@hayaldeyazar
|
Bölüm şarkısı Bana sen gerek, şu küslüğü bırak Gel konuşalım or'dan bur'dan Bahçemin deli, ey yaman gülü Feda uğruna, yansın bu orman Sana ben ezelden geldim, lan Bi' çağır hele bak, bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban Taşıyor umudum aşkımdan ❤️
Naze bu sabah mutlulukla uyandı sevdası Rezan İstanbul'dan dönüyordu. Rezan ve Berat ortak iş yapıyorlardı İstanbul'ada işleri daha büyütmek için gitmişlerdi. Rezan ve Berat küçüklüğünden beri arkadaşlardı hatta arkadaştan öte kan kardeş dostlardı. Böyle olmalarında ki en büyük sebeplerden biride Rezan'ın annesi Hesna hanım ve Berat'ın annesi Esma hanımın ahiretlik olmalarıydı onlarda birbirlerinden hiç ayrılmazlardı bekarlıktan gelen arkadaşlıktı evlendikten sonra bile bırakmamışlardı birbirlerini. Naze sevinçle çıktı yataktan üzerine karışık renkte çiçekli bir elbise giydi saçlarını tarayıp açık bıraktı çünkü Rezan saçlarını çok seviyordu küçüklüğünde hep o tarardı saçlarını okşar koklardı.
~Keyfi olmadığından saçlarını öylesine toplamıştı küçük kız canının sıkıldığından odasından çıkıp avluya indi çiçek saksılarının yanına gidip onları sulayıp bakmaya başladı. Çiftlikten dönen genç oğlan avludan içeriye girdiğinde gözüne saçlarını özensiz toplayan yüzü solgun kız çarptı yanına doğru gitti.
Odadan çıkıp Ezo'nun odasına girdi. Yatakta hala uyuyan Ezo'yu görünce yanına gidip uyandırdı. "Ooo Ezo hanım hala kalkmamışsın saat kaç oldu" kuzeninin yanaklarından öpüp uyanmasını bekledi. "Yaa Naze Allah aşkına sabahın köründe ne diye uyandın kendin uyandığın yetmemiş gibi birde beni uyandırıyorsun" Ezo mırıldanarak uykuya geri daldı. "Sabahın körü mü bugün kim geliyor unuttun heralde hadi kalk aşağıya inip bekleyelim" Naze yılmadı Ezo'yu yataktan kaldırdı. "Tabi ya senin neden bu kadar erken kalktığın belli oluyor dur bir bakayım sana püü birde süslenmiş" "Kötü mü olmuş yoksa başka birşey mi giyinseydim rujum mu fazla" Naze tedirgin olmuş bir şekilde aynaya bakmaya gitti. "Su gibisin güzellik ne kötüsü de abim kızar biliyorsun sevmiyor böyle şeyleri" "Doğru diyorsun şimdi kızdırmayayım hiç sileyim biraz hadi kalk sende hazırlan" "Hey Allah'ım ya bensiz olmuyor mu kaçta gelecek hem abim" "Bilmiyorum ki yengem bilir gideyimde sorayım" "Aman koş koş geç kalma" Ezo Naze'nin ardından gülerek baktı. Naze herzamanki neşesiyle salona girdi. "Günaydın güzel kızım yüzünde güller açıyor bu ne neşe" Hesna hanımda aynı karşılığı verdi onun için Ezo neyse Naze'de oydu. "Herzamanki halim aslında yengem amcam nerede" "Rezan abini karşılamaya gitti havalimanına" "Geliyorlar mıymış?" "Evet yavrum inmişlerdir gelirler şimdi" Naze yengesinin dediğini duyar duymaz salondan çıkıp aşağı avluya indi. Naze avludaki sedirde oturdu biraz heyecan yaptı kalktı dolaştı avluda oflayıp puflarken kapı açıldı içeriye amcası ve Rezan girdi. Koşar adım gülümseyerek gitti yanına. "Hoşgeldin Rezan abi" ne kadar abi demek istemese de mecburdu aralarında 6 yaş vardı. Abi demezse yanlış anlaşılırdı kimsenin hislerini öğrenmesini istemiyordu. "Hoşbuldum Naze nasılsın" Naze'sini görünce Rezan'ın kalbi heyecanlandı yine çok güzeldi neşesi yüzüne yayılmıştı yanakları al al olmuş gamzeleri belli oluyordu. "Sağsalim döndün seni gördüm ya daha iyiyim" Naze gözlerinin içine bakarak söyledi bunları artık hislerimi duygularımı anlasın diye ama Rezan'ın surat ifadesinden hiç bir şey anlaşılmıyordu. "Hadi oğlum , kızım geçelim içeriye" "Olur babam" "Rezan'ım aslan oğlum gelmiş hoşgelmişsin yavrum" oğlunun sesini duyan Hesna hanım bir koşu indi aşağıya oğluyla sarıldı hasret giderdi. "Anam hoşbuldum sağlığın sıhhatin yerindedir" "Çok şükür oğlum hadi kahvaltı sofrası beklemesin" Ezo da salonda karşıladı abisini sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine. "Kezban abla böreğini konuşturmuşsun yine eline sağlık" "Afiyet olsun Rezan ağam" "Ye oğlum ye uzak yoldan geldin kim bilir ne yedin içtin orada" "Abartma hanım uçakla 2 saat sürüyor şunun şurasında 20 gün anca kaldı" "Öyle deme ağam bizlere 2 yıl gibi geldi." "Yengem doğru söylüyor amca bize yıl gibi geldi" Naze'nin dediği biranda ağzından çıkıvermişti Ezo'nun dürtmesiyle biraz da olsun düzeltti. "Yani şey Rezan abimin yokluğu çok belli oluyorda ondan yani" "Yaa Naze haklı valla baba abimin kızmalarını sert bakışlarını özledik" "Ben size hep kızıyorum yani öyle mi?" "Yok hep değil bazen diyelim" diyen Naze'ydi keşke hep baksada sert baksada olur diye düşündü. "Kızlar doğru der oğlum ne diye çatık kaş duruyorsun hep etrafında kızlar pervane olmuş döner dönüp bakmazsın bile" Hesna hanımın dediğiyle Naze'nin kalbine birşey oturdu Rezan'ı başkasıyla düşünmek mi? Asla düşünemezdi. "Şimdi de anan doğru der oğlum biz senin mürvetini ne zaman göreceğiz yaşın geldi de geçiyor bile" "Baba bu konu nereden çıktı şimdi benim evlilikle işim yok başkalarıda benim umrumda değil" babasının dediğiyle gerildi Rezan evlilik konusunun açılacağını biliyordu yakında aşirette zorlayacaktı. Rezan'ın dediğinden sonra Naze'nin yüreğine su serpildi ama hala kendisini görmüyordu artık duygularımı söylesem mi acaba diye düşündü. "Vallahi bu gidişle kızlar senden önce gidecek görücülerin biri gelip diğeri gidiyor" Rezan böyle şeyinde yaklaştığını biliyordu ama alışacaktı mecburdu zamanı geldiğinde Naze'si bu konaktan uçup gidecekti. "Daha zamanları var anne küçükler" Rezan'ın ruhsuz bir şekilde bunu söylemesine Naze çok üzüldü hiç mi onu sevmeyecekti. "Bende öyle düşünürüm zaten oğlum ben kızlarımı öyle herkese veremem eli yüzü düzgün helal süt emmiş biri olması lazım" "Anlaşılan o ki daha bu yılda düğün dernek yok" Osman ağanın dediğiyle konu kapandı. "Naze sabah nasıldın şimdi nasılsın yüzün düşmüş" "Rezan beni hiç sevmeyecek ona üzülüyorum" "Nereden biliyorsun sevmeyeceğini gidip hiç konuşmadın bile birbirinizden haberiniz dahi yok" "Konuşmak istiyorum ama ters tepki vermesinden korkuyorum önceden böyle değildi neden bu kadar soğuk davranmaya başladı." "Onunla konuşmadan öğrenemezsin Naze abimle konuş bak kimsede yok gönlünde senin sevgin karşısında kayıtsız kalamaz" "Öyle mi diyorsun ozaman cesaretimi toplayıp uygun bir zamanda konuşayım" "Şu güzelliğe kim kayıtsız kalabilir ki maşallah maşallah güzeller güzeli kuzenim benim görücülerin çoğu sana geliyor" "Aman Ezo sen kendi güzelliğini hiç görmüyorsun gelen görücülerde benim umrumda değil tek Rezan'ı istiyorum" "Ayy Rezan da Rezan ömrümü yedin abim seni alsada kurtulsak yengem olacaksın ha" "Ayy inşallah inşallah Ezo bak diğer dediğini duymamış sayıyorum yengen olsamda kurtulamazsın benden gerçi sende Bayram'a varırsan öyle kurtulursun" "İnşallah Naze ya annemler kabul etse bari" "Yengem peşin konuştu Bayram seni alması için düzgün bir iş bulması şart" "Bulacak bulacak arıyor bensiz yapamaz o" Rezan kahvaltıdan sonra odasına dinlenmeye geçmişti. Yatağına yatıp uzandı şu 20 gün içerisinde Naze'yi ne kadar da çok özlediğini farketti her zaman ki neşesiyle karşılamıştı onu. Konağa geldiği günden beri ona karşı şefkatle yaklaşıyordu kardeşi gibi görememişti farklıydı hemde çok farklıydı. Küçükken uzun lüle saçlarını tarardı çok severdi saçlarını ta ozamanlar girmişti küçük kız kalbine bu zamana kadar da başka kimseye bakmamıştı.
Bölüm sonumuz sizce hikayemiz nasıl arkadaşlar ilerleyen zamanlarda neler olacak bakalım bu hikayeye başladığımda Naze Rezan olarak başlamıştım ama sonra Naze Berat olarak devam ettim o yüzden 10 bölüm fln Naze Rezan olarak devam edecek sonra Naze Berat'a dönecek şimdiden bilgilendirmiş olayım. Birde geçmiş yazıları yoktu ben şimdi ekliyorum üzerinde belki biraz küçük düzeltme yaparak yayınlarım yine her güne yeni bölüm atmaya çalışacağım sizde desteğinizi esirgemeyin yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊
|
0% |