Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@hayalet_yazar

Saatler önce geldiğim görev o kadar da yorucu olmamasıyla birlikte eğlenceliydi de.Ben orada adama silah dayayıp tehdit ettiğimde gerekli gereksiz her şeyi öğrenmiştik.Doku'da aynı şekilde ve ayrıca masada olan tüm kağıtların fotoğrafını çekip Müdür'e atmıştım. Ve artıdan görüntüler de vardı.

Şimdi o ses ve görüntülerden uygun olanları seçip adama dava açılacaktı.Tabi o görüntü ve sesleri ayıklamak bize kalmıştı.Şu anda bilgisayarın karşısında bir saatten fazla kaldığım için belki gözümde sorun oluşabilir di.Belki.

Kalan son bir video vardı ve oda benim Sonat ile olan dansımdaki görüntülerdi.Onları kopyaladım ama dava için göndermedim.Niye yaptım bilmiyorum.

Arkadan gelen "Nihayet bitti." sesiyle beraber Aslan'a döndüm.

Alaylı bir sesle "Çok yoruldun herhalde." dedim.

"Çok yoruldum."

"Kızlar yormuştur tabi."deyip kıkırdadım.

"Asıl sen yorulmuşsundur orada Sonat'la dans ederken. Yani dans bahane Sonat şahane." deyince ona kötü kötü baktım."Ama cidden havalı bir çıkış yaptın ha." deyince bu sefer istemsizce kıkırdarım.Ani duygu değişimlerime söylenilecek söz yok.

Yaklaşık 10 dakika sonra dördümüz de işimizi bitirip kalktık ve evlere dağıldık. Dağıldık derken Doku ve ben, Aslan ve Güvenç'ti.Bizim evimiz kat kat daha yakındı.Ve ben şahsi olarak motor sürmeyi tercih ederdim.Bunun bir de nedeni vardı.

Eve giderken Doku ile ikimiz de motor ile gidiyorduk ve Doku'yu da motora alıştıran bendim.Çünkü arabaları sevmiyordum ve hayatım boyunca binmemeye özen gösterdim.Maalesef bir kaç kez binsemde.

En sonunda eve vardık ve cidden ikimizin uykusu vardı ve uyumayı o kadar çok istiyordum ki.Yarın yeni görevimizle ilgili bilgiler açıklanacağı ve cidden sonraki görevimizin çok daha eğlenceli olacağına emindim.Ama o bir ay gibi biterdi ki bir ay içinde belki araya kısa görevleri sığdırırız,çok yorulacaktık.

Biraz daha bu konu hakkında düşünüp durdum ve çilekli pijamamı giyip yattım.

*Sabah*

Gözlerimi açtığımda ise boğazımda garip bir acıyla uyandım.Ama bugün akşama kadar serbesttik değil mi?Yani arkadaş çevresince bir şey yapsak sıkıntı olmazdı.Belki sinemaya giderdik,lunaparka gidebilirdik, belki geçti ama havalar gündüzleri hala sıcaktı denize gidebilirdik.

Evet yani bu gün çok eğleneceğiz.Içeriden gelen seslerle Doku'nun uyandığını anladım.Ve onun yanına gittim."Doku n'aber canısı?"

"Valla haber sende." deyince ise ona kötü kötü baktım .Takmışlardı sanki dünkü dansa. "Yahu ne abarttınız o dansı. Diğerlerini hiç böyle yap-" çalan telefon sesiyle durdum. "Kim ya bu sabah sabah?" Telefona baktığımda ise arayanın özel bir numara olduğunu gördüm."Doku özel numara bu açayım mı?"

Doku beni onaylarcasına başını salladı. Telefonu açtığımda ilk önce ben 'Alo' dedim ve karşı taraftan bir ses gelmesini bekledim. Ardından bir erkek sesi 'Alo' deyince ise anladım. Bu ses yine kalın bir erkek sesi idi. Hassiktir. Kimdi ki?

İlk önce 'buyrun' dedim.

"Ben Sanem Hanım'a bakmıştım. Sanem Coşkun."

Esteeüzübillah.Tamam pekala başlıyoruz."Buyrun benim."

"Ha evet Sanem Hanım iş görüşmesi için yarın bekleniyorsunuz.Kara Holding'e korumalık için."

"O yüzden mi tamam pekala ben yaklaşık bir yarım saat içinde size dönerim olur mu?

"Olur tabi elbette."

"Teşekkürler" diyip telefonu kapattım.

"Kız, Doku lan beni çağırıyorlar."

"Kim çağırıyor?" dedi şaşkınca."Dün ben Sonat'a kartımı verdim ya.Kara holdingten aradı biri 'yarın iş görüşmeniz var uygunsa' dedi."

Doku'nun ağzı açık kaldı.Ağzında bir küfür geveledi ve telefona inanmazcasına baktı.

Ben müdür'ü aramayı düşünüyordum.

Müdür, her bakımdan bizim yöneticimiz gibiydi.En başından bizi seçen de oydu zaten.Yıllar önce o yetimhane deki herkes eğitilmeye başlanmıştı.Adalet için, çocukluktan itibaren. Oradakilerin hiçbiri çocukluğunu yaşayamamıştı ki.Müdür'ün seçtikleri çok daha sıkı bir şekilde eğitim görüyordu ve biz 4'müz o şekilde seçilmiştik.Biz 5 kişiydik hep. 5 arkadaştık... Ama bir gecede 50 kişi eksildiğimiz bir gece vardı ve o gece bana, bize abla olan kişiyi elimizden almıştı. Aslında o hepimizin ablası gibiydi.Aramızda sadece 2 yaş vardı ama en bilgemiz, modelimiz oydu. RABİA.Seni çok özledim.

Bir anda hatırladıklarım ile zorlu bir nefes verdim.Sanki ne yaparsak yapalım geri dönemeyecekmişiz gibi.Sanki hayattan vazgeçer gibi.Sanki... Neyse.

O sırada çoktan telefonu alıp Müdür'ün numarasına basmıştım.Kısa bir süre sonra telefon açıldı."Alo Müdür'cüm."dedim tatlı tatlı o göremese bile.

"Alo" dedi alaylı bir sesle. " Hayırdır güzel kuş? Ne bu mutluluk sabah sabah?" Sesi bir garipti.Ama kötü anlamda değil.Yani garip işte.

"Bil bakalım beni kim aradı?"

"Kim?" dedi ilk meraklı bir sesle ardından güldü.Bu adam beni niye ciddiye almıyor ya?

"Kara Holding'ten biri,yani tanımıyorum ama oradaki çalışanlardan biri."

"Aaaaa öylemi?" dedi sahte bir şaşkınlıkla. Bu benden bir şeymi saklıyor acaba.

"Evet öyle." dedim bende sanki onun sesindeki değişikliği anlamamışçasına."Yarın iş görüşmesi varmış."

"Hadi ya önlemiymiş." Bu benle yine mi dalga geçiyor ya.

"Ya sen benimle dalga mi geçiyorsun? İki saattir konuşuyoruz sesin hiç de şaşırmış gibi değil.Hayırdır sen benden birşeyler mi saklıyorsun?"

Anında alaylı sesi ortadan kayboldu ve konuyu değiştirdi."Müdür'e bağırılmaz. Akşam toplantıya geliyorsunuz 4'ünüz.Gizli üyeleri tanıştıracağım."

Gizli üyemi?Bizim niye haberimiz yok.Neyse. Zaten adı üstünde 'GİZLİ ÜYE' yani asıl bizden saklamamaları saçmalık olurdu.

"Gizli üyeler?"

"Evet onlardan işte."

"Peki." Dedim sesimde iyice kısılmıştı.En sonunda telefonu kapattım ve Doku'ya döndüm.Doku "N'olmuş gizli üye falan dedin."

"Akşam gizli üyelerle tanışacakmışız."

"Gizli üye?" Evet ondan işte.

"Neyse tamam hadi hazırlan.Akşama kadar bölüş ard arda sinemaya lunaparka ve denize gidicez ama denizden önce yemek de yeriz. Tamam?"

"Tamam."

 

Gün boyu çok eğlenmiştik.Ilk önce sinemaya gitmiştik ama 2'ye 2 olarak korku ve komedi çıkmıştı.Doku ve ben korku demiştik çünkü bizimkilerin altların sokacaklarını gayette iyi biliyorduk.En sonunda zorlada olsa korkuyu kabul ettirebilmiştik. Korku filmi izlerken her seferinde Aslan ve Güvenç korkmuştu.Yani ama biraz büyüyüp kurgu olduğunu öğrensinler lütfen!

Ardından lunaparka gitmiştik. Korku trenine bizimkileri yine zorla bindirmiştik ama olsun değerdi.Gün boyu yaklaşık 200 fotoraf çekilmiştik ve bunların hepsini Doku'ya sorarsanız daha iyi anlayabilirsiniz çünkü bütün fotoğrafları o çekti.

Ardından pizzavıya gitmiştik yediğimiz en güzel pizzalardı adeta. Aslan herkesin pizzasında 2 dilim almayı nasıl başardı bunun hakkında hiçbir fikrim yok.Ama aldı bir şekilde.

Ardından deniz girmiştik Aslan ve ben sörf yapmıştık ama onlar boş boş izlemişti tabi arada yüzmüşlerdi ama neyse . Sörf yaparken Aslan bir an dengesini kaybettiğinde ise bana tutunmuştu ve ikimizde suyu boylamıştık.Ama çıktığımızda ise Güvenç ve Doku bize çok pis gülüyordu.Hatta kahkahalarla gülüyorlardı adeta.

Ve şuan da hepimiz bizim binanın önündeydik.Ama bilin bakalım nasıl bir hâlde. Denize girdikten sonra üzerimizi değişememiştim dolayısıyla hala mayoylaydık.Hepimiz.Doku'da pembe siyah dekolteli iki parça etekli bir mayo vardı ve ona çok yakışıyordu.

Bende ise kıpkırmızı iki parçalı bir mayo vardı ve dekoltesi derindi.Üzerimizde de bir tül vardı.

Güvenç ve Aslanda ise sadece deniz şortu vardı. Üzerimiz değiştirmeye üşenmiştik.Evde değiştiririm boşver.

Ardından binaya girdik herkes bize gaip garip bakıyordu.Evet bu haftaki dedikodu malzemesi de olmuştuk.Neyse.

En sonunda odasına vardığımızda ise kapıya 3 kere vurdum ve gel sesi gelince içeri girdim.Onlarda arkamdan.

İçeriye girdiğimizde ise içeride sadece Müdür vardı ve hazırladığı panonun önünde duruyordu.Telefonuna bakıyordu.Bakışları bize döndüğünde ise şaşkınlık adeta yüzünün her tarafına çizilmiş bir maskeye dönüştü.Esteeüzübillah.

Ardından ciddileşti ve "Üzerinizi neden giymediniz salak mısınız?"

"Evet canım salağız, okey?" Bunu söyleyen kişi yürek yemiş olan Aslan'dı."Neyse tam zamanında geldiniz.Size ilk önce gizli üyeleri tanıtacağım ardından ise görev hakkında hep birlikte bilgilerimizi öğrenicez tamam mı?"

Hep bir ağızdan "Tamam" dedik ve önündeki 6 boş sandalyeden 4'üne dizildik.Ben en öne Doku ve Aslan arkama ve Güvenç onlarında arkasına oturmuştu evet iki sandalye boştu vu demekti iki kişiyle tanışacaktık.

"Evet şimdi konuyu hiç uzatmada direkt başlayalım tamam mı? Kara Holding Sırrı adlı görevimiz zaten var ve bu gün onun hakkında iki kişi var."

Ardından peşindeki saati ağzına yaklaştırdı ve "Gelin çocuklar." dedi

O anda ise içeri giren iki kişi ile hepimiz dönüp kaldık ve altımıza sıçtık.Ona baktığım an yaptığı ve kendi havalı ilan ettiğim bir hareket beni şu an öyle utandırmıştı ki ellerim öyle çok kızarmıştı.Karlımdaki kişi.

Sonat?

Loading...
0%