Avukat Bey: Şu kaldığın hastanenin adresini versene.

Siz: Niye verecekmişim? Hiih, yoksa ziyaretime mi geleceksin?

Avukat Bey: Hayır, yanına yerleşeceğim.

Siz: Ne?

Avukat Bey: Temelli.

Siz: İki muhabbet ettik diye sen bana âşık oldun; aşk acısı çekiyorsun ve şimdi çıldırmanın eşiğine mi geldin yoksa?

Avukat Bey: Hayal gücüne hayran kaldım ama hayır. Aşk acısına sıra gelene kadar… Delirmem için tonlarca sebep var.

Siz: Olmadı.

Avukat Bey: Bunu da mı biliyorsun?

Siz: Senin hakkındaki her ayrıntının yakın takipçisiyim.

Avukat Bey: Suç işliyorsun, farkında mısın?

Siz: Ve sen de suçluları savunmaya bayılıyorsun.

Avukat Bey: İşim bu.

Siz: İşini iyilik için kullanan avukatlar da var.

Avukat Bey: Kötülük mü yaptığımı ima ediyorsun?

Siz: Hayır, kötülük de bir çeşit iyiliktir. Sonuçta suçlulara fayda sağlar. Şimdi, anlat bakalım. Aşk acısı değilse, seni çıldırtan ne, Avukat Bey?

Avukat Bey: Zaten bilmiyor muydun?

Siz: Biliyorum. Ama sen yine de itiraf et istiyorum.

Avukat Bey: Ne çeşit bir egoistsin?

Siz: Burada beni değil, seni yargılıyoruz. İtiraf et.

Avukat Bey: Pekâlâ… Buna uyduğuma inanamıyorum.

Siz: Ne güzel işte, hayatına inanılmaz bir heyecan kattım. İtiraf et, artık.

Avukat Bey: Temsilciliği alamadım.

Siz: Ve sen de ağlamaya hazırlanıyorsun.

Avukat Bey: Bundan sonra… Ağlamayı başarabileceğimden bile şüpheliyim.

Siz: Abartıyorsun.

Avukat Bey: Hayatımı tam olarak bilmiyorsun.

Siz: Her detayın takipçisiyim dediğimde beni ciddiye almadın galiba?

Avukat Bey: Seni ciddiye almamı sağla.

Siz: Dibine kadar başarısızsın. Üniversite sınavını üç kez kazanamadın. Dördüncüde baban seni paralı okutmak zorundaydı. Çünkü ailenizde herkes hukukçu. Soyadınızın itibar kaybetmemesi gerekiyordu.

Avukat Bey: Sen… Sen takıntılı bir manyaksın.

Siz: Manyak olduğum konusunda zaten anlaşmıştık. Ancak sadece sana takıntılıyım. Devam edeyim mi?

Avukat Bey: Beni korkutuyorsun.

Siz: Korkularınla yüzleşmeye var mısın, Avukat Bey?

Avukat Bey: Hayır.

Siz: Öyle ya da böyle Bilkent Üniversitesi’ne girdin. Ama hemen mezun olamadın. Tam yedi yılda bitirdin hukuk fakültesini; sonuncu olarak. Avukatlık yeminini ettiğinden beri aldığın her davayı kaybediyorsun. Abinin gölgesinde kaldın. Baban seni önemsemiyor. Annen tarafından seviliyorsun tabii. Erkek çocuk olduğun için. Eğer kız olsaydın, diri diri toprağa gömülmüştün.

Avukat Bey: Sana hayır demiştim. Hayırdan anladığın bu mu?

Siz: Onları yenmek için önce korkularını kabul etmelisin.

Avukat Bey: Kahretsin!

Siz: Kahretsin mi? En iyi teselli yöntemi sarılmaktır. Temsilciliği alamadığın için seni teselli etmeye çalışıyorum. Telefonun içinden sarılamayacağım için kelimelerimle sana sarılıyorum ve sen kahretsin diyorsun.

Avukat Bey: Sarılmak? Ciddi misin? Daha çok… Kelimelerinle beni dövüyormuşsun gibi.

Siz: Tarzım bu.

Avukat Bey: Sözde benim senin canını yakmam gerekiyordu.

Siz: Sen işe yaramaz değilsin.

Avukat Bey: Peki, neden öyle hissediyorum?

Siz: Kendi potansiyelini baskıladığın için.

Avukat Bey: Potansiyelmiş… Beni gözünde fazla büyütüyorsun, Ahu.

Siz: Ne biçim bir kaptansın sen? Daha yola çıkmadan yelkenleri indiriyorsun.

Avukat Bey: Çünkü havada rüzgâr olmadığını, olmayacağını biliyorum.

Siz: Rüzgârın seni bulmasına izin vermiyorsun.

Avukat Bey: Anlamıyorsun. Çok yoruldum.

Siz: Seni ilk bulduğumda zaten yorgundun. Yorgun olma süren doldu. Artık, depresyon battaniyenin altından çıkman gerekiyor.

Avukat Bey: Sebebim yok.

Siz: Ne yazık! Oysa benim tamamen delirmeme sebebim sensin.

Avukat Bey: Benimle zaman kaybediyorsun. Belki de sana abimin numarasını vermeliyim.

Siz: Abinin numarası gerekli olsaydı bizzat bulurdum. Sen, benim için gerekli olan tek varlıksın. Bu gece gökyüzüne bak, Avukat Bey. En parlak yıldızı bul.

Avukat Bey: Ne için?

Siz: Kendini benim gözlerimden görebilmen için.

⚖

Avukat Bey: Şu senin yıldız…

Siz: Ne olmuş benim yıldıza?

Avukat Bey: Çok parlak görünüyor.

Siz: Bak sen… Kendine nasıl da güzel iltifat ediyorsun.

Avukat Bey: Ben, birinin yıldızı olmayı hak etmiyorum.

Siz: Ama parlaklığın gözlerimi kamaştırıyor.

⚖

Avukat Bey: Bana gelecekle ilgili bir şeyler söyle.

Siz: Sonsuza kadar mutlu yaşıyoruz.