Yeni Üyelik
12.
Bölüm
@hellikcantansiyonl

Yoğun istek üzerine yeni bölüm karşınızda.

Oy verrr.

 

Dinlediğimi hissettiğim anda gözlerimi açtım.

Kolumdaki serumu gördüm.

Yanımda bana bakan gözleri yorgunluktan kan çanağı olmuş Hüseyin'i ve karşımda telefonuna bakan Poyraz abimi gördüm.

 

Az biraz doğrulduğumda her tarafımın uyuştuğunu fark ettim.

 

Poyraz abim bana baktı ve "Nereye ayaklanıyon?"dedi.

"Abi her yanım uyuşmuş biraz dolaşıp gelcem" dedim.

Hüseyin de doğrulunca"Sen biraz yat gözlerin kan çanağı olmuş"dedim

"İyiyim ben"deyince yanağına bir tane öpücük kondurdum ve "Hüso yat bak pat diye düşüceksin bir yere"dedim.

 

Poyraz abim "Benle beraber gezecek Hüseyin, sen dinlen biraz hem dün de uyumadın"dedi.

 

Hüseyin gözlerime bakarak telefonumu verip "Birşey olursa arıyorsun"dedi.

"Arıyorum"dedim ve eşofmanın cebine koydum.

 

Poyraz abim geldi ve serumumu çıkardı.

O da az evvel birlikte uzandığımız hastane yatağındaki yastağa başını koydu.

 

Ben de Poyraz abimle odadan çıktım.

Başta biraz bacaklarım acısa da sonradan alıştım.

Poyraz abimin koluna girip yürüyordum.

 

"Eee söyle bakalım kayıp kız sen bu zamana kadar nerdeydin?"dedi.

"Aytaçla Arda abim sana anlatmadı mı?"

"Sanırım anlattılar ama ben nöbetten sonra dinlemeyi unutmuş olabilirim"dediğinde güldüm.

 

"Neye gülüyon be olamaz mı?"

"Olur abi de ben de öyleyim de ondan gülesim geldi"

"Gül kız gül esprisine söyledim"

 

"Ne diyorduk biz?"

"Nerde kaldığını söylüyordun"

"Hah doğru, Hüseyin'in anne ve babasının evinde"

"Neyyy"

"Neye şaşırdın ?"

 

"Ne bileyim ben sizin sevgilik olayı kendi aranızda diye biliyorum"

"Tüm Kahramanmaraş bile biliyor abi"

 

Bahçede bir banka oturduk"Peki senin o fotoğraflardan asıl haberin oldu?"

"Ben çektim,onların evi annemin evinin iki yan binasının karşısı"

"Ha ondan orayı izleyip mesaj attın"

Gözümü kırpıp"Tabii sonuçta abimiz de zamanında babasına kafa tutmuş"dedim.

"Eee tabi"

 

                               🍁

 

Biraz daha muhabbet ettik.

Poyraz abim"Hadi gel taburcu olucan daha gel işlemleri yapalım"dedi

Kalktık ve işlemleri yaptık.

 

Geri odaya döndük.

Hüseyin uyuyordu.

Poyraz abime baktım.O da 'hadi bakmıyorum' dercesine bir işaret yaptı.

 

Ben de onun yanına yatıp sarıldım.

O da benim geldiğimi anladı ve bana sarıldı.

Burnunu saçıma sürttü ve derin bir nefes aldı.

 

"Hüso kalk taburcu oldum.O eve geçicem sen de eve geç dinlen biraz."dedi.

"Biraz daha böyle yatsak,ha olmaz mı?"

 

Poyraz abime baktım kafasını evet anlamımda salladı.

Ben de yüzümü ona döndüm ve sarıldım.

Bir süre de öyle uyuduk.

 

 🍁

 

Poyraz abimin"Yeter lan bu kadar uyuduğunuz bak bir de daha sarılmışlar"diyip bizi sarsması ile uyandık.

 

"Kalkın hadi 10 dakikaya bizimkiler seni almaya gelicek, dün kararını ilettim onlara"dedi.

 

İkimiz de doğrulduk.

Hüseyin"Ne güzel uyumuşuz ya"dedi.

Esnerken"Aynen ya ne güzel uyumuşuz" dedim.

Poyraz abim"Hadi kalkın bir elinizi yüzünüzü yıkayın daha sonra da aşağı inin odayı normalde boş biliyorlar ama ben rica edince kırmadılar"dedi.

 

Hüseyin"Sağol abi ya teşekkürler"dedi ve yataktan kalktı.

 

Ben de doğruldum ve onun saçlarını karıştırdım.

Hep benim istediğim tarzda kestirirdi.

Ben de onun isteği üzerine saçımı 2 yıldır sadece uçlarından kısaltırdım.

 

Ben de kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.

Benden sonra da Hüseyin girip elini yüzünü yıkadı.

 

Daha sonra içeri girdim biraz telefonumu kurcaladım.

Poyraz abim Instagram'a bizi etiketleyerek uyurken atmıştı.

Ben de privimden gizlemeyi kapattım ve hem prive hem ana hesabıma fotoğrafı attım.

 

O sırada içeri biyolojikler eksiksiz geldi.

Gelirken yoklama mı aldınız hamına.

 

Beraber cümbür cemaat hastaneden çıktık.

Hüseyin moturuna binip gitti.

Gene metrolar beni bekliyor..

 

Siyah bir minibüse bindik.

9 kişiyiz amına otobüsle geleydiniz.

 

 🍁

 

Çok şükür evlerine geldik.

Poyraz abim yolda durup eczaneye uğramış ve benim ilaçları almıştı.

 

Evin bahçesine girdiğimizde Özgür abiyi,Ömer malını,Ömür canımı gördük.

(Biyolojik amcasının çocukları)

 

Onları görmeme sevindim çünkü en azından bu evde birkaç kişi ile daha iyi anlaşıyorum.

 

Eve girdiğimde masanın üstünde hâlâ o kimliğin ve kredi kartının durduğunu gördüm.

Umursamadan yukarı çıktım.

 

Kıyafetlerimden bir takımını unuttuğumu fark edince şansıma götümle güldüm.

 

Onları giyip yatağa uzandım.

 

Okuldan Merve Hoca ile Enes Hocanın da haberi olmuş galiba.

Onları ikisini bir aramak en doğrusu.

İkisini bir aratıp konferansa aldım.

Onlar açtı ve o sırada içeri de Özgür ve Ömer de geldi.

 

Telefondan Enes Hocanın sesi geldi"Lan Ayça gebermedin de mi lan?".

"Yok hocam öldüm de öteki taraftan evlendirmek istediğiniz çifte söyleyeceklerini alalım diye arattırdılar"

 

Merve Hoca"Kız dalga geçme burda ciddi bir şey soruyoruz"

"Hocam sence Enes Hocanın ciddi sorması bu mu?"

Merve Hoca"Değil ama sen ciddi cevap ver"

"Narsist misiniz hocam"

 

Enes Hoca"Konuyu dağıtma iyi misin değil misin?"

"İyiyim hocam iyiyim"

 

Merve Hoca"Rapor aldın mı?"

"Aldım hocam"

Enes Hoca"Kaç günlük aldın?"

"4"

Merve Hoca"Lan Taylan doktor yemin etmişti sana ikiden fazla rapor yazmamak için"

 

Taylan bey benim her zaman rapor için gittiğim doktor amca.

 

"Yok hocam ona gitmedim"

Enes Hoca "Neyse hadi görüşürüz ben kaçıyorum"dedi ve kapattı.

Merve Hoca "Allah'a emanet kuzum"dedi

Bu kadın da aklına geldikçe bana kuzum der.

 

İçeri Arda abim geldi.

 

Onları kapatınca Özgür abi "Naptın kız bizim Güneş'i"dedi.

Dalgaya vurarak"Katladım nevresimlerin arasına koydum abi"dedim

Ömer anırırcasına güldü.

 

Özgür abi"Dalga geçme lan kırk yılın başı işimiz düştü"dedi

"Abi sizin işiniz de iş değil ama gelmiş benden kardeşim sayılan insanları istiyorsun pezevenk miyim lan ben?"dedim.

 

O sırada Güneş abla beni görüntülü arıyordu.

"Aha iyi insan lafının üstüne ararmış"dedim.

Özgür abi yavru köpek bakışı atıp"Hadi be Ayça en azından kenardan göreyim söz kameraya görünmem"dedi.

 

Telefonu açmadan"Tamam ama kulaklık takıcağım ne konuştuğunu duymayacaksın"dedim.

Hoşuna gitmese de kabul etmekten başka çaresi yoktu.

 

Hızla Ayla'nın eczaneden getirdiği çantamın yan kısmından kulaklığımı aldım ve yatağa oturdum.

Ve de açtım.

 

Gördüğüm Güneş ile şoka girdim.

Ağlıyordu.Saçı da bir değişikti.

Peki o sırada dayaktan yüzü moraran benim sıfat.

"Ne oldu lann?"

"Ayçaaağa"

"Lan ne olduu?"

"Ayrıldık"

"Kimle?"

 

Güneşin sevgilisi mi vardı amk.

"Kimle olacak o mendebur suratlı sevgilim ile"

"Lan senin sevgilin mi vardı?"

 

Bu son dediğim ile Özgür abinin yüzü düştü.

"Ben size anlatmadım ama vardı"

"Ne zamandan beri?"

"4 aydır"

 

"Peki neden bize söylemedin?"

"O ara sizin okul vardı rahatsız etmemek için"

"Abla bu bir bahane değil"

"Yapma sorma Ayça ben de neden söylemediğimi bilmiyorum"

 

"Peki nasıl biriydi?"

"Önce çok iyi davrandı fakat sonra iyice bozdu bana-bana tokat atıcakken elini tuttum"

Kulaklıklarıma inanamıyorum.

 

"Peki kim bu?"

"Ya buraya üniversite okumak için gelmiş Süleyman diye biri"dedi.

"Ah be ablam"

"Ya ben ona ağlamıyorum ki"

"Neye ağlıyon ya abla?"

 

"Ondan sonra bir kahkül keseyim dedim saçımın içine sıçtım"

Zoraki gülümseyerek"Abla dert ettiğin saç olsun düzelttirirsin kuaförde"

"Gitmedim mi sanıyorsun hepsi 'elleme daha kötü olur' dedi"

"Abla bir saç için ağlanır mı kurbanın olayım gidersin Emel teyzeye ben de arar konuşurum düzeltir senin saçını"

 

Emel teyze ile poşetlerini taşımasına yardım ettiğimde tanışmıştım.Laf arasında saçımı kestirmek ve kırık aldırmak istediğimi söyleyince o da eskiden kuaför olduğunu fakat emekli olunca işi bıraktığını söyleyip saçımı istediğim gibi yapmıştı.

 

"Yapar mı ki senden başkasının saçını yapmıyorumuş diye duydum"

 

Bir insana iyilikle sarılırsanız o da iyilikle sarılır fakat sırtından bıçaklamak için sarılırsanız o da sizin boynunuzu kırar yine kötülükle karşılık verir.

 

Ben o saç kesiminden sonra evine kesim ücreti olarak tatlı yolladığım için beni severdi.

Benden sonra birkaç kişi daha gitmiş fakat onlar bedavaya saç kestirmek için.

Emel teyze de onları kovalamış.

 

"Sen eline bir tatlı al git ben arar konuşurum."

Burnunu çekti ve"Olay aslında her ikisi de değil ne saç ne o hıyar ikisi de değil"

"Abla olayı söylemem için kendimi camdan falan atlamamı bekliyorsan onu da yapabilirim sen yeter ki sorunun ne olduğunu anlat"

Ağlaması şiddetlendi.

"Ben beni seven yakışıklı ve samimi çocuğu umursamamıştım ona ağlıyorum"dedi.

 

Biri geliyor aklıma amma.

"Nerde gördün sen bu çocuğu"

"Musa dedenin çardağında"

 

Nassiktir.Özgür abiyi diyor.

"Abla sen şimdi stres etme ve git hazır tatilken dedemin yanında kal"

"Ne kadar kalayım sence"

"Tatilin bitene kadar kal abla"

 

Kafasını salladı.

"Neyse abla ben Emel teyzeyi arayacağım yarın gidersin müsaitse"dedim.

Ona da kafa salladı.

 

Ben hızla onu kapattım ve masanın üzerindeki daha önce hiç açmadığım bilgisayarı açarken bir yandan da Emel teyzeyi çalıdırdım.

 

Arda abim"Napıyorsun be?"

Bilgisayar açılınca"Bilet alıyorum"dedim

Ömer"Ne bileti?"dedi.

 

O sırada Emel teyze açtı.

"Efendim Ayça"

"Şey teyze nasılsın?"

"İyiyim kızım,sen nasılsın?"

 

"Ben de iyiyim teyze "derken bir yandan da bilet bakıyordum.

"Şey teyze benim sana bir işim düştü de"

"Söyle cadı"

Bugün neden herkes bana lakapla hitap ediyordu?

 

"Teyze Güneş evde saçını kesmeye çalışmış ve yapamamış sana gelse olur mu?"

"Beni bilirsin kızım saygısızlık yapmayan birisi ise gelsin"

"Yarın müsait misin teyze?"boş bilet bulmuştum.

"Müsaitim kızım gelsin,hadi ben seni kapatıyorum dizim başladı"dedi ve kapattı.

Ablama yarına Emel teyzeyi ayarladığımı yazdım.

 

Özgür abime dönüp"Bir Kahramanmaraş tatiline ne dersin?"

"Hiçbir sik anlamadım"dedi ve ekledi"Hem sevgilisi varmış bu saaten sonra olmaz bizden"dedi.

 

"Abi sevgilisi varmış ama ayrılmış onla ilişkisini bitirdikten sonra da saçını keseyim derken saçın anasını ağlatmış sonra da seni umursamadığı için oturup kendi ağlamış.Bileti de sana alıyordum.Ablamı da ikna ettim dedemin yanına göndermeye"

 

Özgür abi olduğu yerde kaldı.

Hiçbir tepki vermedi.

Lan adama kal geldi.

 

O sırada kapı açıldı ve içeri Yusuf ve Aytaç girdi.

 

Özgür abi hâlâ aynı gözünün önünde elimi salladım yok tepki yok mimik yok.

 

O sırada içeri minik Ömür girdi.Aklıma bir fikir geldi.

Onu kucağıma aldım ve abisinin yüz hizasına getirdim.

"Yapam mı?"dedi.

"Yap"dedim.

Gerindi gerindi bir tane çaktı amma ne ses çıktı anlatmam.

Özgür abi kendine gelmişti ama bize kızgın bakıyordu.

 

Ömür hatasını affettirmek için onun kucağına gitti ve vurduğu yeri öptü.

Ben de onu kucağına verdim ve bilgisayarı geri masaya koydum.Yatağa oturdum

 

Aytaç"Ne oluyor bu aşağılık odada"diyince Ömer"Sus ve izle"dedi.

 

Özgür abi şükür kendine geldi"Ayça bombayı attın kaçtın anlat"dedi.

"Abi anlattım ya"

"Benim ne yapacağımı anlat"

"İşten izin al yanına git abi, kız senden kaçtığı için pişman"

"Öyle mi yapayım"

"Öyle yap"dedim.

 

"Dur o zaman ben amcamla konuşmaya gidiyorum"dedi ve odadan çıktı.

 

Ömer yavru köpek bakışı ile"Şu Gülşen ile beni de yapsann"dedi.

"Oğlum bunda fırsat ayağıma geldi sizin için de fırsat ayağıma gelse tepmem yani"dedim.

 

"Sen bir şey yapabilir misin?"dedi.

Ömür kucağıma geldi ve boyun girintime kafasını koydu.

"Denerim"dedim.

 

O sırada içeri Özgür abi geri geldi.

"Bu miniğin uykusu gelmiş biz kalkalım annem gelin diyor"dedi.

Ömür'ü öpüp ona verdim.

"Dikkat et kendine"dediler ve Ömer ile birlikte gittiler.

 

Yusuf"Ben olayı hâlâ anlamadım"dedi.

Bir şeyi de anlama Yusuf...

Arda abim"Ben size anlatırım daha sonra hadi biz çıkalım da kız dinlesin hastaneden yeni geldi"dedi.

 

Onlar da çıkınca bu odada tek kaldım.

Kalktım, serum

yarasına ve dikkat ederek duş aldım.

Onların benim için ayarladıklarını giymek zorunda kaldım.

 

Yatağa uzandım ve geçmiş olsun dileyen herkese geri döndüm.

Kuzenlerimle ve arkadaşlarımla konuştum.

Daha sonra saat ilerleyince Mucize Doktor'un bir bölümünü açıp izledim.

 

Uykum gelince de uyudum.

Been geldimmm.

 

İstek şarkılarınızı alam.

 

Öpüldünüz 💋

 

 

 

 

Loading...
0%