Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@hayalperestanka


Keyifli Okumalar Dilerim ❤️

***

Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmak. 'Sana ayna olacak insanı bul..' Bulutları kirpiklerinde taşımaya alışkın olan genç kızın kalbin de sanki cemre düşmüş misali güneşler açarken, karşısında ki genç adamın da ondan bir farkı yoktu. Gerçekten o kadar zaman sonra Yusuf da ona aşık olmuş olabilir miydi ?..

"Yusuf, sen ne dediğinin farkında mısın ?" Dilinden sadece bu sözler dökülürken, gözleri şimdiden dolmuştu. Bir yanı 'yanlış anlamış olabilir miyim acaba ?' diye delicesine korkarken, bir yanı ise 'yıllardır beklediğim an' diyerek heyecanlanıyor ve Yusuf'un vereceği cevabı merakla bekliyordu.

Genç adam Zeynep'in sorusuyla hafif bir şekilde tebessüm etti. Aşık olduğunu kabul ettiği günden beri bu soruyu ne çok duymuştu böyle. Soran her kişiye de cevabını bir şekilde vermişti ama kesinlikle en güzel cevabı karşısındaki, aşık olduğu kadına verecekti.

Yusuf, Zeynep'e doğru biraz daha yaklaştı. İstedi ki hem gözleri, hem sözleri doğrulasın vereceği cevabı.

"Zeynep.. Ben sana gerçekten aşık olduğumu kabul ettiğimden beridir, ne dediğiminde ne yaptığımında çok farkındayım."

Yıllardır genç adam tarafından kapanan her kapının ardından belki açılır umuduyla oturan Zeynep, şimdi hayatında ki en güzel kapının ona açılmasını, gözlerinden akan yaşlar ve dudaklarında oluşan hafif bir tebessümle buyur ediyordu kalbinin en güzel yerine. Peki şimdi, ona umutla bakan bu genç adama ne cevap verecekti ?.. Onun söylediği gibi bir çırpıda anlatabilecek miydi yıllardır süren bu içinde ki aşkın büyüklüğünü. Sesi sanki zorlasa çıkmayacak, kalbiyse yarışa girmiş bir tay gibi biraz daha zorlasa patlayacaktı.

Yusuf, Zeynep'in birşey dememesine karşı biraz tedirgin olmuş olsa da hemen ardından hak da vermişti genç kıza. Sonuçta pat diye bir anda itiraf etmişti duygularını, şaşırması pek normaldi. "Zeynep, senden bana hemen cevap vermeni beklemiyorum ama ne olur bu gece iyice düşün ve bana öyle bir cevap ver ki, askere sağlam bir kafa ve huzur dolu bir kalple gidip geleyim."

Sanki bunu demesini bekleyen Zeynep kafasını olumlu bir şekilde salladı. Heyecan ve şaşkınlıktan 'tamam' diyecek hâli bile şuan kendinde bulamıyorken, bir de Yusuf onun gözlerine bu kadar güzel bakarken eli ayağı iyice birbirine dolanıyordu. Neyse ki heyecandan bayılmadan önce imdadına Yusuf'un çalan telefonu yetişti. Genç adamın bir saniyelik gözlerini gözlerinden çekmesiyle aklı başına gelen Zeynep ardına bile bakmadan oradan uzaklaşırken, Yusuf genç kızın ardından gülümseyerek bakıyordu..

***

Hızla odaya doğru çıkan genç kız kapattığı kapıya yaslanarak bir süre soluklandı. Yaşadığı büyük şaşkınlık ve heyecandan sonra aşağıya inmek yerine odasında olması, hem onun hemde deli gibi atan kalbinin sağlığı için en iyisiydi. Derin bir nefes daha çekerken ciğerlerine bakışları ondan bağımsız odanın içerisindeki kitaplığına doğru yöneldi. İşte kara kaplı günlüğü tamda bıraktığı yerdeydi.

Yüzünde acı bir tebessüm oluşurken yaslandığı kapıdan uzaklaşarak bu defa kitaplığın tam önüne doğru giderek durdu. Rafın en başında olan, çocukluğunun hayallerini ve umudunu taşıyan günlüğü eline almış ve heyecandan titreyen bacaklarının son bir gayretiyle yatağının köşesine geçerek oturdu. Buradan giderken en başta ki rafa tozlanmak üzere koyduğu bu günlük, belki de onun Yusuf'a karşı olan aşkının yazılı olan en büyük şahidiydi.

Titreyen elleriyle günlüğünü açıp tek tek sayfalarını karıştırırken, her sayfasında kalp acısından akan bir sürü kurumuş olan gözyaşları, bugün adeta sevinçten akan göz yaşlarına karışmıştı..

Her sayfasında Yusuf'a ait;

Ayrı bir umut..

Ayrı bir telaş..

Ayrı bir çaresizlik..

Ve ayrı bir sitem olan bu kara kaplı günlük, 'sabrın sonu selamettir' sözünün adeta onda ki kanıtı gibi olmuş ve şimdi tozlanmış hayalleri gerçek olmuştu.Ve Zeynep, Yusuf'a nasıl cevap vereceğini o an buldu. Bunu sözlü değil yazılı bir şekilde, hemde içinde tamamen ona ait olan günlüğüyle cevap verecekti..

Bu düşünceyle hızla yerinden kalkıp çalışma masasına geçerek oturdu. Buradan gitmeden önce yazdığı son sayfayı heyecanla açtı.

🌾Tarih: 2019 'Bu hayatta tamamlanmış hissetmek için neye ihtiyacım olduğunu gerçek anlamda keşfetmem lazım. Kim bilir belki de bu fırsat şuan elime geçmiş ve ben o yüzden Bursa'ya gidiyordum.. Gidince anlayacağım, eksik parçam gerçekten Yusuf muydu yoksa başka birşeymi benim aradığım ? Bilmem gerek ! Yoksa yapboz parçası gibi aradığımın neye benzediğini bilemezsem, nasıl bulup da tamamlanmış gibi hissedecektim ?..'

Kendi yazdıklarını okurken hem çok duygulanmış hemde çok mutlu olmuştu. Çünkü aradığı şeyi bulduğuna artık emindi. Hızla eline bir kalem aldı ve yazdığı notun hemen alt sırasına bugünün tarihini atarak yazmaya başladı..

🌾Tarih: 2023 'İlk defa gözlerine bu kadar yakından bakarken hem yapbozumun parçası oluşunu, hemde Ruhumun Yoldaşı olacağını hissettim !.. Kalbime tekrar ve tekrar hoş geldin YUSUF...'

Genç kız bu satırları yazıp günlüğünü kapatırken adeta yüzünde güller açıyordu. Duygularının karşılık bulduğu bugünü daha fazla geciktirmek istemiyor, o da onu deli gibi sevdiğini bilsin istiyordu. Yapmak istediği şeyden vazgeçmeden oturduğu yerden kalkıp ilk önce odasındaki aynanın karşısına geçti. Açık bıraktığı saçlarını geriye doğru atıp kendine biraz çeki düzen verdiğine emin olduktan sonra günlüğünü de alarak hızla odadan çıktı.

Bahçeye indiğinde Yusuf ve ailesini ayağa kalkmış bir şekilde görünce veda vaktinin geldiğini anladı. Soluğu hemen Gülsüm teyzesinin yanında alırken elinde tuttuğu günlüğünü çaktırmadan bahçe duvarına koyup Gülsüm teyzesine sıkıca sarıldı. "Güzel kızım, hayırlısıyla gidip hayırlısıyla gel. Bu sene son senen, ondan sonra hep burdasın inşaALLAH."

"İnşaALLAH Gülsüm teyzem, çok teşekkür ederim." Diyerek geri çekilirken, Ecrin'in hızla Zeynep'in boynuna sarılması herkesi gülümsetmişti. Kızların bu vedalaşması yine Ecrin sayesinde türk film sahnelerini aratmazken, Gülsüm hanımın kızını gülerek Zeynep'den koparmasıyla genç kız rahat bir nefes alarak bu defa adımlarını Kadir beye doğru çevirdi.

Kadir beyin elini öpüp yaşlı adamdan da hayır duası alarak geri çekilirken, Yusuf'un hemen yanında olması yanaklarının kızarmasına yetmişti.

"Hayırlı yolculuklar Zeynep.." Yusuf'un ona yönelik sözüyle uslanmaz kalbi yine hızını arttırırken, Zeynep elinden geldiğince sakin olmaya çalışarak tebessüm etti.

"Çok teşekkür ederim Yusuf. Sende askere sağlıcakla git, sağlıcakla gel.." demiş ve aşık olduğu adamın gözlerinde tekrar kaybolmamak için bakışlarını hızla kaçırmıştı. Genç adam Zeynep'in hem kendinden hemde ailelerinin yanında olmasından dolayı gerildiğini anlayınca hafif bir tebessümle; "sağolasın.."diyerek adımlarını bahçe kapısına doğru çevirdi.

Bayraktar ailesi 'iyi akşamlar' diyerek vedalaşırken Ahmet bey ve Fatma hanımda dostlarını geçirmek için onlara eşlik etti. Tamda o sırada Zeynep Ecrin'in koluna asılarak ona bakmasını sağladı.

"Kuzucum senden birşey rica edeceğim."

"Tabi ablacım söyle"

Ecrin merakla Zeynep'e bakarken genç kız vakit kaybetmeden hızla günlüğünü bıraktığı yere gidip defteri eline alarak tekrar Ecrinin yanına geldi. Utana sıkıla kara kaplı defteri genç kıza doğru uzatarak; "bu defteri eve gidince Yusuf'a verip Zeynep ablamın cevabı buradaymış der misin ?.." Diye sorduğunda, Ecrin neredeyse gözlerinden kalp çıkaracaktı.

"Elbette derim ablacım da, merak ettim şimdi ne cevabıymış bu ?" Diye heyecanla sorduğunda, Zeynep genç kızın burnunu hafif bir şekilde sıkarak gülümsedi.

"Ben bir durumu idrak edeyim de, sonra söz sana en başından herşeyi anlatacağım.."

Ecrin bu cevapla kocaman gülümsedi. Zaten istediği cevabı almış olmanın mutluluğuyla hızla Zeynep'in yanağından makas alırken; "tamamdır, o iş bende.." hızla oradan uzaklaşırken, dışından çığlık atmamak için kendisini zor tutuyordu..

***

Yusuf eve girdikten sonra ailesinden müsade isteyerek odasına doğru çıkarken, Ecrin'in ise deyim yerindeyse etekleri tutuşmuştu. Bu günlüğü dayanamayıp okumadan önce hemen abisine vermeli ve odasına giderek bu mutlu haberi Tekin abisiyle paylaşmalıydı..

Genç kız ailesinden sonra eve hızla girip üst kata çıktığında, adeta koşturmaktan nefes nefese kalmıştı. Öyle ki hızını ayarlayamayıp abisinin odasına direk dalarak girmesi, Yusuf'u da endişelendirmiş ve uzandığı yatağından hızla doğrularak kardeşine bakmıştı.

"Hayırdır birşey mi oldu ?.."

Yusuf'un sorusunu es geçen Ecrin, derin bir nefes alıp konuşacak hâle gelebildiğinde ona endişeyle bakan abisine karşı kocaman gülümsemiş ve hemen ardından elinde tuttuğu günlüğü hızla ona doğru uzattı.

"Zeynep ablam bunu sana vermemi söyledi. Ha bir de vereceği cevabı bunun içindeymiş."

Genç adam Zeynep'in bu kadar hızlı bir cevap vereceğini düşünmediği için şaşırsada, bir yanı ise merakla sabaha kadar beklemeyecek oluşu için oldukça memnundu. Diğer yandan ise içinde; 'ne cevap verdi acaba..' endişesi vardı..

Heyecan ve soru işaretleriyle dolup taşan yüreğini dizginleyip, hafif bir tebessümle kız kardeşinin uzattığı günlüğü eline aldı.

"Teşekkür ederim abiciğim."

Ecrin deyim yerindeyse kulaklarına varan gülüşüyle birlikte; "ay ne demek, siz yeter ki böyle cilveleşin.. Ay yani konuşun !.." Sıvadığı durumu toparlayamayacağını abisinin şaşkın suratında görünce anlamış ve en iyisi kaçmak diye düşünerek; "oldu o zaman benimde bir sürü işim vardı sonra görüşürüz abiciğim.." Demiş ve gerisin geriye odadan hızla kaçmıştı.Yusuf önce ne şaçmaladığını bilemediği kardeşinin ardından başını olumsuz bir şekilde sallayıp ardından esas konuya geldi. Bakışları usulca elinde ki kara kaplı defterle buluştuğunda, heyecanı yine gün yüze çıkmış ve merakla günlüğün kapağını açarak okumaya başlamıştı.

Şu bir gerçek ki; Dünyanın en güzel şeylerinden biri, aşık olduğun insanın da seni aynı duygularla sevmesiydi…

SABRET !

Her nasip vaktinin esiridir. Vakit gelince açılmayan kapılar, kabul olmayan dualar ve gerçekleşmeyen hayaller yoktur…

***

B Ö L Ü M

S O N U


Loading...
0%