@hayalperestanka
|
Keyifli Okumalar Dilerim ❤️ *** ~GÖZDE~ Ofisin kesim ve dikim atölyesinde Zehra hanımın elbisesinin son kontrollerini yaptıktan sonra yüzümdeki kocaman gülümsemem ile çalışanlara kolaylıklar dileyerek odadan çıktım. Elbise tam da istediğim gibi şahane oluyordu. Sanırım bu hızla devam edersek Zehra hanımın evine gidip elbiseyi kendi ellerimle teslim edecektim. Belki bir ihtimal şansım böyle devam ederse de, düşlerimin prensi Şahin'i de görme ihtimalim biraz daha artmış olacaktı. Bu düşünceler ile birlikte gelen asansörü kaçırmadan atlayıp kendi ofisimin katına bastım. Sol omzumdaki Şeytan anında belirdi. “Aferim kız Gözde, kaynana yakışır bir elbiseyle onun hem gönlüne hemde gözüne gireceksin” dediğinde, göz kırpıp gülümsedim. Valla şaka maka öyle oluyordu sanırım. Sağ omzumdaki Melek de; "bence bu sefer oldu Gözde. Kesin Zehra hanımın favori gelin adayı sen olacaksın..” Dediğinde, keyfim daha da bir yerine gelmişti. Ah canım benim ağzından bal damlıyordu.. Bulunduğum kata geldiğimde önümdeki kadınlardan müsade isteyerek sağ salim asansörden çıkmayı başarmıştım. Mübarek görende metro kuyruğundan çıkıyordum sanar. Önüme düşen sarı saçlarımı geriye doğru atıp, sekreterim Ayşe'ye doğru gülümseyerek yaklaştım. Bir anda kulağım öyle bir çınlamıştı ki, yüzümü ister istemez buruşturup duraksadım. Ayşe de bunu fark etmiş olacak ki anında masasından çıkarak yanıma geldi. “Gözde hanım iyi misiniz, başınız falan mı döndü ?” “Yok yok iyiyim. Sadece kulağım çok kötü çınladı” derken bile, bir elimle sol kulağımı ovuşturuyordum. Annem hep; eğer sağ kulağın çınlarsa seni birileri övdüğü için eğer sol kulağın çınlarsa da, çok kötü gömdükleri için çınlar derdi. “Hangi haspam benim hakkımda kötü konuştu acaba ?” Diye sesli bir şekilde düşünürken, Ayşe bu ciddi halimle kendisini tutamamış ve gülmüştü. Neyse ki kulağımdaki ağrı hemen geçmişti de, bende Ayşe'ye ayak uydurup gülmeye başladım. Kısa süren gülüşmemiz ardından ikimizde hemen toparlandık. Odama geçmeden önce; “Kahküllüm, Sinem’in sekreterini bir ara bakalım, hanımefendi odasında mıymış ?” “Hemen arıyorum” deyip masasına geçerken, bende odama doğru geçerek yarım kalan çizimimi tamamlamak için masama geçip oturdum. Cıvıl cıvıl renkler beni her zaman mutlu ediyordu. Elime renkli kalemlerimi alarak elbisedeki son rötuşları yaptım. O anda Ayşe kapıyı tıklatarak yanıma geldi. “Sinem hanım odasındaymış. Zehra hanımın kızı gelmiş, onun elbisesini tasarlıyorlarmış” demesi ile gözlerim kocaman açıldı. “Ne ! Zehra hanımın kızı mı gelmiş ?” “Evet Gözde hanım, gelmiş.” Ben bunu nasıl unutmuştum ! Hızla yerimden kalktım. “Kahküllüm ben Sinem’in odasına gidiyorum, birşey olursa ararsın.” "Peki Gözde hanım" demesi ile odadan adeta uçtum. Görümceciğimi kaçırmadan onunla tanışmam lazımdı. Ben tam Sinsirellanın kapısına yaklaşmışken kapı bir anda açılınca anında durdum. Dışarıya gülümseyerek Sinem ve Şahin'in kız kardeşi olduğunu tahmin ettiğim kız çıktı ve o kızın bana doğru dönmesi ile gözlerim adeta yuvalarından çıkmıştı. Şaşkınlıktan ağzım iki seksen açılmış ve sanırım çenemde elime düşmüştü. Hayatın bize ne katacağını veya ne gibi bir sürprizler yapacağını gerçekten de bilemezdik. Bende tam şu an bu sözü doğrular bir şekilde olayın içerisine düşmüş gibiydim. Hatta gibisi az kalır, düşmekten ziyade sanırım balıklama atlamıştım. Daha bu sabah bütün pozitif enerjim ile işe gelmiş, mutluluktan havalara uçarak koştururken, Zehra hanımın kızı ve Şahin'nin biricik kız kardeşi Cansu'nun, benim kardeşim Metin'in sevgilisi olduğunu görmem ile büyük bir yıkıma uğradım. Hay ben böyle şansa ! *** B Ö L Ü M |
0% |