Yeni Üyelik
26.
Bölüm

23.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Söndürün kalbimi

Gidiyor gönlümün efendisi

Durdurun onsuz olamam artık

Yaktığın gururumu

Uzaktan uzağa dayanamam

Hiç kimselere yaramam artık

💔

 

Berat sabah olduğunda eşyalarını hazırladı bugün İstanbul'a uçakları vardı memleketlerine geri dönüyorlardı bavulu tamamladıktan sonra odadan çıkıp kahvaltıya indi eline kahvesini alıp masalardan birine geçip oturdu beyni kazan gibiydi ileride anca ayılabilmiş Rezan'la Selim'i gördü onlarda Berat'ı görünce kahvelerini alıp yanına geldiler. Selim dikkatle Berat'a bakıyordu birşey diyecek mi diye tedirgindi.

 

"Ne içmişiz be anca ayılabildim"

 

Rezan'ın söylenmesine Berat sesini çıkarmadı kahvesini bitirdikten sonra yanlarından kalktı.

 

"Berat nereye"

 

"Odaya eşyalarımı alacağım"

 

"Ne bu acelen daha uçağa var"

 

"Olsun havaalanında beklerim sen duracaksan dur"

 

Rezan ayağa kalkıp Berat'ın yanına gitti.

 

"Ben durup ne yapacağım beraber gideriz Selim sen kalıyor musun?"

 

Selim iki arkadaşı izlerken cevap verdi bir kaç gün daha kalacaktı ama gitse daha mı iyi olurdu Berat iyi görünmüyordu.

 

"Evet kalacağım ben"

 

"İyi madem görüşelim burada dönünce Mardin'e de bekliyoruz ona göre hiç gelmedin lan"

 

"Sözüm olsun kardeşim geleceğim bir kürt kızı da ben bulurum"

 

"Sen onu bir geç"

 

Selim Rezan'la görüştükten sonra Berat'ın yanına gidip görüştü kulağına kısık sesle uyardı.

 

"O senin kan kardeşin dostun neyi düşünüyorsan iki kez düşün"

 

Berat Selim'in dediğiyle kafa sallayıp geçti ne düşündüğü belirsizdi herşeyi düşünüyordu biran önce karısının yanına gitmek istiyordu.

 

Havaalanına geldiklerinde uçağa binmeden karısını aradı.

 

"Gülüm nasılsın bizim işimiz bir kaç gün daha uzadı ne zaman geleceğimiz belli değil"

 

Berat bilerek karısını kandırmıştı habersiz gelip karşısına çıktığında tepkisini merak ediyordu.

 

"Of Berat ne çok uzadı bu iş hergün geleceksin umuduyla uyuyup uyanıyorum"

 

"Bir kaç güne geleceğim delalım kapatmam lazım görüşürüz"

 

Berat çaktırmamak için üstün körü konuşup kapatmıştı. Naze kocasının yine gelemeyeceğini sanıp üzüldü bugünde onsuz bir gün geçecek diye dertlendi üzüntüsünü kederini atmak için çiftliğe gitmeye karar verdi inciyi sever biraz onunla dolaşırsa keyfi yerine gelirdi kızını alıp kayınvalidesinin yanına gitti.

 

"Anne bugün işin yoksa çiftliğe gidelim mi?"

 

"Olur kızım gidelim biraz hava almış oluruz"

 

Naze kızı ve kayınvalidesiyle beraber çiftliğe gittiler. Kayınvalidesi kızına bakarken Naze de atı inci'nin yanına gitti kaç zamandır atıyla dolaşmıyordu üzerine binip çiftliğin içinde dolaşmaya başladı.

 

"Aman Naze dikkat et kendine düşeceksin diye ödüm kopuyor kızım"

 

Naze kayınvalidesinin sitemli sözüne gülümseyerek cevap verdi.

 

"Merak etme annem dikkat ederim"

 

Esma hanım Naze'nin ne kadar da dikkat ederim demesine rağmen içi rahat değildi düşüp bir yerine birşey olacak diye korkuyordu.

 

Naze atıyla biraz ilerledikten sonra Berat'la piknik yaptıkları yere doğru geldi atından inip suyun kenarına oturdu burada yaşadıkları anıları gözünün önünde canlandı geçirdiği en güzel günlerden biriydi biraz daha yaklaşıp eliyle suya dokundu su yine serindi içi ürperdi Berat'la suya girdikleri aklına geldi birbirlerine su atmaları kocasının kucağına alıp döndürmesi hepsi film şeridi gibi gözünün önünden geçti suyun kenarından kalkıp atının yanına doğru gitti binmeden önce bir kez daha bakıp atının yelelerini severek konuşmaya başladı atıda sevgisini hissederek kafasını daha da eğiyordu.

 

"Sende sevdin mi burasını İnci ben çok sevdim çok güzel anılarım oldu burada hepsi gözümde canlandı Berat'ı ne kadar çok özlediğimi farkettim ona nasıl bu kadar aşık olduğumu bilmiyorum"

 

"Ama ben biliyorum sana ne zaman nasıl aşık olduğumu"

 

Naze duyduğu sesle şaşırıp arkasını döndü karşısında Berat'ı görünce şaşkınlığı yüz ifadesinin yerine yüzüne kocaman gülümsemesini koydu.

 

"Berat'ım"

 

Berat karısının yüzündeki gülümsemesini görünce bütün kuşkuları uçup gitti koşar adım gidip sıkıca sarıldı. Saçlarını kokusunu tenini herşeyini öyle çok özlemişti. Naze de karşılığını sarılarak verdi inanamadı hala rüya mıydı gerçek miydi ayırt edemedi kocasından çekilip yüzüne doğru baktı.

 

"Ama sen daha gelemeyeceğini söylemiştin beni mi kandırdın"

 

Berat karısının güzel yüzünü avuçlayıp konuştu.

 

"Sana süpriz yapayım dedim"

 

"Keşke haber verseydin hazırlık yapardık"

 

"Ne hazırlığı Naze'm benim sizden başka birşeye ihtiyacım yok" yaklaşıp karısının yanaklarına uzun soluklu öpücüklerini kondurdu heryerine hasret kaldığı karısının bal dudaklarına hasretle kapandı. Naze de hasret kaldığı kocasına karşılığını verdi aklına gelenle durup kendini geri çekti.

 

"Berat dur annem burada görebilir"

 

"Biliyorum delalım ilk onları gördüm senin yanına geldiğimi biliyor gelmez buraya"

 

Lafını bitirir bitirmez tekrar karısının dudaklarına kapandı elleriyle kalçalarını sıktırmaya başladı Naze kocasının ileri gideceğini anlayınca eliyle göğsüne dokunup durdu.

 

"Berat dur evimize gidelim"

 

Berat karısının durdurmasıyla alnını alnına yasladı.

 

"Çok özledim güzelim"

 

"Bende çok özledim , hadi gidelim"

 

Naze kocasına elini uzattı. Berat karısının uzattığı eli tutup çiftliğin önüne doğru gittiler.

 

Esma hanım oğluyla gelinini mutlu görünce içinden sevindi gelinin yüzünde güller açmıştı kaç gündür kocası yok diye durgun duruyordu.

 

"Oyy benim kuzularımın neşeleri yerine gelmiş Allah sizi ayırmasın hiç bir zaman hep böyle mutlu olun inşallah"

 

"İnşallah annem konağa gidelim"

 

Berat annesinin kucağından kızınıda alıp karısınında elini tuttu babasının yanında yakın davranmasada annesinden çekinmiyordu beraber arabaya binip konağa gittiler.

 

"Oğlum siz çıkın yol yorgunusun akşam yemeğine kadar dinlen"

 

"İyi olur vallahi annem hadi Naze çıkalım"

 

"Ben anneme yardım edeyim akşam yemeği için sen çık dinlen"

 

"Yok kızım ne yardımı Suzan ablanla hallederiz biz sen git kocanla ilgilen"

 

"Anne Ahsen'i alayım ozaman uyutayım"

 

"Ahsen'i ben uyuturum hadi çık sen kokudan mutfağa bile giremiyorsun bir de yardım edeceğim diyorsun"

 

"Amma naz ettin be Naze'm annemi duydun hadi"

 

Berat karısının elinden tuttuğu gibi odalarına çıkardı kapıyı kapatıp duvara yasladı.

 

"Annem anladı sen anlamadın güzelim benim yorgunluğum bir tek seninle gider"

 

"Ya Berat utanıyorum zaten yanında şöyle şeyleri ima edip durma"

 

"Allah Allah karımı özlemekte mi suç"

 

Berat karısının belinden tutup kendine yasladı. Naze hissettiği sertlikle hafif çaplı inledi. Berat karısının inlemesiyle şehvetlenip güzel boynunu öpmeye başladı aynı zamanda elleride rahat durmuyor Naze'nin kalçalarını sıktırarak okşuyordu. Daha fazla dayanamayarak karısının elbisesini çıkardı kafasını göğüslerine gömdü sütyeninin kopçasını çıkarıp uçlarını emmeye başladı. Naze kocasının her hareketinde kadınlığında ki sızıda arttı kocasını istiyordu kendini biraz daha ittirdi.

Berat karısının bacaklarından tutup kucağına aldı ilerleyip yatağa yatırdı kendi üzerindekileri de çıkarıp karısının üzerine doğru eğildi göğüslerinden başlayarak göbeğine doğru öperek geldi. Kadınlığının üzerine geldiğinde külodunu çıkarıp okşamaya başladı karısının ıslandığını görünce erkekliğini karısının kadınlığına yaslayıp dudaklarıyla dudaklarına kapandı hızla kendini itti. Naze hissettiği acıyı kocasının dudaklarını ısırarak karşılık verdi. Berat biraz genişlemesini bekleyip içinde yavaşça hareket etmeye başladı karısının sıcaklığıyla yine hızlandı Naze'nin acısı hazza dönüştüğünden kendini itti bir kaç gel gitin sonunda ikiside en tepeden kendilerini bırakıp rahatladılar. Berat karısının boynuna kafasını gömüp nefesini düzene sokmaya çalıştı ardından karısının içinden yavaşça çıktı gördüğüyle bir anlık şaşırdı.

 

"Naze kan gelmiş"

 

Naze kafasını kaldırıp kocasının erkekliğine baktı çok olmasada leke olacak tarzda kan gelmişti.

 

"Yara vardır belkide ondan gelmiştir."

 

Berat yinede panikleyip yataktan kalktı.

 

"Belki ciddi bir şeydir kalk hastaneye gidelim"

 

"Hayır ben hastaneye gitmem"

 

Naze kadın hastalıklarından korktuğu için doğumdan sonra kontrole bile gitmemişti aslında aklına başka birşey geliyordu hasta olmamıştı hatta üzerinden baya bir gün geçmişti geçende yemek kokusundan midesi bulanmıştı şimdide kan lekesi gelmişti hamile miyim diye düşünmeye başladı.

 

"Bir daha olursa öyle gideriz olur mu akşam oluyor yemeğe beklemesinler"

 

Kocasının birşey demesine fırsat vermeden banyoya geçip yıkanmaya başladı. Abdest alıp çıktıktan sonra Berat'ta abdestini alıp aşağı sofraya indiler.

 

"Ee oğlum işi aldınız demek"

 

Berat yemeğini yerken babasının sorusuyla kafasını kaldırıp babasına cevap verdi.

 

"Evet baba umduğumuzdan kolay oldu"

 

"İyi iyi sevindim sizin adınıza Rezan'la güzel işler başardınız hedefiniz daha da yüksekte olsun"

 

Berat Rezan'ın adını duyunca geçen gün olanlar aklına geldi ağzındaki lokmasını zor yuttu.

 

"İnşallah baba bakalım bunu ilerletelimde"

 

"Vallahi nazar değecek diye ödüm kopuyor"

 

"Ne diye nazar değsin hanım"

 

"Ee etrafta düşman çok birtanecik oğlum var benim mutlu evliliği var çocuğu var arkadaşıylada ömürlükler ne bileyim korkuyorum işte"

 

Berat annesinin dedikleriyle sessiz kaldı annesi haklıydı Rezan'la ömürlük arkadaşlardı aralarının açılmasını kendiside istemiyordu Rezan'dan yanlış hareket görmediği sürece bilmiyormuş gibi yapacaktı.

 

Yemekler yenip çaylar içildikten sonra odalarına gittiler. Berat yatağa yatan karısının belinden tutup kendine doğru çekti mis kokulu saçlarını koklayarak uykuya daldı Naze'de kocaısnın göğsüne doğru kafasını koyup huzurla gözlerini yumdu.

 

***

Sabah olduğunda Ezo kocasına hamilelik haberini verdikten sonra annesini de arayıp mutlu haberi vermişti Hesna hanım sevinçle karşılamış akşama yemeğe davet etmişti ardından ahiretliğinide arayıp sevincini paylaştı onlarıda ayırmayarak yemeğe davet etti.

Kahvaltı sofrasına oturduklarında Hesna hanım yerinde duramıyordu sevinçli haberi kocasına verdi.

 

"Hadi gözümüz aydın bey bir torun daha geliyor Ezo hamileymiş"

 

Osman ağa kızını çok sevdiğinden hem sevindi hem duygusallaştı.

 

"Allah hayırlı evlat versin sağlığıyla gelsin inşallah"

 

"İnşallah bey akşam yemeğe gelecekler Naze'leride çağırdım hep beraber olalım diye"

 

"İyi yapmışsın hanım uzun zamandır beraber oturmuyoruz"

 

Ceylan Ezo'nun hamileliğini bildiği için sesini çıkarmadan gülümseyip geçti gözleri Rezan'a karşı kocasının yüzünde mimik dahi oynamıyordu anlaşılan kardeşine hala kızgındı ileride düzelirler diye düşündü. Kayınpederinin lafıyla ona döndü.

 

"Oğlum sizden ne zaman güzel haber alacağız"

 

Rezan Ezo'ya ne kadar kızgın ve kırgın olsada yeğeni olacağı için içinden sevinmişti duygularını dışa veren bir yapısı yoktu oda babasının lafı üzerine ilk babasına bakıp ardından karısına baktı.

 

"Nasip baba"

 

Ceylan sesini çıkarmamıştı Rezan'ın da ters tepki vermeyip sadece nasip demesine de sevinmişti yurtdışındayken hiç aramasada dönünce biraz da olsa daha içten davranmaya başlamıştı Ceylan kocasını karşılamaya gittiğinde gülümseyerek oda karşılığını vermişti bu Ceylan için iyi birşeydi aile olacaklarına inanıyordu Rezan adım atmaya başlamıştı.

 

***

Akşam olduğunda misafirlerini karşılamak için avluda beklediler. İlk gelenler Ezo kocası Bayram kayınvalidesi Hatice hanım ve kayınpederi Cahit bey oldu. Hesna hanım kızının evliliğini zor kabullensede torunu olacağı için damadına ve ailesine iyi davranmaya başlamıştı aynı zamanda gelininde ailesiydi. Osman ağa daha ılımlı olduğu için yadırgamadan herzaman ki tavrıyla dünürlerini karşıladı. Rezan kırgın olduğu için görüşmek istemese de yinede küslüğü sürdürmek istemedi babası kabul ettikten sonra ona laf düşmezdi Bayram'la tokalaşıp Ezo'yla sarıldı. Ezo abisinin sarılmasıyla göz yaşlarını tutamadı çok özlemişti abisini Rezan'da daha fazla duygulanmamak için kendini geri çekti.

 

"Küçük anne olacaksın öyle mi?"

 

"Evet abi dayı olacaksın"

 

Abi kardeş konuşurken konağın kapısının açılmasıyla Kadir ağa Esma hanım Naze Berat ve kucağında kızları Ahsen'le beraber içeriye girdiler. Rezan'ın gözleri Naze'nin gözleriyle buluştuğunda kaçırmadı yine sevdiğinin deniz mavisi gözlerine baktı Naze'nin gülümsediğinde çıkan gamzelerine takılı kaldı "ah" dedi içinden "görmesem unutur muyum" diye geçirdi.

 

Hepsiyle görüşüp içeriye girdiler masaya geçip yemeklerini yemeye başladılar. Ara sıra büyüklerin muhabbetlerine karışıyorlardı.

 

"Güzel kızım hayırlı olsun Allah analı babalı büyütsün inşallah"

 

"İnşallah Esma teyzem çok sağol"

 

"Allah'ım Rezan'ımla güzel gelinimize de nasip etsin inşallah"

 

"İnşallah ahiretliğim torunlar çoğalıyor şükür konaklarımız şenlenecek"

 

"Ben Naze'ye de söylüyorum sürekli tam zamanı Ahsen'in kardeşi olsun beraber büyür giderler diye Berat'ımın kardeşi olmadığından hep içimde ukte kaldı pek özenirim ikiz gibi büyüyen çocuklara"

 

Naze kayınvalidesinin söylenmesiyle birşey diyemedi oda çok istiyordu kendide kardeşsiz büyümüştü aslında bütün belirtiler hamile olduğunu gösteriyordu da test yapmaya vakit bulamamıştı kesinleştirmeden de kimseyi heveslendirmek istemiyordu fırsatını bulduğunda gebelik testi alıp yapacaktı.

 

Yemekler yenip çaylar içilirken Naze önceki geldiğinde kendi odasında eşyası kalmıştı gidip almak için salondan çıktı. Rezan Naze'nin çıktığını görünce konuşmak için oda arkasından çıktı. Berat'ta Rezan'ın nereye gittiğini görmek için ardından çıktı Naze'nin odasına gittiğini görünce sinirleri tepesine çıktı aralık duran kapının önüne gelip usulca onları dinledi.

 

Naze aradığını bulup odadan çıkmak için arkasına döndüğünde karşısında Rezan'ı görmeyi beklemiyordu.

 

"Burada ne işin var bir gören olacak"

 

Rezan kapıyı aralayıp Naze'ye yaklaşıp önünde durdu.

 

"Seninle konuşmak istiyorum Naze"

 

Naze bir gören olur diye tedirgin olmuştu herkes içerideydi ikisinin yokluğunu farkeden olursa ne yapardı.

 

"Konuşacak birşey yok böyle yaptıkça kendine eziyet ediyorsun beni unut önüne bak"

 

"Seni unutmak isteyen kim Naze sana olan sevdamdan dolayı Ceylan'a dokunmadım bile ben"

 

Naze duyduğu şeyle şaşkınlığı arttı nasıl yani Ceylan karısı olmamış mıydı?

 

Rezan'ın dediği Berat'ın sabrını taşıran son damla oldu kapıyı ittirip içeriye girdi.

 

"Lan ben sana kardeşim dedim sen bana bunu nasıl yaparsın ha"

 

Berat girer girmez Rezan'ın yakasından tutup yüzüne yumruğunu geçirdi bu zamana kadar birbirlerine en ufak kötü sözleri dahi yoktu ama Rezan'ın yaptığının hiç bir açıklaması yoktu.

 

Naze Berat'ın öğrenmiş olmasına mı üzülsün iki arkadaşın arasının açıldığına mı üzülsün bilemedi koşar adım kocasının yanına gidip durdurmaya çalıştı.

 

"Berat yapma Allah aşkına sandığın gibi birşey yok"

 

Berat sinirinden gözü dönmüşcesine karısını bile görmüyordu Naze'nin elini itip sinirle ona döndü.

 

"Ne yok Naze ne yok kendi kulağımla duydum sana dediklerini daha geçen öğrendim seni sevdiğini de yinede kondurmadım bunun yaptığı ne şimdi"

 

Rezan yüzüne yediği tokatın sarsıntısıyla kendine gelip Berat'ın önünde dikildi içindeki öfkeyi nefreti akıtsın istedi belli ki içinde tutuyordu gerçekler açığa çıksın oda üzerindeki yükten kurtulsun istedi.

 

"Ne yapacaksan yap bu zamana kadar içimde tuttuğum yeter doğru ben Naze'yi seviyorum ta küçüklüğümden beri sevdalıyım ona sen dedin diye aradan çekildim ben sırf sen mutlu ol diye yaptım sonrada pişman oldum köpek gibi de pişmanım atamıyorum onu kalbimden duydun mu şimdi vuracaksan vur akıt öfkeni"

 

Berat Rezan'ın söyledikleriyle daha da hiddetlendi üzerine yürümeye başladı.

 

"Rezan seni gebertirim karım lan o benim senin ağzından çıkalı kulağın duyuyor mu sen bana bunları nasıl dersin ha ben sizi abi kardeş gibisiniz sanıyordum siz benim arkamdan iş mi çeviriyorsunuz"

 

"Değildik işte kimse görmedi bizim sevdamızı sen bile görmedin yeni gelin Ceylan bile gördüde kaç yıllık dostum benim derdimi göremedi."

 

"Ne sevdası Naze Rezan ne diyor yoksa sende mi seviyordun"

 

Naze korku dolu gözlerle kocasına bakarken ne cevap vereceğini bilemedi.

O sıra da sesleri duyan anne ve babaları ne olduğunu anlamayarak seslerin geldiği yöne doğru gittiler.

 

Berat yine Rezan vurma hamlesine girdiğinde Naze'nin sesiyle durdu.

 

"Yeterrrr , yeter evet ben Rezan'ı sevdim çok sevdim ondan başka kimseyi gözüm görmedi annemin babamın yarattığı boşluğu belkide onunla doldurdum yada seviyorum sandım beni sana verdiğinde ondan başkasıyla olamam sandım ama oldum seninle oldum seni daha iyi tanıdım güzel kalbini gördüm bana verdiğin değeri hissettim senin sevgin bana öyle iyi geldi ki sana aşık oldum Berat ben tek seni seviyorum yemin ederim çok seviyorum"

 

Berat Naze'nin ağzından Rezan'ı sevdiğini duyunca gözleri doldu konuşmanın sonunu bile anlamadı.

 

"Demek sende seviyordun he ben bu hayatta en çok sana güvendim en çok seni sevdim ilkim sensin dedim karşılığı bu muydu"

 

Berat bıkkınlıkla konuşup ardını dönüp odadan çıktı. Orada öylece onları izleyenleri bile gözü görmedi konuşmaya hali bile yoktu duydukları çok ağır gelmişti.

 

"Berat gitme"

 

Naze Berat'ın gidişiyle yıkıldı yere çöküp ağlamaya başladı. Bugün üç aşığın kalbi kırıldı Rezan Naze'nin seviyorum sandım demesiyle yıkıldı Naze'yi unutmaya yemin etti. Berat karısnın sevdiğinin olduğunu duyunca yıkıldı kalbine ağır geldi. Naze ise kocasının inanmamasıyla yıkıldı oda en çok ona güvenmişti ama güvendiği kocası ona inanmayıp bırakıp gitmişti.

 

 

 

Bölüm sonumuz Berat tamamen gerçekleri öğrendi Naze'ye karşı tavrı ne olur? Ben sizleri kırmadım sizlerde beni kırmayın arkadaşlarım oy sınırımız 60 oylarınızı ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum 🥰

Loading...
0%