Aras: Vay vay vay karıcım beni gömmeye ne kadar meraklıymışsın, bir daha söylesene az önce dediğini.

Aras'tan mı korkacaktım tabii ki de hayır, direkt cevap verdim.

Duydun işte senin boş konuşmaların yerine Alp'in şakalarını tercih ediyorum.

Aras: Bu lafını hatırlatıcam sana küçük hanım.

Hatırlat bakalım.

Aras bir süre bana bakarak sırıttı ardından gözlerini devirerek Alp'e baktı.

Aras: Alp birazdan abim gelicek haberin olsun.

Alp: Abin?

Aras: Yok ablam, heralde abim Alp noldu?

Alp: Yes bee Kuzey geliyooo.

Aras ve Alp'e anlamamış gözlerle bakıyordum Deniz'e seslendim.

Deniz Kuzey kim?

Deniz: Abisi Aras'ın bu dünyada en sevdiği kişilerden birisidir.

Hmm, anladım teşekkürler.

Ardından arkamızdan bir erkek sesi geldi, tanımadığım bir sesti.

Kuzey: SELAM GEÇLEERR.

Hepimiz sesin geldiği yöne doğru baktık, herkesin yüzü güleçti. Alp koşarak adını bilmediğim adamın üzerine zıpladı.

Alp: Özledim seni lan Kuzey Kılıç.

Alp'in hitabına göre adı Kuzey'di soyadı Kılıç olduğuna göre bu Aras'ın abisiydi.

Kuzey: Oğlum sal beni bee, in kucağımdan.

Alp Kuzey'in kucağından iner.

Aras: Hoşgeldin abi.

Aras ve Kuzey birbirlerine sarıldılar, Kuzey'in gözleri bir anda bana kaydı.

Kuzey: Hoşbuldum da bu kız kim?

Benim onu tanımadığım gibi o da beni tanımıyordu.

Aras: O benim karım olur abi.

Ne? Karım mı dedi o? Aras'ın beni abisine karım diye tanıtması çok tuhafıma gitmişti, ama ne yalan söyleyim hoşuma gitmedi de değildi.

Kuzey Aras'a ne diyo bu yarrak kafalı der gibi bir bakış atmıştı.

Kuzey: Oha amına koyayım ne ara evlendin, insan beni de çağırır.

Karım demesinden hoşlandığımı belli etmemek için araya girdim.

Aslında sahte karım demek istedim Kuzey, bu arada ben Asya memnun oldum.

Kuzey: Bende memnun oldum, oldum da sahte derken?

Uzun hikaye ya kardeşin sana sonra anlatır merak etme.

Ben cümlemi bitirir bitirmez Alp'in sesini duydum.

Alp: Off hadi odaya geçelim kaldık burda millet bize bakıyor.

Ardından Deniz'in sesini duyduk.

Deniz: Aynen ya hadi gidelim.

Herkes onaylamıştı bende onaylamıştım, ardından bir yere doğru yürümeye başladık, nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu onlar nereye gidiyorsa bende oraya gidiyordum... Bir süre sonra bir odanın önünde durduk, odanın kapısının üstünde italik harflerle "Aras" yazıyordu. Aras kapıyı açtı ve içeri girdik, anladığım kadarıyla burası Aras'ın özel odasıydı, çalışma masası vb. yoktu, bir köşede kitaplık, bir köşede iki tanr büyük koltuk iki tane de tekti koltuk vardı ve birkaç dekorasyon, heralde arkadaşlarıyla dinlenmek için geldikleri yer gibi birşey olmalıydı.

Biz koltuklarda otururken kapı çaldı içeriye kahverengi saçlı, mavi gözlü benim boylarımda bir kız girdi.

Miray: Kusura bakmayın Aras Bey rahatsız ediyorum ama istediğiniz dosyaları getirdim.

Kız çok tatlı konuşuyordu, mavi gözleri kahverengi saçlarına çok güzel uyum sağlıyordu.

Aras: Sorun değil Miray, şurdaki komodine koyabilirsin.

Aras'ın hitap şeklinden kızın adının Miray olduğunu anlamıştım.

Miray dosyaları komodinin üzerine koyarken komodinin üzerinde duran kahveyi Kuzey'in üzerine dökmüştü.

...

Bu bölümde bu kadardı, biraz kıza olduğunun farkındayım ama okul başladığı için ders çalışmak zorundayım.

Umarım beğenirsinizz.

Oy vermeyi unutmayınn:))

​​​​

​​​​​​​​​​​​

​