5. Bölüm

O lafı söyledikten sonra bana öyle bir baktı ki yapamayacağını bana yardım edemeyeceğini anlatmaya çalıştı. Kafamı salladım sessizce.

Annem önüme gelinliği bırakıp, yemek vakti diyip gel dedi.

Tamam dedikten sonra annem odadan çıktı. Kendimi bir an kaybetmiştim herşeyi yakıp yıkmıştım paramparçaydı kalbim sanki biri kalbimi çıkarıp elime vermişti. Ağlamaya başladım koskoca Arin yıllar önce ağlamaya tövbe eden Arin 1 gündür perişan halde . Kendi kendime 3 saat sonra evleniyormuyum ben diye sayıkladım ama kimse beni duymadı zaten küçüklüğümden beri beni kimse duymuyor. Aynaya baktıktan sonra toparlanıp aşağıya doğru inerken Azad karabeyli'yi görmüştüm. Dedemle konuşuyordu tam onları dinleyecekken Azad gördü kapkara gözleriyle beni süzüdüğünü fark ettim. Sonra aşağıya inip kahvaltı sofrasına oturdum. Pısmamın Aslan perişan haldeydi gözleri kıpkırmızıydı. Onun yanına giderken Arslan beni tutup kendi odasına soktu.

Arin eşyalarını topla düğün olmadan yarım saat önce seni buradan kaçıracam sakın kimseye söyleme yoksa izin vermezler.

Nereye bıremın?

Sen onu düşünme ben hallederim.

Tamam bıremın.

Bremın bir şey sorabilir miyim?

Sor.

Aslan'a ne oldu gözleri kıpkırmızıydı?

Uzun uzun bana baktı bir şeyler biliyordu ama söyleyemiyordu . Bana dönüp bir kaç derdi vardır çözerim ben sen çok düşünme. Eşyaların hazır olsun.

Tamam bıremın.

Odadan çıktıktan sonra içim o kadar huzurluydu ki tâ ki karşımdakini görene kadar......