Soğuk ve rutubetli mahzene gittiğimde karşılaştığım manzara hiç hoşuma gitmedi zira zindanın kapısında kale gibi durması gereken muhafızlar sohbet pesindeydiler hatta bir tanesi kör kütük sarhoştu yanlarına geldiğimde ayık olanı ,adının Levi olduğunu bildiğim esmer uzun boylu asker, hemen kalktı ve başını öne eğdi

Levi: Hoşgeldiniz Kraliçem , ne arzu etmiştiniz

Odyssa: Hiç hoş bulmadım karşımdaki manzarayı Levi bir açıklama isteyeceğim ama her şey sırasıyla ... Nerde o?

Levi: Hain veledi diyorsanız , adı İgordu sanırım....

Odyssa: Evet tam olarak onu soruyorum nerede o

Levi: Sondan ikinci hücrede olması gerekir kraliçem , size eşlik etmemi ister mi-

Odyssa: Lüzumu yok işine bak sen ,kafamı ayyaş muhafıza çevirdim, ya da şunu ayılt sadece kafi ..

Levi kafasıyla onaylayınca adımlarımı hainin kaldığı hücreye doğru yönelttim

Kapının önünde adımlarım sonlandığında içime bir sıkıntı çöktü

​​​​​​Gerçekten içeride bir kalp söken olma ihtimali bile kalbimi hızlandırıyordu

Kendimi toparladım ve kilitli kapının anahtarını yerine oturtup anahtarı çevirdim kapı sessizce açıldı...

İçeride gördüğüm manzara tüylerimi diken diken etmişti...