Yeni Üyelik
30.
Bölüm

25.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Her şey güzel olacak, senle olunca

Söyleme bana, aşka doyunca

Yalnız benim ol, ömrüm boyunca

Her şeyin farklı

💕

 

 

Naze midesinin bulantısıyla açtı gözlerini banyoya zor koşup boş midesinde ki suyu boşalttı dün hiç birşey yememişti ki neyi çıkaracaktı. Kaç zamandır aklında olanı yapmaya karar verdi olanlardan fırsat bulamamıştı. Banyo çekmecesinden gebelik testini alıp testi yaptı daha beklemeden çift çizgiyi gördü hamile olduğuna sevinemedi bile kocası yüzüne bakmıyordu kızı daha küçüktü bebeğin gelmesi iyi mi olurdu bilmiyordu kocasının sırf bebek için düzelmesinide istemiyordu kendi hatasını anlayasaya kadar saklayıp söylemeyecekti.

 

Berat gözünü başka bir oda da yatakta açtı yanına döndüğünde burul burul kokan karısı yoktu gece kendi odalarına gitmeyip başka odada kalmanın hata olduğunu anladı yurt dışında onsuz zor dururken yanındayken başka bir oda da yatmak asla olmamıştı Naze'siz olamayacağını biliyordu herşeyine alışkındı karısının bu olanları ona kesmekte yanlış yapmıştı ne demişti Naze annemin babamın yarattığı boşluğu Rezan'ın ilgisiyle doldurdum belkide seviyorum sandım ama aşkı sende tattım demişti ama Berat sinirinden karısının dediklerini anlamamıştı karısı öyle konuştuğu zaman elinden tutup götürmek yerine onu orada öylece bırakıp gitmişti kalbi sızlıyordu vücudu sinirin etkisinden geçmiş yerine pişmanlık hissi sarmaya başlamıştı şimdi de o karısının gönlünü almak için uğraşacaktı odadan çıkıp karısıyla olan odasına girdi yatakta kızıyla ilgilenen karısını görünce usulca yanlarına gidip oturdu kızının saçlarından öpüp karısının yüzüne baktı ama bu seferde karısı onun yüzüne bakmıyordu. Yine de konuyu açıp lafa girdi.

 

"Naze konuşalım mı?"

 

Naze kocasının geldiğini görünce kafasını kaldırıp yüzüne dahi bakmadı tek onun gönlü kırılmamıştı Naze'nin de gönlü kırılmıştı inanmayarak yalnız bırakmıştı hemende düzelmeyecekti tersleyerek konuştu.

 

"Konuşacak birşey yok"

 

Naze kocasıyla konuşmak istemiyordu yataktan kalkarken kocası hafifçe bileğinden tuttu Naze hızla kolunu çekti.

 

"Dokunma bana"

 

Berat karısının tavrından kızgın olduğunu anladı hata etmişti onu yalnız bırakmayacaktı.

 

"Nasıl dokunmam Naze sen benim karımsın"

 

Naze sinirle kocasına dönüp gözlerinin içine baktı.

 

"Karınım öyle mi o yüzden mi beni orada öylece bırakıp gittin yüzüme bakmadın dün odamıza bile gelmedin en önemlisi bana inanmadın sen Berat senin yapman gereken ben karıma güveniyorum deyip elimden tutup götürmekti sen ne yaptın beni bırakıp ardına bile bakmadan gittin."

 

"Yapmamam gerekirdi seni deli gibi sevdiğim için kıskandım senden onları duymak beni yaraladı Naze ne olursa olsun o kalbinin sahibide tek ben olmak istedim"

 

"Sensin zaten hala anlamak istemiyorsun Berat git nolur git bende yalnız kalmak istiyorum yoksa birbirimizi daha da kıracağız"

 

"O gün anlamadım sinirden ama düşününce anladım Naze bu olanları unutup önümüze bakabiliriz yaptığım yanlıştı biliyorum bir daha öyle birşey yapmayacağım sana güvenmesem burada olur muyum?"

 

"Ben sana yalvardım resmen Berat gözlerimden akan yaşın haddi hesabı yok hani benim ağlamamı istemiyordun hiç mi için acımadı"

 

"Acımaz olur mu Naze bende kızgındım kırgındım sana benimde kalbim var üzülemez miyim ben insan değil miyim ha hiç mi birşey demeye hakkım yok"

 

"Berat hep aynı şeyleri söyleyip duruyoruz orta yolu bulamıyoruz ikimizde hala kızgınız zamana ihtiyacımız var belkide böyle daha iyi anlarız birbirimizi sevdiğimizi"

 

Berat karısını nasıl kırdığını daha yeni anlıyordu daha fazla üzerine gitmek istemedi.

 

"Haklısın Naze sana olan sevgim birgünlük değil dediğimin arkasındayım öleseye kadar seveceğim seni"

 

Berat son sözünü söyleyip odadan çıkıp aşağıya indi.

 

Kahvaltı masasında onları bekleyen Kadir ağa oğlunun hızla gittiğini görünce laf atıp durdurdu.

 

"Berat nereye"

 

"Şirkete gidiyorum baba"

 

Kadir ağa oğluyla gelininin hala düzelmediğini anladı.

 

"Ben sana dün ne dedim kahvaltı sofrasında hepinizi göreceğim dedim Naze nerede"

 

"Odasında baba öyle hemen sizin dediğiniz gibi olmuyor bazı şeyler zaman gerekiyor"

 

Kadir ağa sandalyesinden kalkıp oğlunun yanına gidip sırtını sıvazladı.

 

"Berat oğlum sen bizden böyle mi gördün ben annene ne zaman sırtımı döndüm her daim yanında arkasında olmadım mı?"

 

Berat babasına hak vermişti annesiyle babasının tartışmasını bile bilmezdi olsa bile hemen biterdi uzatmazlardı.

 

"Haklısın baba Naze'nin üzerine fazla gittim ama düzelteceğim Naze'siz bir hayat düşünemem onu çok seviyorum"

 

"Sen bizim sevgimizle büyüdün oğlum aynısınıda karına göster sizin birbirinizden başka kimseniz olmaz kızınız var herşeyden önce onu düşünün"

 

"Doğru diyorsun babam yine eskisi gibi olacağız merak etmeyin"

 

Berat babasıyla konuşup biraz da olsa rahatlamıştı şirkete gidip biraz da olsa işle ilgilenirse sürekli düşünür durmazdı.

 

Esma hanımda dün yemeklere hiç inmeyen gelinini merak ediyordu onu gelininden öte kızı gibi görmüştü her konuda destek olmuştu ama o gün ki olaydan sonra hiç yanına gitmemişti kendine de kızdı anneler her daim evlatlarının yanında olurdu Naze de onu annesi bellemişti düşüncelerini bir kenara itip mutfağa gitti yeni pişen çorbadan bir tas koyup gelinin odasına çıktı.

 

Kapısının önüne gelince tıklatıp kapıyı açtı torunu uyuyordur diye usulca seslendi.

 

"Naze müsait misin gelebilir miyim?"

 

Naze kayınvalidesinin sesini duyunca istemsiz gerildi oda sorguya çekerde onu yadırgarmıydı yine de kısık sesle konuşup içeriye davet etti.

 

"Gelebilirsin anne"

 

Esma hanım kapıyı aralayıp içeriye girdi gelini kızını uyutuyordu yüzüne baktı şu zaman içerisinde nasılda çökmüş görünüyordu gözleri şişmiş kırmızıydı yüzünün feri sönmüştü sanki o güzeller güzeli kızdan eser kalmamıştı çok üzüldüğü her halinden belliydi.

 

"Naze bu ne hal kızım bu kadar harap etme kendini şu güzel yüzüne bak gözlerin hele ağlamaktan mahvolmuş yemeğe de gelmiyorsun"

 

Naze yine duygusallığa bağlamış gözlerinden yaş akmaya başlamıştı.

 

"Anne ben sizin yüzünüze bakamıyorum çok utanıyorum ama hepsi öncedendi inan bana şimdi kocamı çok seviyorum"

 

Esma hanım ağlayarak konuşan gelinin yanağına okşayarak anne şefkatiyle yaklaştı.

 

"O nasıl laf Naze biz seni biliyoruz asla yadırgamadık ben kendim görüyorum karı koca sizin ne kadar sevdiğinizi , baban kızıyor şimdi şu çorbayı iç akşama yemeğe masada ol"

 

Esma hanım kaşığı alıp çorbadan bir kaşık alıp gelinine doğru uzattı.

Naze burnuna gelen kokuyla midesinin bulandığını hissedip hızla yataktan çıkıp öğürerek banyoya koştu. Esma hanım elindeki tepsiyi yatağa bırakıp yerinden kalktı.

 

"Naze kızım iyi misin?"

 

Naze midesinde ki suyu çıkardıktan sonra elini yüzünü yıkayıp banyodan çıktı.

 

Esma hanım gelininin kokulara karşı hassasiyetiyle aklına gelenle merakla sordu.

 

"Naze sen hamile misin?"

 

Naze kayınvalidesinin sorusuyla gözyaşlarıyla beraber usulca kafasını salladı.

 

Esma hanım sevinçle yerinden kalkıp gelinin elinden tutup yatağa oturttu.

 

"Allah'ım ne güzel bir haber bu çok şükür ailemiz büyüyor bebeğin haberiyle aranızıda düzeltirsiniz"

 

"Hayır anne olmaz Berat'ın bu yüzden benimle barışmasını istemiyorum lütfen söyleme sende"

 

"Aah öyle şey mi olur yavrum tekrardan baba olacağına nasılda sevinir yapmayın böyle çok üzülüyoruz sizin kızınız var birde onuda düşünün"

 

"Düşünüyorum anne artık kızımın yanında tartışmayacağım oda çok etkileniyor"

 

Esma hanım uyuyan torununa severek söylendi.

 

"Etkilenmez olur mu kuzum benim birde abla olacakmış"

 

Naze kayınvalidesinin dediğiyle ağlamasını çoğalttı.

 

"Aaa Naze şimdi niye ağlıyorsun"

 

"Berat bana kırgın , Ahsen daha küçük birde bebek gelecek ben nasıl yapacağım"

 

"Berat'ın kırgınlığı geçer pişman olmuş zaten babasıyla konuşuyorlardı fazla uzatmadan barışın Ahsen'le bebeğe gelecek olursak ben ne güne buradayım değil birtane 5 tane olsada bakarım sen hiç merak etme büyür giderler"

 

Naze'nin içi biraz rahatlamıştı ama hormonların etkisiyle duygu değişikliği yaşıyordu birazda olsa gülümsemeye çalıştı. Esma hanım zoraki gülümseyen gelinine kendine gelmesi için uyardı.

 

"Heh şöyle gül bakalım biraz bir kadına ağlamak değil gülmek yakışır ki sen çok güzel bir kızsın Naze herkes seni parmakla örnek gösteriyor ağlamanı durdur kendine çeki düzen ver akşama aşağıda yemekte ol ben eski gelinimi isterim"

 

Naze öğüt veren kayınvalidesinin elini tutup minnetle baktı.

 

"Çok teşekkür ederim anne senin desteğin olmasa ne yapardım ben"

 

"Anneler herzaman kızlarına destek olurlar ben sana kızım dedim sende bana anne dedin oğlumla bir sorununuz olsa ben seni tutarım ama onada kıyamam Berat huyları çok güzeldir sende uzatma kızım birbirinizi üzmeyin daha fazla hamile olduğunu söyle"

 

"Anne söyleyeceğim ama sen sakın söyleme lütfen"

 

"Tamam söylemeyeceğim hadi sende hazırlan gel sonra"

 

"Tamam anne"

 

Naze giden kayınvalidesinin ardından kalkıp banyoya geçip sıcak suyun altında duş aldı sıcak çok iyi gelmişti banyodan çıktıktan sonda dolaptan mavi renkte elbise giyindi aynanın karşısına oturup saçlarını taramaya başladı aynı zamanda kayınvalidesinin söyledikleri aklına geldi şu kadarcık zamanda yüzü çökmüştü kayınvalidesi haklıydı herkes onu güzelliğiyle bilir överdi kıymetini bilecekti hazırlığını tamamladıktan sonra kızının uyanmasıyla onuda hazırlayıp aşağıya indi.

 

Berat konaktan çıkıp şirkete gittiğinde her zaman Rezan'la görüşürlerdi de şimdi ne onun nede Rezan'ın gidip görüşmeye cesareti yoktu araya soğukluk girmişti üzerinden zaman geçince anca eskisi gibi olurlardı zaten karısıylada arası bozuktu birde bunları kafasına takmayacaktı ne yapıp edip Naze'nin gönlünü almak için uğraşacaktı ikiside kırgınlardı da bunlar atlatılamayacak şeyler değildi herşeyi unutup önlerine bakarlardı bakacaklardıda Berat Naze'den vazgeçmezdi karısı ayrı kalıp birbirlerini sevdiğini anlayınca düzelmek istiyordu ama Berat hatasını anlayınca yalnız kalmak istemiyordu yalnızken insan sevdiğini nasıl anlayacaktı o birşey yapmasa Berat birşey yapmasa nasıl düzeleceklerdi Berat elinden geleni yapacaktı karısını kaybetmeyi istemiyordu ailesini dağıtmayacaktı.

 

Akşam olunca şirketten çıkıp konağa gitti. Kapıdan girdiğinde avluda karşıda duran karısını görünce duraksadı öncekiler gibi gülümseyerek gelir karşılar mı diye düşündü ama Naze Berat'ın geldiğini görünce gözünün ucuyla bakıp sonra kafasını çevirmişti başka odada kalması canını yakmıştı hemen düzelmeyecekti. Berat karısının bakıp gelmediğini görünce durgun bir şekilde masaya geldi annesinin kucağında olan kızı babasını görür görmez atılmaya başlayınca kucağına alıp sevmeye başladı olaylardan ötürü kızıyla da ilgilenememişti küçük kızda babasını özlemişti kızını koklayıp yanaklarından öpmeye başladı gözünüde karısından ayırmıyordu Naze ara sıra kızının gülmesiyle baba kıza bakıp Berat'la göz göze gelince gözlerini kaçırıyordu. Kadir ağa geliniyle oğlunu yemek faslı boyunca izledi araları tam düzelmese de bunada şükür dedi en azından gelini aşağı yemeğe inmişti. Esma hanımda ikiliyi izleyip duruyordu oğlu pişmandı her halinden belliydide hamilelik haberini versem mi diye de içi içini yiyordu ama gelinine söz vermişti o yüzden sesini çıkarmayacaktı.

 

Yemekler yendikten sonra Naze müsade isteyip odasına çekildi. Berat'ta karısı gittikten sonra aynı şekil oda kalkıp odalarına gitti. Yatakta yatan karısının yanına uzandı yaklaşıp beline sarıldı burul burul kokan saçlarını eliyle kenaraya itip yumuşacık boynuna gömüldü. Naze kocasının yanına gelip dokunmasıyla içi ürperdi istemiyorum demek istiyordu ama yapamıyordu bal gibi de istiyordu hatta en başından istemişti onu bırakıp gitmek yerine hatta ayrı odada kalmak yerine sarıp sarmalamasını istemişti ses çıkarmadı zaten kaç gündür uykusuzdu daha fazla dayanamayarak gözlerini yumdu.

 

Berat sabah erkenden kalkıp karısı uyanmadan konaktan çıktı çiçekçiye gidip karısının sevdiği çiçeklerden koca bir buket yaptırdı en çokta gül koydurdu Naze en çok gülü severdi kırmızı gül. Anı kartının üzerine de "Senin en sevdiğin çiçek gül benimse en sevdiğim çiçek sensin" diyerek not düştü çiçekçiden çıkıp konağa geri döndü odalarına çıktığında karısının banyoda olduğunu anladı çıkmasını bekledi.

 

Naze banyodan çıkınca karşısında elinde çiçeklerle bekleyen kocasını görünce şaşırdı sabah kalktığında yanında göremeyince erkenden şirkete gittiğini sandı ama kocası ona çiçek almaya gitmişti.

 

Berat elindeki çiçekleri karısına uzattı.

 

"Seni kırdığım için çok özür dilerim"

 

Naze kocasının özrü karşısında kayıtsız kalamadı tek suçlu kocası değildi onunda hatası olmuştu küslüğü daha fazla uzatmak istemedi. Kocasının elinden çiçekleri alıp üzerinde ki kartı okudu.

 

"Bende seni kırdığım için özür dilerim"

 

Berat karısınında sözüyle kollarıyla sıkıca sarıp sarmaladı. Naze de karşılık vererek belinden dolayıp sırtına ellerini koydu nasılda özlemişti sarılmak ikisine de iyi gelmişti birbirlerinden başka kimse iyi gelemezdi. Naze kocasının kollarından sıyrılıp yüzüne baktı şüphe kalsın istemiyordu.

 

"Berat bana söz ver bir daha tuttuğun eli öylece bırakıp gitmeyeceksin"

 

Berat karısının elini tutup gözlerine bakarak konuştu.

 

"Söz Naze'm söz tuttuğum eli sonsuza kadar bırakmayacağım , ben herşeyi unutmaya hazırırım"

 

"Unutalım , herşey daha güzel olacak"

 

Berat Naze'nin sözü üzerine tuttuğu elini dudaklarına götürüp öptü ardından odadanın kapısını açıp el ele beraber avluya indiler.

 

 

 

Bölüm sonumuz Berat'la Naze'nin arası düzeldi bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler? Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰

Loading...
0%