Yeni Üyelik
37.
Bölüm

29.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Ey güzel Allah'ım, sana sonsuz teşekkürler

Bana bir meleği, layık gördüğün için

Dünyayı verseler, umrumda olmaz benim

Yanımda sen varsın, kalbim nefesim her şeyim

Nazarlardan korusun bizi mevlam

Kurban olurum sana biricik sevdam

En güzel yarınlar bizim olsun, budur tek duam

❤️

 

 

 

Naze hamileliğinin güzel ilerlemesinin ardından bebek alışverişine çıkmak için kocasıyla beraber alışverişe gittiler. Berat beğendiklerini alıp Naze'ye gösteriyordu.

 

"Kocam hepsi çok güzeller ama Ahsen de ki gibi abartmayalım"

 

"Niye ki Naze'm Ahsen'e ne yaptıysak aynısını Yiğit içinde yapacağız"

 

Naze kocasının illa alacak olmasından dolayı ses çıkarmayıp beğendiklerini seçti kendiside hastane çıkışı seti ve en çok kullanılacak olan eşyalardan seçti. Aklında Ezo'nun bebeğinede hediye almak vardı onun içinde kız bebek reyonuna geçip en önemlisi olan hastane çıkışı seti sonradan giyeceği üçlü takım ve tulumlardan seçip aldı bir kaçta gözüne çok tatlı gözüken elbiselerden seçip elindekileri kocasına gösterdi.

 

"Bunlarıda Ezo'nun bebeği için seçtim nasıllar"

 

Berat karısının hevesle aldıklarına baktı.

 

"Çok güzeller başka almak istediğin birşey varsa alalım"

 

Naze bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak istiyordu ama Ezo'yu incitmekten korktuğu için daha fazlasını yapamadı.

 

"Diğer ihtiyaçlarını yengemler alırlar"

 

"Tamam madem gülüm ben ödeyip geleyim sen otur bekle"

 

Naze olumlu anlamda kafasını sallayıp oturup kocasını bekledi. Berat'ın gelmesiyle mağazadan çıkıp ilk Ezo'nun evine gittiler.

 

Ezo karşısında Naze ve Berat'ı görünce şaşırsada içeriye davet etti.

 

"Ezo bunlar bebiş için bak bakalım beğenecek misin?"

 

"Naze zahmet etmişsin teşekkür ederim"

 

Naze Ezo'nun elini tutup konuşmaya başladı.

 

"Ne zahmeti teyzesiyim ben şimdilik bunları aldım hayırlısıyla bir doğsun daha neler alırım minik kızımıza"

 

Ezo Naze'nin dediğiyle elindeki paketleri alıp hepsini tek tek açıp baktı kendisinin Ahsen'i öğrendiğinde aldıkları aklına geldi bu kıyafetlerde bebeğinin ilk kıyafetleriydi ayağa kalkıp kuzenine sarıldı.

 

"Hepsi çok güzeller çok teşekkür ederim"

 

"Ne demek canım benim güle güle giydir"

 

"Berat abi sana da çok teşekkür ederim"

 

"Dayısı olarak daha fazlasınıda yapmak isterim Ezo sen benim kardeşim gibisin birşeye ihtiyacın olursa söylemen yeter"

 

Ezo ikisininde bu kadar düşünceli olmasına mutlu oldu daha kimse düşünmemişti.

 

"Çok sağol Berat abi seni abimden ayırmam söylerim"

 

Naze ve Berat biraz daha Ezo'nun yanında kaldıktan sonra oradan ayrılıp konağa gittiler. Akşam yemeğine kadar odalarına çekildiler.

 

***

 

Ceylan adetinin bir kaç gün gecikmesinin ardından eczaneye gidip gebelik testi alıp vakit kaybetmeden konağa gelip odasına çıktı. Banyoya geçip testi yaptı heyecandan kalbi sanki yerinden çıkacaktı sadece tek çizginin çıktığını görünce heyecan yerine üzüntü kapladı eline alıp atacağı sırada ikinci çizgininde belirmesiyle üzüntüsünün yerine anında gülümsemesi geldi ve artık hamileydi akşam kocasına müjdeyi vermek için sabırsızlıkla bekledi.

 

Rezan şirkette ki işlerini halledip konaktan çıktı. Konağa geldiğinde üzerini değiştirmek için odasına çıktı.

Ceylan kocasının geldiğini görünce kalkıp karşılamaya gitti yüzünde ki gülümsemesine de engel olamıyordu.

Rezan neden bu kadar neşeli olduğuna anlam veremedi merak edip sordu.

 

"Bu neşeni neye borçluyuz"

 

Ceylan kocasının söylenmesiyle elinden tutup yatağa oturttu.

 

"Sana söylemem gereken birşey var"

 

"Hayırdır inşallah"

 

Rezan karısının dediğiyle daha da merak etmişti.

 

"Ben hamileyim"

 

Rezan karısının dediğini idrak etmekte zorlandı ne demişti o hamilemiyim mi?

 

"Ne gerçekten mi Ceylan?"

 

"Evet gerçek baba oluyorsun"

 

Rezan yüzündeki şaşkınlığı atıp yerine gülümsemesini yaydı nasıl tepki vereceğini bile bilemedi artık oda baba olacaktı. Karısının alnından öptü. Bebek müjdesini vermek için karısıyla beraber odadan çıkıp aşağı sofraya indiler.

Selamlarını verip oturunca Rezan müjdeyi verdi.

 

"Gözünüz aydın torun geliyor"

 

Hesna hanım duyduğuyla çok sevindi kaç zamandır bu haberi bekliyordu.

 

"Çok şükür yarabbim bu haberi herkese duyurmamız lazım"

 

Osman ağa da oğluyla gelinini tebrik etti.

 

"Allah hayırlısıyla kucağınıza almayı nasip etsin inşallah"

 

"Amin baba inşallah"

 

"Osman yarın meydanda lokma döktürelim torunumuzun şerefine akşam da dünürleri Esma'ları çağıralım hep beraber yemek yiyelim"

 

"Olur hanım nasıl istiyorsan öyle yap kaç zaman sonra yüzümüz güldü"

 

Torun haberinden sonra yüzleri gülen Osman ağa ve Hesna hanım oğlu ve geliniyle tatlı sohbetler eşliğinde yemeklerini yemişlerdi geç vakit olduğunda herkes odalarına çekildi.

 

Hesna hanım sabahı zor etti erkenden kalkar kalkmaz mutfakta yemek için yardıma gitti meydanda da lokma dağıtılması için talimat verdi. İşlerini bitirdikten sonra ahiretliğini arayıp akşam yemeğine davet etti.

 

Esma hanım ahiretliğinin davetini kabul edip geleceklerini söyledi. Oğluyla gelinin yanına gidip onlarıda çağırdıklarını söyledi.

 

"Oğlum Hesna teyzen akşam yemeğe çağırıyor sizede söyledi"

 

"Biz gelmeyiz anne siz gidecekseniz gidin"

 

Esma hanım oğlunun hala kızgın olduğunu anladığından yanına gidip elini tuttu.

 

"Yavrum yetmedi mi ne zamana kadar sürdüreceksin?"

 

"Kolay birşey mi anne size karışmıyorum sizde bize karışmayın"

 

Esma hanım oğlundan sonra gözü gelinine takıldı sessizce onları izliyordu.

 

"Belki Naze gitmek ister sordun mu hiç onuda mahrum bırakıyorsun"

 

Berat annesinin dediğiyle karısına döndü gitmek istermiydi?

 

"Gitmek istiyor musun Naze?"

 

Naze en son gittiklerinde olanlardan sonra bir daha gitmemişti gitmeyi isterdi belki kocası istemediği sürece gitmek istediğini söylemeyecekti.

 

"Hayır sen gitmek istemiyorsan bende istemiyorum"

 

Naze kayınvalidesine dönüp onuda üzmemek adına konuştu.

 

"Anne biz gitmeyelim hem onlarda gecen gelmediler biraz daha zamana ihtiyacımız var siz gidin selam söylersiniz"

 

Esma hanım oğluyla gelininin kararlı olduğunu görünce daha fazla ısrar etmeden yanlarından ayrıldı.

 

Akşam olduğunda Hesna hanım ve Osman ağa gelen misafirlerini ağırladılar.

 

"Esma Naze'yle Berat yok mu?"

 

"İşleri varmış selam söylediler"

 

Hesna hanım kendi kızından bile üstün tuttuğu yeğeninin çağırdığı halde gelmemesine kırıldı.

 

"Ben anladım ne için gelmediklerini hala o olayı sürdüyorlar ben Naze'yi kızımdan üstün tuttum daha küçücük çocuktu geldiğinde kimseye bırakmadan kendim büyüttüm alnının akıyla gelin çıkardım şimdi gelin çıktığı konağa bir daha gelmeyecek mi?"

 

Hesna hanım Naze'nin gelmemesine üzülüp gözleri doldu.

 

"Olur mu öyle şey Hesna gelecek tabi ki bu sondu ben kendim tutup getireceğim seninle hiç alakası yok seni ne kadar çok sevdiğini bilirsin"

 

"Bilirim bilirim de işte gelmemesi üzdü Berat'ı oğlum gibi severim uzatmasın daha fazla hem Rezan'da artık baba olacak Ceylan hamile"

 

Esma hanım duyduğuyla sevinmişti yemeğin ne için olduğunu anladı bu sayede oğluda biraz yumuşardı.

 

"Ne güzel çok sevindim Allah hayırlısıyla kucaklarına almayı nasip etsin"

 

"İnşallah ahiretliğim sağolasın"

 

Yemek faslı bittikten sonra Hesna hanım herkese bebek müjdesini vermişti herkes tebriklerini edip biraz daha oturduktan sonra Arslan konağından ayrıldılar.

 

Berat kızıyla oynarken Naze de odadan çıkıp avluya inmişti kayınvalidesigilin gelmesini bekledi ne de olsa amcası ve yengesi onun ailesiydi.

 

Esma hanım kapıdan girince karşıda sedirde oturan gelinini görünce yanına gitti merak ettiğini biliyordu.

 

"Amcamla yengem nasıl anne?"

 

"İyiler şükür kızım ama yengen senin gelmemene üzüldü bilirsin sana çok değer veriyor Naze bir daha bu konağa gelmeyecek mi dedi"

 

Naze kayınvalidesinin dediğiyle gözleri doldu.

 

"Berat izin verir mi bilmiyorum o gitmezse bende gitmem"

 

"Hayır Naze ben seni biliyorum kocanın sözünden çıkmak istemiyorsun ama onlar senin ailen bekliyorlar Hesna'ya çok üzüldüm ben kendim getireceğim dedim Berat ister gelsin ister gelmesin ama sen gideceksin."

 

Naze kayınvalidesine hak verdi onlara nasıl yüzünü dönebilirdi ki babası bırakıp gittiğinde sadece onlar sahip çıkmıştı. Berat annesiyle karısının konuşmalarını duydu sessizce yanlarına geçip oturdu.

 

"Naze üzüleceğini düşünemedim bir dahakine beraber gideriz olur mu?"

 

Naze gözünden akan yaşı silip kocasına minnetle baktı.

 

Esma hanım oğlunun omzuna dokunarak lafa girdi.

 

"Rezan da baba oluyormuş Ceylan hamileymiş"

 

Berat nasıl bir tepki vermeliydi bilemedi bebeğin gelmesi Rezan için iyi olurdu kendi ailesine dönerdi içi biraz daha rahatlasada yinede güvenini kırmıştı.

 

"Allah sağlıkla kucaklarına almayı nasip etsin"

 

Naze de bebek haberine tepkisiz kaldı Ceylan için sevinmişti bebekleri dünyaya gelince Rezan içinde iyi olurdu iyi olmasını diledi onunda baba olmasını aile olmalarını isterdi sadece "amin" diyebildi.

 

2 ay sonra...

​​​​​

Naze hamileliğinde 6. ayın içerisine girmişti günleri hızla geçiyordu hem hamilelik hem Ahsen biraz zorluyordu Allah'tan kayınvalidesi herşeyine yetişiyordu kocası gelincede Ahsen'i ona emanet ediyordu kendi de yorgunlukla hemen uyuyordu. Berat'ta karısının rahat etmesi için elinden gelen herşeyi yapıyordu işe gitmeden önce erkenden kalkan kızına bakmaya başlamıştı. Karısının uyanmasıyla kızını karısının yanına yatırıp odadan çıktı. Şirkete gittiğinde işlerle ilgilenirken telefonunun çalmasıyla Selim'in aradığını görünce açtı.

 

"Alo Berat'ım nasılsın"

 

"İyiyim kardeşim sen nasılsın"

 

"İyiyim bende hemde çok iyiyim oğlum evleniyorum lan"

 

"Oha lan ne çabuk yoksa kızı hamile mi bıraktın"

 

"Yok lan bu başka ilk görüşte aşk diyelim yarın düğünüm var sizide bekliyorum ona göre"

 

"Bu ne hız oğlum hem 1 gün önceden mi haber verilir"

 

"Daha dün kararlaştırdıkta ondan hadi bak bekliyorum dedim yoksa bozuşuruz"

 

Selim arkadaşının daha fazla soru sorup bunaltamasına fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattı.

 

Selim aynı şekilde Rezan'ıda arayıp davet etmişti oda daha olayı anlamadan yüzüne telefonun kapanmasıyla şaşırmıştı Berat'ın yanına gidip konuşmaya karar verdi uzun zamandır konuşmuyorlardı Berat'ın yine aynı şekilde davranacağınıda biliyordu da yinede konuşmaya gitti.

 

"Berat Selim aradı haberin vardır yarın düğünü varmış gidecek miyiz?"

 

Berat Rezan'ın yanına gelmesine şaşırsada düz bir ifade takınıp konuşmaya başladı.

 

"Şimdi aradı benide gideriz de ben Naze'yi de götürürüm"

 

Rezan Berat'ın Naze'yi götürmek istemesiyle kendiside Ceylan'ı götürmeye karar verdi.

 

"Ceylan'da gelir ozaman yarın sabah uçakla gideriz"

 

Berat olumlu anlamda kafasını salladı Rezan onay verdiğini görünce dönüp arkasını gidecekken arkadaşının dediğiyle durdu.

 

"Baba oluyormuşsun Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin"

 

Rezan Berat'ın mesafeli olsa da yinede baba olmasını tebrik etmesine sevindi eskisi gibi olmasalarda düşman olmayacaklardı.

 

"Sağolasın kardeşim" Rezan cevabını verdikten sonra odadan çıktı.

 

Berat akşam olunca şirketten çıkıp konağa gitti.

 

Naze kocasının gelmesiyle aşağı karşılamaya indi.

 

"Hoşgeldin"

 

"Hoşbuldum delalım"

 

Babannesinin elinden tutmuş yürüyerek gelen kızının yanına gidip kucağına alıp yanaklarından öptü.

 

"İnsan şu kadarcık zamanda bile özler mi?"

 

"Özler tabi yavrum evlat hiç özlenmez mi?"

 

Naze onları izlerken söyledikleriyle aklına babası geldi özlemiyordu işte her anne baba evladını özlemiyordu.

 

"Naze biz odaya çıkalım yarına hazırlık yapmamız gerek"

 

"Aah neden yarına bir yere mi gidiyoruz?"

 

"Evet İstanbul'a gideceğiz Selim aradı yarın düğünü varmış Rezan'la Ceylan'da gelecek sabah uçakla gideceğiz"

 

Naze Berat'ın ağzından Rezan'la Ceylan'ı duyunca şaşırsada belli etmedi kötü olmalarını hiç istememişti en azından Ceylan ona arkadaşlık ederdi. Kocasının sözü üzerine yukarı çıkıp küçük bir bavul hazırladı Ahsen içinde ayrı bir çanta hazırladı içinde de farklı bir his vardı ilk kez şehir dışına çıkacaklardı hemde ailecek.

 

Çanta işlerini ayarladıktan sonra yemeklerini yemeye aşağı inip masaya geçtiler Esma hanım Naze'nin hamile olmasından ötürü gitmesini pek istemese de hevesli olduğunu görünce karışıp hevesini kırmak istemedi. Yemekten sonra sabah erken gidecekleri için odalarına çekildiler.

 

Naze son hazırlıklarını tamamlayınca yatağa yatıp kocasının yanına kıvrıldı. Berat karısının yanına yatmasıyla bir elini göbeğine koyup diğer eliylede belinden kavradı gözlerinide yumarak uykuya daldı.

 

Rezan işte gelince karısına İstanbul'a gideceklerini söyleyince Ceylan sevinçle karşıladı oda hiç şehir dışına çıkmamış hele ki İstanbul'u çok merak ediyordu düğün için gittiklerini bilsede yinede ilk kez deniz göreceği için heyecanlıydı küçük bir bavul hazırlayıp hazırlığını tamamladı yatağa yattığında sabaha kadar gözüne uyku girmedi.

 

Sabah olduğunda kahvaltılarını yapıp konaktan çıktılar Berat ve Naze'nin de geleceğini biliyordu havaalanına gidip beklemeye başladılar. Rezan'ın içini tuhaf bir his kapladı kaç zaman olmuştu Naze'yi görmeyeli gerçi artık göz ucuyla dahi bakmayacaktı. Biraz zaman sonra karşıdan Berat'ın Naze'nin elinden tutmuş kızınıda diğer koluna almış şekilde yaklaştıklarını gördü görür görmez kafasını yere eğdi. Naze de Rezan'ı görünce gözlerini kaçırıp ona bakmadan Ceylan'la görüştü. Berat gözünü Rezan'dan ayırmadı söz vermişti ama güvenini bir kere kırmıştı. Uçağın kalkma saatinin gelmesiyle yerlerine oturdular yol boyunca karı koca sadece kendi aralarında sohbetlerini etmişlerdi.

 

Uçak İstanbul'a iniş yaptığında önceden geldiklerindr aynı evde kalıyorlardı ama şimdi Berat asla aynı evde kalmazdı ayrı bir ev tutup karısını oraya götürdü.

Naze iki katlı dubleks bahçesinde havuzu olan bir eve gelince çok beğendi biraz bahçesinde gezindi İstanbul'u çok merak ediyordu sadece uçaktan yüksekten görebilmişti kısıtlı zamanları vardı gezerlermiydi bilmiyordu yinede şansını deneyip kocasına sordu.

 

"Berat zamanımız kısıtlı ama burayı biraz da olsa gezermiyiz?"

 

Berat karısının isteğini göz ardı etmedi ne istese yapardı.

 

"İstanbul gezmekle bitmez gülüm ama akşam düğüne kadar tekne turu yapalım deniz havası alırsın"

 

Naze kocasının dediğine sevinerek cevap verdi.

 

"Hadi gidelim ozaman"

 

Berat hevesli olan karısının elinden tutup tekne turu yapmak için evden çıktılar. Limana geldiklerinde özel tekne tutup boğazda gezintiye çıktılar. Naze mis gibi deniz havasını içine çekerek hayranlıkla etrafı izledi boğazın ortasında olan kız kulesinin kenarından geçtiler boğazın hemen dibinde olan yalıların ve sarayların önlerinden geçtiler camileri ve galata kulesini uzaktan seyretti heryeri okadar güzeldi ki İstanbul'u sadece uzaktan izlemek yetmemişti daha geniş bir zamanda karnında ki bebeği doğunca gelip tekrar gezmek isteyecekti.

 

Akşam üzeri olmasıyla evlerine gidip düğün için hazırlanmaya başladılar. Naze kızıyla çift buz mavisi renginde elbise giydi saçlarını uçlarından maşa yapıp açık bıraktı hafifte makyaj yapıp kızıyla beraber odadan çıkıp aşağı kocasının yanına indiler.

 

Berat merdivenlerden inen karısını aşkla izledi kızıyla beraber giydikleri mavi elbise gözlerini daha da ön plana çıkarmıştı hamileyken bile ayrı bir güzeldi. Karısının belinden sarılıp kulağına doğru fısıldadı.

 

"Her halinle mi güzel olursun"

 

Naze de kocasına karşılık gülümseyerek cevap verdi.

 

"Senin güzel bakan gözlerinin güzelliği"

 

Berat karısının söylediğiyle yanağına uzunca öpücüğünü kondurdu. Ardından elele tutuşup düğün salonuna doğru gittiler.

 

Kapıdan girdiklerinde onları karşılamaya Selim geldi.

 

"Hoşgeldiniz kardeşim"

 

"Hoşbulduk kardeşim hayırlı olsun"

 

"Sağol kardeşim"

 

Selim Berat'la görüştükten sonra Naze'ye dönmüştü iki arkadaşında sevdalandığı kızı ilk defa yakından görmüştü herkesi etkileyebilecek bir güzelliğe sahipti.

Elini uzatıp tanıştı.

 

"Merhaba Naze seninle tanışmaya yeni fırsatımız oldu."

 

"Evet bende adınızı çok duydum ama tanışmak bugüneymiş"

 

Selim Naze'yle tokalaştıktan sonra Berat'ın elinden tuttuğu kızına baktı.

 

"Öyle buda Ahsen hanım heralde ,merhaba küçük prenses abla mı olacaksın sen birde"

 

"Evet amcası oğlumuz olacak"

 

"Çok sevindim kardeşim Allah analı babalı büyütsün inşallah"

 

"İnşallah kardeşim"

 

Selim Berat'lara masaya yönlendirdikten sonra arkadan Rezan ve Ceylan'ıda görüp onlarıda karşılayıp masaya yönlerdirdi. Ceylan kimseyi tanımadığından Naze'lerin yanına oturmak istedi Naze de Ceylan'ı görünce yanına davet etti.

 

"Ceylan hamileymişsin senin adına çok sevindim inşallah sağlıkla kucağına alırsın"

 

Ceylan Naze'nin yine içten davranmasına karşılık aynı şekilde oda aynı içtenlikle cevap verdi.

 

"Sağolasın Naze inşallah sen nasılsın nasıl gidiyor hamileliğin baya büyümüş karnın"

 

"Şükür iyi büyüyor hareketlendi de sürekli içimde hareket ediyor"

 

"Ne güzel doğumuna da az kaldı sayılır"

 

"Tam zamanında gelirse 2 buçuk ay var"

 

Naze'yle Ceylan kendi aralarında konuşurken Berat ve Rezan da İstanbul'da ki iş arkadaşlarının yanında sohbet ediyorlardı yanlarına gelen kadınla Naze'nin sinirleri tepesine çıktı kadın kocasının yanına gelmekle kalmayıp elini omzuna atarak kahkaha atarak konuşuyordu. Daha fazla dayanamarak bir hışımla oturduğu sandalyeden kalktı.

 

"Ceylan napıyor bu kadın böyle ben bu kadını yolarım"

 

Ceylan hamile haline bakmayıp sinirden gözü dönen Naze'nin kolundan tutup durdurdu.

 

"Dur sen zahmet etme senin yerine ben yolarım şimdi de Rezan'ın yanına gitti yelloz"

 

İki kadında sinirden çıldırmak üzereyken kocalarının yanlarına gelmesiyle onlara patladılar.

 

"Berat o kadın kimdi öyle he nasıl elini omzuna koyar senin içine düşecekti neredeyse"

 

Berat karısının gözlerinden alev fışkırdığını hissetti eliyle karısının yanağını okşayıp sakinleştirmeye çalıştı.

 

"Selim'in sekreteri boşver sen onu gülüm hamile halinle sinir olma yok yere"

 

Naze kocasının bu kadar rahat konuşmasına ayrıca deli oldu hem Berat'a hem Rezan'a hesap sorarcasına dönüp konuştu.

 

"Boşvereyim öyle mi biz sizi İstanbul'a iş yapın diye gönderiyorduk siz bunlar için mi geliyordunuz?"

 

Berat karısının dediğiyle sessizce kulağına fısıldayıp sakinleştirdi.

 

"Yapma Naze ben senden başkasına dokunmadım bile değil bir tanesi bin tane olsada gözüm senden başkasını görmez"

 

Naze kocasının dediğiyle sakinleşmişti Berat bunu her fırsatta söylüyordu ama yinede kendinden başkasının dokunmasını istemiyordu. Daha fazla uzatıp morallerini bozmak istemedi gelin ve damat çıkınca eski neşesini yüzüne yaydı herkes dansa kalkarken kocasınında elini uzatmasıyla elini tutup dansa kalktılar Ahsen de durmadığı için Berat kızınıda kucağına alıp dans ettiler. Ceylan onlara bakarken acaba kocasıda kaldırır mı diye düşündü ama Rezan hiç yeltenmemişti Naze'yle Berat dans ederken onlara baktı güzel aile olduklarını düşündü.

Dansları bitince masaya gelirken Ahsen'in yanına doğru geldiğini görüp kucağıma alsam Berat birşey der mi diye düşündü ama yinede küçük kızı özlediği için ayağa kalkıp onu karşılayıp kucağına aldı saçlarını okşayıp usulca yanağından öptü kendisininde kızı olmasını istedi Ahsen gibi kız çocukları olsun diye dua etti. Berat Rezan'ın kızını sevdiğini görünce içinden istemesede Rezan'ın kısa süre sevip geri yere koyduğunu görünce birşey demedi.

 

Düğün biteseye kadar durup gelin ve damatla görüştüler.

 

"Elçin Berat ve Rezan benim Mardin'den arkadaşlarım Naze Berat'ın eşi Ceylan'da Rezan'ın eşi"

 

Elçin Selim'in tanıtmasıyla elini uzatıp hepsiyle tokalaştı.

 

Naze ve Ceylan onları Mardin'e davet etti.

 

"Memnun olduk Elçin sizleri Mardin'e de bekleriz"

 

"Bende memnun oldum geliriz tabi ki çok merak ediyorum oraları"

 

"Her zaman bekleriz"

 

Berat ve Rezan'da Selim'le tekrar görüştükten sonra düğün salonundan ayrılıp evlerine gittiler yarın sabah Mardin'e döneceklerdi.

 

 

 

Bölüm sonumuz Rezan ve Ceylan'ın da bebeği geliyor. Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler? Okuyan herkesten oy ve yorum bekliyorum 🥰

Loading...
0%