Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@helinaksy0

8.BÖLÜM:KENDİNİ KORUMALISIN

yere oturmuş sadece ağlıyordum. göz yaşlarımı sildim ve ayağa kalkıp lavobanın aynasında kendime baktım. ağladın mı? kalkacaksın ayağa "ben asla yıkılmam!" diyeceksin! yıkıldın mı? tekrar kalkacaksın ayağa tekrar kendi ayakların üzerinde duracaksın. unutma bu hayatta tek kendine güveneceksin.

kısa bir süre daha aynada kendime baktığımda kapı birden açıldı! gelen irem ve idildi! "sıla!" dedi irem. idilde seslendi arkadan "sıla iyimisin?" gülümsemeye çalıştım çünkü neydi 1. kural:kendi ayakların üzerinde duracaksın! "iyim." dedim. idil kolumu sıvazlayarak "eminmisin?" dedi. hayır emin değildim. "eminim" dedim. irem lavobanın içinde dör dönüyordu sonra öfkeyle bana döndü "ecrindideğilmi kızın ismi!?" dedi. napacaktı? söylemelimiydim? "evet" dediğim anda irem öfkeyle lavobodan çıktı.

idille iremin arkasından hızla çıktık. "irem dur!" diye bağırıyordum. durmuyordu! dur artık! dur! onlarında başı belaya girecekti! hemde benim yüzümden! "irem dur" diye bağırdı idil. kısa süre sonra ecrini bulduk. irem öfkeyle ecrine doğru yürüdü "senmisin benim arkadaşımı lavobada kilitleyen?" dedi. "evet oydu! onun o kızılımsı kumral saçlarını yol!" diyordu iç sesim.

İrem tam ecrine dalacakken müdür geldi "kızlar noluyo burada?" Dedi. Ecrin birden müdüre baktı ve konuşmaya başladı "Ah! Mehmet amca!" Dedi. Mehmet amcamı? Amca? Mehmet amca! Bu adam ecrinin amcasımıydı yoksa hayır! Hayır bu olamaz değil mi? Bu adam Yiğitin babası olamaz değil mi? Şaka olmalı! Şaka!

soluğu disiplinde yedik tabiki. Ve ecrin değilde biz disiplinlik olduk! Tabi yiğitin sevgilisi olduğu için onu tabikii disiplinlik yapmazlar. Ah adaletsiz hayat!

okulun müdürü aynı zamanda okulun sahibi olan mehmet bey söze girdi "kavgayı neden başlattınız!" Diye bağırdı. İrem ben ve idil kısa bir süreliğine bakıştık. Olayı baştan sona anlattık.

Olayı anlattığımızda müdür bizi serbest bıraktı. Bizde kantine çıkmış bir masada oturuyorduk. İdil söze girdi "of üzmeyin kendinizi oldu bitti işte!" Dedi. Asla üzülmüyordum. "Ne üzülcem ya! Sadece öfkeliyim!" Dedi irem. Bende tam söze girecekken masaya yiğit oturdu! Evet şaka yapmıyorum! Masaya yiğit oturdu!

irem hızla yiğite döndü "körmüsün? Dolu masa!" Dedi. Kör felan değildi! Bilerek oturmuştu. "Kör değilim. Sadece bir konu hakkında konuşmak istiyorum" dedi yiğit. Ne konuşacak acaba? "ecrin iyiki sizi disiplinlik yapmış" mı diyecek? Tamam eğer bunu söylerse iremi asla tutamayız!

İrem ben ve idil aynanda "konuş!" Dedik. Konuşacak tabi dün evime ne hakla geldiğinide söyleyecek!

Yiğit söze girdi "ilk olarak ecrin ile ayrıldım" dedi yiğit. Ne! Neden ayrılmıştı? Biliyordum! Kesin bu çocukla ecrin zorla sevgili olmuştu! "Neden..." diyeceğim sıra irem söze atladı "bize ne!" Dedi. Evet! Bize ne ya! Yiğit derin bir nefes aldı "sizi ilgilendirmiyor zaten fakat ecrin ile ayrılmama sebebimiz ilgilendiriyor" dedi ve devam etti "baloya gitmiştik. Ve ecrin sılayı havuza itikledi. Bense sılayı kurtardım daha sonra ecrin bana fazla baskı yaptı. Neden onu kurtardın felan diye. Bende ondan ayrıldım ve bu ayrılığı" dedi ve beni gösterdi "senin yüzünden biliyor"

hem beni havuza itikledi hemde neden onu neden mi kurtardın diyordu? Bu kız harbiden piskopattı! İrem yiğiti izledi sonra bana sırıtarak döndü sonra ciddileşerek konuştu "ilk olarak arkadaşımı kurtardığın için saol" dedi ve idilon kolunu tutup ayağa kaldırdı "hadi gel idil biz senle bi lavobaya gidelim." Dedi ve ikiside beni orada yiğit ile tek bırakıp gitti.

yiğite baktım ve söze girdim "Neden dün evime geldin!" Dedim. Yiğit ciddi bir şekilde bana baktı "onu o gün kapıyı yüzüme kapatmasaydın neden geldiğimi bilirdin" dedi. Benle alaymı ediyordu?! Evet ediyordu! Ya da etmiyordu. Of! Öfkeyle ayağa kalktım ve sınıfa doğru ilerlediğim sırada arkamdan seslendi "kendini korumalısın!" Dedi. Kendimi korumalıyım...

2 hafta sonra (isteme günü)

"anne! Her şey hazır değil mi?" Dedi ablam. Bugün ablamın isteme günü vardı. Ve ablam çok heycanlıydı pardon annem daha çok heycanlıydı! "Hazır,hazır kızım" dedi annem. Üzerimde siyah dar bir elbise vardı. Saçlarımıda dalgalı salık bırakmıştım.

kısa bir süre sonra ev akrabalarla doldu. Bir akrabamız konuştu "var mı kızım senin bir sevdiceğin" dedi bana. Aynen teyzeceğim vardı (!) "Hayır teyzeciğim yok" dedim ve ablamın yanına yürüdüm.

kısa bir süre sonra zil çaldı. Barış abiler gelmişti! Ablam kapıyı heycanla açtı. "Hoşgeldiniz!" Dedi ablam. Önden barış abi gelmek yerine yaşlı bir adam geldi! Adam içeriye girdi ve sonra barış abi elinde kocaman bir çiçeği heycandan dolayı ablama uzatmadan yürümeye başladığı anda herkes gülmeye başladı. Barış abi kendine geldi ve çiçeği ablama uzattı.

Herkes yerlerine geçmiş sohbet ederken barış abinin babası hüseyin amca söze girdi "şimdi Fırat bey" dedi. Babamın ismi fırattı. "Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızımız nazlıyı oğlumuz barışa istiyoruz!" Dedi. Tüm gözler babama döndü. Verecekmiydi? Vermeyecekmiydi?

"şimdi hüseyin bey,nazlı benim ilk göz ağrım. İlk sevincim." Dedi babam. Gözleri dolmuştu babamın. "Verdim gitti!"

 

hepinize yeniden selammm! oy çoğunluğu ile atacaktım fakat sizi kırmadım ve attım. Oy vermeyi unutmayın! 9. Bölümde görüşmek dileği ile! Sizleri seviyorum bayyssssssss

 

 

Loading...
0%