Arkadaşlar Instagram gelmişşş.

Çok şükür yarabbime

Darısı Wattpad'e.

Geçelim bölümümüzeeee.

Sabah Serkan'ın ''Lan Arda gece burda mı uyudun galk ulan sabahtan beri seni arıyorum lan evin içinde misafir yer yataklarının bile içine baktım.En son dedim bu salak belki burdadır,kalllk''diye bağırması,çağırması ile uyandım.

Arda abim gözlerini açmadan''Lan Arda ne lan askerlik arkadaşın mıyım ben senin abisini sevdiğimin çocuğu''diye azarladı.

Uyku sersemi''Neoluyor oğlum zabah zabah daha kargalar değil kahvaltı etmek uyanmamışken" dedim.

''Ahanda biraz daha yatarsanız Arda Abim babamın düştüğü gözüne girmek için günlerdir uğraştığı ihaleye geç kalacak''deyince ihalenin Arda Abim için önemini anlayıp onu sertçe sarstım.

''Ne oluyor Ayça''

''ABİĞ KALK GİT İHALENE GEÇ KALICAN''diye anırdım.

''HASSİKTİR O DA VARDI DE Mİ LAN''diyerek yataktan hızla doğruldu.

Serkan'a ve bana bakıp''Ulan bu ihaleyi kazanayım söz ikinize de lokma tatlı alacam''dedi

Aytaç öteki odadan''Hani bana''dedi.Belli ki bizi dinliyordu.

''Sana da alıcam Ataç bey''dedi.Ataç ne be?

Aytaç öteki odadan''ATAÇ DEMEYİN LAN BANAAAA''diye anırdı.

Arda Abim yanağımdan bir makas alıp gitti.

Serkan ile odada baş başa kaldık.

Bana bakıp ''Demek 'lan sen de kavgadan kavgaya ortaya çıkıp ara buluyormuş gibi yapıp beni suçlamayı bırak' ha Ayça hanım'' diyerek kavga ettiğim gündeki laflarımı bana çarpıttı.

''Yalan mı söylüyorum kavgadan kavgaya ortaya çıkıyon çıkınca da bana düşman kesiliyorsun''dedi.

Gözlerini bana çevirip''Samimi soruyorum o fotoğraflarını gerçekten sana o kız mı gönderdi-ki hiç sanmıyorum-''dedi.

''Ne değişecek geçmişe gidip kaderi mi değiştireceksin o gün öyle davranmam gerekiyordur öyle davrandım'' dedim ve ''Asıl senin karın ağrın ne ki bu konuyu açtın sökül bakalım?''dedim

''Geçmişe gidip kaderi değiştiremem ama belki annemle babamın daha fazla üzülmesini engellerim.Onları üzüyorsun farkında mısın?'' Dedi.İnsan gibi konuşmak Allah Allah biz?

''Onlar da beni odaya kitlemekle tehdit etti,kardeşin bana boş yere şantaj yaptı onların suçlarını görmüyorsun da bir benim kararlarım mı batıyor gözüne?'' dedim.

''Kararlarım dediğin 17 yaşında koluna sevgili yapıp gün aşırı onla buluşmak mı?''diye sinsi ses tonu ile söyledi.

''Onu 17 yıldır tanıyorum seni hiç tanımıyorum nerdeyse bu eve geldiğimden beri kavga etmek dışında ne yaptık?Koca bir hiç. Sen,benim hayatımda 17 yıllık tanıdığım,beni koşulsuz seven koruyan kollayan insanı sorgulayacak konumda mısın bir onu sorgula''dedim.

Bu son dediğim ile biraz yüzü düştü.

''Ne olursa olsun ben senin biyolojik abinim sana karış-''derken lafını kestim.

''Ne olursa olsun ister seve seve ister sike sike kardeşiz,tamam eyvallah onu ben değiştiremem.Ama sen de şunu bil ki sen sırf annem ve babamın ilişkisi sonra sen benden önce doğdun diye aramızda hiçbir duygusal bağ yok iken sen bana KA-RI-ŞA-MAZ-SIN, anladın mı?''dedim.

''Anladım''dedi ve gitti.

O sırada telefonuma gelen mesajlara baktım.

"Y.V.O.Y.R=YA VEZİR OLUCAZ YA REZİL"

Yan Meslek Yağmur:Kızlar mesaiden sonra bir buluşma mı yapsak bir parkta

Aylaa:Olur vallahi stajdan eve canım sıkıldı

Eczacılık Beyza:Olurrrrrr

Deryaa:Olurr amlı mı geliyor herkes

Aylaa:?

Eczacılık Beyza:🤨

Ben: O nasıl soru lan?

Yan Meslek Yağmur:Grupda erkek yok ki amk?

Yan Meslek Büşra:Jdndndndnn damlı yazacaktı gerizekalı mal

Yan Meslek Yağmur:@YanMeslekBeyza biz sapız

Derya:Ben Eren'e yazdım gelecez

Ben de hızla Hüseyin'i aradım.

Çok kısa konuştuk ama geleceğini söyledi.

Sonuçta Hakan abinin telefonu kapatmasını bağırınca ile konuşmamız kesildi

Aylaa:Ben de Ufuğa sordum geliyoruzz

Eczacılık Ferda:@Ben sen tek mi gelecen

Ben:Biz geliyoruz Hüseyinle

Ferda özele geçti

-Ben ne yapayım Hüseyin'i ben onu soruyorum

+Haaa dur bir soruşturayım.

Gruba geçtik.

Ben: Gençlerrrr ben ikizimi de getirsem sorun olur mu, geçen geldi gördünüz zaten sorun olur mu

Eczacılık Ferda:Olmazzz

Eczacılık Beyza:Olmaz

Yan Meslek Yağmur:Gelsin

Yan Meslek Büşra:Sorun çıkartamayacak bir role benziyor

Derya:+1

Aylaa:+1

Ben:Dur ben bir de ona soram.Belki bir planı vardır.

Ferda: Saat kaçta buluşuyoruz.

Aylaa:Mesai çıkışı dedik ya akşam 7 den sonra gezenevler parkında

Derya: Neysem kapatın.

Hızla Aytaç'ın odasına çaldım, uyuyordu.

O da zamanında üstüme atlayarak uyandırmıştı beni.

Hızla üstüne doğru uçtum ve üzerine atladım.

"Ne oluyor lan kimsin sen"dedi

"Benim ben"dedim

"Sen kimsin"dedi.

"İkizin mal"dedim

"Ha gel şöyle yatak" dedi ve beni yanına yatırdı.

"Akşama planın var mı?"diye sordum.

"Yok niye sordun"dedi.

"Akşam kızlar sevgilileri ile buluşmaya gidicez.

Hüseyin de gelecek.Sen de gelcen mi diye sordum,Ferda da olacak"dedim

Ağzı kulaklarına vardı.

"Sen essah diyorsun"dedi ve yatakta zıplamaya başladı.

"Eee şimdi ben ne giyecem.Pantolon tişört mi giysem yoksa gömlek kumaş pantolon mu ayyy yoksa takım mı giysem"dedi.

En sorgulayıcı bakışımı attım.

"Saçmalama Aytaç,Ferda tişört-eşofman seviyor"dedim.

Kapı açıldı daha kim geldi göremeden Aytaç bana sarılıp şapur şupur öpmeye başladı.

"Oooo çocuklarım sizi böyle gördüm ya ne mutlu bana"dedi.

Gelen Sinan Bey'di.

Aytaç"Keşke seni de Ayça'ya karşı gerçek bir baba olarak görebiliseydik baba"dedi.

Araya girdim"Aytaç,yapma benim yüzümden ailenle aranı bozma"dedim

Aytaç umursamaz bir ifade ile "Boşver Ayça ya değmez"dedi ve sarıldı.

Onun kulağına eğildim ve boğuk bir sesle "Aytaç,yapma,yapma ne olur yapma,ailenle aranı bozma,benim hatırıma yapma"dedim.

O da bana daha sıkı sarıldı"Niye Ayça niye" dedi.Sinan beyin çıktığını uzaklaşan adım sesinden ve kapanan kapıdan anladım

Baba yaramı ilk kez ona açıcaktım.

Ona daha da çok sarılıp"İlk babam beni taciz edip dövdü beni sevmezdi,ben de onu."

Beni bırakmadı, sarılmaya devam etti ve yatağa oturttu.

Birşeyler olduğunu anladı ve"Devam et bacım"dedi.

"İkinci babam beni gözünden sakınırdı.Beni çok sevdi.Sanki prensesiymiş gibi hissettirdi. Tek beni de değil Ayla'yı da öyle.

O gün de onun doğum günüydü o annemle işten gelene kadar Ayla ve ben hazırlık yaptık.

Geldiler,akşam yemeği yendi, tam mum üflenecek,babam kalp krizi geçirdi.O-onun o hali gözümün hâlâ gözümün önünden ayrılmaz.Ölü-ölüme gi-giderken bile kızlarına gülümsüyodu"dedim.

Burnumu çektim ve "Ben mesela gece çalan telefondan çok korkarım"dedim.

"Niye birtanem"dedi.

Ağlamam şiddetlendi"Annem bi-bizi hastaneye götürmemişti komşuya bırakmıştı.

Gece yarısı babamın ölüm haberini vermek için çalan telefona uyanmıştım.Ki zaten ağlaya ağlaya uyumuştum."kafamı boynuna gömdüm.

Hıçkırmaktan doğru düzgün konuşamıyordum.

"O telefondan öğrenmiştim babamın ölüm haberini.Ayla daha uyuyordu.

Ben o an telefonu dinlediğim anlaşılmasın diye ağlaya ağlaya uyuyor taklidi yapmıştım.O yüzden korkarım gece çalan telefondan" dedim.

Aytaç"Birtanem istersen gel gidelim babanın mezarına hem sen de görmüş olursun"demesi ile farkında olmadan bir yarama daha tuz basmıştı.

"Ha ne dersin birtanem?"diye sordu.

Gözlerine bakıp ağlamaya devam ederken "Aytaç benim babamın mezarı taa Kahramanmaraş'ta aile kabristanında"dedim.

Bu sefer bana kocaman sarıldı.

"Peki birtanem uçakla sadece ikimiz kimsenin haberi olmadan günübirlik gidip gelsek?" dedi. O da benim yaramı sarmaya çalışıyordu.

"Be-ben ben uçağa binmem binemem Aytaç yok olamaz olmaz"diye saçmaladım.

Saçımı öpüp"Anlat Ayçam bana bir neden söyle"dedi.O da haklıydı.

"Ben ilk defa uçağa canım anneannemin cenazesi için bindim.İkincide anne tarafından dedemin ölümüne gittim.Üçüncü defada da babam İstanbul'da ölmesine rağmen aile kabristanına gömüleceği için uçağa bindim.

Ben uçağa hep ağlayarak bir ölüm için bindim.

Ondan önce otobüs ile gidiyordum.Şimdi de hep motorla gidiyoruz"

Beni güldürmek için konuşmasına şive(ağız) ekleyip"Lo burdan te Maraş'a zor olmüyor mu?"dedi

Onun bu dediğine güldüm.

"Yok be her şehirde akraba var.Artık dinlenme tesislerindeki abiler falan da bizi tanıyor." dedim ve "Zaten Maraş 'a giderken Kayseri'yi, Maraş'tan dönerken de Ankara'yı geçtiysen varmış sayılıyorsun"dedim.

Ağlamamın biraz şiddeti düşmüştü ama hâlâ devam ediyordu.Aytaç beni yatağa uzandırdı.

Yanıma geldi.Saçımı okşadı, öptü.

"Ayçam benim ben iki dakika gidip gelecem" dedi.Sanki kaçmamdan korkarcasına...

Kafamı salladım, ağlamam hâlâ devam ediyordu.Ama biraz rahatlamış hissettim.

O da gidip geldi.

Elinde benim ilaçlarım,iki peynirli poğaça ve bir sürahi su vardı.

O yatağa oturunca doğruldum ve ona sarıldım.

"Geçti Ayça geçti iyi kötü ama geçti"dedi.

Gülerek"Hisse senedinde yani borsada çok sevdiğim bir söz var bana da dayım öğretmişti"dedim.

"Bana da öğret"dedi.

"Ya batacağız ya çıkacağız ama her türlü kurtulucağız"dedim.

O da güldü ve "Gel bakalım Poyraz abim ilaç işinin devrini bana yaptı."dedi.

''O nerde harbi''dedim

''Yarım saat sonra nöbeti teslim edip eve gelicek''dedi

Önce aç karnına içilecek olan ilaçları içtim.

"Ek rapor alıcak mısın?"diye sordu

"Yok,daha da uzatmak istemiyorum yarın son gün"dedim.

Peynirli poğaçaları beraber yedik.

Ben üstüne diğer ilaçları da içtim.

"Aytaç sen vakit kaybetmeden Ferda'ya yaz gelirken kremi getirsin.Hem de yazışmış olursunuz"dedim.

Beraber güzel bir mesaj attık.

Ben de Aytaç'ın mesajı yazarkenki heyecanını çekip Ferda'ya attım.

+Merhaba Ferda

+Ben Ayça'nın ikizi Aytaç

-Memnun oldum Aytaç

+Ben de memnun oldum

+Ben senin sattığını kremi daha önce kullanmıştım.

+Cilt tipime de uygun geldi,yenisini sipariş etmek istiyorum.

-Müşterim memnun kaldı ise ne mutlu bana

+Bu akşamki buluşmaya gelirken kremi getirsen ben de ücretini ödesem senin için uygun olur mu?

-Olur 220₺ ücreti var haberin olsun.

+Tamam sıkıntı yok görüşürüz , İyi bak kendine

-Görüşürüz, sende

Mesajlaşma bittikten sonra biraz benim privde,ınstagramda takıldık.

1 saat sonra Poyraz abim geldi.

Gözlerini zor açık tutuyordu.

''Abim,içtin mi ilaçlarını,yarın son gün biliyorsun''dedi

'''İçtim abi inanmazsan Aytaç'a sor''dedim

''İnanıyorum sana''dedi ve her ikimize döndü.

''Ben yatıyorum,gürültü istemiyorum nöbette zaten ebemi gebe bıraktılar, dinlenecem, görüşürüz,yarın sabah uyandırın''dedi ve gitti.

Saate baktık.Daha buluşmaya çok vardı.

''Alışveriş merkezine mi gitsek''demesi ile kalkıp hazırlandık.Ve gittik.

🍁

Güzel bir alışveriş yapmış eve gelmiştik.

Saat 16.46'ydı.

Aytaç''Ohooo ben ne yapıcam''dedi.

Ben iki arada bir derede bir boyama kitabı ve akrilik boya almıştım.

Onu gösterdim ve boyamaya başladık.

Aytaç bir ara yanlış renklerle kendi resmini boyayınca onun eserini nasıl boyaması gerektiği fotoğraf ile bakışırken videosunu çekmiştim.O arada kendi boyamasını da göstermiş arkaya da 'Baba Mirası' filminde Yakup Yavrunun ''Kör gözünü Sikeyim E Mi''sesini ekleyip prive attım.O da gülmüştü.

Bence komik.

(En aşağıda var)

🍁

Sonunda buluşma saati yaklaşmıştı.

Hazırlanış ve yola çıkmıştık.

Bu sefer de yavaş yavaş hızı arttırarak 70'e kadar çıkardım.

Yavaş yavaş ama damardan alıştırıyordum ona hızı.Normalde bu hızla motorumu sürmem.

O da sağolsun geçen günlerde kendine kask almış.

Benim de şükür gözüm yanmıyor.

E eli boş gitmek olmaz.

Hisselerinden birini satıp yolda çiğköfteciye uğrayıp herkese öğrenci dürüm ve ayran aldık.

Buluşma yerine geldiğimizde bizim dışımızda Derya-Eren çifti de burdaydı.

Onlar da cips almışlar.Yere sofra bezi serip oturduk.Diğerleri de geldi.

Hüseyin'in yorulduğu gözlerinden belli oluyordu.

''Çok mu yoğundu eczane''

''Evet ya insanlar kıtlık varmış gibi ilaç almaya,tartılmaya,tansiyon baktırmaya geldi''dedi ve karnıma kafasını koyup uzandı.

''Oh gel keyfim gel''deyip kafasını okşadım.

Aklıma anneannem geldi.''Ne zaman ne suretle olsun birinin başını,saçını okşarsan 7 kere benim öğrettiğim nazar duasını oku kızım'' derdi.

Başladım içimden okumaya.

„Nazarlıksın alasın,

Her dertlere devasın.

Çıtır pıtır ettikçe,

Kazayı belayı savasın.

Kimi eşikte kimi beşikte ,

Nazarsan gel savuş.„

Bu duayı yedi kere okudum bir yandan da saçlarını karıştırdım.

Okuma işi bitince Hüseyin doğruldu ve yanağımdan öptü.

Ben de onun yanağına öpücük kondurdum.

Derya ve Eren bize bakıyordu.

İnşallah ilerde onlara da diğerleri böyle bakar.

O sırada Ayla lafa atladı.

"Ayça kız biliyon mu biz bunlarla aynı zamanda beşik kertemesi imişiz?"dedi.

Ufuk"Yok artık Ayla,sizin anneniz modern kadındı kim demişse yanlış demiş"dedi.

"Kimden duydun bunu?"diye sordum.

"Annemden"dedi.

Ferda"Saide teyzeden duydu iseniz doğrudur"dedi.Zıtlığa bak.

Derya"Kız çok eskide kalmadı mı bu adetler"dedi.

Ayça"Kızlar öyle değil bizimki biraz modern de olmuş"dedi.

Aytaç"Af buyur ama beşik kertemesinin neresi modern olabilir"deyre sordu.

Ayça"Off şuan lafı size anlatmaya üşendim"dedi.

Yerden ufak bir çakıl taşı alıp ona doğru fırlattım

Yağmur"Lan bir dedikodu,olay anlatıyorsan adam gibi anlat gofil"dedi.

Beyza"Bu işin doğayanı benim"dedi.

O da bir video açtı.

Videoda anneannem,babaannem,dedelerim, babam,annem, Nur teyze, Mustafa amca, Ufuğun annesi Gülseren Teyze, babası Yasin, teyzem,halam ve çok küçük birkaç kuzenim vardı.

Telefon bir kenarda sabitti.Sanırım videoyu Naime teyzem çekiyordu.

Anneannem konuşmaya başladı.

"Burdaki herkes Ayça kızımız ile Hüseyin oğlumuz ve de Ayla kızımız ile Ufuk oğlumuzun beşik kertmesini yapmak için geldi"dedi ve bizi annelerimizin kucağından alıp beşiklere koydu.

Ve anneannem lafına devam etti"Öncelikle ben geri kafalı bir kadın değilim.Bu yaptığımız beşik kertemesi formalitedendir."dedi ve babaanneme baktı.

Babaanem"Yani bu yavrucaklar ilerde evlenmek isterlerse evlenirler.Biz burda sadece eski bir geleneği yaşatacağız"dedi.

Baba tarafından dedem Ali dedem"Elbet yaşatacağız ama yaşatırken de çocukların hayatlarını karartmayacağız"dedi.

Anne tarafından dedem Ceyhan dedem"Yani herkes bilsin ki çocuklar kendi kararlarını kendi verene kadar dahi olsa bu çocuklara nişanlı muamelesi yapmayın.Çocuklar ilerde kendi kararlarını verirler.Amma velakin şunu da sormamız gerekiyor"dedi ve babama döndü.

Babam arkadaşlarına döndü ve "Oğullarınız kızlarımı üzer mi ?"dedi.

Mustafa amca"Senin kızın benim kızım, üzerse karşısında beni bulur"dedi.

Babam ikna olmuş gibi kafasını salladı.

Bu sefer Yasin amcaya döndü"Peki Yasin senin oğlun Ayla kızımı üzer mi?"dedi.

Yasin amca "Üzmeyecek bilader üzmeyecek hele bir üzsün bak bakalım neler oluyor"dedi.

Babam buna da kafa salladı.

Ali dedem araya girdi"Bana bakın ilerde bu çocuklar evlenmek isterlerse gelip benden isteyecekler haberiniz olsun"dedi.

Babam"Kayınbaba kız babası benim sana ne oluyor"diye hayıflandı.

"Sus ulen sana gül gibi kızımı verdim ya bu kızları benden isteyecekler o kadar"diyor.

Anneannem beşiklerden birer parça kırıp annelere veriyor.

Ve video bitiyor.

Sanırım ölen insanları bir kere daha görmenin acısı ile bir tuhaf olmuştum.

Gözümün dolduğunu fark edince parktaki çeşmede elimi yüzümü yıkayıp geldim.

Hadi ama ben bu kadar duygusal değildim.

Büşra"Hadi ya ben açım şunları açın da yiyelim"dedi.O malzemeleri açtı ve ortaya koydu.

Beyza"Ha kızlar unutuyordum bana eski sevgilim yazdı"dedi.

Ferda"Hangisi?"dedi.3 tane vardı.

Beyza dışı ile dudağını kemirirken"Faruk"dedi.

"Lan ben onu senin telefonundan engellemiştim?"dedim ve tek kaşımı kaldırdım.

"Şey yeni hat almış da ordan yazmış"dedi.

Hüseyin"Aynen böyle devam et bacım, nenemin de bıyığı olaydı dedem olurdu zaten"dedi.

Bu Faruk ile barışma olasılığı canımı sıkıyordu.

Çünkü çocuk piçin önde gideni,bayrak sallayanıydı.

"Beyza 3 saniye için bana doğruyu söyle"dedim

O da hızla kalkıp"Bana eyvallah"deyip kaçmaya başladı.

Ben de onun peşinden kalktım.

Arkadan patlayan bir flaş duydum ama umursamadım.

Lan bu salak bizim sokağa giriyor.

Yeni yıkılan bir binanın molozundan hızla geçip yan sokağa girdim.

Ve Beyza'yı gördüm.

Hızla çelme takıp yere düşürücekken tuttum yere kendim yatırdım ve bacağına tam ağırlığımı vermeyecek şekilde oturdum.

Bu sakat ise gülüyor.

"Beyza bana doğruyu söyle ben o piçi engellemiştim"dedim.

Bu kadar kızmamın sebebi ise o piçin bu kıza yarattıkları.Dövmeye kalkmıştı.

4 ay sonra depresyondan çıkarıp kızı kendine getirmiştik.

"Yok be Ayça merak etme ben aklımı başıma aldım.Ben o hatayı bir kere yaparım"dedi

"Engeli niye açtın?"diye sordum.

"Engellenenlere bakıyordum o ara elim ıslaktı yanlışlıkla olmuş,elimi kurulayıp gelene kadar da pezevenk yazmış,tetikte bekliyor galiba geri engelledim zaten"dedi.

İnanmış mıydım pek değil ama Beyza bu konuda yalan söylemezdi.

Çünkü o da biliyordu neler çektiğini, farkındaydı.

Beraber diğerlerinin yanına gittik.

Saat ilerleyene kadar oturduk.

Aytaç ve Ferda bir kenarda alışverişlerini yapıp muhabbet etmişlerdi.

Yağmur bir ara yanlışlıkla onların flört olayına dem vuruyordu ki yaptığının farkına varıp tükürüğü boğazında kalmış numarası yaptı.

O sırada Büşra"Ayça senden söylemeni istediğim bir şarkı var"dedi.

"Hangisi?"

"Bak bana"dedi.

Hüseyin'e baktım"Gitarım yanımda değil"dedi

Beyza"Hadi be Ayça internetten kareoke yap"dedi ben de internetten bulup açtım.

Bak bana, bak bana

Ne zerre kaldı benden

Sev beni, sev beni

İstemem başka senden

Kim bilir neredesin?

Bilinmez bir yerdesin

Sev beni, tek beni

Öyle sev ki

Ama zamanı değil

Zamanı değil

Gitmenin

Kendimden sana sana sana sana sana

O bir tepe ben bir ova

Koyulmuşuz aynı yola

O gök mavi bense kara

Koyulmuşuz aynı dünyaya

Zaman zaman sorarım "neden?"

"Zaman nedir, sabah nedir?"

Şimdi gitsem buralardan

Bunu kim bilir, kim bilir?

Bak bana, bak bana

Ne çok şey aldın benden

Sev beni, sev beni

İstemem başka senden

Kim bilir neredesin?

Bilinmez bir yerdesin

Sev beni, tek beni

Öyle sev ki

Ama zamanı değil

Zamanı değil

Gitmenin

Kendimden sana sana sana sana sana

O bir tepe ben bir ova

Koyulmuşuz aynı yola

O gök mavi bense kara

Koyulmuşuz aynı dünyaya

Zaman zaman sorarım "neden?"

"Zaman nedir, sabah nedir?"

Şimdi gitsem buralardan

Bunu kim bilir, kim bilir?

Zaman zaman sorarım "neden?"

"Zaman nedir, sabah nedir?"

Şimdi gitsem buralardan

Bunu kim bilir, kim bilir?

Bak bana, bak bana

Bak bana, bak bana

Şarkı bitince herkes beni tebrik etti.Aytaç sesimin çok güzel olduğunu söyledi.

Saat ilerleyince herkes yorgun olduğu için evlere dağıldı.

🍁

Eve geldiğimizde herkes daha yeni gelmiş olmalı ki koridordaydı biz de Aytaç'ın anahtarı ile eve girmiştik.

Bunun üzerine Serkan'ın''Baba o piçi bizim eski depolardan birine kapattık, Bekir'e de dava açtık'' dediğini duyduk.

Hangi piç?

Hepsi eğilmiş ayakkabılarını çıkarıyordu.

Rüzgar''O kızı bu eve geldiğinden beri günahım kadar sevmem lakin o piç hak etmiş''dedi.

Lan bunlar Adnan piçinden bahsediyor.

Aytaç'a elimle susmasını işaret etmiştim.

O sırada Arda Abim''Nerde lan bu terlik?''derken terliği buldu ve de bizi gördü.

Gözlerime baktı ve duyduğumu anladı.

Yanıma geldi ve bana sarıldı.

Ayrılınca ''Ne kadarını duydun?''dedi.

''Eski depoya kapattığınızdan itibaren''dedim dürüstçe.

Serkan''Yani hepsini''dedi

Arda Abimin gözlerine bakıp''Bana anlatacaksın değil mi abi?''diye sordum.

Arda abim''Anlatıcağım birtanem tabii ki''dedi.

Sinan Bey''Aslında ruhi sağlığın için anlatmasa daha iyi olur''dedi sesinde uyarı vardı.

Umursamaz bir biçimde''Ruhi sağlığım beni 7 yaşında terk etti.Pedegoglar, psikologlar da daha bulamadı.Görürseniz selam söyleyin bana da bir ara uğrasın''dedim.

Serkan,Rüzgar ve hatta Yusuf bile üzgün gürünüyordu.

O üçü bile üzgünse kesin her şeyi pişkin pişkin anlatmıştı ağzına salıncak kurup sallana sallana sıçtığımın piçi.

Nihan Hanım sarılmak istedi.Ben de müsade verdim.Elim ile sırtını okşadım.

Sinan Bey de aynısını yaptı,aynısını yaptım.

Arda Abime döndüm ve''Kazandın mı ihaleyi?''diye sordum.

Yanağımdan öpüp ''Kazandım''dedi.

Bu sefer ''Poyraz abim nerde uyuyor mu daha?''dedim.

Nihan Hanım''Uyuyor''dedi.

Odama çıkıp çok kısa duş aldım üstüme bir pijama takımı giydim.

İlaçlarımı içtim ve Poyraz abimin odasına gittim.

Uyuyordu,yanına oturdum,uykusunu fazla dağıtmamaya özen gösteren narin bir sesle''Abi akşam oldu yemek yiyeceksen kalk''dedim.

O da uykudan çıkamayan boğuk bir sesle''Yok uyuycam sen ye, gel yat yanıma''dedi.

Yanına uzandım ve ''Ben arkadaşlarımla yedim abi''dedim.

Umarım yatarken tekme atmam abi...

Ben küçüklükten beri hep bacaklarımı kendime çekip yatarmışım.

Abim beni kendine çekti ve saçlarımı öptü.

Ben de hapların ve abimin güzel kokusuyla kendimi uykuya bıraktım.

​​​​​​Bu bölümde böyle idi.

Güle güle .

Kamu spotu:oy ver yorum yap💋