Yeni Üyelik
3.
Bölüm

∆ Newt ∆

@hazelmono

Newt çıktığında odada göz gezdirdin. Çok büyük değildi, ama burada kalabileceğin en iyi yer muhtemelen burasıydı. Yorulduğun için yavaşça kendini yere bıraktın. Yarı oturur yarı uyuklar halde Newt'i bekledin. 5 dakika kadar sonra geldiğinde elinde bir sürü eşya vardı.

 

"Bukadar şeye gerek yoktu..." diye mırıldandın.

 

Newt "Artık sen bizim prensesimiz sayılırsın." dedikten sonra göz kırptı.

 

Açıkça söylemek gerekirse böyle muamele almak hoşuna gitmişti. Newt gerçekten yakışıklıydı. Açık renkli, yumuşacık görünen saçlara ve bebek yüzünün altında yatan erkeksi bakışlara sahipti. Çok iri yarı olmasa da erkeksi bir vücudu vardı.

 

Biraz fazla uzun baktığını farkedince hemen gözlerine kaçırdın. Gelir gelmez yanlış anlaşılmak istemedin. Newt getirdiği kıyafetleri sana verdi ve değişmen için kapıda bekleyeceğini söyledi. İki çift kıyafet getirmişti erkek kıyafetleri oldu açıkça belliydi ama tabii ki yapabilecek başka birşey yoktu.

 

Getirdiği büyük tişörtü ve altına sana devasa olacak o şortu giydin, tahmin ettiğin gibi neredeyse ayak bileklerine yakındı. Yatman için getirdiği şeyleri de oradaki koltuklardan birine serdin.

 

Dışarı çıkınca Newt sana bakıp gülümsedi.

 

"Tahminimden daha büyük olmuşlar."

 

"Sıkıntı değil benimkileri yıkayıp tekrar kullanabilirim.Teşekkür ederim." dedin ve gülümsedin.

 

Hava iyice kararmıştı Newt'in peşinden yemek yiyeceğiniz yere doğru ilerlemeye başladın.

 

Bir sürü çocuk masalarda oturmuş gülüşüp yemek yiyordu. Newt, Alby Thomas ve Minho'nun olduğu masaya doğru yöneldi ve sende peşinden gittin. Bu sefer kimsenin gözleri senin üstünde değildi ve bu durumdan memnun oldun.

 

Oturduğunuzda yanınıza siyahi bir çocuk geldi "Hoş geldin güzellik,ben Tava bu vahşilerin yemekleri ile ilgileniyorum."

 

Ne dediğini anlamadığın için boş boş baktın.

 

"Kızın kafasını karıştırmasana!" dedi Minho.

 

"Oğlanların aşçısıyım demeye çalıştım." dedi Tava gülerek.

 

"Pekala..."

 

Bu sırada yanından kalkan Newt, hem kendisine hem sana yemek almıştı ve nazikçe önüne bıraktı.

 

"Teşekkür ederim." dedin.

 

"Her zaman."

 

"İlgisizliğin sebebini merak etmiyor musun?" dedi Thomas birden.

 

"Pek sayılmaz,kendimi biraz daha rahat hissediyorum."

 

Minho güldü. "Newt az önce hepimizi toplayıp sana pis pis bakan herkesi labirente atacağını söyledi."

 

Şaşkınlık içinde ona baktın.

 

"Rahatsız olduğunu düşündüm." diye mırıldandı Newt.

 

Kendini mahcup hissetmiştin. "Teşekkür ederim." dedin ona karşılık olarak.

 

Bu konu üzerine çok konuşmadan yemeklerinizi yediniz. Aslında hiç de fena değildi. Hatta gerçekten lezzetliydi.

 

Yemekten sonra ayaklandın. Normalde kimse kalkacak gibi görünmüyordu fakat Newt'de sohbetini yarıda bölüp seninle beraber kalktı.

 

"Hayır lütfen kal,benim için rahatını bozma. Sadece yatmaya gideceğim."

 

Newt seni dinlemeyerek yerinden kalktığında içten içe sevindin. Yanında bir arkadaş olması hiç fena olmazdı.

 

"Üç yıldır, insan cinsinde hiçbir kadın görmemiş, yüze yakın testesterondan çekinmeni tavsiye ederim... Erkekleri gerçekten tanımıyorsun."

 

Göz devirdin.

 

"Bu karakteristik problemlerle alakalı erkek ya da kadın olmakla değil."

 

Newt ellerini iki yanında açarak pes ettiğini belirtti.

 

Yavaş yavaş yürümeye başladınız cırcır böceklerinin sesleri, Kayran'da etrafı aydınlatan meşaleler, hafif esen hava, gülüşmeler.

 

Böyle bir durumun içine kendi keyfinle düşmüş olsaydın burası gerçekten çok ilgi çekici ve keyifli olabilirdi.

 

Ama ne yazık ki burası etrafı tamamen taş duvarlarla -neredeyse 10 metre- çevrili olan ve dışında canavarlar bulunan bir labirentti.

 

Hafif önünden yürüyen Newt'in hafif de olsa topladığını farkettin. Labirentten önce mi yoksa burada mı olduğunu merak etmiştin. Hem sohbet olması açısından konuşmak iyi olurdu.

 

"Kırıcı olmak istemiyorum ama, sebebi özel değilse,neden topallıyorsun?"

 

Newt'in yüzünde birden acı bir gülümseme belirdi. O ifadeyi gördüğün an bu soruyu sorduğun için kendinden bir anlık da olsa nefret ettin.

 

"Özür dilerim..."

 

Newt derince iç çekti.

 

"Aslında bu konu hakkında konuşmayı sevmiyorum ama madem merak ediyorsun-"

 

"Hayır, gerçekten söylemek zorunda değilsin ben sadece gözüme çarptığı için sordum."

 

Newt bir kahkaha patlattı.

 

"Beni inceliyordun yani?"

 

Gülüşün ve sorunun etkisiyle afalladın.

 

"Önümde yürüyorsun tabiki gözüm sana çarpıyor!"

 

"Tamam tamam,kızma." diyor Newt gülüşünü saklamaya çalışarak.

 

"Biraz dışarda oturmak ister misin?"

 

****

 

Yorumlarınız ve oylarınız bana öyle ilham oluyor ki, normalde ayda 1 gelen fikirler, üstten oylama,yorum bildirimi geldikçe aklıma üşüşüyor, hepinize teşekkür ederim destekleriniz için,bir tanesiniz.💕

 

Bölümü tamamlayabilmek için migrenime rağmen kahve içtim ve saat 2 oldu bile jsbdksbdskb bölümü yazmamın uzun sürmesine gıcık oluyorum...

 

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın 🙌🏽

Loading...
0%