@hayaldeyazar
|
Bölüm şarkısı Telli turnam selam götür Sevdiğimin diyarına Üzülmesin ağlamasın Belki gelirim yarına cananıma Hasret kimseye kalmasın Sevdalılar ayrılmasın Ben yandım eller yanmasın Sevdanın âşkın nâr'ına cananıma ❤️
Gece yarısı İstanbul'a indiklerinde arkadaşı Selim onları bekliyordu sabaha yakın Japonya uçağına bineceklerdi. Selim Berat'a tokalaşıp sarıldı.
"Berat'ım hoşgeldin kardeşim"
"Hoşbuldum kardeşim görüşmeyeli ne var ne yok"
"Aynı kardeşim bildiğiniz gibi sap takılıyorum hala sizin gibi yuva kuramadım"
Selim gülerek takılmıştı arkadaşlarına Rezan'a gidip omzuna vurup ardından tokalaşıp sarıldı.
"Oo damat bey bu acele neydi oğlum gelemedim düğüne"
Rezan arkadaşının dalga geçmesiyle anında yüzü değişti.
"Selim tersime tersime konuşma kardeşim biliyorsun olayları işte"
"Tamam reis birşey demedik daha konuşuruz nasılsa günümüz çok"
"Öyle bakalım gidelim de ne olacaksa olsun"
Bir kaç saat havaalanında bekledikten sonra uçağa bindiler böylelikle Japonya yolculuğu başlamış oldu.
*** 10 gün sonra
Naze her güne kocasının gelme umuduydu gözlerini açıyordu günde 3 4 kez görüntülü konuşsalarda yetmiyordu yanında istiyordu ne zaman geleceklerini sorduğunda Berat belirli bir tarih söylemiyordu bu belirsizlikte Naze'nin canını sıkıyordu özlemişti kocasını yatağın sol tarafı boştu alışamamıştı onsuz yatmaya zor geliyordu kızıda huysuzlanıyordu oda babasını özlemişti sesini duyunca susuyordu. Gittikleri günden beri anca kayınvalidesiyle yengesigile gitmişlerdi başka hiç dışarı çıkmamıştı arada da yengesi geliniyle beraber oturmaya geliyordu aklına Ezo düştü en son yengesigile gittiğinde görmüştü bayadır oturup konuşmuyordu kuzenini çok özlemişti nasıl bir hayatı vardı nerede yaşıyordu bilmiyordu gidip evinde görmek istedi öncelikle kayınvalidesinin yanına gidip izin istedi.
"Anne iznin olursa ben bugün Ezo'nun evine gideyim diyorum"
Kayınvalidesi Naze'nin bu kadar saygılı davranmasını herzaman takdir ediyordu kocası olduğu zaman ona sorardı olmayınca gidip kayınvalidesinden izin isterdi.
"Git tabi ki kızım bayadır oturmuyorsunuz özlemişsindir kuzenini Hüseyin abin götürüp getirsin seni"
"Olur anne ben çıkayım hazırlanayım ozaman akşam olmadan dönerim zaten"
"Tamam yavrum nasıl istersen"
Naze kayınvalidesinin izniyle odasına çıkıp hazırlanmaya başladı aklına Ceylan geldi çağırsam oda gelir mi diye düşündü nasılsa babasının eviydi yengem izin verir diye düşündü telefonunu çıkarıp Ceylan'ı aradı.
"Ceylan nasılsın"
"Sağol Naze iyiyim sen nasılsın"
"Bende iyiyim sağol ben Ezo'nun yanına gideceğimde sende gel beraber gidelim"
"Bilmem ki sen git ben sonra giderim iki arkadaş konuşacağınız olur"
"Aah o ne demek öyle yengeme söyle birazdan Hüseyin abi bizi götürecek geçerken alırız seni"
"Tamam bakalım Hesna anneye sorayım bi"
"Tamam birazdan görüşürüz"
Naze Ceylan'ın itiraz etmesine fırsat vermeden telefonu yüzüne kapadı kızınıda hazırlayıp aşağıyaya indi kayınvalidesine haber vermek için mutfağa girdi ki mutfaktaki koku midesinin bulanmasını sağladı burnunu tıkayarak konuşmaya başladı.
"Ay anne bu ne koku"
"Mumbar yapıyoruz kızım baban istedi sevmez misin?"
"Yani severim aslında ama şuan kokusu çok kötü geldi duramayacağım daha fazla ben gidiyorum demek için gelmiştim"
Son lafını söyler söylemez mutfaktan dışarı kendini zor attı kendi konaklarında da mumbar pişerdi de bu kadar kötü kokmazdı bu denli midesinin bulanmasına anlam veremedi.
Hızla konaktan çıkıp arabaya bindi.
"Hüseyin abi Ceylan'ı da alacağız"
"Tamam gelin ağam"
Araba Arslan konağında durduğunda Ceylan kapıdan çıkıp arabaya bindi.
Ceylan'ın tarifiyle evlerine geldiler.
İlçeye yakın bir köye geldiklerinde Naze arabadan inip etrafa göz gezdirdi karşısında çokta kötü olmayan müstakil bir köy evi vardı ilerleyip kapıyı tıklattılar. Kapıyı Ceylan'ın annesi açıp karşıladı.
"Hoşgeldiniz kızım buyrun buyrun geçin içeriye"
Ceylan annesiyle sıkı sıkı sarılıp görüştü. Naze de sarılıp içeriye girdiler.
"Ezo kızım bak kim geldi gel"
Ezo mutfaktan çıkıp salona geldiğinde Naze'yi görünce bir koşu gidip sıkıca sarıldı.
"Canım Naze'm hoşgeldin"
"Hoşbuldum Ezo'm seni çok özledim evinde göreyim istedim"
"Çok iyi yapmışsın bende sizleri çok özledim , oyy benim prensesim büyümüş ne güzel olmuşsun sen ya yerim seni teyzem"
Ezo Ahsen'i kucağına alıp yanaklarından öperek sevmeye başladı. Ardından Ahsen'i annesine verip hem yengesi hem görümcesi olan Ceylan'la görüştü.
"Hoşgeldin Ceylan"
"Hoşbuldum Ezo"
"Kızım yenge desene Ezo senin abinin karısı yengendir"
"Gerek yok anne ozaman benimde Ceylan'a yenge demem lazım oda benim abimin karısı"
Naze yenge lafını duyunca aklı eskiye gitti Ezo Naze'yle eğlenirdi yengem olacaksın diye birden durgunlaştı yüzü düştü "abimin karısı" başta anlayamamıştı da Ceylan artık Rezan'ın karısıydı gerçekten bu kadar çabuk kabullenip unutabildiğine kendiside şaşırdı.
"Siz bilirsiniz ozaman kızım neyse siz kendiniz oturun benim komşuda biraz işim var"
Hatice hanım gençleri yalnız bırarak komşuya gitti. Naze Ezo'nun iyi olup olmadığını çok merak ediyordu yüzü neşeliydi kayınvalidesi iyi davranıyor gibiydi acaba kocasıyla nasıllardı Bayram'ı pek tanımıyordu bir iki sefer görmüştü.
"Ee Ezo nasıl gidiyor evlilik alışabildin mi?"
Ezo Naze'nin ne için sorduğunu anlamıştı evlilikten daha çok bu evde ki yaşamını merak ediyordu konaktan müstakil evde nasıl yapabildiğini soruyordu.
"Alışıyorum Bayram yardımcı oluyor Hatice annede hep yanımda zaten iyiyim ben"
Naze kuzeninin ellerini tuttu.
"Hep iyi ol senin mutlu olman benide mutlu eder"
"Mutluyum Naze"
Ezo kuzenine gülümseyerek baktı.
"Neyse ben bir çay koyayım"
Ezo mutfağa çay koymaya gitti Naze Ceylan'a dönerek konuşmaya başladı.
"Ceylan bizimkiler ne zaman gelecek Rezan abi birşey dedi mi?"
Ceylan Naze'nin sorusuyla kafasını kaldırıp Naze'ye baktı. Şu 10 gün içerisinde Rezan'la hepi topu 2 veya bilemedin 3 sefer konuşmuşlardı onda da Ceylan aramıştı pek birşey konuşmadan kapatıyorlardı.
"Yok Rezan birşey demedi bende sana soracaktım"
"Berat'ta birşey demiyor daha belli değil diyor" Ceylan anladım edasıyla kafasını sallayıp mutfağa Ezo'nun yanına gitti.
"Ezo sen Naze'yle ilgilen ben yaparım"
"Zahmet olmasın sana"
"Ne zahmeti ben bu evin kızıyım"
"Tamam ozaman sağolasın"
Ezo mutfaktan çıkıp Naze'nin yanına geldi çok özlemişti kuzenini oda onu merak ediyordu kısık seslerle konuşmaya çalıştı.
"Sen nasılsın Naze nasıl hissediyorsun kendini"
Naze Ezo'nun sorusuyla kocasıyla olan anılarını düşündü.
"Mutluyum Ezo hemde hiç olmadığım kadar artık kalbimde Berat'a ait onu seviyorum hatta çok özledim geleceği günü iple çekiyorum"
Ezo eliyle Naze'nin yanağını okşadı.
"Canım sevince mutlu olacağını biliyordum"
Ceylan elinde çay tepsisiyle salona girince normal konuşmalara geri geçtiler eski mevzulardan Ceylan'ın öğrenmesini istemiyordu.
"Ee Ceylan biraz da sen bahset abimi yontabildin mi bari"
Naze göz devirerek Ezo'ya baktı.
"İlahi Ezo hiç denecek laf mı bu"
Ceylan anlamamış gibi ikisine bakıyordu.
"E ne var abim odun gibidir belki düzelmiştir evlenince"
"Öncesi nasıldı bilmiyorum aynı gibi"
Ceylan'ın umutsuzca konuşması Ezo'yu düşündürdü anlaşılan abisi hala kabul etmemişti.
Naze konuyu değiştirip Ezo'ya yöneldi.
"Ezo Ahsen'e arkadaş ne zaman geliyor sen onu de hele"
Ezo Naze'nin sorusuyla içi içine sığmayarak sevincini paylaştı.
"Her an gelebilir"
"Ne nasıl yani hamile misin yoksa"
"Evet yeni öğrendim ama daha kimsenin haberi yok ilk size söyledim"
Ceylan ve Naze birbirlerine bakıp Ezo'ya gidip sarıldılar biri teyze biri hala olacaktı.
"Abim de mi bilmiyor"
"Hayır daha sabah yaptım testi akşam söyleyeceğim"
"Yaaa Ezo'm çok sevindim sende anne olacaksın kızıma arkadaş mı gelecek şimdi"
"İnşallah Naze'm Ahsen gibi boncuk gözlü kızımız olur"
"Ay hala olacağım çok mutlu oldum"
"Ceylan inşallah sizinde abimle bir bebeğiniz olur bende hala olurum"
Ceylan burukça"inşallah" diyebildi.
Naze çalan telefonuyla çantasından çıkardı arayan kocasıydı.
"Naze'm bugün biraz geç arayabildim"
"Olsun iyisin ya ne zaman istersen ozaman ara"
"İyiyim şükür delalım sen nasılsın neredesin"
"İyiyim bende Ezo'ya geldim oturuyoruz"
"İyi yapmışsın gülüm Ahsen'i de göreyim bir"
"Burda babası kurabiye yiyor"
Berat karısıyla görüntülü konuşurken Rezan da yanındaydı Naze'nin sesini duyunca konuşmak istedi Ahsen'i görmek istedi.
"Bende bakayım şu prensese"
Berat Rezan'ın da seslenmesiyle yanına gidip kameraya onuda aldı.
Rezan kucağında kızıyla oturan Naze'yi görünce dayanamadı sesini duymak istedi.
"Naze nasılsın iyisin değil mi bir sıkıntı yok"
Naze Ceylan'ın yanında nasıl konuşacağını bilemedi istemsiz gerilmeye başladı.
"İyiyim abi Ezo'ya geldik Ceylan da yanımda"
Rezan Naze'nin konuşmasından sonra yüzü düştü ne Ezo'yu nede Ceylan'ı sormadan "Ahsen'i öpersin yerime" diyip kameradan çekildi.
Ceylan kocasının konuşmak istememesine çok üzüldü Naze'nin sesini duyunca nasılda konuşuyor beni bir kere bile arayıp nasıl olduğumu sormuyor diye içerlenip durdu neden Berat gibi olmadığını düşündü karısını nasılda seviyordu günde kaç kez konuşuyorlardı kim bilir geç aradığı için bile kendine söylenmişti içten içe Naze'yi kıskandı iki adamda onu ölesiye seviyorlardı.
Naze kendini biraz garip hissetsede Ceylan'a belli etmemeye çalıştı akşam üzeri olmasıyla konağa gitmek için ayrılmak istedi.
"Ezo'm sohbetinize doyum olmaz ama ben kalkayım artık anneme akşam olmadan dönerim dedim"
"Akşam yemeğini beraber yeseydik Naze gitmeseydin"
"Gideyim siz yiyin zaten bu aralar gönlüm pek birşeyi almıyor"
"Niye hastamısın yoksa"
"Yok değilim de bilmem midem rahatsız galiba sabah annemler mumbar yapıyorlarmıştı dışarı kendimi zor attım"
"Kız yoksa Ahsen'e kardeş geliyor olmasın"
"Ay yok artık daha neler Ahsen daha küçük seninkini büyüteceğiz önce"
"Valla ben bilmem yakında anlarız zaten dimi Ceylan birde senden gelirse üçümüz büyütürüz işte"
"Ezo sus aklımı karıştırma benim"
Ceylan'da olmayacağını bildiği için öylesine gülümseyip geçmişti.
Naze'yi geçirdikten sonra mutfağa yemek yapmaya geçtiler.
"Ezo sen bırak ben yaparım"
"Şu kadarcık şeyden birşey olmaz yardım edeyim bende sana"
"Sen otur sadece sonra yaparsın"
Ezo Ceylan'ın ısrarıyla sandalyeye geçip oturdu Ceylan'ın yüzünden düşen bin parçaydı anlamıştı Ezo bu kız mutlu değildi.
"Ceylan"
Ceylan çorbayı yaparken Ezo'nun seslenmesiyle ona döndü.
"Abimle mutlumusun?"
Ceylan geri kafasını çevirip konuştu.
"Mutluyum"
"Emin misin hiç mutlu gibi durmuyorsun"
Ceylan içindekileri daha fazla tutamadı birine anlatması gerekiyordu.
"Ben daha Rezan'ın karısı olmadım Ezo"
"Nasıl yani abim sana dokunmadı mı?"
"Hayır beni kabul etmiyor görmüyor istemiyor"
Ezo şaşırmış halde Ceylan'ı dinliyordu kabul etmeyeceğini biliyordu da gönlüne hemen almaz diye düşünüyordu kıza dokunmamakta neydi duyan olursa ne olurdu.
"Ama ben nedenini biliyorum Naze'yi seviyor"
Ezo'nun şaşkınlığı daha da arttı.
"Sen nasıl öğrendin bunu abim kendimi söyledi"
"Oda söyledi ama ben kendim gördüm ona nasıl baktığını gördüm Naze'ye bakarken gözleri nasılda ışıldıyor biliyormusun Ezo"
Ezo gözlerinden yaşlar akan Ceylan'ın elinden tutup otutturdu.
"Biliyorum Ceylan şuan abimin yaptığı çok yanlış zamanında Naze'nin sevgisine sahip çıkacaktı"
Ceylan Ezo'nun dediğiyle anca idrak edip anladı Naze'nin sevgisine demişti.
"Nasıl Naze de mi Rezan'ı seviyordu."
"Evet Naze abimi çok seviyordu ama kızı sırf Berat abiye ihanet etmemek için reddetti ona verdi sonrada çok pişman oldu tabi de iş işten geçti."
Ceylan duyduklarıyla başından aşağı kaynar sular döküldü sanki Naze'nin sevdiğini bilmiyordu ozaman Rezan'ı unutmuş kocasına aşık olmuştu en başını düşündü Ceylan başkasını severken nasıl kadınlık yapmıştı üzüldü Naze'ye şanslı görüyordu ama onunda alışması kolay olmamıştı.
"Ama şimdi Naze kocasını seviyor belli oluyor çünkü"
"Evet Berat abi çok iyidir Naze'yi hep el üstünde tutuyor en sonunda kalbini de kazandı , ama sen yinede vazgeçme abimin Naze'yi unutmasını sağla sev onu senin sevgine ihtiyacı var"
"Seveceğim onunda beni sevmesini sağlayacağım"
Ceylan kararlıydı herkesten önce kendine söz vermişti istenilmeyen kadın olmayacaktı.
Berat Rezan ve Selim kaç zamandır üzerinde çalıştıkları projeyi sonuca vararak imzalamışlardı Berat işin bu kadar kısa sürede halolduğuna sevinmişti sonunda memleketine karısına ailesine kavuşacaktı Naze'ye ne zaman geleceklerini söylemeyip süpriz yapacaktı.İşi almalarının şerefine ortakları yemeğe çıkardı Berat hariç Rezan'la Selim içkinin dozunu kaçırmışlardı.
"Oğlum yavaş için lan otelin yolunu bulamayacaksınız"
Selim ayyaş kafayla arkadaşına cevap verdi.
"Sen varsın ya içmeyen götürürsün işte"
"Kalkın gidelim madem saat geç oldu"
Berat zorlada olsa Selim'i ve Rezan'ı kaldırıp otele götürdü.
"Oda da bir şişe daha vardı ha Rezan içermiyiz?"
"İçeriz be kardeşim biz içmeyelimde kim içsin" "Yeter lan nerenize içeceksiniz daha"
"Karışma Berat sen git odana"
Selim odasının kapısını açıp içeri girdi Rezan'la Berat'ıda kolundan tutup içeri çekti.
"Şu halinize bak nasıl gideyim odanın yolunu dahi bulamazsın sen hadi çabuk zıkkımlanın"
Ceketlerini çıkarıp koltuklara oturdular. Berat'ın aklı karısındaydı az kalmıştı daha fazla burada durmayacak hemen yola çıkacaktı çok özlemişti güzel karısını sarıp sarmalayıp yanından ayrılmayacaktı.
Rezan da neyi düşünse bilmiyordu her içtiğinde kalbi sızlardı Naze'siz olmasına kahrolurdu özlediği zamanlar cebinde taşıdığı fotoğrafına bakıp özlemini giderirdi buraya geldiğinde de her gece uyumadan fotoğrafını çıkarıp bakardı. Kalbi Naze dese de aklı Ceylan'daydı o gün ki sarılması aklına geliyordu ne kadar istemesede sarılması içini ısıtmıştı Ceylan Rezan'a iyi gelecekti.
Selim'in içmesi zevkineydi işine düşkün olsada serseri tipliydi kimi beğense onunla olur işi bitince yüzüne bakmazdı gönül işiyle alakası yoktu yine aynısını yapacaktı son kadehide dikti.
"Benim için gece daha yeni başlıyor"
"Ne zaman kadar sap olacaksın lan bırak şu kızları bul birini evlen"
"Herkesin yapısı farklı oğlum siz tek kadınla ben çok kadınla mutluyum"
"Ne halin varsa gör Rezan sızmış bile"
Berat Rezan'ı odasına götürmek için hareketlendi ceketini tersinden tutup çekmesiyle yere ters düşen fotoğraf dikkatini çekti eğilip yerden fotoğrafı alıp yüzünü döndürdü Naze'nin fotoğrafını görmesiyle kan beynine sıçradı bu da ne demekti kan kardeşi karısının fotoğrafını ne diye cebinde taşırdı. Selim Berat'ın elindeki fotoğrafı görünce ne diyeceğini bilemedi Berat'ın yanına gidip ters tepki vermesini istemedi.
"Berat düşündüğün gibi birşey değil"
Berat çatılan kaşlarıyla Selim'e döndü.
"Ne demek lan ne demek düşündüğün gibi değil ben kaç sefer onun Naze'ye karşı davranışlarını yakaladım da konduramadım o benim kan kardeşim yapmaz dedim"
"Senden önceydi kardeşim sakin ol bak oturup konuşalım sana söyleyememiş"
"Nasıl yani sen biliyorsun da bana mı söyleyememiş benden önce olan ne"
Selim sıkıntıyla nefes verip elini saçlarına daldırdı ikiside arkadaşıydı aralarının açılmasını asla istemezdi.
"Bende onun bu haldeyken öğrendim ususi söylemedi nasıl diyim oda küçüklüğünden beri Naze'yi severmiş sen ona söyleyince oda sana diyememiş işte sen mutlu ol diye o mutsuzluğu seçti seni düşündüğü için yaptı ihanet etmek istemedi işte gönül bu bir sefer sevince hemen söküp atamıyorsun anlaşılan hala seviyor"
Berat duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü en korktuğu şeydi başına gelmişti şüphelerinde haklı çıkmıştı önceden nasıl farketmediğine kızdı sinirle elindeki fotoğrafı yere atıp kendi odasına gitti. Sabaha kadar gözüne uyku girmedi düşündü durdu evlenmeden önceki hallerini düşündü evlendikten sonra ki hallerini düşündü Naze'yi düşündü o biliyormuydu abisi gibi görüyordu yada Berat öyle biliyordu Naze'de ona karşı birşey hissetmişse ozaman Berat'ın sonu olurdu kalbi başkasına ait bir kadının sahibi olmak en kötü şeydi.
Bölüm sonumuz Berat Rezan'ın sevdiğini öğrendi nasıl bir tepki verir? Bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler? Birde Rezan Ceylan için 23.bölüm yazmıştım 24.bölümmüş düzeltmiş olayım😊 Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰 |
0% |