Dışarı çıktığımda soğuk hava beni karşıladı, hızlı adımlarla sokakları adımladım pelerinim sırtımda dalgalanırken kusursuz fiziğim göze çarpıyordu , Ölü şehrin sokaklarında bu denli görünür şekilde yürümem alışılagelmiş bir şey değildi. Sokakları adımlarken kimi yaşlı kimi genç kimi çocuk sayısız kadın ve erkek gözlerini bana kilitlemiş bir sonraki hareketimi kestirmeye çalışıyorlardı bana minnet ve şükran dolu gözlerle bakanların yanında nefretle bakanları da ayırt edebiliyordum tabii ki seslerini kesmeleri daha iyiydi ,en ufak bir iteatsizlik durumunda canlarını ne kadar çok yakabileceğimi bilirlerdi , hepsine kibar bir ifadeyle gülümsedikten sonra , meydan dediğimiz önü halka açık alana doğru ilerledim , bir sürü gibi beni takip eden insanlar durmamla beraber durdu

Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım

Odyssa: Avera şehrinin güzel halkı hepinize tanrının selamını getirdim!

Bir alkış tufanı koptu

Bildiğiniz üzere bugün şehrimizin kuruluşunun üzerinden tam 6 asır geçti ve hala aynı birlik ve sükunet içinde yaşamaya devam ediyoruz. dış dünyadaki canavarlardan, kendimizi korumaya aldığımız cennetimizde yaşıyoruz üstün bağlılığınız gözlerimi yaşart-

Bir anda 16-17 yaşlarında bir genç ayaklandı

???:Yeter bu kadar saçmalık!

Gözlerim irice açıldı

???:Sen bizim aptal olduğumuzu mu sanıyorsun kraliçe !

*Posturumü korumaya devam ettim soğuk bakışlarım çocuğun ela gözlerini karanlığa hapsetti*

Odyssa: neyden bahsediyorsun bakalım genç adam, beni ve burdakileri aydınlat lütfen

Teklifime saşıran çocuk ufak bir duraksamadan sonra konuşmaya devam etti

???: Sen sadece kendi çıkarını düşünen, buradaki herkesi kendine köpek etmeyi bilen zalim bir kadınsın odyssa...

Yutkunduktan sonra konuşmaya devam etti

???: Hepimizi yüzyıllar önce kendi başına kurduğun cam fanusa mahkum kıldın , kendini halkın kraliçesi ilan ettin , bize türlü yalanlar söyledin , birimiz öldü birimiz doğdu ama sen hep aynı gençlik ve güzellikle var oldun ölümsüzlük senin gibi güzel bir şeytana nasip oldu Odyssa...

Yeter!

*Bakışlarım sertleşmiş bir şekilde ayakta dimdik duruyordum*

???: ne o gerçekleri duymak hoşuna gitmedi mi kraliçe? Bunlar gerçekler bunlarla yasamayı öğren artık , kendi kurduğun tozpembe dünyandan çık etrafa bak!

Muhafızlar!

*Sinirle dolmuş bir sekilde muhafızların gelişini izledim*

Alın götürün su iteatsizi ,dôndüğümde haber vereceğim ne yapacağımı tartışacağız

Çocuk götürülürken ağzından son olarak şu sözler döküldü

Yakında... çok yakında..lord Ares dönüyor , hepiniz bunun bedelini ödeyeceksiniz, özellikle de sen kraliçe, lord Senin kafanı koparmaktan büyük zevk akacaktır

Lord Ares....oduğum yere çakılıp kalmıştım..