Yeni Üyelik
7.
Bölüm

6.BÖLÜM

@hayaldeyazar

Bölüm şarkısı

Suya gider allı gelin

Has gelin has gelin

Topukların nokta nokta

Bas gelin bas gelin aman

Bu güzellik sade sana

Has gelin has gelin

Bilmiyon mu benim sana yandığım

Yandığım aman

Ellerin köyünde garip kaldığım

Kaldığım aman

❣️

 

Bugün kına gecesi vardı erkekler Erdağ konağında sazlı eğlence yapacaklardı kadınlar ise Arslan konağında kına gecesi yapacaklardı. Osman ağa kardeşi Nazif'e kaç zamandır ulaşmaya çalışıyordu kardeşi telefonlara cevap vermiyordu kendisine orada yeni bir hayat kurmuştu arada bir abisini arayıp Naze'yi sorup kapatıyordu kızıyla bırakıp gittiğinden beri ne görüşmüş nede konuşmuştu. Osman ağa ısrarla tekrardan aradı kardeşini en sonunda telefon cevaplandı.

"Alo Nazif kaç zamandır arıyorum açmıyorsun kızın Naze evleniyor yarın düğünü var kızını böyle bir günde bari yalnız bırakma hemen uçağa atlayıp buraya gel"

"Gelemem abi burada bir hayatım var kimse Naze'yi bilmiyor siz onu gelin çıkarırsınız zaten en iyisini siz bilirsiniz bana gerek yok"

Osman ağa kardeşinin böyle konuşmasına çok sinirlendi kızıp telefonu kapattı.

Kapıda onların konuşmalarını duyan Naze'yi görmesiyle üzüntüsü arttı. Naze ağlayarak içeriye girdi.

"Gelmeyecek değil mi amca beni bıraktığı günden beri ne aradı nede görmeye geldi insan kızını hiç mi özlemez" Naze hıçkırıklar içinde söyledi bunları. Osman ağanın yüreği parçalandı.

"Kızım ben senin amcanım baba yarınım seni ben gelin çıkaracağım merak etme arkanda dağ gibi amcan var senin sen hiç üzülme"

Osman ağa sıkı sıkı sarıldı yeğenine bahtsız kadersiz kız hem annesiz hem babasızdı ikiside hayattaydı da olmasalardı daha iyi di en azından öldü diye mezarlarını bilirlerdi.

Ezo Naze'nin yanına gelip odasına götürdü kuzenini artık ağlamasını istemiyordu mutlu olmasını istiyordu bugün kınası vardı en güzel şekilde hazırlanmaları gerekiyordu.

Naze başlangıç olarak üzerine zümrüt yeşili renginde hint modeli kınalık giydi. Saçlarınıda maşalayıp başına zümrüt tacını taktı. Ezo da mor renginde yöresel kıyafet giydi. Hazır olduklarında odadan çıkıp misafirlerini karşılamaya salona geçtiler.


Gören herkes Naze'ye imrenerek bakıyordu kaç kişi bu konağa onu gelin olarak istemeye gelmiştide vermemişlerdi. Hesna hanımın kardeşi Havva hanımda istemişti oğluna Naze'yi de ablası vermemişti. Havva hanım yanında oturan ablasına doğru dönüp hoşnutsuzca söylendi.
"Naze'yi Ferhat'ıma layık görmeyince bende kendi oğluna alacaksın sandım abla ahiretliğine vereceğin aklıma gelmedi."
Hesna hanım kardeşinin dediğiyle kaşlarını çatıp kesin bir dille uyardı.
"Ağzından çıkanı kulağın duysun Havva onlar abi kardeş gibi büyüdü bir daha ağzından böyle birşey duymayacağım Naze'nin adını kirletme Berat'ım da oğlum gibidir bize en uygun damat odur."
Havva hanım ablasından çekindiğine başka birşey diyemedi.
Kızı Zilan'da Berat'a yanıktı kötü kötü bakışlar atıp Naze'ye gelip gidip laf soktu.

"Berat sana nasıl baktı anlamıyorum ya kesin sen ona birşey yaptın demi"

Naze göz devirerek baktı Zilan'a
Ezo teyze kızı olmasına rağmen tutamadı kendini.

"Ne o seni almadı diye mi diyorsun bu lafları Naze senden çok daha güzel"

Zilan Ezo'nun sürekli Naze'yi savunmasına bozuldu.

"Şuna bak neresi güzel cılız birşey bu nasıl karılık yapacaksa benim heryerim etli butlu"

"Zilan sen git kendini başkasına yama Berat'tanda uzak dur" Naze tutamadı kendini Zilan'ı uyardı. Bunca tasanın yanında birde Zilan'la uğraşmak istemiyordu.

Ağa kadınları gelmeye başlamışlardı salondaki hanımlarda avluya indiler Ezo ve bir kaç genç kızlar oyun oynamaya başlamışlardı. Naze de kına tahtında oturmuş onlara bakıyordu. Herkes Hesna hanım ve Esma hanımı zorlada olsa oyuna kaldırmışlardı eski arkadaştı onlar hiç ayrılmamışlardı şimdide dünür olmuşlardı herkes onlara alkış tutuyordu Naze gülümseyerek izledi onları. Esma hanım Naze'yi de oyuna kaldırdı ne kadar kalkmak istemese de dinletemedi Esma hanımla oynadılar herkes beğenerek imrenerek baktı.

Kına yakılma vakti geldiği için Naze üzerini değiştirmeye odasına çıktı. Kırmızı renginde altın işlemeli kadife bindallı giydi. Ezo yüzüne kırmızı örtüyü örttü. Kına türküsü eşliğinde avluya indi. Genç kızlar etrafında dönmeye başladılar Hesna hanım ağlaya ağlaya kızı gibi gördüğü yeğenine ellerine kınasını yaktı. Naze ağlayan yengesini görünce dayanamadı tuttuğu gözyaşlarını akıttı. Hesna hanım Naze'ye sıkı sıkı sarıldı. Duvağını açtı yanaklarından öptü sanki kendi kızıymışcasına sevgisini gösterdi.

Erdağ konağında erkekler fasıl eşliğinde eğleniyorlardı Berat Naze'yi merak ediyordu acaba kınalığı üzerine nasıl olmuştu daha fazla dayanamayarak Rezan'ı da alıp Arslan konağına gittiler. Rezan konağa ne için gittiklerini anlamasada arkadaşını kırmadı oda merak ediyordu Naze nasıl olmuştu kim bilir kınalığın içinde ne kadar güzeldi.

Berat konağa geldiğinde Naze'yi kapının önüne çıkarması için Ezo'ya mesaj attı. Ezo mesaja olumlu yönde cevap verip Naze'yi tuttuğu gibi konağın kapısına götürdü.

"Ezo ne yapıyorsun davetlilere ayıp olacak dışarda ne işimiz var"

"Berat abi çağırdı seni görecekmiş merak ediyor adam sabırsız" Ezo gülerek kuzenini dışarı çıkardı.
Naze kapıyı açtığında ilk gözüne çarpan karşıda dikilen Rezan oldu kalbi heyecanla çarpmaya başladı. Rezan elindeki sigarayı atıp Naze'ye bakakaldı boğazına yumru oturdu zor yutkundu kırmızılar içinde çok güzel görünüyordu. Berat'ın seslenmesiyle Naze Berat'a döndü.

"Naze'm kırmızılar içinde çok güzel olmuşsun" Berat'ın gözleri ışıldaya ışıldaya baktı.

Naze utanarak teşekkür etti.
Berat'ın eline baktı kına yakılmamıştı.

"Ee senin elinde kınan yok"

"Banada mı yakılması gerekir"

"Yakılsa iyi olur tabi serçe parmağında olması lazım"

Naze elinden kına eldivenini çıkarıp avucundan biraz kınasını aldı. Berat'ın elini tutup serçe parmağına kınayı sürdü. Berat Naze'nin her hareketini dikkatlice izledi gülümseyerek ona baktı yaptığı şey çok hoşuna gitti. Eğilip Naze'nin uzun soluklu yanağını öptü. Naze şaşırıp kaldı bütün tüyleri diken diken oldu karşısında onlara bakan Rezan'ı görünce daha da üzüldü arkasına dönüp içeri girdi.

Rezan kahroldu onları öyle görmek yıktı onu alışırım sandı bana birşey olmaz sandı ama öyle olmadı alışması çok zor olacaktı.

Naze nasıl bir hise kapıldı bilmiyordu biran önce bu gecenin sonlanmasını istedi. Geç vakit olduğunda herkes konaktan ayrıldı konak halkı odalarına çekildi.

Naze üzerini değiştirip kınalarını yıkadı parmaklarınada yakmışlardı kıp kırmızı girmişti kınası odadan çıkıp yukarı terasa çıktı. Sedire oturdu öylece Mardin'i izledi ellerinde ki parmaklarında ki kınasına baktı öylece bu gece son gecesiydi yarından sonra bambaşka bir hayata başlayacaktı. Duyduğu sesle kafasını kaldırıp baktı Rezan gelmişti.

"Bu saatte neden buradasın Naze uyuyamadın mı?"

Rezan Naze'nin yanına geçip oturdu.

"Bu gece bu konaktaki son gecem uyumak istemedim sen neden uyanıksın"

"Bilmem uyuyamadım işte bende"

"Beni bu hayata neden ittin neden beni istemedin"

Naze gözleri yaşlı şekilde Rezan'a bakarak tekrardan sordu küçücük hissi dahi görmek istedi.

Rezan bu sefer sert bakamadı açıldı Naze'sine

"Berat için hepsi Naze o çok iyi birisi seni çok seviyor beni unut onu sev mutlu olun"

"Peki ya sen sen beni ne kadar seviyorsun Rezan Berat benden daha mı değerli"

"Çok seviyorum Naze'm yemin ederim çok seviyorum ama bunu Berat'a yapamam o benim kan kardeşim ihanet edemem"

Naze Rezan'ın önceden itirafını duymayı ne çok istemişti. Böyle olmasını istememişti. Ayağa kalktı gözündeki yaşlar akarken elini kaldırdı işaret parmağıyla Rezan'ın kalbine vurarak konuştu.

"Sen korkağın tekisin sevdasına sahip çıkamamış korkaksın sen beni bu mutsuzluğa ittiğin için seni asla affetmeyeceğim" Naze gitti Rezan yıkıldı.


 

 

Bölüm sonumuz oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰

​​​​

Loading...
0%