kaldık salona geçelim"

Hesna hanımın yönledirmesiyle Naze Ezo ve Rezan salona geçtiler.

Rezan Naze'den gözlerini ayırmıyordu sevdiği daha da değişmişti karnı büyümüş yüzü biraz şişmişti ama hamilelik çok yakışmıştı.

Salon da biraz sohbet ettikten sonra Rezan'ın telefonu çaldı şirkete gitmesi gerekti.

"Ben bir şirkete gidip geleyim akşam görüşürüz Naze canının istediği birşey var mı gelirken getireyim"

"Yok abi sağol"

"Çekinme kızım sakın ne istiyorsan söyle Rezan abin alsın"

"Yok yenge çekinmiyorum sağolun olursa söylerim"

"E hadi git sen abi geç kalma" Ezo abisini dürterek işe gönderdi.

Naze'nin kulağına eğilip konuştu.

"Sırf sen buradasın diye gitmemezlik yaptı işe görüyor musun?"

"Yok ya Ezo niye öyle birşey yapsın gitti işte"

"Ben anlıyorum da aslında kim dikkatli baksa anlarda işte asıl Berat abinin anlamasından korkuyorum"

"Anlayacak birşey yok eskisi gibi yüz yüze denk bile gelmiyoruz , neyse ben biraz odama gidip dinleneyim"

"Git tabi kızım nasıl istiyorsan öyle yap"

Naze odasına girdiğinde yatağına uzandı gözünün önüne burada kaldığı zamanlar yaşadıkları geldi koskoca 13 yıl kalmıştı burada nede çabuk geçmişti. Uykusu geldiğinde yemeğe kadar biraz yattı.

Rezan şirkette ki işi halledip çıktı konağa giderken eli boş gitmek istemedi pastaneden pasta ve dondurma aldı. Naze meyveli pastayı ve çikolatalı dondurmayı çok severdi.

Konağa geldiğinde eli karnında merdivenlerden inen Naze'yi görünce gülümseyip yanına gitti.

"Naze bunları sana aldım küçükken çok severdin" Naze hevesle alıp baktı içindekilere unutmamıştı hala da çok seviyordu.

"Evet hala seviyorum zahmet etmişsin"

"Ne zahmeti aklıma geldi"

"Yemekten sonra beraber yiyelim mi?" Rezan Naze'nin söylediğine sevinerek cevap verdi.

"Olur tabi yiyelim"

Yemek hazır olduğunda yemeklerini yedikten sonra Rezan Naze'yi de çağırıp terasa çıktılar.

Naze Ezo'yu da çağırdı.

"Ezo sende gel"

"Benim küçük bir işim var biliyorsun siz yiyin afiyet olsun" Ezo Naze'nin duyacağı şekilde konuştu sevgilisi Bayram'la telefonda konuşacaklardı.

Naze üstelemeyip Rezan'ın arkasından çıktı yan yana oturup pasta ve dondurmayı yemeğe başladılar. Doğrusu Rezan yemeyip Naze'yi izliyordu. Naze Rezan'ın kendisini izlediğini farketti.

"Neden bakıyorsun öyle"

"Hamilelik çok yakışmış hala çok güzelsin" Rezan Naze'ye aşkla bakarak söylemişti. Naze yediği son lokmayı zorla yuttu birşey diyemedi.

"Eskiden çok otururduk burada hatırlıyor musun"

"Evet hatırlıyorum tabiki hiç birini unutmadım"

"Bende unutmadım Naze çok özledim o günleri , seni"

Rezan'ın dediğiyle sessiz kaldı Naze oda özlemişti bu terasta otururlardı eski anıları aklına geldi sadece Rezan'la değil 4üde oturur sohbet ederlerdi hatta kızların canı sıkıldığında oyun oynarlardı.


~"Doğruluk cesaretlik oynayalım mı?"


Ezo'nun dediğiyle Rezan'ın ağzından ufak çaplı kahkaha çıktı.


"Ezo saçma saçma konuşma çocukmuyuz biz ne oyunu"


"Ay abi ne kadar mızıkçısın sen birşeye he de"


Rezan Ezo'nun dediğiyle kaşlarını çattı. Berat ve Naze onlara gülümseyerek bakıyorlardı.


"Mızıkçı ne kızım düzgün konuş benimle"


Bu sefer Naze dayanamadı kuzenine arka çıkmak için lafa atıldı.


"Ezo haklı hiç birşey yaptırmıyorsun bize sinema diyoruz yok çarşı diyoruz yok arada anca çiftliğe yolluyorsun okadar ne var yani oyun oynamayıda kabul etsen canımız sıkılıyor"


Rezan Naze'nin isteği karşısında sesini çıkaramadı el mecbur kabul etti.


"İyi hadi oynayalım ne oynayacaksak ayrıca çıkartmıyorsak keyfimizden değil heralde küçük hanım dikkat çekiyorsunuz herkes size bakıyor katil edeceksiniz beni"

Bu seferde Berat arkadaşına destek çıktı.

"Şimdi de Rezan haklı ne istiyorsanız beraber yapalım ben istediğinizi yaparım"

Ezo şişe bulup getirdi sehpanın üzerine koyup çevirdi bir kaç tur oynadıktan sonra şişe yine Rezan'ın önünde durdu her defasında cesaretliği seçiyordu Ezo inat ederek doğruluk demesi için ısrar etti.


"Hep cesaretlikle yırtamazsın abi söyle bakalım Berat abiden sakladığın gizlediğin bir sırrın oldu mu?"

Ezo bunu bilerek sormuştu abisinin hislerini az çok tahmin ediyordu acaba başka bilen de varmıydı.


Kardeşinin dediğiyle derince yutkundu Rezan bir süre sessiz kaldı birbirlerinden hiç birşeyi gizleyip saklamamışlardı bir tek Naze'yi saklıyordu içinde.


Berat arkadaşına baktı kendi ondan önce lafa atladı.


"Ben kardeşimden hiç birşey saklamam herşeyimi bilir benim yok"


Rezan da ar zor ağzını açarak ağzının ucuyla söyleyebildi.


"Benimde yok"


Şişe çevirme sırası Naze'ye geldiğinde şişeyi çevirdi ucu Berat'ın önünde durdu.


"Doğruluk mu cesaret mi"


"Doğruluk"


Naze biraz düşünüp soracağı soruya karar verdi gülümseyerek bakıp sordu.


"Sevdiğin var mı?"


Berat sanki bu soruyu sormasını bekliyormuş gibi karşısında heyecanlandı gözlerinin içine bakarak cevap verdi.


"Var"


Ezo tahmininde yanılmamıştı abisinden ayırmadığı Berat'ın karşısında gözlerinin içine bakarak söylediği şeyin kuzeni Naze olduğunuda tahmin ediyordu.


Naze şaşırmıştı onun yanında kimseyi görmemişti adını bile duymamıştı kim olduğunu merak etti genç yakışıklı delikanlıydı Berat tabi ki sevdiği olacak diye de düşündü.


"Kim peki tanıyor muyuz?"


Berat tam ağzını açıp konuşacağı sırada Rezan huzursuzca yerinde kıpırdanıp ayağa kalktı.


"Yeter bu kadar kalk Berat gidelim biz çocukça şeyler bunlar"


Ezo sinirle abisine bakarak söylendi.


"Mızıkçı oyunbozan hep aynısını yapıyor"


İki kız da kalkıp giden oğlanların arkasından bakakaldılar.


"Berat abinin sevdiği varmış baksana hiçte belli etmedi Rezan bozmasaydı öğrenecektik ne güzel ne kadar şanslıdır sevdiği kız"


Ezo gülerek baktı kuzenine Rezan diye dolanmasa Berat'ın kendisini sevdiğini farkederdi de işte inatla Rezan diyordu.


"Hemde ne şanslıdır da işte yakında öğreniriz nasılsa"

 


Naze geçmişi düşünürken çalan telefonuyla düşüncelerinden sıyrıldı telefona baktı Berat arıyordu.

"Alo Berat nasılsın"

"İyiyiz Naze'm sen nasılsın iyisin değil mi ağrın sancın yok?"

"İyiyim ben şükür ağrım yok amcan nasıl görebildiniz mi?"

"Babam girdi sadece yanına yarın servise çıkaracaklarmış ozaman görürüz"

"Anladım annemlere çok selam söyle"

"Söylerim sende Hesna teyzemlere selam söylersin kendine iyi bak Naze'm amcamı gördükten sonra geliriz nasipse"

"Aleykümselam dikkatli gelin iyi geceler"

"İyi geceler delalım" Naze telefonu kapattıktan sonra Rezan'dan odasına gitmek için müsade istedi.

"Ben odama gideyim iyi geceler pasta ve dondurma içinde teşekkür ederim"

"Ne demek afiyet olsun iyi geceler" Rezan kalkıp giden kızın arkasından öylece baktı biraz oturduktan sonra oda odasına gidip yattı.

​​​​​​

 

Bölüm sonumuz geçmiş yazıları nasıl sizce normalde yoktu şimdi kendi ekliyorum beğendiniz mi? Bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler? Okuyan herkesten oy bekliyorum 😍

 

​​​​​

Loading...
0%