Yeni Üyelik
16.
Bölüm
@hellikcantansiyonl

İyi akşamlar.

Bugünün ikinci bölümü

İyi bölümler...

 

Hava sıcaktı ama ben soğuk bir yerde idim.

Yattığım yere olabildiğince uzandım.

Çok serindi, çok güzeldi.

 

Bir ses duydum.Serkan'ın sesi.

"Lan evde yatak mı yok sen niye burdasın"dedi.

Adım sesi ve Poyraz abimin"Ayça sen ne yapıyorsun burda?"demesi ile nerde olduğumu sorguladım.

Lan beraber uyuduk ya.

Poyraz abimin"Kalk güzelim uyan"deyip saçımı okşaması ile gözlerimi açıp doğruldum.

 

Lan ben en son Poyraz abimin yatağında idim.

Şimdi ise merdivene uzanmış yatıyorum.

Hassiktir...

Benim uyurgezerlik tuttu iyi mi?

 

Poyraz abim ve Serkan benden bir cevap istercesine bana bakıyordu.

"Eee şimdi bende Yusuf'ta olduğu gibi uyurgezerlik var o oldu sanırsam"dedim.

Biri yukardan yanımdan geçip indi ve "Beni ne karıştırıyon?"dedi.Yusuf'tu

"Bilmem kelime çokluğu olsun belki laf sana döner diye söyledim"dedim.

 

Herkes bu cevabıma güldü.

O değilde ben iki gündür Serkan'ın sesiyle uyanıyorum.Başıma taş yağacak.

 

Poyraz abim"Ne sıklıkla oluyor bu uyurgezerlik?" dedi.

"Bir ay olmasam ikinci ay kesin kalkıp geziyorum "dedim.

"Gel bakalım senle konuşacaklarımız var"dedi ve birlikte onun odasına gittik.

 

"Ayça?"

"Efendim"

"Psikolog işini ne yaptın?"dedi ciddi bir tavırla

Asya abla ile yazışmıştım.1 hafta sonra buradaydı.

"Psikolog kızla yazıştım.1 hafta sonra gidicem"

Derin bir nefes verdi.

 

"Bilmiyorum Ayça bilmiyorum,o piçi de bir yere götürmüşler,sen iyi misin, dün privine girdim baktım baya baktım.Kendini yıpratma birtanem bugün evdeyim hâlâ istersen rapor yazabilirim"dedi

"Yok abi gidicem"dedim.

 

Bana koskocaman sarıldı ve "Dikkat et kendine ben bugün evdeyim zaten nöbete kaldıktan sonra izin veriyorlar"dedi.

"Tamamdır komutan kendime dikkat ediyorum"dedim ve asker selamı verdim.

 

Halime bakıp güldü ve "Yürü kız kahvaltıya"dedi.

Beraber güle oynaya kahvaltıya indik.

 

🍁

 

Kahvaltı sessiz sedasız bitmişti.

Yapacak iş arıyordum.

Odamı toparlamaya karar verdim.

Çünkü onların benim için aldığı kıyafetler, benim kıyafetler,dün benim aldığım kıyafetler, dün Aytaç'ın bana aldığı kıyafetler...

İyice dağılmıştı... Bir de ben hepsini odanın ortasına dağıttım.

Şarkımı açıp başladım toplamaya...

 

Nerde bıraktım Kalbimi bilmem

Ah nerede vah nerede

Nerde unuttum Kalbimi acaba

Ah nerede vah nerede

Bir bulabilsem ah nerede

 

Ne olurdu Yerinde duraydı

Daha Dün Kalbim şuradaydı

Ah nerede vah nerede

Nerde unuttum Kalbimi acaba

Ah nerede vah nerede

Bir bulabilsem ah nerede

 

Taşıdım Hammal gibi

ben Kalbimi bunca Sene

Tam ona muhtaç olunca

çekmiş gitmiş nerede

 

Ah nerede vah nerede

Kimde unuttum Kalbimi acaba

Ah nerede vah nerede

Bir bilen olsa ah nerede

Ah ah

 

Kimde unuttum Kalbimi bilmem

Ah nerede vah nerede

Kimlere sorsam nerelere baksam

Ah nerede vah nerede

Bir gören olsa ah nerede

 

Sevgilim al kalbimi derken

birde baktım yok ki Yerinde

Ah nerede vah nerede

Bir bilen olsa ah nerede

Kimse bulan kimse alan

alsa götürse ah beni de

 

Taşıdım Hammal gibi

ben Kalbimi bunca Sene

Tam ona muhtaç olunca

çekmiş gitmiş nerede

 

Ah nerede , vah nerede

Nereye koydum Kalbimi acaba

Ah nerede vah nerede

Bir bilebilsem ah nerede

 

Ah nerede vah nerede

Kimlere sorsam, nerelere baksam

Ah nerede vah nerede

Bir gören olsa ah nerede

 

Ah nerede vah nerede...

 

Şarkı yedinci kere çalınca ben toplamayı bitirmiştim.

Kalkıp yatağa uzandım.

Sırtım ağrımış.

Kapı çaldı,gelen Aytaç'tı.

"Ne yapıyorsun?"

"Yatıyorum"

Geldi ve yanıma oturdu tabi buna oturmak denirse.

"Yavaş ayı"dedim.

 

"Offf canım sıkılıyor"dedi

"Benim de ne yapsak?"dedim

"Kremi yüzümüze yapalım"dedi

"Olur"dedim.

 

Kalktık ve önce kil maskesini yaptık.

O kuruyana kadar da bahçede beraber motorumu yıkadık.

Yüzümüz kuruyunca bir koşu onu soyduk ve kremi sürdük.

Onun da süresi dolana kadar motoru köpükledik.

Onun süresi dolunca da motoru köpüklü bırakıp yüzümüzü yıkadık.

Ve yeniden kil maskesinin kurumasını beklerken motoru durulayıp kuruttuk.

 

Aynı zamanda iki iş yapmıştık .

Duştan sonra salonda otururken Aytaç geldi ve yanıma oturdu,bacağıma kafasını koydu.

Saçları ıslak da olsa karıştırdım.Aklıma dua gelince başladım.

 

„Nazarlıksın alasın,

Her dertlere devasın.

Çıtır pıtır ettikçe,

Kazayı belayı savasın

Kimi eşikte kimi beşikte

Nazarsan gel savuş.„

7 kere okudum duayı,nenem öyle derdi.

 

Aytaç dua bitince kafasını kaldırıp''Bağlama büyüsü mü yapıyon lan?''dedi.

''Nazar duası okudum''dedi

Gülümseyip ''Sağol''dedi ve son zamanlarda oldukça popüler olan bir tarikat dizisinin ilk bölümünü açtı.

 

O sırada Hüseyin mesaj atmıştı.

Hüseyin💜:Napıyorsun Lilam

Ben:İyi Hüsom oturuyorum sen neler yapıyorsun

Hüseyin💜:Valla iyiyim öğlen paydosa çıkmadım dedim Hakan abiye 1 saat erken çıkıcam

Ben:Senin fikrini ayrı zikrini ayrı seni ayrı öperim çocuk

 

Hüseyi💜:Burnumda,gözümde,tüm vücudumda tütüyorsun be Ayça

Ben:Geliyorum o zaman yanına

Hüseyin💜:Her ne kadar senin dinlenmeni istesem de günde bir öğün yemekten önce sonra fark etmez seni görmem lazım

 

Ben:Lan sen benim kalbime mi indirmek istiyorsun

Ben: Kalpten gideyim de gör sen Hüso

Ben:Neyse ben geliyorum görüşürüz parkta

Hüseyin💜:Gel lilam gel dikkatli gel

Ben:Öptüm💜

Hüseyin💜:💜

''Bu mesaja 💜 bıraktınız''

 

Odaya çıkıp hazırlandım.

Tam aşağı indim ayakkabımı çıkıp gidicem Poyraz Abime yakalandık eyi mi?

''Nereye?''diye sorgulayıcı bir sesle sordu.

''Dürüst olam mı?''diye sordum

''Tabi ki Ayça''dedi.

''Kızmayacaksın?''diye sordum.

''Saçmalama Ayça niye kızayım?''diyince bundan cesaret aldım

 

''Hüseyin'in yanına''dedim çekinerek.Ben bu aileyle sevgilim hakkında konuşmayı sevmiyorum.

''Eyi bin arabaya,resmi olarak daha tanışmadık kendisi ile ''dedi

''Abi ben motorla gidice-''derken lafım kesildi

''Niye?''o nasıl soru ileri zekalı.

''Niye niye?''diye üstünzekalı bir yanıt verdim.

''Niye motor Ayça?''diye sordu.Ha sen onu diyorsun.

 

''Hem motorları seviyorum hem de benzin almam gerekiyor''dedim.Benzin bahane sürüş şahane.

 

''Benzini ne yapıcaksın?''Yine üstünzekalı bir soru.Çok otantik soruların var abi.

''İçicem abi''diye kinayeli konuştum.

''Ayça seni ben bırakıp alıcam benzine gerek yok''dedi.

 

Son kozumu oynama zamanı.''Öyle deme abi bu gece yarısı zam gelecekmiş''dedim.Kime bu kozumu oynasam işe yarar.Cebimde 200 liradan başka para yok.Bir şekilde hisse bozduracağım sanırım.

 

İşaret parmağını bana doğru sallayıp''Eğer hız yaparsan arkadan öyle bir vururum ki sana bir şey olmaz ama motor pert olur Ayça haberin olsun''diye beni tehdit etti(!).

Ayakkabımı giydim ve gözümü kırpıp ''Yakalarsan vurursun''dedim.

Birlikte peş peşe benzinliğe girdik.

 

Benzinliğe girince o deposunu fullerken ben 200 liralık dolmasını istedim.

Ne kadar gelecekse artık.

Poyraz abim bana baktı ve''Ayçam bana bir su alıp gelir misin evden çıkarken içmeyi unutmuşum''dedi.

 

Ben nasıl ödesem diye düşünürken cüzdanın kartlık bölümündeki zor zaman 20 lirası geldi aklıma.

Rahmetlik babam hep''Kızım cüzdanında hep bir simit bir su parası bulunsun zor zaman parası olarak.O parayı zor zamanlar harici kullanma kullanırsan da yerine koy'' derdi.

 

Gidip suyu alıp geldim.Depoya baktığımda fullenmişti.

Pompacı abiye dönüp ''Abi sen bana fazla doldurmuşsun''dedim.Nasıl ödeyecektim ben bu parayı?

Pompacı abi,Poyraz abim'e bakınca olanları anladım.

 

Pompacı abi içeri gidince Poyraz Abim'e döndüm.

''Ne gerek vardı buna abi?Ben staj paramı alınca fulleyecektim''

Gülümseyip''E bu gece zam gelecekmiş''dedi.

''Dalga geçme abi ben böyle işleri sevmem''dedim

 

Evet sevmem,ben birine borçlu kalmayı sevmezdim.

''Bunu borç olarak düşünme Ayça ha içini rahatlatmak istersen ödersin ilerde ama şimdilik bunu kabul et''dedi.

Ona sarılıp teşekkür ettim.

 

Kulağıma''Senin o gün öldüğüne inandığım için özür dilerim Ayça''dedi.

''Senin ne suçun var abi''derken sesim titriyordu.

''Hayır Ayça herkes inansa ben yine inanmamalıydım,ilk ben aldım seni kucağıma annemden de önce ''dedi.

''Olmuşla ölmüşe çare olmaz abi boşver hem belki böylesi daha hayırlıdır''dedim.

 

Kendimizi toparlayınca araçlara binip parka gittik.

Biz geldikten 5 dakika sonra da Hüseyin de geldi.

Onları tanıştırdım.

Bir kafeye geçme kararı aldık.

 

Kafeye girdiğimizde abim bir yana Hüseyin bir yana oturdu.

Ha bunlar beni deniyor bakalım hangi tarafa oturucam diye.

Vay seni vay..

 

Hüseyin'e''Hüseyin sen abimin yanına oturur musun?''dedim o da oturdu.

Ben de her ikisinin karşısına oturdum.

''Siz kendinizi çok mu zeki zannediyonuz''derken gülüyordum.

 

Hüseyin abimi tanıdı,abim Hüseyin'i tanıdı.

En sonunda abim ''Hadi siz gençsiniz özlemişsinizdir birbirinizi ben 15 dakika markete gidiyorum,gelinceye kadar takılın amma sınırınızı bilin''dedi.

''İlişkimi en medeni karşılayan abim sana söz sana kız ayarlayacağım''dedim esprisine.

O da ''Hadi bakalım''dedi ve kalktı.

''Lan ben espirisine demiştim''dedim arkasından.

Arkasına dönüp ''Laf ağızdan bir kere çıkar''dedi.

 

O gittikten sonra Hüseyin hızla yanıma oturdu bana sarıldı.

Ben de onun o turunçgil kokusunu içime çektim.

Boynuna bir öpücük kondurdum.

Boyun fetişim var.

O da belimi kavrayıp kendi kafasını boyun girintime gömdü.

Onun saçlarını karıştırdım ve duayı yedi kere okudum.

 

Okuma bitince "Ya güzelim iyi ki sen"dedi ve yanağımda çoğu kişinin fark dahi etmeyeceği sadece çok gülünce ortaya çıkan gamzemden öptü.

Ben de onun mis gibi kokusunu içime çektim.

Ohhh ciğerlerim bayram etti.

 

Bir süre sarılı kaldık.

"Eee neler yaptın bugün?"diye sordu.

"Hiçbir şey desem yeridir tek elle tutulur şey motoru yıkamam"dedim

"Olsun dinlen sen"dedi ve"Sana kötü davranırlarsa bir saniye bile düşünme birtanem ehliyetini ruhsatını anahtarını al çık gel"ekledi.

"Yok şimdi nötr davranıyorlar"dedim

 

"Kimsenin seni üzmesine izin verme,ek rapor aldın mı?"diye sordu.

"Yok almadım yarın başlayacağım"dedim.

"Kolun nasıl oldu?"

"İyi iyi bir hafta daha dikkat edersem iyileşirmiş"

 

"Offf şu staj bitse de köye gitsek"

"Benim köy işi bu ara sıkıntı ya"

"Nasıl sıkıntı?"

"Bu biyolojikler sıkıntı işte"dedim.

"Boşver, olabilir, sıkma canını,biz buluruz bir çözüm yolunun hep bulduk "

 

Biraz sarılıp,snapten saçma salak efektler ile fotoğraf çekip prive attık.

Daha sonra Poyraz Abim geldi.

"Ayça gitmeniz lazım Yusuf futbol oynarken ayağını sakatlamış"dedi.

Hüseyin ile vedalaşıp kalktık.

 

Herkes aracına binip gitti .

Dediğine göre bileği çatlamaş ve eve çıkarmışlar.

 

Eve geldiğimizde artçıyı yıkandıktan sonra tam yerine oturmadığını fark ettim

Onu oturttum ve eve geçtik.

 

Eve geldiğimizde Yusuf salonda uzanıyor.

Diğerleri ise yanındaki koltuklardalar.

Bir kenara geçip oturduk.

Poyraz abim"Nasıl oldu?"diye sordu.

Yusuf"Abi arkadaşla üst üste düştük,kalkarken de ben toplayamadım ona tutundum bir defa daha üst üste düştük.Son düşmede benim ayağım taşa denk geldi öyle oldu."dedi.

 

Aklıma kuzenimle köpekten kaçarken birbirimizin ayağına takılıp benim taşın onun da benim üstüme düşmesi gelince güldüm.

Ben de 2 ay kolumu adamakıllı kullanamamıştım.

Rüzgar"Neye gülüyon?"diye sordu.

"Bu gen bir yerde işliyor demekki ben de kuzenimin ayağına takılıp kolumu çatlatmıştım ona gülüyorum"dedim.

 

Arda Abim bana döndü ve"Her şeyi geçtim kuzeninin ayağına takılmayı nasıl becerdin?"diye sordu.

"Köpekten kaçıyorduk"diye kısaca yanıtladım.

 

Bir süre hem Yusuf'un ayağı hem de benim kolumu çatlatmam hakkında konuştuk.

Saat ilerleyince herkes gibi ben de odama çekildim.

Instagram'da dolaşırken tığı işi bir dondurma dikkatimi çekti.

İpim hazır varken yapılışını izledim ve ona başladım.

Bir yandan da Dolu Kadehi Ters Tut'tan "Yapma N'olursun" açtım ve örmeye başladım.

Duygulu şarkıları seviyorum.

 

Ananas gibi, ahududu gibi

Ama daha çok avokado gibi tabii

Bunu ben bilirim, bir de benim gibileri

İnan ki, inan ki

 

Denedin bizi, ruhumun ikizi

Sandım aynı parmaklarımızın izi

Seni gördüğümde vurdu bi' kalp krizi

İnan ki, inan ki

 

Yaramaz kedi, yok ki tabii dili

Nası' söyler ki sana olanı biteni?

Yokluğunda kaldım ben bi' kemik, bi' deri

İnan ki, inan ki

Zor, çok zor

 

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet unutursun

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet unutursun

 

Dediler: "Seni sordu yine biri

Kalbi masmavi denizler gibi"

Bunu duyduğumda ben öldüm bi' nevi

İnan ki, inan ki

Sıcacık teni, kıvrımlı beli

 

Nasıl unuturum ki boynundaki o beni?

Bunlar yine başımı döndürmemeli

Zor ki, inan ki

Dönemem geri, olmalıyım deli

 

Girmişse kalbine bambaşka biri

Hatırımda gittiğin gün dün gibi

İnan ki, inan ki

Zor, çok zor

 

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet unutursun

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet unutursun

 

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet u

nutursun

Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun

Bana ihtiyacın olursa sarıl ona, elbet unutursun

 

Şarkı birkaç kere daha çaldı.

Ellerim yorulunca örgüyü bir kenara bıraktım ve telefonu şarja takıp alarmımı açıp yattım.

 

 

Ayça ve Hüseyin?

 

Poyraz Abimiz?

 

Aytaç'ımız?

 

Yusuf'un ayağı?

 

Sizi seviyorum yorumlarınızı bekliyorum.

 

Loading...
0%