@hayatndoruklarinda
|
Koşuyordum. Koşuyordum ama nereye gittiğimi bilmiyordum. Birinden mi kaçıyordum? Ulu ağaçların ortasındaki yol upuzundu. Yavaş yavaş hatırlıyordum. Kimden kaçtığımı veya nereye gittiğimi biliyordum sanki. Onlarca kez düşünmeye çalıştım. Cevap bulamadım... Ve o an arkamda hayalete benzer, simsiyah bir canlı gördüm. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim ki. Önüme bakıp daha hızlı koşmaya, ondan kaçmaya çalıştım. Lakin bu sefer aynı canlıdan bir tane daha geldi ve önümde durdu. Gidecek başka bir yer olmadığı için sola döndüm ve hızımı arttırdım. Kalp atışlarımın sesi kulaklarımı doldururken onların sesini duydum. “Nereye gittiğini sanıyorsun Emily Evans?” Sesin olduğu yöne dönmek istesem de beni yakalayacaklarını düşündüm. Gidebileceğim en hızlı şekilde onlardan kaçmaya çalıştım. Tam kurtulduğumu düşünürken önümde beliren aynaya bakakaldım. Yüzümden süzülen ter damlalarına baktım. Ama o anda gözlerim değişmeye başladı. Deniz mavisi gözlerim karanlığa mahkûm edildi. Gözlerimin arasına karışan siyah harelere bakıp korkuyla yutkundum. Ama öyle kalmadı, siyahla mavi karıştı ve koyu bir mavi can buldu. Etrafım çevrildi. “Ne istiyorsunuz benden?” diye feryat ettim. “Seni şimdi istemiyoruz Evans,bize günceleri ver.” “Güncelerimi kimseye vermem,size kaç defa bunu söyledim.” “Bizi zora yönlendirmeni istemeyiz.” Dedi sahte bir alayla. “Siz kimsiniz? Neden güncelerimi istiyorsunuz?” “Hâlâ anlamadın mı Evans?” “Neden istiyorsunuz?” “Biz sadece yardımcılarıyız.” “Kimin yardımcısı? Ben hâlâ bir şey anlamadım.” “O istiyor, Karanlık Lord istiyor...”
Gelecek bölümleri takipte kalın!!
|
0% |