
Şaşkınlıkla bakmaya devam ederken, elime eldiven tutuşturmaya başladı abim. Kendine gel Arin lütfen kan kaybından ölecek.
O laftan sonra eldivenimi takıp ameliyata başladım. Çok kan vardı mermi 2 kere boşluğuna gelmiş. Abi bana yardım etmelisin. Hemen eldiven takıp yanıma gel. Abim kanları temizlerken ben de bir kurşunu çoktan çıkarmıştım. İkinciyi çıkarmaya çalışırken nabzı durmuştu. Azad Azad lütfen kendine gel. Hadi benim için kendine gel Azad. O an ona ne kadar bağlanacağımı anlayamamıştım. Onu seveceğimi ve onu kaybetmekten korktuğumu anlayamadım. Abim, Azad şerefsizi diye bağırıyordu, bak Azad benim yanımda ölürsen diye söylendiğimde nabzı geri dönmüştü. Hemen ikinci kurşunu da çıkartıktan sonra Azad karabeyli'nin ameliyatını bitirmiştim.
Abime dönüp, nasıl oldu bu olay diye sorduğumda bana bilmiyorum gittiğimde vurulmuştu. Dedi.
Peki senin o saate orda ne işin var abi?
Birini ziyaret edecektim hem bu seni ilgilendirmez Arin.
Neyseki Azad karabeyli uyanmıştı. Uyandığını gördüğüm anda onun yanına koşup koluna vurdum. Seni aptal seni ben öldürücem........
Nasıl oldu bu olay Azad?
Bilmiyorum Arin bir anda kurşun yağmuruna tutuldum. Son hatırladığım Arslan'nın beni arabayla buraya getirmesi .
Sana can borcum var Arslan Kırımlı......
Peki ne zaman eve döneceğiz?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |