@hazelmono
|
Hamakların yanından ayrıldınız ve Kayran'da yürümeye başladınız.
"Buraya nasıl geldin?" dedin.
"Şuradaki kutudan. Korkunçtu,ilk saatler adımı hatırlayamadım."
"Bende hâlâ hatırlayamıyorum." diye homurdandın. "Hiçbir şey hatırlamıyorum."
Sık ağaçlarla dolu yere gelmiştiniz. Thomas bir taşa oturdu ve oturman için yanındaki başka bir taşı gösterdi. Yavaşça yanına oturduğunda sana dönerek konuşmaya başladı.
"Hâlâ hatırladığım tek şey sadece ismim..." Biraz kısık konuşmaya başladı
"...ve sanki seni daha önce seni görmüş gibiyim. Bunu kimseye söyleme ama değişik rüyalar görüyorum. Herşeyin değişeceğini söyleyen bir kızın sesini duyuyorum ve sesin... Tanrım o ses senin sesin."
Thomas'ın dediklerini duydukça iyice şaşırıyorsun,kafan bomboş aklında hiçbir şey canlanmıyor.
"Seni daha önce hiç görmedim bir yanlışlık olmalı."
"Hayır sadece hatırlamıyorsun,ismini, aileni,dünyayı hatırlamadığın gibi beni de hatırlamıyorsun. Bende seni hatırlamıyorum fakat rüyalarım,buraya geldiğimden beri rüyalar hatta kabuslar görüyorum. Hepsi birbirinden garip."
"Thomas,ben bilmiyorum... Bunu neden diğerleriyle konuşmuyoruz?"
Thomas'ın birden bakışları sertleşti.
"Onlara birşey söyleyemeyiz, benim farklı olduğumu ve onlar gibi olmadığımı düşünecekler."
Birden ellerini kendi avuçlarının içine aldı.
"Lütfen onlara birşey söyleme en azından şimdilik. Biraz daha düşünmem gerek."
"Burada konuşulan burada kalır." dedin hafifçe tebessüm ederek.
"Sırrın benimle güvende."
Thomas gülümsedi ve ellerine baktığında hemen çekti.
"Özür dilerim gerçekten refleks olarak..."
"Önemli değil." dedin çabucak. Üstüne daha fazla düşünmesine gerek yoktu.
"Gel hadi birşeyler yemeye gidelim. Yoksa bu gece sana birşey kalmayacak."
"Çok iyi olur." dedin. "Açlıktan ölüyorum!"
***
Güzel bir akşam geçirmiştiniz ve Kayran'daki çoğu kişi artık sana daha normal gözlerle bakıyordu.
"Biraz yürümek ister misin?"
"Tabii."
Bu teklifi geri çevirmemeye karar verdin çünkü ondan içten içe hoşlanmaya başlamıştın.
Bir şekilde sana çok yakın gelmeye başlamıştı.
"Sanki daha önceden tanışmış olan iki yabancı gibiyiz."
Thomas'ın bu dediğiyle irkildin. Sanki aklından geçenleri duymuştu ve bu durumu açıklayacak en mantıklı cümleyi kurmuştu.
"Evet..." diye mırıldandın.
"Gerçekten garip."
Neredeyse Kayran'da yanan ateşin ışığını göremeyecek kadar uzaklaşmıştınız.
"Belli bir yere gidiyor muyuz?" diye sordun.
"Sadece yürüyüş." dedi Thomas "Yakınımda olmanı istedim."
"Newt ya da Minho'yu çağırabilirdin."
Thomas birden durdu.
"İstersen dönebilirsin."
Bu tersleyiş karşısında afalladın.
"Topuklu ayakkabı da giy istersen."
"Ne demek bu şimdi?"
"Trip falan attığına göre."
Thomas bu dediğinin üzerine bir kahkaha patlattı.
"Çok hoşsun ama trip falan atmıyorum. Bu çok alakasızdı."
"Bana yeterince trip gibi geldi."
Thomas gülümseyerek sana doğru yaklaştı,ay ışığı koyu kahve saçlarının arasından gözlerine yansıyor ve bakışlarını derinleştiriyordu.
Ne parlak bir ay diye düşündün içinden.
Elini yüzüne koydu.
Lütfen beni öpme,lütfen beni öpme diye geçirdin içinden.
"Kırıcısın." dedi birden.
"Ne?!"diyerek geri çekildin.
"Ben hiçbir şey demedim Thomas."
"Nasıl demedin? Yüzüme baka baka lütfen beni öpme diyen de kimdi?"
"Tanrım!"
Birkaç adım geriledin. "Bak ben ağzımı falan açmadım anladın mı bunlar sadece benim düşüncelerimdi."
"Telepati..." dedi Thomas birden.
"Anlayamadım?"
"Telepati diyorum işte, beş duyunun yardımı olmaksızın beyinler arası gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımı."
"Aptal telepatinin ne olduğunu biliyorum." dedin gülerek. "Sana aramızdakinin telepati olduğunu düşündüren nedir? Çünkü bildiğim kadarıyla telepati birbirini tanıyan varlıklar arasında gerçekleşiyor."
"Anlasana." diyor Thomas. "Bizim aramızda birşeyler vardı,yani öyle olmalı."
Hissettiğin tuhaf yakınlığı ve hoşlantı duygusunu anımsadın tekrar. Dedikleri doğru olabilirdi fakat bunu kanıtlamanın bir yolu yoktu. Kendi adın dahil hiçbir şeyi hatırlamıyordun.
İyice kafan karışmıştı. Ellerini iki yana açtın. "Bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum hatırlamıyorum,konu hakkında hiçbir yorumum da yok. Belki sadece benden faydalanmaya çalışıyorsun."
Thomas hayal kırıklığına uğradığı belli olan yüzüyle sana baktı.
"En iyisi dönüp biraz uyuman."
***
Bilmeyen varsa kitaplarda Terese ve Thomas telepati yoluyla birbirlerine bağlılardı. Bu filmlerde olmayan bir ayrıntı (ki kesinlikle olmalıydı bence).
Yukarıdakilerden ilginizi çeken bir kitabım varsa ve buraya yazarsanız Kitappad'de de yayınlamak isterim. |
0% |