

Keyifli okumalar dilerimm. 💜💜
Ayaz'ı ikna edip bizim eve getirmiştim tabiki onu bu halde yalnız bırakamazdım. Gerçi her türlü yalnız bırakamazdım orası ayrı bir konuydu.
Karam ile birlikte yaşadığımızı öğrenince bu durumdan hoşlanmamıştı ama olayı anlatınca birşey dememişti.
Arada bir Karam'a gönderdiği ters bakışlar bile yetiyordu.
Bende sırıtarak keyifle ikisini izliyordum.
Gece su içmek için mutfağa giderken duyduğum seslerle birlikte Ayaz'ın odasına ilerledim.
Kabus görüyordu ve çok acı çekiyordu. Ne yapmışlardı ona böyle?
"Ayaz ablacığım kabus görüyorsun"
Bir anda yerinden sıçrayarak uyandı. Yatağa oturup saçlarını anlından geriye ittim ve ona sıkıca sarıldım. "Geçti birtanem, ben buradayım geçti "
Gözlerimiz buluştuğunda o an bir kere daha bizi bu hale getirenlerin cehennemi olmaya ant içtim.
"Beni- beni alıyorlardı ve annemle sen yer... "
Kahretsin!
O anları hatırlıyormuydu? Bizi öyle kanlar içinde görmüş müydü?
"Tamam tamam geçti ben buradayım. Ne zaman anlatmak için hazır hissediyorsan o zaman anlat kendini zorlama"
"Teşekkür ederim "
Karşılık olarak sarılmakla yetindim. Bu bile bizim için çok büyük bir gelişmeydi.
Aniden büyük, kaslı kollarının belime dolanıp bana sarıldığını hissedince kendimi tutamadım bu anı o kadar çok beklemiştim ki.
Gözümden akan yaşları hissetmiş olacak ki geri çekilip yüzüme baktı ve yapmacık bir şekilde suratını buruşturdu.
"Ağlamak sana hiç yakışmıyor, berbat gözüküyorsun. "
Sinir bozukluğuyla kahkaha attım. "Sana inat daha çok ağlayacağım"
Karşılık olarak kısık sesle güldü.
✨✨
Gözümü aralamaya çalışırken yastığıma biraz daha sarıldım.
Burnuma çok hoş, erkeksi bir parfüm kokusu dolarken hızla gözüm araladım.
Ben kafamı Karam'a yaslamışım hatta ahtapot gibi yapışmışım, Ayaz'da bana yapışmış üstümüzde battaniye üçümüz öyle uyumuşuz.
Ama beni asıl şaşırtan şey ikiside benden önce uyanmıştı ve beni uyandırmamak için birbirleriyle bakışıyorlardı.
Karam'ın 'lütfen beni kurtar ' bakışlarıyla birlikte keyiflenerek sırıttım. "Senin ne işin var burada? "
"Sizi öyle görünce üşümeyin diye battaniye örteyim dedim sonra uyuya kalmışım, ne var? "
"Hı hı kesin öyledir "
Aralarından kalkıp sırıtarak hoplaya zıplaya kahvaltı için mutfağa ilerledim. "Dolunay, ben sana kahvaltıda yardım edeyim" diyerek oradan kaçan Karam ile daha çok keyiflendim.
Bugün neşem yerindeydi.
Kardeş olsa da erkek erkekti yani birşey değişmiyordu.
✨✨
Elimdeki kahveyi yudumlarken Bade'in uzattığı dosyayı incelemeye başladım. "Baban bu akşam tuttuğu tırlara yola çıkması için emir verdi. İçinde ne olduğuna emin değilim ama uyuşturucu veya silah olması yüksek ihtimal "
"Güzel, bizimkilere haber verelim bu akşam başlıyoruz "
Gözleri bir iki saniye tereddütle üstümde dolandı. "bunu yapmak istediğine emin misin Dolunay? "
Endişeli bakışlarına karşı onu rahatlatmak için gülümsedim. "Merak etme birşey olamayacak ve daha önce hiç emin olmadığım kadar eminim"
"Sen öyle diyorsan öyle olsun "
✨✨
Kumral dalgalı saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yapıp siyah spor tulum giymiştim. Altımda ise siyah botlarım vardı.

Mayıs ayında bile olsak havalar tamamen ısınmamıştı ve halen soğuktu.
Tır'ın arkasından sol tarafa yaklaşıp ilerledim ve açık camdan silahımın kabzasıyla şoförün ensesine vurdum.
Kapıyı açılınca bayılan şoför yere düşerken yerini alıp koltuğa oturdum. Bunu yaptığıma pişman değildim çünkü o da babamın adamıydı ve bu işe bilerek giriyordu bilerek yüzlerce insanı zehirliyordu.
Kafamdaki şapkayı çekip eldivenli ellerimle direksiyonu kavradım. Arkadan oldukça aşina olduğum bir araç bana doğru yaklaşırken sırıtarak dikiz aynasından kırmızı rujumu sürdüm.
Birkaç saniye sonra duran araçtan Ferit Kayas indi ve bana doğru yaklaştı. Gözleri önce yerdeki adam daha sonra bana takıldı.
Şapkadan dolayı yüzüm ve saçlarım gözükmediği için kriz geçirdiğine kalıbımı basarım.
"Sen kimsin?, ona ne yaptın? "
Belindeki silahı çıkarıp bana doğrulttuğunda sırıtmam büyüdü.
"Eğer üç saniye içinde yüzünü göstermezsen seni gebertirim "
Dudaklarımdan firar eden kahkahayla birlikte şapkamı indirdim ve saçlarım omzuma dökülürken gözlerimi üzerine diktim.
"Süpriiiz"
Bir anda arkadan gelen silah emniyeti açılma sesiyle bütün gözler oraya döndü.
"Değil ona ateş edip tehdit etmek, saçının teline bile zarar verirsen dünyanı cehenneme çeviririm Ferit Kayas"
Karam'ın delici bakışları babamın üstündeyken şokla ona baktım. "Senin burada ne işin var? "
Gözleri bana dönerken kendinden memnun bir şekilde sırıttı. Sırıtması bile buram buram 'Ben Alex Karam Akaydın, bensiz kuş bile uçmaz ' diyordu.
Diğer elindeki telsizi dudaklarına götürüp gözlerini ileriye çevirdi. "Ben Savcı Akaydın şüpheli şahısları alın ve burayı temizleyin"
Aşşağıya inip yanlarına ilerledim. Karam çoktan silahı etkisizleştirmişti ve beni bekliyordu. Cebimdeki kelepçeyi çıkartıp Ferit Kayas'ın bileklerine geçirdim.
"daha yeni başlıyoruz hepiniz cehennemi tatmadan bu iş bitmeyecek"
Polisler eşliğinde arabaya doğru ilerledi.
"İyimisin güzelim? "
Gözlerimi yanımdaki Karam'a çevirdim. "Bilmiyorum Karam, ne hissettiğimi bilmiyorum"
"Bundan sonrasında daha çok saldıracak "
"Biliyorum, güçlü olmalıyım "
Beni kendine çekip sarıldı ve rahatlatıcı sesiyle kulağıma fısıldadı.
"Hayır güzel bebeğim, güçlü olmana gerek yok ben yanındayım ve gerekirse senin için kalkan olurum yeter ki sen iyi ol "
Bir an gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda kendimi daha güçlü hissediyordum. Sanki şarjım yenilenmiş ve eskisinden de güçlü olmuştum.
Omuzlarımı dikleştirip kendimi toparladım. Tır'ın içini açtığımızda oyuncak ayılarla dolu olduğunu gördüm. "Hah bari orjinal olsaydın oyuncakta uyuşturucu taşımak ne demek "
Bıçakla oyuncak ayıların bir tanesinin arkasını deldiğimde içinde paketlenlen beyaz tozlar olduğunu gördüm.
İçinden bir tanesini alıp numune olarak yanımızdaki memura uzattım. İçimden bir ses bu tırda daha fazlası olduğunu söylüyordu.
İçgüdüsel olarak ilerlediğimde yerde kurumuş bir sıvı olduğunu gördüm. "Kana benziyor "
Yanımda duran Karam'ı onaylayıp önümdeki oyuncak ayıyı kaldırdım. Bir kaç tane daha kaldırınca ağır bir koku yoğunlaşmaya başlamıştı.
Karam ile göz göze geldiğimizde ikimizinde aklından aynı şey geçti.
"Savcı Akaydın konuşuyor, burada ceset olma ihtimali var olay yeri inceleme ve adlı tıp ekibini çağırın "
"Ekipler hazırdı savcım hemen gönderiyoruz "
"Anlaşıldı "
Cesedin hangi ayının içinde olduğunu anlamak için ayıları ayırmaya devam ettik. "Buldum, burada "
Karam'ın sesiyle oraya ilerlediğimde diğerlerine göre daha ağır gözüken ve ağır kokan ayı ile karşılaştık. Bıçak ile açmak için eğildiğimde Karam beni durdurdu ve cebinden eldiven çıkardı. Çıkardığı eldiveni zarif ve nazikçe giydirdi.
"Oldu, şimdi yapabilirsin savcım "
"Teşekkür ederim "
Karam bana gülümseyip göz kırptı "her zaman "
Oyuncak ayıyı kestiğimde yoğunlaşan kokuyla birlikte ceset ortaya çıktı. "Başında kurumuş bir yara var ağır bir darbe almış ama onu bunun öldürdüğünü sanmıyorum."
O sırada adlı tıp ekibi gelmişti. "Vücudunda herhangi bir darbe izi yok ama kollarında iğne izleri var uyuşturucu için kızı kaçırıp denek olarak kullanmış olabilirler."
Ekipten sorumlu olan kişiye döndüm. "Mutlaka tırnak aralarına bakılsın birkaç tırnağı kırılmış, içinde cinayeti işleyen şahısın dna'sı olabilir. Senin eklemek istediğin birşey var mı Karam?"
"Başındaki yaraya bakılabilir ne tür bir cisimle yapıldığı bulunursa katili bulmak daha kolaylaşır. Sopa olabilir, neşter olabilir, vazo, bıçak herşey olabilir"
"Tabiki savcım izninizle "
Oradan ayrılıp sorgu için karakola geldik. "Orada ne olursa olsun, ne derse desin ben yanındayım ay ışığım bunu unutma "
"Teşekkür ederim Karam "
"Asıl ben teşekkür ederim güzelim. Halen bana güvendiğin ve yanımda olduğun için "
Koridorda ilerleyip sorgu odasının olduğu yere geldik. Gözlerim etrafta dolaşırken dayım ve Aren komiserin orada olduğunu gördüm.
"Dayı? "
"Başsavcım? "
"Dolunay, Karam? "
"Sorgu için geldik " "Bizde sorgu için geldik , onun yaptığına eminmisiniz? "
"Tır onun tırı ve ben oraya vardıktan iki dakika sonra o geldi. Cinayeti o işlememiş olsa bile uyuşturucular kesin olarak ona ait "
"Anladım, sorguya geçebilirsiniz"
Onaylayıp içeriye girdiğimizde gözleri bize döndü. "Hoşgeldiniz, gözlerim yolda kaldı "
"Daha yeni başlıyoruz Ferit Kayas"
Karşısında bulunan sandalyelerden birine rahatça yerleşip ona döndüm. "Tırdaki uyuşturucuları ne yapacaktın? İşbirlikçin kim veya kimler?, cinayeti sen mi işledin?"
Gözlerinde şaşkınlık belirirken daha çok odaklandı. "Ceset mi? Ne cesedi? "
Cinayeti onun işlemediği belliydi peki o yapmadıysa kim yapmıştı?
Hellooo
Nasılsınız canlarım? umarım iyisinizdir.
Bölümü nasıl buldunuz?
Yeni bölümde görüşmek üzeree.
Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli desteklerinizi bekliyorum. Sizleri seviyorum tesadüflerim. 💖💖
Senin gibi parlak bir yıldız bu kitabın yıldızına basıp onu da parlatırsa çok sevinirim. ✨✨
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.06k Okunma |
323 Oy |
0 Takip |
27 Bölümlü Kitap |