5. Bölüm

🍂 V. 🍂

E
hayalkusu_01

 

Sellaaaaammm aşklarımm

Nasılsınızz?

 

🌷 KEYİFLİ OKUMALAR 🌷

 

EMEK MAHALLESİ


5. BÖLÜM: "İnsanlar gider

ama

terk edişler kalır daima."

🍂

 

Nisa Demir - Koray Soykan

6 yıl önce

Nisa 18 - Koray 20 yaşında

Yazardan;

Nisa Demir, Emek Mahallesi'nde dünyaya gözlerini açmış, abisi, arkadaşı Mehir ve Mehir'in abisiyle büyümüş bir kızdı.

Daha 16 yaşındayken kaptırmış kalbini birine, kalbini kaptırdığı kişi tarafından ne kadar yaralanacağını bilmeden,

Kalbine ilk hançeri 16 yaşında aşık olduğu çocuk tarafından aldatılarak yemiş Nisa Demir. Aldatılmasının üzerinden çok değil 1 ay sonra abisi tarafından terk edilmiş.

Ama yılmamış en yakın arkadaşıyla beraber tekrar kalkmış ayağa,

Fark etmiş ne kadar saçma bir ilişki olduğunu, aslında yaşadığı şeyin aşk olmadığını, en yakın arkadaşının abisiyle

18 yaşında, üniversite sınavları zamanında, yanlış kişiye yanlış zamanda aşık olmuş Nisa Demir. İşte o zaman fark etmiş önceki ilişkisinin ne kadar saçma olduğunu ve aslında hiç aşık olmadığını.

Koray'ın da onu sevdiğini öğrenince gitmiş söylemiş sevdiğini, beklediği gibi Koray'da sevdiğini söylemiş.

İşte böyle başlamış Nisa Demir'in ve Koray Soykan'ın aşkları;

Her ne kadar güzel başlamış olsa da, sonları ikisinin de yüreklerini yakmış kavurmuş kül etmiş,

Nisa Demir, sevdiğine ölesiye bağlanır, canını verir sevdiği için

Nisa Demir, nefret ettiğinden ölesiye kin tutar, affetmez o kişi kendine canını verse bile

*16.05.2018*

"Tamam anne atacağım çöpleri."

Nisa bir yandan üstünü giyinirken bir yandan da annesinin söylediklerine cevap veriyordu. Koray ile buluşacaklardı ve çok heyecanlıydı.

"Hep tamam anne diyorsun Nisa, o çöpler atılmazsa yeminim olsun evden çıkartmam seni."

Annesinin her zamanki şeyleri söylemesiyle Nisa tekrardan "Tamam anne söz veriyorum atacağım çöpleri."

Aysel Hanım bir şey dememiş geri işine dönmüştü. Nisa'da sonunda üstünü giyinebilmiş Koray için hazırladığı kurabiyeleri almak için mutfağa gitmişti.

Mutfakta yemek hazırlayan annesiyle tekrardan tartışmaya girmemek için hızlıca kurabiyeleri koyduğu kabı aldı ve mutfaktan çıktı.

Üstüne hırkasını geçirip ayakkabılarını giydi ve kurabiyeleri alıp evden çıktı. Mahallede ki kafede buluşacaklardı.

Çok uzak değildi kafe yürüyerek 10 bilemedin 15 dakika uzaklıktaydı.

Elinde ki kurabiye kutusunun olduğu poşeti sallaya sallaya kafeye yürüdü. Sonunda kafeye geldiğinde içeriye bir göz attı. Koray hemen girişteki masa da oturuyor bir yandan stresli bir biçimde bacaklarını sallıyordu.

Nisa'nın içi tedirginlikle doldu bir anda, o Koray ile buluşacağı için içinde oluşan huzur bir anda uçup gitmiş yerini tedirginliğe bırakmıştı.

Yavaş yavaş yürüdü Koray'ın oturduğu masaya doğru,

Koray başını masadan kaldırmış ona doğru yürüyen Nisa'ya çevirmiş ve ayağa kalkmıştı. Yanına gelen Nisa'ya sıkıca sarıldı Koray.

Çünkü biliyordu, Nisa'sını tanıyordu. Birazdan söyleyeceklerinden sonra bir daha yanına yaklaştırmazdı Nisa.

"Koray, sen iyi misin?"

Nisa Koray'dan ayrılıp sandalyeye oturdu. Koray'ın yüzündeki endişe onunda endişelenmesini sağlıyordu.

"İyiyim sevgilim." dedi Koray yüzüne kondurmaya çalıştığı gülümsemesiyle,

"Peki, bak sana kurabiye yaptım hem de en sevdiğinden." Nisa heyecanla kurabiye poşetini Koray'ın önüne itti.

"Teşekkür ederim güzelim, ellerine sağlık keşke yormasaydın kendini."

"Aşk olsun Koray ne yorulması." dedi Nisa sahte bir alınganlıkla

Koray bir şey demedi, diyemedi.

Buruk bir tebessümle karşısında ki kıza baktı, her ne kadar üzülse de gitmeliydi.

Polis olacaktı o, vatanı milleti için polis olacaktı ve gitmesi gerekiyordu.

"Nisa." dedi,

Mecburdu, söylemeliydi.

Nisa anlamıştı kötü bir şeyin olacağını, Koray'ın dudaklarından çıkacak sözler her neyse onun kalbine hançer misali saplanacaktı, biliyordu.

Elinden geldiğince konuyu değiştirmeye çalıştı Nisa.

"Acaba diyorum yarın sinemaya mı gitsek?"

"Hale'nin doğum günü yaklaşıyor parti falan mı düzenlesek."

"Nisa." dedi Koray tekrar,

Nisa duymazlıktan geldi.

"Mehir'de çok sever öyle şeyleri, hem o da mutlu olur."

"Yeni bir pastane açılmış seninle kesinlikle gitmeliyiz sevgilim."

"Nisa yapma böyle n'olursun."

Nisa'nın gözleri Koray'ın gözlerine tırmandı. "Koray." dedi sadece

Anladı Nisa, gidecekti Koray.

"Gideceksin Koray. Anladım gideceksin sende bırakacaksın beni abim gibi. Anladım."

Nisa'nın göz yaşları süzülmeye başladı yanaklarından,

"Nisa'm, ağlama kurban olduğum. Evet gideceğim ama bu seninle ayrılacağımız anlamına gelmez ki uzaktan yaşarız aşkımızı, hem benim seni sevmem için sana dokunmama, öpmeme gerek yok ki uzaktan da severim ben seni."

"Koray, nereye?" dedi Nisa,

"İtalya'ya ama."

"Aması yok Koray, yok! Olmaz anlıyor musun olmaz. Yapamayız o yükü sırtlanamayız."

"Nisa." dedi Koray, ama Nisa susmadı devam etti.

"Mehir peki, kız zaten yeni yeni toparladı kendini birde senin gidişinle ne kadar yıkılacak haberin var mı?"

"Nisa biliyorum ama geleceğim söz veriyorum 3 yıl sadece, sonra geleceğim."

"Sen gelirsin biliyorum ama ben hala burada olur muyum bilmiyorum Koray."

"Nisa deme öyle."

"Dedim Koray, olacak olanlar bunlar. Biz uzaktan yürütemeyiz olmaz gerçekçi düşün biraz ya dünya toz pembe bir yer değil. Sen gittikten sonra ne olacak biliyor musun? Dur ben söyleyeyim. Mehir yıkılacak, ben yıkılacağım ama abimin gidişinde olduğu gibi tekrar ikimiz beraber toparlanacağız. Sonra üniversite kazanacağız okul stresinden başımızı kaldırmaya vaktimiz olmayacak. Sonra senin gelmen için gün sayacağız ama abimde olduğu gibi bir süre sonra kendi hayatlarımıza bakacağız. Bu herkes içim geçerli. Sende bende kendi hayatlarımıza bakacağız Koray."

"Olsun, ben beklerim seni. Geri bana dönmen için günleri de sayarım saatleri de."

"Say Koray say, ama sen çabuk sıkılırsın bırakırsın bir süre sonra."

"Sana ulaşacağım yolda sıkılmam ben kurban olduğum."

"Ne zaman gidiyorsun?" dedi Nisa.

"2 gün sonra."

"Peki, görüşürüz o zaman." diyerek ayaklandı ve sarılmak için yaklaşan Koray'dan geri adım atarak uzaklaştı, ve kafeden çıktı.

Sarılırsa bırakamazdı Nisa.

Ve bırakması gerekiyordu.

Evet, Koray'a onu beklemeyeceğini söyledi,

Ama bekleyecekti. Hatta saniyeleri bile sayacaktı.

(...)

Koray gidiyordu bugün

Hatta birazdan uçağı kalkacaktı ama Nisa hâlâ gelmemişti havalimanına, Koray gözleri etrafı tarıyordu.

Belki Nisa'yı görebilirim diye

Ama boşunaydı çabası, Nisa gelmeyecekti.

Nisa çok düşündü, gidip gitmemekte ama son kararı o havalimanına gitmemekti.

Görmek istemedi, gittiğini düşündü. Bıraktı artık Koray seni Nisa diye düşündü.

Eğer öyle düşünmeyip o havalimanına gitseydi. Kimseyi düşünmeden o da giderdi İtalya'ya.

Belki saçma sapan davranıyordu. Ama ona göre en doğrusu buydu.

Uçağın kalkacağı duyuruldu. Koray hayal kırıklığıyla son kez baktı etrafa, Nisa'sı gelmemişti.

Son kez de olsa görmek istememişti.

Çaresizlikle bindi uçağa, Nisa'yı bundan sonraki 3 yıl boyunca sadece valizindeki fotoğraflarda görebilecekti.

"Görüşürüz sevgilim." diye fısıldadı Koray.

Görüşürüz katil civcivim dedi tebessümle ve İzmir'e 3 yıl boyunca bir daha dönmemek üzere baktı.

(...)

Mehir, abisinin de gidişinin ardından Nisa'nın yanına gitti. "Nisa." dedi sessizce ağlayan arkadaşının yanına otururken,

"Gitti mi?" dedi Nisa sessizce,

"Gitti." dedi Mehir.

Nisa kısaca Mehir'e baktı sonra yine önüne döndü.

"Neden gelmedin?" dedi Mehir uzun bir sessizliğin ardından,

"Yapamadım. Benim Koray'dan ne kadar istemsemede vazgeçmem lazım, eğer gitseydim vazgeçmezdim."

"Neden vazgeçmen lazım peki?"

"Sen neden abimi unutmaya çalışıyorsun." dedi Nisa,

"Ben." dedi Mehir ve devam etmedi sustu sadece.

İki yakın arkadaşta hem sevdiği adamları hemde abilerini kaybettiler. Aynı acıyı paylaştılar o gün Mehir ve Nisa.

(...)

*3,5 YIL SONRA*

Nisa, 21 yaşına gelmiş hemşirelik bölümü 2. sınıf öğrencisi olmuştu. Zordu tekrar ayaklanmak ama başarmıştı.

Mehir'de kendini toparlamış hukuk fakültesini kazanmıştı. Nisa 1 sene mezuna kaldığı için 19 yaşında kazanmıştı üniversiteyi, Mehir ise ilk senesinde kazanmış 2. sınıf öğrencisi olmuştu.

Hayat her ikisi içinde devam ediyordu. Sinan'ın ve Koray'ın gidişinin ardından toparlanmışlardı. Ama Mehir abisinin gelmesi için gün sayıyordu.

"Tamam o zaman balım saat 5'te buluşalım." Nisa telefonu bir kulağından çekip diğer kulağına yasladı.

Mehir'le buluşma saati ayarlamaya çalışıyorlardı.

"Tamam o zaman çok çok öptüm seni görüşürüz süsüm."

"Görüşürüz balım çok çok öptüm." diyerek telefonu kapattı Nisa.

Bu 3,5 yılda hayatına kimse girmemişti. Evet fakülteden arkadaşları olmuştu ama kimseden hoşlanmamış aşk defterini uzun bir süreliğine kapatmıştı.

Son dersi için yemeğini yedikten sonra geri fakülteye ilerledi Nisa.

Normalde tıp fakültesi istiyordu, ama mezuna kalmasıyla beraber hemşire olma kararını aldı. Ve asla da pişman değildi.

Hocalarını, arkadaşlarını ve en önemlisi de bölümünü çok seviyordu.

Derin bir nefes alıp derse girdi.

(...)

"Allah kurtarsın bebeğim ne diyeyim."

Nisa'nın Mehir'le buluşma planı sağanak yağış sonucu askıya alınmıştı. Nasıl olduysa otobüsten inip mahallelerine yürürken yağmur durmuştu.

Mahalleye giderken de sohbet ediyorlardı.

"Amin inşallah." dedi Mehir, Nisa'ya karşılık olarak.

Fakülte de o kadar gıcık bir hocaları vardı ki. Kendisini atmak istiyordu Mehir.

"Mehir, Nisa."

Kızlara doğru gelen Barlas'la kızlar sohbetlerini kesip Barlas'a döndüler.

Koray'ın arkadaşıydı Barlas. 3 ay önce falan gelmişti mahalleye ve bu süreçte kızlarla çok iyi anlaşmışlardı.

"Merhaba Barlas, nasılsın?" dedi Mehir.

"İyiyim valla Mehir, siz nasılsınız?" dedi ikiz kıza dönerek.

"Bizde iyiyiz, okuldan geliyorduk." dedi Mehir.

"Aslında size bir şey söylemek için geldim, Koray sizden bir şey saklıyor kızlar." dedi Barlas tedirginlikle,

Nisa'nın kaşlarını Koray'ın ismini duymasıyla anında çatıldı.

Koray ne saklıyor olabilirdi ki?

Mehir'in içini neredeyse 3 aydır abisinden haber alamamasından dolayı daha da endişe ve merak kapladı.

"Ne saklıyor Koray bizden." dedi Nisa.

"Koray." dedi Barlas.

"Eee Koray ne Barlas, abim bizden ne saklıyor olabilir."

"Koray, evlendi." dedi Barlas bir anda.

İşte tam o an Nisa zaman kavramını yitirdi. Zamanın durmasını istedi. Yok olmak istedi.

Doğru mu duymuştu.

3 yıl sonra geleceğine söz veren adam evlenmiş miydi?

Nasıl yapardı?

"Hayır, hayır yalan söylüyorsun Koray yapmaz. Benim sevdiğim adam bana ihanet etmez yalan söylüyorsun. Yalan de Barlas yalan de şaka de Barlas bir şey söyle bana."

Barlas derince yutkundu.

"Nisa."

"Adımı söyleme bana Barlas. Bana Koray evlenmedi de yapmadı de, Koray size ihanet etmez Nisa de."

Mehir ise duyduklarının şokunu yaşıyordu.

Abisi nasıl böyle bir şey yapmıştı.

Nasıl Nisa'ya ihanet etmişti.

"Koray evlenmiş ha? Aşık olduğum adam evlenmiş. İhanet etmiş bize, gitmiş evlenmiş."

"Nisa yapma böyle." dedi Mehir yaşadığı şoku bir kenara bırakarak,

"Nasıl yapmayayım Mehir. Abin evlenmiş duydun değil mi evlenmiş." dedi ve gülmeye başladı Nisa.

Hatta kahkaha atmaya başladı.

Bir yandan gözlerinden yaşlar dökülürken bir yandan da kahkahalarla gülüyordu.

"Ayy çok salağım ya, Koray gitsin evlensin bende onu bekleyeyim burada." dedi ve devam etti. "Ne zaman evlenmiş peki?"

"3 ay olmuş ben geldikten 1 hafta sonra."

"3 ay ha? Çok aşık olmuş mu bari? Çok mu güzelmiş kız?"

"Nisa, gel oturalım bak çok kötü gözüküyorsun." dedi Barlas temkinlice,

"İyiyim ben, yalnız bırakın beni" diyerek sarsak adımlarla yürümeye başladı Nisa, çok değil 30-35 metre sonra bayıldı.

Arkasından gelen Barlas onu tutmasıyla Mehir aniden yaşananlar yüzünden çığlık attı.

"Mehir al şu anahtarı koş arabayı getir."

Mehir bir anda üstüne atılan anahtarı tutarak telaşla Barlas'ın arabasının yanına ilerledi.

 

BÖLÜM SONU

Bölüm nasıldııı???

 

Bölüm : 21.12.2024 17:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...