Helikopter karhgaha gelip inişe geçmişti . Helikopter indikten sonra bizde sırası ile indik albayın karşısında rütbe sırasına göre sıraya geçtik . Herkes yerini aldıktan sonra tekmil verdim " Poyraz timi , iki astsubay üç subay ile görevini başarıyla tamamlandı. Emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım " dedim .

Albay hepimize kısa bir göz gezdirdi ardından " Poyraz timi afferim " dedi . Hep birlikte " saol " dedik. Ardından albay bana dönüp konuştu " yarın izinlisiniz , yüzbaşım odama gel " dedi . Hep birlikte " emredersiniz komutanım " dedik . Albay dönüp arkasını gitti .

Burhan'a silahımı ve çantamı verdim bizimkilere konuşmaya başladım " beyler üzerinizi değiştirip çıkın yarın da burada olun içtima yapacağız eksikleriniz var " dedim.

Alay binasına girip albayın odasına çıktım kapıyı çalıp içerden" gel " sesi ile girip tekmil verdim " yüzbaşı Asena Kızılarslan Antalya Emredin Komutanım " albay önündeki koltuğu gösterip " otur !" Dedi .

Ben hâlâ oturmayınca " bu bir emirdir asker otur" dedi . Koltuga oturup albayı dinlemeye başladım " görev raporlarını yarın masamda istiyorum . Bir de yeni tim geliyor komutanları ile aynı odayı paylaşacaksın " dedi .

Ayaga kalkıp "emredersiniz komutanım başka birsey yoksa " dedim albay 'çık ' manasında kafasını salladı, topuk selamı verip odadan çıktım.

Odama girip üzerimi değiştirdim, odadan çıkıp eve yani annemgilin evine sürdüm . Yaralandıktan sonra anahtarımı almış kendi evlerinin anahtarını vermişti.

Yaklaşık onbeş dakikada eve geldim , şimdiye uyudular için sesiz şekilde eve girdim . Kapıyı kapatıp mutfağa girdim tam yemek için dolabı açmıştım ki arkadan kafama dayanan silah ile kalmak zorunda kaldım .

Yavaşça arkamı döndüğümde görmek istediğim babamın elindeki silahı anlıma dayamasıydı. Beni görünce şaşırdı silahı indirip emniyetini kapattı, bana bakıp " niye sesiz giriyorsun eve bu evde asker polis kaynıyor " dedi .

Asker polis derken ? Ne yani Samet abim ve benden başkada asker mi vardı . " ya ne bilim ben yeni geldim ve açım senin silah elinde geleceğini nereden bileyim ben baba. Ustelik ne asker polisi . " dedim .

Babam ilk bir şaşirsada sonradan " doğru biz sana kendimizi tam tanıtmadık " dedi , anlamaz gözler ile ona bakarken " önce yemek , sana yerken anlatırım" dedi . Kendine ve bana iki sandaviç hazırladı , birkez daha beni hastanede bebekleri karıştıran kişiye en içten küfür ettim .

Babam ile evin arkasına gittik gördüğüm manzara ile şok oldum . Size şöyle tarif edeyim iki tanne sallanan koltuk vardı , duvar kenarında renkli ışıklandırma vardı . Sallanan koltukların yanında kamelya vardı onda da ışıklandırma vardı .

Babam ile kamelyaya oturduk , sandaviçleri yemeye başladık eş zamanlı olarak Babam da konuşmaya başladı " ben emekli albayım kızım , annen emekli polis . Üçüzlerin Aras ve Uraz pöh , Bora abin savcı zaten , yusuf abin ise polis " dedi.

Lan ben meslegimi boşuna saklamışım o zaman . Babam ile hem yemeği yemiştik hemde sohbet etmiştik , ardından yorgun olduğum için odama çıktım üzerime yazlık geceliklerden birini giydim ve kendimi yatağa attım .

Sabah alarmın sesi ile kalktım , aşagı indiğimde herkes kahvaltı masasındaydı " günaydın " diyip masaya oturdum . Herkes günaydın dediler , kahkahalar ile kahvaltı yaptıktan sonra Samet abi ile evden çıktık annem yemek hazırlığı yapacakmış arkadaşlarımı ne gelecekmiş bugün .

Samet abi ile alaya geldiğimizde odaya girip üstümü değiştirdim aynada saçımı toplarken kapı çaldı 'gir' komudum ile içeri er girip " er Yahya yazıcıoglu albay Poyraz timini bahçede bekliyor komutanım " dedi . Saçımı yapıp ere döndüm " tamam aslanım Poyraz timine haber ver iki dakika içinde bahçede olsunlar " dedim .

Selam verip çıktı odadan bende komodinin üzerinden duran silahımı belime yerleştirdim, beremi başıma takıp odadan çıktım bahçeye indiğim kısa süre sonra tim de geldi .

Bana anlamaz gözler ile bana bakıyordu , albay dışarı çıkınca 'dikkat 'diye bağırdım . Hazır ola gectik albay karşımıza geçip " rahat " dedi . Rahat konumuna gelince bahçeden içeri giren araclar ile şaşırdım daha doğrusu inen kişiler ile çünkü karşımda.

Gerçekten dünya küçükmüş , karşımda Bozkurt timi vardı . Bozkurt timini albayın karşısın geçip tekmil verdi " Deniz Ece Ulutaş Kahramanmaraş Emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım " dedi .

Ardından Bozkurt timi sırası ile tekmil vermeye başladı . " Üsteğmen Ali Akça İstanbul emredin komutanım " " Tegmen Emre Bozkurt Mardin." " Çavuş Deniz Karayel İzmir emredin komutanım " dedi .

Albay " rahat asker tanıştırayım Poyraz timi YüzbaşıAsenaKızılarslan ile aynı odada kalacaksınız siz tanışırsınız Bozkurt timi yarın göreve başlaya bilirsiniz " dedi .

Hep birlikte " emredersiniz komutanım " dedik . Albayın gitmesi ile bakışlarımız Bozkurt timine döndü onlarda en az bizim kadar şaşkındı . Kendimi toplayıp tekmil verdim " Yüzbaşı Asena Kızılarslan Antalya Hoşgeldiniz komutanım " dedim .

Benile birlikte tim de tekmil verdi . Ardından Bozkurt timi sıra ile tanıştılar. Deniz yüzbaşının " rahat " komutu ile hata geçtik , Yüzbaşı karşıma geçip " sizinle burada karşılaşmayı beklemiyordum Asena yüzbaşım " dedi .

Bende " ben de beklemiyordum komutanım " dedi . Deniz Yüzbaşıya odayı gösterdim , tiplerde bizim mekana yanı timin odasına geçmişlerdi.

Deniz Yüzbaşı işlerini hallederken annem ardı , telefonu açıp kulağıma koydum " alo kızım , ne yapıyorsun annem " dedi . Ben bu kadın ile anne sevgisini tatmiştım işte hafif tebessüm edip konuştum " iyim anne , hayırdır bir sıkıntı yok değil mi ?" Dedim .

Annem " yok kızım akşam babanın bir arkadaşı bizi yemege davet etti onlara gideceğiz . Sende gelicek misin ?" O kadar masum sormuştu ki . " tamam gelirim saat kaçta ?" Dedim .

Annem bu dediğime hafif gülmüştü " saat 19.00 da ben sana konum atarım kızım " dedi . " tamam anne " dedim . Annem " hadi görüşürüz kızım ben seni işinden alı koymayayım" dedi ve kapatti .

Deniz yüzbaşı hâlâ çalışıyordu onu rahatsız etmemek için odadan çıktım , timin oraya gittiğimde bizimkiler yine şen şakrak hallerindeydi . Benim girmem ile ciddiye bürünüp ayağa kalktılar " rahat " dedim , gidip Buğra abinin yanına oturdum .

Burhan ve Bulut ikili koltuğa oturmuştu. Onlar ile sohbet etmeye başladık derken Burhan dan ses yükseldi " imdat namusum elden gidiyor komutanım kurtarın beni şu pis sapiktan " diyerek yan tarafına gelip yere çöktü. Bir yandan kolumu tutuyor bir yandan da eli ile bulutu gösteriyordu .

Bizimkiler onların bu haline gülerken diger tim anlamaz gözler ile bakıyordu. Bulut ayağa kalkarak yanımıza doğru gelmeye başladı , bir yandan da konuşuyordu " ama aşkım neden böyle yapıyorsun " burhan daha çok yanıma silerken konuştum " burhan kalk oradan Bulut seninde elin ayağın rahat dursun bir " dedim .

Ama bir yandan da gülüyordum... Mesai bittikten sonra alandan çıktık, tam arabalara bileceken Deniz komutan ile karşılaştık baş selamı verip arabasına bindi . Bizimkiler ile vedalaştım Samet abi arabnın içinde beni bekliyordu arabaya bindim Samet abi arabayı çalıştırdı Bende telefonumdan radyoya bağlanıp serdar ortaçın Poşet şarkısını açtım .

Eve geldiğimizde odama çıktım üzerime beyaz sıfır kol crop giydim altıma yüksek bel füme renk bol paça pantolon giydim . Saçlarımı açık bıraktım, ayagıma nikenin beyaz spor ayakkabılarını giydim silahımı telefonumu vesaire siyah omuz çantama koydum .

Aşagı indim herkez hazırdı Uraz görevdeydi o yüzden o yoktu, evden çıktık yaklasık yarım saat sonra gelmiştik , kapıyı annem yaşlarında bir kadın açtı içeri girip kısa bir hoşgeldin faslından sonra oturduk .

Ailenin hareketleri bana çok yapmacık gelmişti özellikle kadının , kadının adı Yağmurmuş avukat avukatmış eşi albaymış kısa bir tanışma faslından sonra evin zili çaldı .

Yağmur hanım açmaya gittiginde içeri giren kişi il şok oldum . Deniz yüzbaşı , Yağmur hanım " yemeklere geçelim " diyince masaya geçtik , yemek boyunca herkes birbirleri ile sohbet etti konuşmaya dail olmayan sadece ben ve Deniz yüzbaşıydı bunun sebebi ise ikimizde şaşkınlık.

Biraz zaman geçirince kapı çaldı içeri bir çocuk ve kadın girdi el ele tutuşuyorladı . Sevgili olduklarını söylediler herkez onları tebrik etmişti benimse aklıma Mert şerefsizi gelmişti .

Düşüncelerimi yok saymaya çalıştım çünkü askerlerin olduğu bir ortamdaydim ve duygularımı anlama ihtimalleri vardı . Biraz daha oturup kalktık Eve geldik herkes odalara çekildi, odama çıkıp üzerime geceliklwrimi giydim , kendimi uykuya bıraktım ...

Gece saat 4te telefonum çaldı , arayan karahgahtı hemen kalkıp hazırlandım görev emri gelmişti çünkü evden sessizce çıktım , arabama binip alaya geldim . Odaya girip üzerimi giydim .

Toplantı odasına girdim albay ve Poyraz timi buradaydı albayın karşısına geçip tekmil verdim " Yüzbaşı Asena Kızılarslan Antalya Emredin Komutanım " dedim . Albay" rahat " dedi .

Ben yerime oturunca Bozkurt timi girdi onlarda yerlerini alınca albay konuşmaya başladı " Poyraz ve Bozkurt timi görev var " ekrana bir adamın fotoğrafını yansıttı ardından konuşmaya devam etti " kod adı bombacı iki çeteye liderlik yapıyor sözde suriyede bölge sorumlusu onu alıp sağ salim buraya gelin " dedi .

Ayağa kalkıp selam verdik , ardından odadan çıktık mühimmat odasına gelip hazırlandık . Dışarı çıkıp helikoptere bindik , deniz yüzbaşının yanına oturdum , Helikopter kalkmaya başladı ...

Yaklaşık iki saatin sonunda Helikopterden indik kamp yaklaşık iki kilometre ilerideydi. Önde ben ve Deniz yüzbaşı gidiyorduk ikişer kişi yanda iki kişi arkadaydı. Kalanmızda ortada gidiyordu .

Plan hazırdı bizim timden Buğra ve onların timinden Poyraz kampa sızacaktı, ben , Deniz yüzbaşı ve Bulut, deniz çavuş bombacıyı hal edecektik . Kalanlar ise bizi koruyacaktı , hersey kusursuz işliyordu daha doğrusu biz öyle sanıyorduk .

Bombacının odasına girdiğimizde Bombacının yerinde manken olduğunu fark ettik , tuzak olduğunu anlayıp geri cekilecekken odada silah sesi duyuldu ...

Bölüm sonu

Sizce vurulan kim