Yeni Üyelik
34.
Bölüm

27.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Bal damlıyor her kelimenden

Kimse alamaz seni benden

Öyle güzel ki yerin bende

Güller açar her güldüğünde

Nasıl da güzel gülüyorsun

Bence sen o'sun

Yüreğime dokunuyorsun

Her halinle çok güzelsin

Bir ömre bedelsin

Rica etsem bi daha güler misin

💕

 

 

 

Konağa geldiklerinde yukarı salona çıktılar gelenlerin sadece Osman ağa ve Hesna hanım olmalarından ötürü Naze'nin yüreği ferahlamıştı Rezan'ı görmek istemiyordu. Amcasının yanına gidip elini öptü ardından yengesinin yanına gidip onunda elinden öptü. Osman ağa yeğenini neşeli görünce yüreğinin sıkıntısı geçti kocasıyla arası düzelmişti o gün Berat'ın da üzerine gitmişti.

 

"Berat oğlum kusurumuza bakmayasın"

 

"Hepimiz gergindik Osman amca unutalım gitsin"

 

Osman ağa Berat'ın dediğiyle normal şeyler konuyu açtı oğluyla iyi olmasını isterdi ama bunu dillendirmedi herşey daha çok yeniydi.

 

Esma hanım bugün doktora giden gelinine hevesle sorusunu sordu.

 

"Ee kızım doktor ne dedi?"

 

Hesna hanım Esma hanımın sorusuyla Naze'ye döndü yoksa hasta mı olmuştu.

 

"Hayırdır kızım ne doktoru hasta mısın?"

 

"Çok şükür iyiler Hesna gözümüz aydın bir torun daha geliyor"

 

"Amanın maşallah sağlıkla kucağınıza alın inşallah kızım Ezo'mla bir büyütürsünüz"

 

"İnşallah yengem çok sağolun"

 

Hesna hanım ne kadar sevinsede içi de buruktu oğluna kızgındı ama Naze'yle Berat mutluyken kendisinin mutsuz olmasını istemiyordu onunda bir çocuğu olsun ondan da torun sevelim diye düşünüyordu.

 

Akşam geç saat olunca Osman ağa ve Hesna hanım yine eskisi gibi tatlıya bağladıkları için güzelce konaktan ayrıldılar.

 

"Hanım Rezan'ın kulağını çek yasını bitirsin bize bir torun versin aşiretin ağzına düşeceğiz"

 

"Doğru dersin bey dedikodular alıp başını gidecek diye ödüm kopuyor"

 

"O yüzden torun şart"

 

Hesna hanım olumlu anlamda kafasını salladı. Konaklarına geldiklerinde içeriye girdiler terasta oturmuş oğlunu görünce yanına gidip oturdu.

 

Rezan annesinin yanına geldiğini görünce elindeki sigarasını söndürüp attı. Annesinin ağzına bakıyordu Naze'yi merak ediyordu ama sormaya da cesaret edemiyordu.

 

Hesna hanım oğlunun halini bildiğinden yinede kıyamadı kocası kesin bir dille uyarmıştı sessizce konuşmaya başladı.

 

"Naze iyi Berat'la araları düzelmiş hatta bir bebekleri daha olacakmış"

 

Rezan tekrar bebekleri olacağını duyunca içinde fırtınalar koptu da belli etmedi anasına öylece bomboş baktı.

 

"Rezan oğlum bak benim senden başka oğlum yok bu sana son uyarımdır ben senin ananım şu kadarcık ana hakkım varsa Naze'yi unut kendi ailene dön seni böyle gördükçe en çok ben üzülüyorum oğlum baban torun ister tek baban değil herkes senden çocuk bekler bizi daha fazla bekletme karını sev hayatına bak"

 

Rezan annesinin her kelimesine hak verdi oda çocuğu olsun istiyordu Ahsen'i kendi çocuğu gibi seviyordu ama değildi işte kendinden bir çocuk olsun istiyordu annesinin elinden tutup öptü.

 

"O nasıl söz anam seni üzmeyeceğim bir daha beni böyle görmeyeceksin"

 

Hesna hanım memnun olmuş şekilde oğlunun elinin üzerine elini koydu. Rezan annesinin yanından kalkıp odalarına gitti. Ceylan'a da alışmaya başlamıştı önceden koltukta yatarken birlikte olduktan sonra yanında yatıyordu bazen kendini kollarını karısının beline sarmış şekilde uyanmış buluyordu kimseye göz ucuyla bile bakmayan Rezan ağa Ceylan'dan etkilenmeye başlamıştı. Karşısında banyodan gecelikleriyle çıkan karısını görünce yanına gidip belinden tutup kendine yaslayıp karısının dudaklarını öpmeye başladı. Ceylan kocasının dokunmasıyla aynı karşılığı vermeye başladı hiç çekinmiyordu o günden sonra dokunmamıştı Ceylan özlemişti bile kocasını bir seferlikmiydi diye düşünürken kocasının dokunmasıyla düşüncelerini kafasından attı. Rezan Ceylan'ın karşılık vermesiyle öpmelerini şiddetlendirmeden önce kendini çekip karısının gözlerine baktı.

 

"Çocuk ver bana Ceylan"

 

Ceylan kocasının çocuk istemesiyle aralamış dudaklarını kendi dudaklarıyla kapatıp öpmeye başladı. Rezan karısını bacaklarından tutup kucağına alıp yatağa yatırdı üzerindekileri çıkarıp karısının üzerine uzandı. Elleriyle bacaklarını okşayıp boynunu öpmeye başladı geceliğini yırtarcasına çıkarıp beğeniyle karısının vücudunu süzdü göğüslerini sıktırıp emerek öptü parmaklarını kadınlığına getirip ıslanmasını kontrol etti yeterince ıslaklık olduğunu anlayınca erkekliğini karısının kadınlığına daldırdı Ceylan hissettiği hazla ufak çaplı indi. Rezan karısının inlemesiyle gel gitlerini hızlandırıp en tepeden kendilerini bıraktılar. Karısının alnını öpüp üzerinden kalkıp banyoya gitti yıkanıp abdestini aldıktan sonra çıkıp yatağa geçti. Ceylan da aynı şekilde yıkanıp abdestlendikten sonra kocasının yanına gidip yattı birbirlerine sarılıp uykuya daldılar.

 

***

 

Bir kaç gün geçtikten sonra Ezo Naze'nin hamilelik haberini almıştı sevinçle kuzenini arayıp tebrik etti.

 

"Naze nasılsın"

 

"İyiyim Ezo sen nasılsın"

 

"İyiyim bende duydum ki Ahsen'e kardeş geliyormuş"

 

"Evet senin bebeğe arkadaş geliyor"

 

"Yaa biliyordum ama demi demiştim sana"

 

"Evet canım söylemiştin e telefonda mı konuşacağız gelsene oturalım"

 

"Olur birazdan gelirim görüşürüz"

 

"Görüşürüz"

 

Naze Ezo'yu davet ettikten sonra kayınvalidesine haber vermeye gitti.

 

"Anne birazdan Ezo gelecek oturacağız"

 

"Gelsin yavrum bende Hesna'ya giderim olmazsa"

 

"Biz senden çekinmeyiz annem bir yere gitmek zorunda değilsin"

 

"Yok kızım ondan demedim bizde bayadır oturup konuşmuyoruz özledim ahiretliğimi"

 

Naze olumlu anlamda kafasını sallayıp mutfağa indi canı aşırı derece de tatlı çekiyordu.

 

"Suzan abla elin boş mu?"

 

"Buyrun gelin ağam istediğiniz birşey mi var?"

 

"Evet abla canım tatlı çekiyor sana zahmet yapar mısın?"

 

"Yaparım tabi ki ne tatlısı yapayım?"

 

"Ezo gelecek birazdan ona da yetişsin ıslak kek yaparsan çok iyi olur"

 

"Olur gelin ağam hemen yaparım başka istediğin birşey var mı?"

 

"Yok abla sağolasın"

 

Naze mutfaktan çıkıp salona girip Ezo'yu beklemeye başladı. Biraz zaman sonra Ezo'nun geldiğini görüp aşağı karşılamaya indi.

 

"Ezo'm hoşgeldin"

 

"Hoşbuldum Naze'm"

 

Ezo'yu karşıladıktan sonra yukarı salona çıktılar.

 

"Esma teyzem yok mu?"

 

"Şimdi çıktı oda yengemin yanına gitti"

 

"İyi iyi iki arkadaş otursunlar , o gün biz gittikten sonra neler oldu öyle?"

 

Naze Ezo'nun sorusuyla gerildi onlar gider gitmez hemen olmuştu Allah'tan onun kayınvalidesigil görmemişti.

 

"Hiç sorma Ezo inan konuşmak istemiyorum"

 

Ezo Naze'nin konuyu açmak istememesiyle uzatmak istemedi zaten neyi duysa iyidi ki hepsini biliyordu.

 

"Berat abi restoran kapatmış duyduğuma göre"

 

Naze gülümseyerek cevap verdi.

 

"Nereden duydun Ezo abartmışlar"

 

"He kesin abartmışlardır zaten herkes sizi konuşuyor heryeri süsletmiş sadece ikinizmişinizdi"

 

Naze o gün ki yaşadıklarını düşündü abartma değil tam da denilen gibiydi.

 

"Evet öyle şeyler yapmış rüya gibiydi sanki"

 

"Vallahi benimki avcundan bir su içsin ya takdir ettim Berat abiyi zaten severdim şimdi gözümde daha da büyüdü kimsenin yapamadığını yapıyor herkes nasıl bahsediyor sizden biliyor musun sen?"

 

"Yok Ezo nereden bileceğim konaktan çıktığım mı var sanki"

 

"Doğru kimileri fesatlanıyor kimileri de övgüyle bahsediyor seni görmeyenler merakından çatlıyor"

 

Ezo'nun dediğiyle Naze'nin dudaklarından küçük çaplı kahkaha çıktı.

 

"İlahi Ezo sende"

 

"Ne var doğruyu söylüyorum"

 

Naze kuzenine gülümseyip geçerken evin yardımcısı Suzan elinde tepsiyle salona girdi.

 

"Afiyet olsun gelin ağam inşallah istediğin gibi olmuştur"

 

"Olmuştur Suzan abla çok lezzetli gözüküyor eline sağlık"

 

Naze hevesle eline tabağı aldı çatalı tutup kekten alıp ağzına götürdü.

 

"Imm enfes olmuş ya"

 

Ezo iştahla yiyen kuzenine şaşkınlıkla baktı.

 

"Kesin erkek"

 

Naze anlamamış şekilde cevap verdi.

 

"Ne?"

 

"Bebek diyorum kesin erkek şuna bak tatlıyı nasılda iştahla yiyorsun ne demişler ye ekşiyi doğur Ayşe'yi ye tatlıyı doğur Hakkı'yı"

 

"Ay Ezo nereden geliyor bunlar aklına nasip diyelim"

 

"Öyle tabi ee bebiş ne kadarlık"

 

"9 haftalık"

 

"Aaa aynıyız benimde 9 haftalık şuan"

 

"Yaa ne güzel bir doğuruyormuşuz birde"

 

"Olur mu olur"

 

"Cinsiyetlerini öğrenmeye beraber gidelim mi?"

 

Ezo Naze'nin dediğiyle bir anlık düşündü Naze özel hastaneye gidiyordu Ezo ise devlet hastanesine kocası çalışmadığı için devlet hastanesine bile zor gidiyordu.

 

"Ben devlet hastanesine gidiyorum"

 

Naze Ezo'nun dediğiyle yanlış konuştuğunu düşündü kötü niyetle söylememişti.

 

"Olsun senin doktoruna gideriz"

 

Ezo Naze'nin hep böyle iyi niyetle düşündüğünü bilirdi.

 

"Olur gideriz"

 

Ezo biraz daha oturup kalkmak için müsade istedi Naze bırakmak istemese de Bayram'ın pek gelmeyeceğini bildiği için zorlamadı konağın kapısından uğurlayıp odasına çıktı.

 

Berat şirkette ki işlerini hallettikten sonra eve gitmek için şirketten çıkıp arabasına doğru giderken Rezan'ın seslenmesiyle durdu.

 

"Berat"

 

Berat ses etmeden arkasına doğru döndü. O günden sonra hiç karşılaşmamışlardı Berat'ın Rezan'a karşı öfkesi bitmemişti görünce yine o günkü söyledikleri aklına geldi.

 

"Yeniden baba oluyormuşsun tebrik ederim"

 

Berat Rezan'ın ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı.

 

"Ne diyorsun lan sen daha gecen gün karıma aşk ilanı ediyordun şimdi kalkıp tebrik mi ediyorsun"

 

Rezan Berat'ın hala sinirli olduğunu görünce hak verdi kim olsa böyle birşeyi kabul edemezdi.

 

"Ben o konuyu kapattım Berat sana o gün bir söz verdim yemin ettim adını dahi ağzıma almayacağım diye"

 

"Sen bana önceden de söz vermiştin Rezan o sözünü geçen gün çiğnedin sen , o gün sana birşey yapmadıysam Hesna teyzemin hatrı var ben sana kan kardeşim dedim o yüzden birşey yapmadım"

 

"Vursaydın da sende kurtulsaydın bende kurtulsaydım"

 

Berat Rezan'ın yanına yaklaşıp önüne dikildi.

 

"Eğer ki bundan sonra Naze'ye gözünün ucuyla dahi baktığını görürsem alnının ortasından vururum seni"

 

Rezan Berat'ın gözündeki kararlılığı görmüştü öğrendiğinde yapmamıştı ama şimdi bildiği için dediği gibi görürse yapardı.

 

Berat Rezan'ın birşey demesini beklemeden arabasına binip konağa gitti.

Arabadan inip kimseyi görmeden odalarına çıktı.

 

Naze kocasının yüzünü görünce korkup yanına gitti.

 

"Berat bu ne hal birşey mi oldu?"

 

"Rezan çıktı karşıma bütün sinirlerim ayağa kalktı birşey yapmadıysam anasına dua etsin"

 

Naze kocasını sakinleştirmek için ellerinden tutup yatağa oturttu bir eliyle yanağını okşamaya başladı. İki yakın arkadaşın kendisinden dolayı aralarının açılmasına üzüldü ne olursa olsun onları hiç kavgalı görmemişti kendisini suçlu hissetti.

 

"Şiştt sen öyle biri değilsin sen benim gözümde çok farklı merhametli bir adamsın Berat eskisi gibi olamazsınız biliyorum ama yinede onunla kötü olmanı istemiyorum"

 

Naze artık Rezan'ın adını ağzına alamıyordu bir zamanlar uğruna öldüğünü sandığı adam dan şimdi nefret mi ediyordu.

 

"Hiç birşey eskisi gibi olmaz Naze"

 

Naze kocasının sözü üzerine zorlamak istemedi kendisi daha iyi bilirdi.

 

"Bugün Ezo geldi oturduk"

 

Berat karısının sözüyle ona dönüp dinlemeye başladı.

 

"Ezo nasıl iyimi?"

 

"İyi bebeklerimizin günü aynı biliyormusun cinsiyetlerini öğrenmeye beraber gidelim dedim ama Ezo devlet hastanesine gidiyormuş bende yinede bende oraya gelirim dedim de içten içe üzülüyorum durumları nasıl Berat Bayram çalışıyor mu?"

 

Naze Ezo'nun yaşantısını merak ediyordu iyi olduğunu söylüyordu ama değildi hissediyordu ne maddi olarak nede manevi olarak Bayram ona değer göstermiyordu.

 

"Gülüm açıkçası Bayram'ı hiç gözüm tutmadı herife gel şirkette çalış dedik sanki kendini ne görüyorsa kabul etmedi patron olmayı istiyormuş elinde diploma yok birşey yok şimdi ne yapıyor bilmiyorum"

 

"Kıyamam Ezo'ma ya birde bebek gelecek nasıl geçim yapacaklar yengem bizim elimizi sıcak sudan çıkarıp soğuk suya bile sokturmazdı yadırgamak için demiyorum ama mutlu değil gibi"

 

"Ezo benim kız kardeşim gibidir çok severim onu daha iyisini hakediyordu ama bu yoluda kendisi seçti ben yinede göz kulak olurum"

 

"İyi ki benim kocamsın herkes bizden bahsediyormuş biliyormusun Ezo söyledi"

 

Naze aklına gelenle hevesle kocasına söyledi.

 

Berat karısının hevesli konuşması karşısında gülümseyerek izlemeye başladı.

 

"Hmm öyle mi ne diyorlarmış"

 

"Geçen restorantı diyorlarmış kapattığını süslettiğini"

 

Berat konuşan karısının gözlerine bakıp eliylede saçlarına dokunup kulağının arkasına alarak konuştu.

 

"Kim ne derse desin güzelim kimse benim kadar aşık değilde ondan"

 

Naze kocasının dediğiyle gözleri dudaklarına kayıp hızla dudaklarına yapıştı. Bastırıp öptükten sonra çekilip konuştu.

 

"Benim kadar da değil"

 

Naze ayağa kalkıp kocasına elini uzattı.

 

"Hadi yemeğe inelim acıktım"

 

Berat elini uzatan karısına gülerek bakıp elini tuttu.

 

"İnelim"

 

Berat'ın her gülüşü Naze'nin içini ısıtıyordu.

 

"Gülme öyle eriyorum"

 

"Ozaman hep güleyim ben"

 

"Tek bana gül"

 

Berat karısının dediğiyle eğilip öpecekken annesinin seslenmesiyle durdu.

 

"Berat , Naze hadi sizi bekliyoruz yemekler soğudu."

 

Sessizce karısının kulağına söylendi.

 

"Biri de engel olmasa şaşardım"

 

Ardından annesine seslendi.

 

"Geliyoruz anne"

 

"Esma sultan gelip odayı basmadan hadi inelim"

 

Berat ve Naze odadan çıkıp aşağı sofraya indiler.

 

***

 

Ezo Naze'nin yanından ayrıldıktan sonra evine giderken yol boyu düşündü önceki hayatını şimdi ki hayatını düşündü kocası bomboş evde oturup duruyordu çalışmayı istemiyor şirkette hisse sahibi olma derdindeydi ki abisi buna asla müsade etmezdi aklı fikri sürekli paradaydı Ezo evlendikten sonra değişen kocasına hayret ediyordu onun çok sevip kaçırıp evlendiğini sanıyordu ama anlaşılan Bayramın gözü Ezo'dan çok parayı görüyordu. Kocasını sevdiği için yinede onu kaybetmek istemiyordu güzel bir evlilikleri olsun diye çabalayacaktı.

 

 

Bölüm sonumuz bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler? Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰

 

Loading...
0%