@hayaldeyazar
|
Bölüm şarkısı İyi günümde, kötü günümde Hayatımın her yerinde Aşk denilen bu resimde durur musun benimle birlikte? Yoksa sende dayanamaz da gider misin bambaşka düşlere? "Seviyorum seni" desem Sever misin sen de? Bilmem Tutar mısın ellerimden? Sana doğru düşersem "Gözümün nurusun" desem Sever misin sen de? Bilmem Tutar mısın ellerimden? Sana sonsuz güvensem ❣️
Naze gece geç saat olmasına rağmen gözüne uyku girmemişti konak sessizdi herkes odalarına çekilmişti kızınıda uyutmuştu da kendisi uyuyamamıştı kocasının gelmesini bekliyordu camdan avluya bakarken kapı açılıp içeriye Berat ve içkiden dağılmış olan Rezan girdi.
Naze görünce içi acıdı dışarı çıkıp çıkmamakta kararsız kaldı ama çıkmadı kendine söz vermişti Rezan konusu bitmişti tekrardan başlama diye söz konusu dahi olmayacaktı.
Berat Rezan'ı odasına götürüp yatağını yatırdı zaten sarhoş olan arkadaşı yatağa yatar yatmaz sızmıştı. Odasından çıkıp Naze'yle odalarına girdi Naze'nin odasında ilk defa kalacaktı. Odaya girdiğinde karısı endişeyle onu bekliyordu karısının belinden tutup yanağına uzun soluklu öpücüğünü kondurdu ardından uyuyan kızının yanağını hafifçe öptü.
"Neden uyumadın delalım bu saate kadar bizi mi bekledin?"
"Evet gözüme uyku girmedi bir yandan Ezo bir yandan Rezan abi bir gece de nasıl oldu bunlar kafamın içinde dönüp duruyor"
Berat karısının elinden tutup yatağa oturttu.
"Birinin hayatı kurtulurken diğerinin hayatı mahvoldu işte gerçi Rezan için iyi olabilir aslında normalde evlenmeyeceğim diye tutturuyor zorunlulukla en azından yuva kuracak kim bilir belki mutlu bile olur"
Naze Berat'ın dediklerini düşündü gün gelir Rezan da kendisini unuturmuydu karısını severmiydi onlarında çocukları olurmuydu düşünceleri kalbini acıttı ama olmasını da istedi olsun ki unutmaları daha kolay olsun istedi başkasıyla olacaktı oda unutmak ikisi içinde en hayırlısıydı.
"Mutlu olmasını isterim Ceylan nasıl biri biliyormusun sen?"
"Yok bilmiyorum güzelim ama ne senin kadar güzel nede senin kadar iyi kalpli biridir"
Naze gülümseyerek kocasına baktı her fırsatta iltifat etmesi hoşuna gidiyordu.
"Sana öyle geliyordur"
"Ah tek bana öyle gelsen keşke Naze'm herkesin dilindesin buda beni kıskançlığa itiyor"
Naze kocasının yanaklarına elleriyle okşadı.
"Kıskanmana hiç gerek yok beni başkası ilgilendirmez ben senin karınım"
"Bak işte birde bu huyun yok mu küçükkende böyleydin kimseye yüz vermezdin sen benide hiç görmedin değil mi?"
"Beni sevdiğini görmedim bilmiyordum sen söyleyince farkettim"
"Ta küçüklüğümüzde şu deniz mavisi gözlerinle bakış attığından beri severim seni , sen ne zaman seveceksin beni Naze"
Naze kocasının sorusu karşısında şaşırdı ne diyeceğini bilemedi seviyorum kelimesi çıkmadı dudaklarından yanından kalkıp yatağa geçip yattı. Kocasına karşı hisleri değişmişti zorunluluktan değil isteyerek dokunuyordu göz göze gelmek oturup sohbet etmek hoşuna gidiyordu Berat'ın sevgisi Naze'ye iyi geliyordu.
"Kaç bakalım Naze hanım kaç bunca zaman bekledim daha da beklerim"
Naze sesini çıkarmadan yumdu gözlerini Berat'ta karısının yanına yatıp uykuya daldı.
Sabah olduğunda konak halkı kalkıp kahvaltıya oturdular yarın düğün olacağı için bugün alışverişe çıkacaklardı. Rezan anca ayılmış yenice iniyordu. Hesna hanım lafa girdi oğlundan çekiniyordu da yinede sözü ortaya attı.
"Oğlum bugün düğün alışverişine çıkacağız sende gel hem kızı görmüş olursun"
Rezan yine düğün lafını duyunca gerildi.
"Anlamadım anne ne düğününden bahsediyorsun sen"
"Ne düğünü olacak yavrum sizin düğününüz yarın olacak ya"
"Hasbinallah birde düğün çıkarıp gelmeyin başıma nikah yeter"
"Olur mu öyle şey oğlum sen benim tek oğlumsun ben seni düğünsüz evlendirmem"
"Benim hayatımı mahvettiniz birde marifet gibi düğün mü yapacaksınız anne"
Sofradaki herkes ana oğlun konuşmasını izliyordu Osman ağa dayanamadı lafa girdi.
"Rezan anan haklı bunca zamandır seni evlendirmeye çalışıyoruz istemem diyip çıkıp gidiyorsun sevdiğin mi var diyoruz ona da cevap vermeden gidiyorsun napıyorsun oğlum sen böyle bekar ağa mı olur bu düğün olacak o yuvada kurulacak torun seveceğim ben"
Rezan babasının üzerine söz söylemedi de yine sinir etmeyi başarmışlardı evlilik yetmezmiş gibi birde torun baskısı çıkacaktı hayatı mahvolmuştu sevdiğine kavuşamamış onunla çocukları olmamıştı da elin kızıyla mı olacaktı. Daha fazla durmak istemedi yine çekip gitti.
Berat yine arkadaşının arkasından gitti de kuşkuları iyice artmaya başladı Naze'ye karşı bakışları tavırları evliliği istememesi sevdiğin mi var diye sorulunca cevap vermemesi hepsi tek bir şeyi işaret ediyordu oda kan kardeşinin karısına olan sevdasıydı düşünceler beyninin içini yiyordu her defasında aklına gelsede hep yanlış düşünüyorum diyip kafasından atmıştı bu sefer atmayacaktı sakin kalıp Rezan'ın hareketlerini takip edecekti.
Naze de kızını uyutmak için odasına çıktı. Esma hanım da ahiretliğinin ısrarıyla düğün alışverişine çıktı. Hesna hanım , Esma hanım ve Ezo arabaya binip Ceylan'ı almaya gittiler. Hesna hanım kızı görünce dışından belli etmesede içinden beğendi orta boylu omuzlarında biten siyah saçlı kahverengi gözlü normal güzellikteydi bu evlilikleri ne kadar istemese de kızın suçu olmadığı için kötü davranmayacaktı. Oğlu için aynı kanıya varamadı istemediği için kıza eziyet etmesinden korkuyordu. Kuyumcuya gidip hem kendi beğendiğini hemde kızıyla gelininin beğendikleri aldı. Ardından gelinlikciye gidip beğendikleri gelinlikleri deneyip satın alıp çıktılar. Hesna hanım gelini için hem iç çamaşır hemde normal kıyafetlerde aldı artık konağa gelin geliyordu ağa karısı olacaktı giyimine kuşamına dikkat etmesi gerekiyordu. Geç vakit olduğunda Ceylan'ı evine bırakıp konağa döndüler. Naze gelenleri avluda bekliyordu merak ediyordu yengesi kızı beğenmiş miydi?
"Hoşgeldiniz nasıl geçti alışveriş?"
"İyi geçti kızım yengen herşeyi aldı kızına da gelinine de"
"Yengem ayırmaz asla" Hesna hanım Naze'nin dediğiyle gülümsedi hoşuna gitmişti Naze'yi kendi kızı gibi seviyordu aklına Rezan'ın da sevdiği geldi şuan ki oldukları durumda üstüne binince gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı.
"Aah ahiretliğim ne diye ağlarsın şimdi hem oğlun hem kızın evleniyor bunu istemezmiydin sende"
"İsterdim tabi hep istedim de keşke Rezan'ım böyle zorunluluktan değilde istediği biriyle evlenseydi"
"Nasibinde bu varmış demekki üzülme sen sever daha kızı hem güzel hemde çekip çevirecek gibi duruyor"
Naze kayınvalidesinin dediğiyle ona döndü.
"Güzel demek sen beğendin mi anne?"
"Beğendim ya kızım sizlerden güzel olmasında"
"İnşallah huyları da güzeldir ahiretliğim , ah Ezo ah hem kendini hem abini yaktın"
"Ben neden kendimi yakmış olayım anne seviyorum ya"
"Sevgin batsın senin başka oğlan mı kalmadı sevecek ilerde anlarsın benide iş işten geçmiş olur"
"Öyle deme yenge inşallah mutlu olur Ezo'm da"
"Neyse Naze hadi kalk biz benim odaya geçelim gelinliğimi göstereyim"
Naze kucağında ki kızını babannesine vererek Ezo'yla beraber odasına gittiler. Ezo hevesle aldıkları gelinliği gösterdi.
"Ayy çok güzelmiş Ezo ne kadar da güzel olmuştur sanada"
"Bende çok beğendim Bayram da görünce nutku tutulur kesin"
"Ay Allah'ım Ezo ya evet tutulur tabi sen her halinle çok güzelsin , sahi Ceylan nasıl bir gelinlik aldı nasıl birisi bahsetsene biraz"
"Bende çok tanımıyorum ki bir iki sefer anca gördüm güzel yani ama senin kadar değil" Ezo kuzenine göz kırparak cevap verdi.
"İnşallah mutlu olurlar"
"İnşallah Naze sen mutlusun değil mi?"
"Dünya tatlısı kızım var beni seven kocam var mutluyum daha ne isterim"
"Sende seviyor musun Berat abiyi?"
"Seviyormuyum bilmiyorum ama ona karşı hislerim var Ezo onunla konuşmak gözlerine bakmak hoşuma gidiyor beni sevmesi çok güzel bende onu seveceğim"
"Sevmeni isterim abimle olmanı daha çok isterdim ama olmadı yeterince mutsuz oldunuz zaten ikinizde önünüze bakın zor oluyor kolay değil ama bunun geri dönüşü de yok artık"
"Doğru diyorsun Ezo hem oda evleniyor artık Ceylan'ı sever de beni unutur değil mi?"
"Abim seni unutur mu bilmiyorum bu evliliği kolay kabul etmeyecek belli"
"Bizimde nasibimizde bu varmış demekki Berat bana çok iyi bir eş kızımada çok iyi bir baba oldu onun kıymetini bilmeliyim"
"Her anın kıymetini bil Naze tekrardan sevebilirsin kim bilir belki daha da çok seversin" Naze Ezo'nun dediğiyle düşündü o sanıyordu ki bu hayatta en çok Rezan'ı sevdi onsuz olamam diye düşündü ama onsuz oluyordu şimdide onu unutup kalbini yeni aşka açabilirdi. Ezo ve Naze Hesna hanım yemek için seslenmesiyle odadan çıkıp avluya indiler. Naze Ahsen'e bakındı göremedi Esma hanımda mutfakta yemeğe girişmişti.
"Anne Ahsen nerede"
"Berat odanıza götürdü kızım uyutacak"
"Berat geldi mi ben bir bakıp geleyim"
Esma hanım gelinin oğlunu hep karşılamasına seviniyordu hep mutlu olsunlar istiyordu.
Naze mutfaktan çıkıp odasına girdi. Berat kızıyla yatakta oynaşıyordu kızına güldürerek oyunlar yapıyordu Naze ses etmeden izledi onları düşüncelerinde haklıydı. Ahsen annesini görünce mıyırdanarak nazlanmaya başladı ufak ufak an-ne demeye çalışıyordu.
"Naze'm gelsene neden orada bekliyorsun"
"Size baktım çok güzel görünüyordunuz baba kız"
"Erken gelince Ahsen'i alıp biraz seveyim dedim iki üç gündür doğru düzgün sevemedim kızımı"
Naze yanlarına gidip yatağa oturdu kızının hafif uzamış saçlarını okşadı.
"Oda özlemiş seni babası nasıl keyifli"
"Bende çok özledim hem kızımı hem seni" Berat fırsatını bulmuşken karısının yanağına uzun öpücüğünü kondurdu.
Berat'ın öpmesi Naze'nin içini gıdıkladı önceden ürken korkan Naze şimdi ise hoşuna gitmişti onunda sevilmeye çok ihtiyacı vardı birbirlerine olan sevgileri iyi gelecekti.
"Bende özlemiş olabilirim" diyerek oda kocasına karşılık vererek yanağını öpüp Berat'ın ona karşı uzanmasıyla kızını kucağına alıp göğsünü açıp emzirmeye başladı.
"Ah Naze ah birde cilve yapıyorsun"
"Sonra Berat sonra" kocasına gülerek karşılık verdi.
"Sözün var zaten hatırlatırım"
"Aklımda unutmadım" Naze kocasına göz kırpıp konuştu.
"Bu gece kendi evimize gidelim ozaman"
"Yarın düğün var yengemlerin bize ihtiyacı olabilir yarını atlatalım sonra seninim"
"Sabırsızlanıyorum delalım"
"Biraz daha sabret" Naze emen kızını kucağına aldı üzerini değiştirip kocasıyla beraber aşağıya indiler. Yemek faslı düğün hazırlıklarının konuşmasıyla geçti iki ahiretlik telaşla yapılacakları ayarlıyorlardı erkeklerde çay içmeye salona geçmişlerdi Ezo da heyecandan yerinde duramıyordu Naze'yi kolundan tuttuğu gibi odasına çıkardı.
"Ay Naze çok heyecanlıyım yarın düğünüm var Bayram'a kavuşacağım ama bişey bilmiyorum ne yapcam ben akıl ver bana"
"Senin birşey yapmana gerek yok ne aklı vereyim Ezo" Naze özel konuları konuşmayı pek sevmiyordu her seferinde geriliyordu.
"Ya kızım acıdan başka birşey hissetmedim dedin korkuttun beni hep mi acı hissediyorsun"
Naze düşündü sadece iki sefer acı hissetmişti aslında isteyerek olduğunda hiç hissetmediği duyguları tatmıştı.
"Hayır tabi ki isteyerek olduğu zaman çok farklı şeyler hissediyorsun dokunduğu heryer alev alev yanıyor sanki"
"Oo sen Berat'a yanmışsında daha kendin bile farkında değilsin"
"Öyle mi dersin Ezo ilk zamanlar ondan çekiniyordum istemiyordum ama şimdi dokunsun istiyorum daha çok sevsin yanımdan ayrılmasın hep bana baksın istiyorum"
"Sen gönlünü Berat abiye kaptırmışsın Naze anlatırken bile gözlerin ışıldıyor insan sevmediği birini yanında ister mi hiç"
"Okadar çabuk sevebilmişim midir Ezo ya ben bir daha kimseyi sevemem sanıyordum gönlümde başkasına yer olmaz sanıyordum"
"Çabuk mu anne baba oldunuz farkında mısın bir kere bile farklı gözle bakman yetti bak bence sen Berat'ı daha çok seveceksin" Ezo'nun söyledikleri Naze'yi daha da düşündürdü haklıydı kaç zamandır beraberlerdi artık bu alışkanlıktan değil sevgiden oluyordu kendisi için en doğru kişi Berat'tı. Rezan için okadar çok ağlamıştı ki tek onu severim ondan başkasını sevemem sanıyordu da yanılmıştı belki Rezan'a boşlukta olduğu için annesinin babasının yokluğunun ilgisini gösterdiği için sevmişti asıl sevgiyi aşkı Berat'ta tadacaktı.
Bölüm sonumuz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰
|
0% |