Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@hayalperestanka

Keyifli Okumalar Dilerim ❤️


***


~FEYZA~


Hastaneye giriş yaptığımda oldukça gergindim. Dün sinirden olayları fazla anlamasamda eve gittiğimde utançtan neredeyse ağlama noktasına gelmiştim ama o da Gözde ve çocuklar sayesinde eğlenceli bir gece ile sonuçlanmıştı. Şimdi ise Doktor Efe beyle yüz yüze geldiğimde ne diyeceğim sorusu, beynimi acayip bir şekilde kurcalıyordu. Teşekkür mü etmem gerekli yoksa niye olaya karıştı diye sinirlenmem mi ?


Şu an sanırım her ikisini de yapmayacaktım. En iyisi elimden geldiğince Efe hocayla karşılaşmamaya çalışmaktı. Asansörden inip direk karşıdaki giyinme odasına girdim. Birkaç arkadaşıma selam vererek direk dolabıma yöneldim. Önlüğümü giyip yakalarımı düzeltim ve hızla kıyafetlerimi katlayarak dolabıma koydum. Tam odadan çıkacağım 


esnada hastanenin başhemşiresi olan Havva abla odaya girdi.


“Hah, Feyza buradaymışsın.”


“Şimdi giyindim geliyordum, acil bir durum mu var ?”


“Yok canım telaşlanma. Mustafa hoca Feyza gelir gelmez yanıma gelsin demişti, onu haber vermek için geldim.”


“Tamam Havva abla, teşekkür ederim.”


“Rica ederim” deyip gülümseyerek çıkan Havva ablanın ardından, bende hızla çıktım. Asansör bölümüne doğru ilerleyip dolu gelen asansöre zar zor binerek, iki kat yukarı çıkana kadar düşündüm. Acaba Mustafa Hoca beni niye görmek istemişti ?


Sorumun ardından kafama dank! Diye düşen cevapla gülümsedim. Dünden beri kafam iyice bulanmıştı. Sude hoca doğum iznine ayrıldığı için Mustafa hoca da bugün yeni asistanlığını yapacağım Doktorun kim olduğunu söyleyecekti. Asansörün açılan kapısından hızla çıkıp, Başhekim odasına doğru ilerledim. 


Koridorda karşılaştığım Doktor arkadaşlarıma selam vererek ilerlerken, çoktan odanın önüne gelmiştim. Kapıyı bir kez tıklattığım esnada içeriden Mustafa hoca "gelebilirsiniz" dediğinde, kapıyı yarım açıp gülümseyerek kapı pervazından baktım.


“Hocam beni çağırmışsınız.”


“Evet Feyza gel.” Aynı gülümseme ile içeriye girip ardımdan kapıyı kapattım. 


“Buyrun hocam.” Diyerek masanın hemen önünde bekliyordum. Mustafa hoca önündeki bilgisayarına kısa bir bakış atıp ardından bana döndü.


“Ayakta kalma kızım otur” dediğinde, lafını ikiletmeden hemen oturdum. 


“Evet Feyza, Sude hoca doğum izninde olduğu için bu son stajını da yeni gelen kalp Cerrahımız Efe'nin yanında yapacaksın.” Mustafa hocanın tek solukta söylediği sözler, ister istemez yutkunmama sebep olmuştu. İşte şimdi yedim nanayı. Bu durumdan nasıl kurtulacaktım ? Düşün, düşün, düşün..Hah !


“Hocam yanlış anlamayın beni ama eğer Fikret hocamızın asistanı olabilirsem, eminim çok daha iyi şeyler öğrenebilirim.”


“Doğru diyorsun Feyza ama Efe'nin şu an bir, Fikret hocanın ise dört asistanı var. Hem sakın Efe'nin tecrübesiz olduğunu düşünme, oldukça tecrübeli ve yetenekli biri. Bu yüzden sana yeni şeyler katacağına eminim.” Diyerek bakışlarını tekrar önündeki dosyasına çevirdi.


“Ama hocam..” Tam yine yalvarır pozisyonuna geçmişken, Mustafa hoca bu sefer başını eğdiği dosyasından hızla kaldırdı. “Feyza, daha fazla itiraz istemiyorum” dedi, keskin bakışlarıyla. 


Kurbanlık koyun gibi; “peki hocam, siz nasıl uygun görürseniz” dediğimde ise bu sefer Mustafa hoca; “tamam o zaman Efe hocanın yanına gidebilirsin artık” dedi, hafif bir gülümsemeyle.


“Gideyim o zaman ben.” Diye son bir umut belki vazgeçer diye, hüzünlü bir bakış attım..


“Aynen kızım, geç bile kaldın” dediğinde ise umut ışığım söner gibi oldu. El mecbur yavaşça yerimden kalkıp ayaklarımı sürüye sürüye kapıya yaklaştım. Tam arkama doğru son bir bakış atacakken, Mustafa hocanın keskin ve net sesi kulaklarıma doldu.


“Boşuna Türk film sahnesi çekme Feyza, doğru dışarıya !” Demiş ve son umut ışığımı da söndürmüştü…


Dudaklarımı büzerek, ayaklarımı sürüye sürüye çıktım odadan. Halbuki o kadar da umutluydum, Türk film sahnesi çekersem belki Mustafa hoca son anda vazgeçer diye ama umduğum şey malesef ki olmamıştı.


Kapıyı arkamdan yavaşça kapatarak yaslandım. “Neden ben ya..” Sessizce kendi kendime söylenerek gözlerimi yumdum. Hayır yani, bazen gerçekten neden ben diye sormaktan sıkılıyordum..


Hemen ardımdan “Feyza..” diyen ses ile gözlerim ardına kadar açıldı. Bu ne şanstır Yarabbi ! Tam karşımda duran Efe hoca, ellerini beyaz önlüğünün ceplerine sokarak hafifçe gülümsedi. 


“Buyrun hocam ?”


“Bundan sonra öyle olacak gibi..”


“Anlamadım..?”


Benim bu safça soruma karşı, Efe hoca yüzüne o çok yakışan gülümsemesi ile sanki sır verirmişcesine bana doğru biraz daha yaklaşınca, gözlerim iyice açıldı.  Höst hoca yavaş gel..


“Diyorum ki, bundan sonra benim asistanım olduğuna göre buyur etmek sadece benim işim olacak” diyerek geri çekildiğinde, kafama dank eden gerçeklerle yutkundum.


Ben daha bu sabah adamdan kaçacakken şimdi resmen adamın eline düşmüştüm. Ah Gözde ah! Kulakların çınlasın Gözde!


Efe hocanın cebindeki acil buton telefonuna mesaj gelince, bana son bir bakış atarak hızla yanımdan uzaklaştı. Onun uzaklaşmasının ardından tam rahatlamıştım ki, sesli bir şekilde; “Feyza ! O aşk yaşadığın kapıya artık veda edip peşimden gel” dediğinde, bir sülük gibi kapıya yaslandığımı daha yeni fark ediyordum. Salak Feyza!


Avuç içimle alnıma vurup içimden kendime saydırmaya devam ederken, bir yandan da makus kaderime doğru Efe hocanın peşinden koştum.


***


B Ö L Ü M


S O N U


Loading...
0%