
Düzenlenmiştir
Gözlerimi açtığımda aklıma dün akşam geldi gerçekten ikiside kızgın boğa edasıyla hesap sormuştu tabi bizde ağladığımız için kıyamamışlardı ve evlere dağılmıştık sonra ben yorulduğum için uyuya kalmıştım dün gece uyumadan önce Mirza ile konuşmuştuk ve bugün sonunda onunla konuşucaktık kalkıp duşa girmiştim çıktıktan sonra bordo triko elbisemi giyip saçlarımı örmüştüm yine o sırada telefonum titremişti “kimden mirza:güzelim hazır mısın” “kime Mirza: hazırım” yazıp göndermiştim alt mahallede beklediğini söylemişti bende hızlıca çantamı ve ceketimi alıp aşağıya inmiştim “hayırdır sabah sabah nereye” “annem arkadaşımla buluşıcaz yarın işe başlayacağım ya bugünde onu aradan çıkarayım dedim” “tamam yavrum geç kalma” başımı sallayıp çıkmıştım gerçekten heycanlıydım Mirza arabaya yaslanmış beni bekliyordu gülümseyip yanına gitmiştim “sonunda geldin güzelim” “çok mu beklettim” “seni ölene kadar beklerim” “Allah korusun ya deme öyle” “hadi bin güzelim üşüyeceksin” “ya neden bu kadar sesli konuşuyorsun duyucaklar” “duysunlar be güzelim duysunlar sana olan sevgimi herkes duysun” deliydi bu adam arabaya binmiştik sonra o da binmişti.
Yazardan
Genç kadın herşeyden habersizdi ama adam hatta adam demeye bin şahit isteyen şahıs genç kıza olan yalandan ilgisini gözüne sokuyordu adamın bu hikayede sen yan karaktersin der gibi bakıyordu yeşil gözlü deve (ilerleyen bölümlerde neden ona böyle dediğimi anlayacaksınız) canı acıyordu ona gülüşü bedenini ateşe veriyor gibi hissettiriyordu kalbine batan bıçak daha fazla bu görüntüyü izlemeyeceğinin habercisiydi yeşil gözlü devin …
Yaseminden
Mirza ile sahile gelmiştik ve ikimizde susuyorduk sadece “bu kadar güzel olmak zorunda mısın” böyle bir şey demesini beklemiyordum “güzel miyim ki” “çok güzelsin hemde” “neden ben Mirza” “çünkü sen yapmacık değilsin güzelim” gülmüştüm “bana şans verdiğin için çok mutluyum güzelim seni asla üzmicem” başımı sallamıştım “seni asla bırakmayacağım” yanağımı öpmüştü “saat geç oldu artık eve mi gitsek” “sen nasıl istersen güzelim” arabayı çalıştırmıştı mahalleye girince “nerede bırakayım seni” “bindiğim yerde bıraksan” başını sallamıştı durunca sarılıp inmiştim hafif yağmur çiselemeye başlamıştı camı açıp “hadi güzelim hızlı git” “markete uğrayacağım sen git” başını sallayıp uzaklaşmıştı yağmuru gerçekten çok seviyordum etrafımda döndüm onunla vakit geçirmek güzel gelmişti bana ama içimde garip bir şeyler vardı ve bunu çözemiyorum nedenini de bilmiyordum hislerim değişikti anlam veremiyordum markete girip abur cubur alacaktım cips reyonuna gelince en sevdiğim cipsi bulmaya çalışıyordum birden “al bakalım küçüğüm” gözlerimi karşımdaki adama çevirince şaşırmıştım “en sevdiğim cipsi bende onu arıyordum” “evet son bir tane kalmış al bakalım” “emin misin Selçuk abi son kaldı diyorsun ama sanırım sen almışşsın” evet karşımdaki adam Selçuk abiydi “sen alırsan daha mutlu olurum” “teşekkür ederim” “mutlu musun” kaşlarımı çatıp ona bakmıştım “anlamadım” “onunla mutlu musun” “sen nerden biliyorsun” “boşver nerden bildiğimi soruma cevap versen yeter” “mutluyum” başını sallayıp gitmişti arkasında öylece bakakalmıştım neden sormuştu ki neden merak etmişti
Kısa oldu ama umarım beğenirsiniz 💖🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 50.81k Okunma |
1.73k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |