@hayaldeyazar
|
Bölüm şarkısı Bendeki mevsimler sana hep bahar Üstüne titrerim sonsuza kadar Gelmesin isterim teline zarar Yüreğimde açmış gülü soldurmam ❤️
Rezan ve Ceylan'ın evliliğinin üzerinden 1 hafta geçmiş yeni evli çift birbirlerine hala iki yabancı gibi davranıyorlardı Rezan şirketten konağa olabildiğince geç gidiyor Ceylan'ın uyumasını bekleyip odasına öyle geçiyordu daha kabullenememişti değişik geliyordu alışması zaman alacaktı birbirlerini anca sabah kahvaltılarında görüyorlardı. Ceylan biraz çekindiği için karışamıyordu içi içinide yiyordu ne zamana kadar böyle davranacaktı odada ha varlığı ha yokluğu belli olmuyordu içten içe üzülüyordu bir erkek tarafından istenilmemek kötü bir duyguydu.
Hesna hanımda oğlunun durumuna üzülüyordu ne yaptığına anlam verememişti madem bu kadar hayatı mahvolacaktı sevdiğini alacaktı alamıyorsa önüne bakacaktı bu kadar kahretmesine gerek yoktu fırsatını bulduğunda güzel bir dille uyarıp konuşacaktı karısını görmesini sağlayacaktı.
Berat'ta arkadaşının haline anlam verememişti evlenince düzeleceğini sanıyordu da dostu hiç evli gibi davranmıyordu şirketten Berat'tan sonra çıkıyordu o gelmeden de gelmiş oluyordu ruh hali de hala aynıydı aklındakileri söylemek istiyordu konuşmak istiyordu açılsın derdini söylesin istiyordu ama duyacaklarına cesaretide yoktu ya düşündükleri doğruysa Naze'yi seviyorsa napardı nasıl tepki verirdi kaç yıllık arkadaşını kan kardeşini silermiydi yoksa hiç birşey olmamış gibi önüne mi bakardı bilmiyordu. Yine de odasına gidip konuşmayı denedi.
"Taze damat şirketten çıkmıyorsun ne bu iş sevdan"
Rezan arkadaşının damat diye takılmasına sinir oldu.
"Ne damadı Berat söyleme şöyle şeyler sinirimi zıplatma"
"Tamam demem birşey de haksızmıyım lan benden önce geliyorsun benden sonra çıkıyorsun karını ihmal etme"
"Bir sen eksiktin zaten söylemeyen , önemli projemiz var onun üzerinde çalışıyorum biliyorsun"
"Aile işten önce gelmeli dostum eve giderken elin boş gitme bir çiçek al götür kadınlar sever böyle şeyleri"
"Sen kendi karına yap kardeşim bana karışma"
Rezan Berat'a söylenirken yine aklına Naze geldi sevdiğiyle evlenseydi şirkette işi neydi eve gitmek için can atardı.
Berat arkadaşının üzerine daha fazla gitmek istemedi her seferinde üstü kapalı konuşup geçiştiriyordu çalan telefonuna baktı arayan karısıydı.
"Naze'm"
"Berat akşam yemeğe yengemleri davet ettik erken gelin"
"Tamam delalım istediğin birşey varmı?"
"Tek isteğim sensin"
Berat karısının dediğiyle içten içe gülümsedi. Rezan arkadaşının bu kadar sevinmesini merak etti Naze ne dedi de mutlu oldu diye düşündü.
"Akşama görüşürüz gülüm"
Telefonu kapatıp arkadaşına döndü.
"Akşama yemeğe bizdeyiz erken gideceğiz emir büyük yerden"
"Anladım çıkarız birazdan Japonya işinide kesinleştirelim artık"
"Olur hanımlarıda mı götürsek ben daha Naze'ye birşey demedim de onsuzda okadar süre nasıl dururum bilmem"
"Ceylan gelmez Naze gelmek isterse gelsin"
"Neden gelmez haberi var mı? Kendimi istemedi"
"Yok birşey demedim de ne yapacaklar hem orada dil bilmezler iz bilmezler"
"Bakalım ben Naze'ye sorayım yinede"
"Sen bilirsin kardeşim ne diyim"
"Neyse ben gideyim bir kaç dosyaya bakayım birazdan gelirim çıkarız"
Berat Rezan'ın kafayla onaylamasından sonra çıkıp odasına gitti.
***
Esma hanım da yeni evli çiftleri yemeğe davet etmek için ahiretliğini aradı ardından gelinine seslenip hazırlık yapmaya başladılar. Ahsen durmadığı için Naze pek yardım edemedi dişleri çıktığı için huysuzlanıyordu durmadan annesini emmek istiyordu.
"Yavrum hadi sen çık odana birşey kalmadı zaten Ahsen'i emzirde öyle inersin"
"Öyle yapayım anne emzirip gelirim"
Naze kızını kucağına alıp odalarına gitti emzirmeye başlayıp sakinleştirmeye çalıştı. Küçük kızının hem saçlarını okşayıp hemde kulağına hafiften şarkı söylüyordu Ahsen annesinin naif sesini duydukça gözlerini annesinden hiç ayırmadan bakıyordu küçük kız büyüdükçe aynı annesine benziyordu masmavi gözleri sarı hafif uzamış uçları lüle saçları bembeyaz teniyle Naze'nin küçüklüğüydü. Kızını emzirdikten sonra hem kendi üzerini hemde kızının üzerini değiştirip aşağıya indi. Dedesi torununu görünce kucağına aldı.
"Oyy dedesinin mavi elması" Küçük Ahsen yavaştan konuşmaya başladığı için dede kelimesini rahat çıkarabiliyordu.
"De-de"
"Bir bak bir bak dede dermiş birde bıcır bıcır konuşacak benim kızım" torununun yanaklarını öperek sevdi. Naze kızının bu denli sevgi görmesine çok mutlu oldu hem dedesi hem babannesi torunlarını çok seviyorlardı buralarda erkek çocuk sevdası varken onlar kız çocuk oldu diye bir kere bile sevgilerini esirgememişlerdi.
Biraz zaman sonra misafirleri gelince onları karşılamaya gittiler.
Kadir ağa Osman ağayı karşılayıp tokalaştı. Dedesinin kucağında olan Ahsen'i alıp oda dedesi gibi sevmeye başladı Ahsen iki taraftanda ilk torundu Osman ağa Naze'yi yeğeninden ileride kızı gibi gördüğü için Ahsen'i de torunu gibi görüyordu.
Ardından Hesna hanımda küçük kızı kucağına alıp sevdi düğün telaşından çocuğa hiç bakamamışlardı Ahsen'i özlemişlerdi. Ceylan biraz daha çekingen duruyordu. Naze içtenlikle karşıladı.
"Hoşgeldin Ceylan nasılsın"
Ceylan Naze'nin içten karşılamasıyla çekingen tavrını bırakıp aynı içtenlikle cevap verdi.
"Hoşbuldum Naze iyiyim sen nasılsın"
"İyiyim bende sağolasın hadi buyrun içeriye"
Naze içeriye davet ederken konağın kapısından Berat ve Rezan içeri girdiler Naze güler yüzüyle kocasını karşıladı. Ceylan onları görünce heveslendi ama Rezan'ın ona dönüp bakmadığını görünce hevesi kursağında kaldı.
Naze'nin Rezan'ı karşılarken ki haline takıldı sanki Rezan onu görünce gözleri ışıldıyormuş gibi geldi kızlarını kucağına alıp sevdiğinde sanki şu bir hafta içinde tanıdığı Rezan başka burada ki Rezan bambaşkaydı. Yemek masasına oturduklarında bile kocasının bir kez dahi bakmaması kalbini acıtmıştı ne zaman Rezan'a bakış atsa karşısında ki Naze'ye bakarken görüyordu aynı evde kardeş gibi büyüdüklerini biliyordu ama kardeşten daha öte bir hissi vardı farklıydı bakışı ona karşı konuşması kızını bile sahiplenmesi aklına başka şeyler getirdi eğer Naze'ye karşı birşey besliyorsa neden onu arkadaşına verdi diyede düşünmeden edemedi düşünmekten ne önündeki yemeği dahi yiyemedi Rezan'ın derdi olduğunu düğün gecelerinde anlamıştı şimdide derdinin ne olduğunu çözmüştü kocası başkasına aşıktı.
Yemekler yendikten sonra çay faslına geçildi adamlar kendi aralarında konuşurken kadınlarda başka konularda konuşuyorlardı Ahsen yine huysuzlanmaya başlamıştı annesinden ayrılmıyordu. Berat Japonya işini açıp konuya girdi.
"Haftaya Rezan Selim ben Japonya ya gideceğiz bahsetmiştik sizlerede tarihi belli oldu artık 15 20 gün kadar duracağız anca sürecek gibi ben hanımları da götürelim diyorum Naze'm sen ne dersin gelirmisin bizle"
Naze kocasının yurtdışına gideceğini biliyorduda kendisinide götürmek istediğini yeni duymuştu uzun süre kalacaklardı ama orada da ne yapacağını bilmiyordu yurtdışı konusu açılınca aklına babası geliyordu yine öyle olmuştu.
"Ben yurtdışına gidecek olsam ilk babamın yanına Almanya'ya giderdim siz kendiniz gidin " kızını kucağına alıp odasına gitmek için müsade istedi "Müsadenizle ben Ahsen'le ilgileneyim"
Naze'nin hüzünle söylediğine kimse ses çıkaramadı herkes sessiz kaldı Osman ağanın yüreği dağlandı kardeşine içinden etmediği küfürleri etti.
Berat karısının dediğiyle kalbi acıdı Naze'nin en büyük boşluğuydu babası daha o küçücükken bırakıp gitmişti bir daha ne aramış nede sormuştu düğünlerinde bile gelmeye tenezzül etmemişti. Karısının önceden söyledikleri aklına geldi Naze'yi tanıdığını söylemişti ama tanıyamamıştı karısının nasıl bir boşlukta olduğunu bilmiyordu yarası ne kadar derindi görememişti onun hep iyi hallerini görmüştü böyle bir durumdan hiç bahsetmemişti bu zamana kadar nasıl hiç sormam diyede kendine kızdı bundan sonra herşeyiyle öğrenecekti Naze'sini üzüntüsünüde görecekti hissedecekti o mutluysa oda mutlu olacaktı üzgünse oda üzgün olacaktı aklına kazıdı karısıyla baş başa vakit geçirecek birbirlerini yakından tanıyacaklardı artık Naze Berat ayrılmaz bir bütündü.
Ceylan üzgünce giden Naze'nin arkasından kalkıp yanına gitmek istedi. Odasının kapısının önüne geldiğinde tıklatıp kapıyı açtı.
"Naze müsaitmisin gelebilirmiyim?"
Naze kızını emzirirken Ceylan'ın gelmesine şaşırsada içeriye davet etti.
"Gel tabiki" Ceylan Naze'nin kabul etmesi üzerine yanına geçip oturdu. Naze'yi dikkatle izlemeye başladı.
"Herkesin dediği kadar varsın çok güzelmişsin Naze"
Naze kızına bakarken kafasını kaldırıp Ceylan'a gülümseyerek cevap verdi.
"Teşekkür ederim sende öylesin"
"Berat ağa çok şanslı seni çok seviyor belli gerçi sende ona sevgiyle bakıyorsun çok beğendim sizi"
"Evet birbirimizi seviyoruz , sen ne yaptın peki alışabildin mi?" Naze merak edip sordu acaba Rezan nasıl davranıyordu.
"Yani alışmaya çalışıyorum Rezan soğuk biraz ama zamanla alışacağız birbirimize"
Naze "anladım" edasıyla kafasını salladı önceden olsa Rezan'ın evlenmiş olmasına nasıl üzülürdü ama şimdi içinde hiç bir his uyanmamıştı Rezan'ı unutmuştu artık değil mi hiç unutamam sandığı büyük aşkını Berat'ın kendisine olan aşkı sayesinde unutmuştu.
Ceylan Naze'nin yanında biraz daha durduktan sonra salona gitti.
Naze kızını uyuttuğu için tekrardan salona dönemedi içinde de garip bir his üzüntü vardı yurtdışı konusu açıldığı için baba özlemi yine içine dert olmuştu hiç mi özlemiyor hiç mi düşünmüyor aklına dahi gelmiyor diye düşünmeden edemedi.
Hesna hanımlarda Naze gittikten sonra başka konuyu açıp farklı şeylerden daha konuşup gelini Ceylan'ın gelmesiyle müsade isteyip konaktan ayrıldılar.
Rezan'ın aklı yine Naze de kalmıştı küçükken Naze'yi en çok o teselli eder ilgi gösterirdi şimdi sadece uzaktan bakmak koyuyordu konuşmaya fırsat dahi bulamamıştı.
Berat'ta karısını gittiğinden beri onu düşünüyordu kendini başka yere odaklayamamıştı misafirler gittikten sonra odalarına gitti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde karısı kızını sallıyordu yanına yaklaşıp saçlarını kenara itip güzel boynuna öpücüğünü kondurdu.
"Naze'm babanın yanına gitmek istediğini bilmiyordum eğer isteğin buysa götürürüm seni"
Naze kocasının şefkatle sorusuyla gözleri doldu akıtmamak için uğraştı tebessüm etmeye çalışarak cevap verdi.
"Onunla karşılaşmaya cesaretim yok Berat"
Akıtmamak için uğraştığı gözyaşları gözlerinden bir bir akmaya başladı Berat Naze'nin ağlamasına hiç kıyamadı o güzel gözlerinden yaş akmasını hiç bir zaman istemedi karısını kollarının arasına aldı başını bağrına yatırıp okşamaya başladı.
"Ağlama güzel gözlüm seni ağlarken görmek beni mahvediyor o güzel gözlerinden hiç bir zaman yaş akmasın"
Naze kocasının şefkatle yaklaşmasından dolayı içinde tuttuğu duygularını daha da aktarmaya başladı bunca yıl en büyük boşluğuydu babası ona karşı özlemi çok ağır geliyordu bir tek Rezan'ın yanında iyi hissediyordu kendini oda kocası gibi şefkatle yaklaşıyordu ama şimdi kocasının kollarında daha güvenli hissediyordu kendisi de kollarıyla kocasının beline doladı.
Berat'ta karısının mis kokulu saçlarına öpücüğünü kondurdu.
"Nasıl bir boşluk var içinde Naze ne hissediyorsun ben bilmiyorum bana hiç bir zaman hissetirmedin içinde ki kopan fırtınaları daha fazla atma içine anlat bana yaralarına merhem olayım seni üzgün görmeye dayanamam ben neyi istiyorsan söyle yapayım gidelim dersen hemen gideriz benim için senden başka hiç birşey önemli değil"
Naze kafasını kaldırıp kocasına baktı onun yaralarına en iyi gelen şey zaten kendisiydi sevgisiydi aşkıydı eliyle kocasının yanağını okşadı.
"Sen ben yaralarıma zaten merhemsin sen benim kocamsın benim ailemsin herkes bana annemin babamın yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor ama yinede içimdeki boşluk dolmuyor babamı özledim acaba şimdi nasıl ne yapıyor değişmiş midir bilmiyorum sesini dahi çok hatırlamıyorum beni hiç mi özlemiyor torunu olduğunu biliyor mu bilse gelir mi görmeye hep aklımda bu sorular dönüp duruyor"
"Ah Naze'm ne derim ben sana şimdi keşke gelse sen gitmek istersen gideriz sesini duymak istersen ararım konuşursun için ne türlü rahatlayacaksa hepsini yapmaya hazırım"
"Ne sesini duymaya nede görmeye cesaretim hiç yok Berat istemiyorum hiç birşey sen hep benim yanımda ol yeter başka birşey istemem ben"
"Ben hep seninleyim seni asla bırakmam ölsem dahi bu kalbim hep senin için atacak son nefesime kadar senin yanındayım sen benim en kıymetlimsin"
Berat karısının gözlerinden akan yaşları eliyle silip alnını uzun soluklu öptü. Naze kocasının sözü üzerine içine derin bir hüzün kapladı ölüm lafını duymayı hiç sevmezdi çok korkardı ölümden yine aynı korkuyla gözlerini dikip baktı. Eliyle kocasının dudaklarını kapattı.
"Sus ölüm lafını ağzına alma sakın" elini yavaşça çekip gözlerinin içine bakarak dudaklarını dudaklarına yaklaştırarak konuştu.
"Ben sensiz yaşayamam"
Berat karısının dediğiyle mest olmuş şekilde konuştu Naze'nin her dediği kalbine daha da işliyordu sevgisinin karşılığını gördükçe aşkı gittikçe büyüyordu içindeki ateş daha da harlanıyordu.
"Bir de böyle şeyler diyorsun ya Naze beni benden alıyorsun eriyorum senin karşında sözlerinle bakışlarınla dokunmalarınla beni kendine daha da aşık ediyorsun gün geçtikçe daha çok bağlanıyorum sana"
"Benimde sana karşı sevgim büyüyor senin yanında daha güvenli hissediyorum kendimi kollarının arasına sardığında hiç çıkmak istemiyorum senin aşkın şefkatin merhametin bana çok iyi geliyor"
"Beni sevdiğini bir kez daha söyle duymayı okadar çok bekledim ki"
Naze gülümseyip elleriyle kocasının yüzünü tutup yüzüne yaklaştırdı artık kocasına aşkla bakıyordu kalbi yerinden çıkacak gibi çarpıyordu.
"Sana aşığım" Berat karısından aşk itirafını duyunca çocuklar gibi mutlu oldu karısının belinden tutup kucağına otutturdu dudaklarını dudaklarına bastırdı hafif dudaklarını aralayarak konuştu.
"Bende senin her zerrene deli gibi aşığım saçlarına gözlerine dudaklarına benim olan heryerine aşığım"
Naze kocasının kucağındayken farklı düşüncelere kapılmıştı bile kadınlığı yine kocasını istiyordu sızı hissetmeye başladı gerçi kocasınında ondan kalır yanı yoktu kendiside dediği gibi dokunması dahi istemesine nedendi sertleşmeye başlamıştı Naze altındaki sertliği hissettikçe dudaklarından hafif inleme döküldü. Berat karısının inlemesi karşısında elleriyle bacaklarını okşamaya başladı pürüzsüz bacaklarını elledikçe isteği daha da arttı elbisesinin fermuarını indirip üzerinden çıkardı karısının dolgun göğüslerini emmeye başladı Naze her yerinden hissettiği zevkle inlemeleri arttı Berat karısını yatağa yatırdı eliyle kadınlığını okşamaya başladı karısı kendisi için ıslanmıştı külodunu çıkarıp iki parmağını karısının kadınlığının üzerinde gezdirip içine daldırdı Naze zevki doruklarda hissediyordu ama yetersizdi daha fazlasını kocasını istiyordu. Kocasının parmakları kadınlığını talan ederken istemsizce kendini kocasına doğru itiyordu zevkten boğuklaşan sesiyle dayanamayarak konuştu.
"Be-rat ben seni i-stiyorum" Berat karısının zevkten kıvrandığını görünce kendinide tutamayarak boxerını çıkarıp karısının alev alev yanan kadınlığına daldırdı karısının içinde hissettiği sıcaklıkla şehveti katlandı Naze'nin de hafif inlemeleri onu daha ileriye taşıdı bir kaç gel gitin ardından karısının rahmine tohumlarını akıttı. Alnını karısının alnına yaslayıp nefesini düzenlemeleye çalıştı.
"Ah Naze çok güzelsin yanıyorum senin için"
"Bende sana yanıyorum Berat'ım , ben kalkayım da duş alayım şimdi Ahsen uyanır"
Berat karısının Berat'ım lafına takıldı ilk defa ona öyle seslenmişti kabullenmesi sahiplenmesi çok hoşuna gitti. Karısının üzerinden kalkıp banyoya gidişini izledi. Heryeri ayrı mı güzel olurdu bu güzelliğin tek onun olması da göğsünü kabarttı. Naze duş alıp abdestlendikten sonra yine saçını taraması için kocasının önüne oturdu o günden sonra her duştan sonra saçlarını kocası tarıyordu herşeyiyle kocasına ait olmak Naze'ye huzur veriyordu.
Kocası hem tarıyor aynı zamanda okşuyor kokluyor öpüyordu Berat'ın bu denli değer vermesi Naze'yi Berat'a daha da bağlıyordu kalbini kocasına ait kılıyordu. Seviyordu kocasını hatta dediği gibi aşıktı Rezan'da ki sevgisi karşılıksız ilerlemişti yani bekarken öyleydi şuan Rezan sevdiğini söylesede hiç bir şeyi değiştirmiyordu ama kocasının sevgisinin karşısında gerçek aşkı tadıyordu mutluydu hemde hiç olmadığı kadar kendini mutlu hissediyordu.
Bölüm sonumuz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰 |
0% |