Yeni Üyelik
20.
Bölüm
@hellikcantansiyonl

Hadi bismillah.

Şuraya ben bölümümüzü siz oy ve yorumlarınızı bıraksanız ne güzel olur.

Hadi bakalım geçelim bölümümüzeeee.

 

Bu sabah yanağımdan öpülme ile uyandım.

Gözümü açıp baktığımda Arda Abim olduğunu gördüm.

Ben de uzanıp onu yanağından öptüm.

 

Bazen sorgulayasım geliyor.

Önceden Ayla dışında sadece kuzenlerim bana abilik/ablalık/kardeşlik yapardı.

Şimdi ise altı tane kardeşim var.

Tabi bazıları beni kardeşi olarak görmese de.

 

"Neye daldın kız?"diye sordu.

"Hiç abi ya bir an hayatı sorgulayadım"dedim.

"İyi iyi kalk iki dakika sonra alarmın çalıcak" dedi .

 

Yataktan kalktım ve sanırım biraz hızlı kalktım diye başım döndü.

Abim"Ayça?, Ayça iyi misin meleğim?"diyerek beni yine yatağa oturtturdu.

"İyiyim abi iyiyim hızlı kalkınca oldu "dedi.

"Gel bakalım sana sarılasım geldi"dedi ve göğüsüne çekti beni.

Ben de ona sarıldım.

 

"Abi bir şey sorcam uzun zamandır kafamı kurcalıyor?"dedim .

"Sor meleğim"dedi

"Babanla aran neden limoni"dedim.

Kasıldığını hissettim.

Bir süre odada sessizlik hakim oldu.

 

"Pardon abi ileri gittim"dedim.

"Yoo hiç de ileri gitmedin hatta bu zamana kadar sorman gerekiyordu."dedi ve saçlarımı öpüp "Bir ihalede ileri derecede şirketi batırma düzeyine gelmiştim"dedi.

"Senin hatan mıydı?"dedim.

 

"Yani o ihaleyi fazla zorladım hırstan, almasam da olurdu,benim hatam sayılabilir"dedi.

"Peki pişman mısın?"dedim

"Evet,o olaydan sonra büyük bir kavga ettik. Daha yeni yeni konuşmaya başladık"dedi.

 

"Her şey olacağına varır abi, serbest bırak, nasıl olacaksa olsun"dedim.

"Haklısın meleğim boşver"dedi.

 

O sırada alarm araya girdi.

"Ve le günaydın günaydın günaydın günaydın günaydın gününüz aydın agagah biüü "

 

"Şu alarmı her duyduğumda gülerim"dedi.

"Ben de gülerek uyanmak için alarm yaptım"dedim.

 

Beraber kalktık.

Ben yine çantama malzemeleri koydum, üstümü değiştirdim, saçımı yaptım, dişimi falan fırçaladım ve kahvaltıya indim.

 

Bingo bugün kahvaltıya Yusuf bey de gelmiş.

Sağlam bir kahvaltı yaptım.

Daha sonra da Arda abim de arabada arka koltuğa atıp eczaneye gittik.

 

🍁

 

Eczanede öğlen vakti olmuştu.

Gülfem abla lahmacun ısmarlamıştı.

Hayırdır diye sorduğumuzda cevapsız bıraktı.

 

Lahmacunumun son 3 lokmasında iken Göksel Sülalesinden görüntülü arama geldiğini gördüm.

Umursamadan açtım.Ne var yani savaştan çıkmış gibi görünüyorsam.

İlk olarak kendi kendime baktım.

 

İyi iyi fena değil."Selam gençler ve kendini genç hisseden yaşlılar" dedim.

Lahmacundan bir ısırık daha aldım.

 

Aytaç"Sen bana flim öner flim,evde canım sıkılıyooor"dedi.

"Doktor civanım"dedim.

Aytaç"Konusunu alayım"dedi.

"Yıllardır hastanede hademelik yapmış bir adam annesini üzmemek için doktor oldum yalanı ile köyü kandırması"dedim.

 

Serkan"Biz bu çocuğu Netflix flimleri ile büyütmeyecektik, çocuk doktor civanım filminin konusunu soruyor"dedi.

Yusuf"Şimdi ben hem Netflix flimleri izliyorum hem yeşilçam izliyorum ben ne oluyorum?"diye sordu.

Aramada niye herkes birbirine bakıyor?

 

"Netyeş kuşağı oluyorsun oluyorsun sen" dedim sessizliği bölmek için.

Ama bunlar benim dediğime mikrofon kapatıp ekranı çevirip gülüyorlar.

 

Saate baktım.Daha 20 dakika vardı molanın bitmesine.

Hep siz mi güleceksiniz.

Siz misiniz beni sevgilimden kıskanıp üstüne burda söylediğime gülen?

Tabi bundan 3 cancağızım eksik(Poyraz abim, Arda Abim, Aytaç)

Geriye kalanlar ,şimdi sıçtım bacağınıza.

 

"Hadi size iyi gülmeler ben Hüseyin'in yanına kaçar"dedim.

Aramadan çıkmadan önce Aytaç ve Arda Abimin"Selam söyle"dediğini duydum.

Kendi kendime aleyküm selam dedim ve çıktım.

 

Poyraz abim de zaten ilişkimi en medeni, en insani en hayvani olmayarak karşılayan abimdi.

 

Kalktım ve son 20 dakikamda Hüseyin'in yanına gittim.

O da molaya çıkmıştı.

Birlikte koltuğa geçip oturduk.

 

"Dün ablamla konuşmak iyi geldi mi Lilam?" dedi.

"Çok iyi geldi"dedim.

Saçlarımı okşayıp"Aman sen iyi ol da gerisi benim için önemli değil"dedi.

 

Aklıma gelince"Arda abim ile Aytaç'ın sana selamı var"dedim.

"Aleykümselam da nerde gördün öğlene kadar?"dedi.

 

Ona olanları anlattım.

Kahakaha atıp"İyi yapmışsın Lilam"dedi.

O sırada Ayla beni aradı.Açtım.

"Efendim Ay yüzlüm"dedim.

"Ayça vaktim olsa ben de sana yürürdüm ama durum ciddi şuan senin abilerimden biri eczaneye geldi senle konuşmak istediğini söylüyor"dedi.

 

"Sen tanıyor musun?"dedim

"Yok tanımıyorum ama adının Serkan olduğunu söyledi"dedi.

"Tamam geliyorum"dedim ve kapattım.

 

Hüseyin bana sorar gözlerle bakınca "Abilerden biri gelmiş benle konuşmak istiyormuş"dedim.

"Gitcek misin yanına?"dedi.

"Gidicem derdi neymiş öğrenelim"dedim.

Bana sarılıp "Bir şey olursa sana güveniyorum kendini korumayı biliyorsun ama yinede ne zaman istersen bir telefon tuşu kadar uzağındayım"dedi.

Ben de onun turunçgil kokusunu içime çektim.

 

Daha sonra da kalktım ve eczaneye gittim bakalım ne diyecekmiş.

 

🍁

 

Aşağıdaki parka gelmiştik ama bu konuşmuyor.

Benim sadece 10 dakikam kaldı.

"Konuşmayacaksan gideyim 10 dakikam kaldı"dedim.

Serkan sadece"Özür dilerim"dedi.

Ohaaaağh bu da pişman oldu ise Rüzgar bey bile pişmandır.

 

'Acıma üzene,gelir siker üzerine' mantığını kullanarak"Hangisi için?" dedim.

Derin bir nefes alıp"Tüm yaptıklarım için"dedi

"İyi velev ki affettim gitti fabrika ayarlarına mi dönecek her şey?"dedim.

 

"Hayır ama belki daha iyi olur"dedi.

"Geldiğimden beri beni bir dövmediğiniz kaldı.

Sen, Yusuf ve Rüzgar. Özür dileyince kapanacak mı bu konu?"dedim.

"Haklısın"dedi.

 

Saate baktım ve "Neyse bu konuyu akşam etraflıca oturur konuşuruz ben Efsun ablanın yanına gitcem"dedim ve kalktım.

Bileğimden tuttu ve "Sadece iki şey soracam"Bileğimi kıvrak bir hareketle ondan kurtardım.

 

"Sor"dedim.

"1 bize şans verecek misin?"dedi.

"Ben o eve geri döndüğümde zaten hepinize ikinci bir şans verdim"dedim.

"Çok teşekkürler "dedi ama ikinci soruyu sormadı.

"İkinci soruyu sormadın?"dedim.

"Onu başka zaman sorsam olur mu?"dedi

 

Bu da ayrı manyak.

"Tamam ama benim işe dönmem lazım"dedim.

Saatime baktım son beş dakikam vardı.

Arkamı döndüğüm gibi koşarak ezcaneye uçtum.

 

Uzun süre ayakta kalanlar beni anlar.

 

🍁

 

15 dakikalık yolu ayağım ağrıya ağrıya 3 dakikada koşmuştum.

 

Gülfem abla benim geldiğimi görünce saatine baktı ve "Tam vaktinde yetiştin var ya"dedi.

 

Ben kendimi kapının yanındaki koltuğa zar zor attım.

 

Ayla bir bardak elma suyu doldurup verdi, sabah gelirken almıştık.

 

Onu içince biraz kendime geldim.

Kalktım ve tezgahın arkasındaki yerime geçtim ve de hasta beklemeye başladım.

 

O sırada Efsun abla "Ayça bir şey sorcam"dedi.

İç sesim'bugün herkes birşey soruyor zaten inşallah saçma değildir'derken dış sesim"Sor abla"dedi.

 

Biraz kendini sıkarak "O gelen abin miydi?"dedi.

"Yanii bir yerde abim sayılıyor"dedim.

 

İç sesim"Biyo anam ile biyo babam benden önce sikiştiklerinde ilk o doğduğu için o yüzden abin oluyor"dedi.

Sağol iç ses ya ben çocukları leylekler getiriyor sanıyordum.

 

İç ses"O da ayrı bir saçmalık leylekler çoğalırlarsa leylek olur insanlar sikişirse insan olur mantıken"

Sen bugün fazla mı zekisin?

İç ses"Her zamanki halim canım benim"

Neyse ne bak hasta geldi.

 

Hem de bir tane değil 5 tane hasta toplu geldi.

 

🍁

 

Şuan yatağımda uzanıyordum.

İş bitmiş,Asya abla ile seansımızı yapmıştık ve eve gelmiştik.

Tabi ki de beni almaya Poyraz abim gelmişti.

 

Asya abla ile aralarındaki çekimi ben bile hissetmiştim.

Ama adı üzerinde onların aralarında...

Tamam az biraz kıskanıyorum ama adamın yaşı gelmiş 30'a evde kalmış..

 

Acaba Yusuf'u ve Serkan'ı affetsem mi affetmesem mi?

İç ses"Sen biraz süründür kalana bakarız"diyince ona hak verdim.

 

Üstümü değiştirip yemeğe indim.

Yine her zamanki yerime oturdum,yemekte mantı yanına da mis gibi salata.

Siktirrr bana ziyafet var.

 

Beraber yemeye başladık.

Aytaç"Sanırım en sevdiğim Kemal Sunal filmi bu oldu"dedi.

Sinan Baba"Hangi filmden bahsediyorsunuz çocuklar?"dedi.

Yusuf"Doktor Civanım,ben de abimle izledim"dedi.

 

Nihan Anne ile aralarında bir bakışma yaşandı.

Nihan Anne"Evliliğimizin ilk ayında ilk beraber izlediğimiz flim"diyerek açıkladı.

 

Rüzgar"Bugün mesaj geldi"dedi.

Eee bu zaten her gün binlerce kişiye olan bir şey.

Devam etti"O piç Adnan böbreğine yediği bıçak darbesinin mikrop kapması sonucu hastanelik olmuş"dedi.

 

Ama ben bu herifi en sonunda yatırıp götüne odun sokucam ha.

 

Düz çıkan bir sesimle"Keşke bir kere daha saplasaydım o bilekliği"dedim.

Aytaç ve Yusuf'un bakışları bilekliğimin demir kısmına takıldı.

Anlamışlardı,anlasınlardı.

 

Sinan Baba"Yarından evveli yok kendimize iyi bir adli suç avukatı bulmamız lazım"dedi ve Arda abime baktı.

 

"Aslında benim bir kuzenim işinde başarılı bir adli suç avukatı isterseniz ona sorabilirim hem konuyu daha iyi bilen biri olur"dedim.

Bahsettiğim kişi Orhan abim idi.

İstanbul'da bizim evde okumuştu.

 

Arda abim"Sen olayı anlat bilmiyorsa sor eğer kabul ederse konuşayım"dedi.

"Tamam ben akşam bir yazayım"dedim ve yemeğe döndüm.

 

🍁

 

Yemek bitince odama çekildim.

Orhan abimi aradım.

 

"Efendim"diyerek açtı.

"Napıyorsun nasılsın abi"

"Oooo Ayça hanım siz beni hatırlar mıydınız?"

 

"Offff abi dalga geçme sanki bilmiyorsun başıma gelenleri"

"Biliyorum hatta en son olanları da biliyorum papatyam"

"En son olanlar?"

"O piçin hastaneye kaldırıldığına kadar biliyorum"

 

"Ooo yine forumundasın"

"Biyolojiklerden ne haber dava açıcaklar mı?"

"Açacaklar hatta avukat araştırıyorlardı ben de seni düşündüm hatta o yüzden aradım"

"İyi yapmışsın be zaten olaya hakimim"dedi.

 

Arkadan diğer kuzen abilerimin sesi geldi Dört erkek bekar evi...

"Oooo Orhan bey eve geldiniz çok şükür"dedi doktor olan abim Kerem'di.

"Dedi nöbetten gece dörtte gelen Kerem bey"diye laf girdi polis Osman abim.

"Diyen kişinin yarın nöbeti olması dışında hiçbir sıkıntı yok"dedi asansörcü Emir abim.

Ama şimdi doğruya doğru en çok kazanan Emir abimdi.

 

"Ben de burdayım hooo"dedim.

Kerem abim"Oooo yaşıyor musun kral"dedi.

Onların görmeyeceğini bile bile ellerimi açıp"Bugün de ölmedik çok şükür"dedim

 

Osman abim"İyi iyi neyse kapat sen isterse biz biraz içiçeğiz"dedi.

Emir abim"Sen ne zaman 18 oluyorsun lan?"dedi.

"Daha var abi ya"dedim.

"Eyi,olunca söyle de bir volim ısmarlayayım"dedi.

 

"Cık volim ne abi ya dedem bana 70'lik rakı saklıyor hem de yıllanmış"dedim.

Kerem abim"Lan o dedemin bazasının altındaki rakılar sizin mi?"dedi.

"Evet hatta Yeni rakı benim,Efe Rakı da Ayla'nın"

 

Orhan abim gıcıklığına"İyi iyi gidince içerim ben onu"dedi.

"Dedem de sana nah içirir onu"dedim.

Daha sonra da"Hadi size Afiyet olsun ben kapatıyorum var mı bir diyeceğiniz?"dedim.

Emir Abim"Canının sağlığı gülüm hadi görüşürüz"dedi.

Daha sonra da kapattım.

 

Bir müzik dinleyeyim dedim.

İlk çıkan şarkıyı açtım.

 

Değdi saçlarıma bahar küleği

Nazende sevdiğim yadıma düştü

Her erin bahtına bir güzel düşer

 

Sen de tek menim yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

Sen de tek menim yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

 

Sensiz dağ döşüne çıktım bu seher

Öttü kumru kibi gülşen laleler

Bes niye yalgızsın sordular eller

 

Böyle bir üzgünüm yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

Böyle bir üzgünüm yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

 

Gözlerim yoldadır kulağım seste

Seni unutmaram men son nefeste

Ey ceylan bakışlı, ey boyu deste

 

Ey taze sevdiğim yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

Ey taze sevdiğim yadıma düştün

Nazende sevdiğim yadıma düştün

 

Biraz Aytaç'a bulaşayım dedim ve yan odaya doğru uçtum.

Kapıyı hızla açıp yatağa doğru uçtum.

'Küt'diye bir ses geldi.

Bacağı da yatağa vurmayaydık iyiydi.

 

Aytaç"Oha lan o neydi öyle"dedi

"Bacağı çaktık"dedim.

"Yatak çöktü sandım amına koyim"

"Canım sıkılıyor ne yapsak?"dedim.

"En iyisi klimayı açıp yatmak"dedi.

"Uykun mu var?"dedim.

"Evet"dedi ve boyun boşluğuma kafasını koydu ve yan yattı.

 

Ben de yan yattım.

Kokumu içine çekmek istercesine derin bir nefes aldı.

Daha sonra da "iyi ki geldin Ayça"dedi.

Ben de sıcağı umursamadan ona sarılıp"İyi ki tanıdım seni"dedim.

Beraber sarılarak uyuduk.

 

~AYTAÇ'DAN~

Gece yanımdaki kıpırdanma ile uykum bölündü.

Başta 'Ayça rahat yatamadı uykusunda dönüyor ' diye düşünsem de yataktan kalkma sesi duyduğumda gözlerimi açtım.

 

Yataktan doğrulduğumda Ayça çoktan kapıyı açıp gitmişti.

Kalkıp hemen peşine gittim.

Aşağı indi,ne oluyor amına koyim?

 

"Gece uykusunda kabus mu gördü?

Kötü bir haber mi aldı acaba?"

Diye düşünürken ben de peşinden bahçeye çıktım.

 

Duyduğum hıçkırık sesi ile ağladığını anladım.

Hızımı arttırdım ve yanına vardım.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

 

Koşmaya devam etti.

Ben de koşarken kolundan tuttum.

Amacım onun hızlanmasını yavaşlatıp ne olduğunu sormaktı.

 

Lakin kolunu tutar tutmaz bir çığlık atıp kolunu çekti ve geri geri kaçtı.Ve o bilekliğinin demir kısmını vücudundan bir karış ötede kendini korumak için eline aldı.Sevmiyordum o demir kısmı.

 

"Ayça iyi misin ikiz?"diye sordum.

İyi olmadığının farkında idim amacım benim olduğumu anlamasıydı.

 

Etrafına bakıp sinirli bir şekilde"Nerdeyim ben,nerde o piç, nerdeyim?"dedi.

Derken de bir yandan da ağlıyordu.

Yanına bir adım yaklaştım ve "Ayça benim Aytaç,ikizin"dedim.

 

Kulaklarınını ellerini ile kapatıp yere çöktü.

Psikolojik olarak çok kötü durumda idi.

"Git Allah'ın belası git.Gelme artık gelme. Dokunma artık bana"dedi, ağlaması şiddetlendi.

 

Yanına çöktüm bu sefer de geri gitti.

"Kimsin karanlıkta göremiyorum ama şöyle gitsin o benim babam falan değil,beni dinlemiyor belki seni tanımıyor diye dinler, söyle gitsin"dedi ve kollarını kulaklarına tam kapattı.

 

İçimde bir şeylerin koptuğunu hissettim.

Neler yaşanmıştı benim ikizim az çok biliyordum ama bu derece kötü olduğunu bilmiyordum.

Yutkunamadım.

 

Yanına diz çöktüm ve demiri tutan eline dikkat ederek ellerini tuttum.

"Ayça,benim ikizin Aytaç, evin bahçesindeyiz, o yok,burda değil,sana yaklaşmaz,sana dokunamaz"dedim ve ellerini yere indirdim.

 

Gözlerinin içine baktım.

Besbelli, korkmuştu.

 

"Ay-Aytaç sen misin?"dedi burnunu çekerek.

Ellerini tuttum ve "Benim ikiz,benim Aytaç " dedim.

Kafasını kaldırıp bana baktı.

Daha sonra da boynuma sımsıkı sarıldı.

 

Ben de ellerimi sırtına koydum ve sarıldım.

Derin bir nefes alıp o denizimsi kokusunu içime çektim.

 

Buna yıl 'kardeşim ölmeseydi nasıl bir ilişkimiz olurdu?' diye düşünmüştüm.

Hatta bir ara kafayı yeme dönemine gelmiştim.

Şimdi kardeşim yanımda idi.

Ama yaralı idi.

Kendi kendime'Kalk oğlum kardeşinin yaralarını sen sar'dedim.

 

Ayça'ya daha sıkı sarıldım ve onu kucağıma aldım.

Kafasını kaldırdı ve "Buna gerek yoktu"dedi.

Kafasını bir elimle göğüsüme bastırdım.

"Sen her şeyin en iyisini hak edecek kadar çok yoruldun,gel biraz dinlen"dedim.

 

Onu odaya çıkardım ve yatağa bıraktım.

Ben de yanına yattım.

"Anlatmak ister misin?"diye sordum.

Kendi kararı idi isterse anlatmasın ama iyi olsun yeter.

 

"Bazen o piç rüyama geliyor.Bende de uyurgezerlik var.İkisi bir olunca felaketim oldu.

Bir de uyurgezer insan uyandırılırsa saldırganlaşır.Geldi mi üst üste gelir ya hep zaten"dedi.

 

Yanına yatıp ona sarıldım.

O güzel kokusunu içime çektim.

"Her ne olursa olsun ben senin yanındayım ikiz, her ne kadar bunca sene birbirimizi bilmesek de birbirimizi görmesek de aynı rahimden çıktık biz."dedim.

O da bana sarılıp"Katılıyorum,seni seviyorum, uyumak istiyorum"dedi.

"Uyu güzelim"dedim ve yastığı kolumun üstüme koydum.

 

O da"Böyle kolun ağrır"dedi ve yastığın yanına koydu elimi.

"Bu geceki olandan diğerlerine bahsetmesen olur mu?"dedi.

"Niye Ayça?"bu konu ciddi bir konu idi.

"Zaten başım dönse ilgileniyorlar sağolsun varolsunlar ama basit bir uyurgezerlik yüzünden daha da tedirgin olmasınlar"dedi.

 

Son zamanlarda abimle psikologa gittiğini biliyordum.

Abimin psikolog Asya'yı anlatışını da...

"Tamam güzelim ama bir şartım var"dedim.

 

Krizi fırsata çevirmek diyince de ben...

"Neymiş?"dedi.

"Bundan sonra geceleri benimle uyuyacaksın veya bizimkilerden biri ile ya başına bir iş gelse idi"dedim.

Uyku mahmuru bir halde"Kabul ama hep senle uyumam diğer abilerimle de uyurum"dedi.

 

Ağzımın içinde'hay abilerimin amına'dedim.

Duymadı sanıyordum ama dürtmesi ile duyduğunu anladım.

 

Yine uyurgezerliğe kalkarsa diye yatakta kapıya yakın tarafa ben yattım.

Kalkmak istediğinde benim üstünden geçmesi gerektiği için uyanırdım.

Onu göğüsüme çektim.

O bir süre sonra daldı.

 

Ben de onun yaşadıklarını düşünmekten sabaha kadar uyuyamadım.

 

~RÜZGAR'DAN~

Gece uykumu hızlı adım sesi böldü.

Önce umursamadım ama merdivenlerden takur tukur inen birinin kim olduğunu merak ettim.

 

Fazla merak göte yarakmış.

 

Ayça idi.Niye bu kadar hızlı idi ve ne olmuştu.

Hemen peşinden aşağı inen Aytaç'ı gördüm.

Bu iki salak gece gece ne yapıyordu.

 

Merakımdan ben de peşlerinden indim.

Ayça bahçeye çıktı.

Gece gece?

 

Daha sonra ise her şeyi gördüm.

Ayça'nın çığlığını, ağlamasını...

Hepsini.

 

Aytaç onu kucağına alıp yukarı çıkarırken ben de duvarın arkasına saklandım.

Aytaç aldı onu odasına götürdü.

Biraz konuştular.

 

Ben de Ayça uyuyunca odama çekildim.

Haksızlık yaptığımın, önyargı ile yaklaştığımın farkında idim ama ne yapacağımı,nasıl buzları eriteceğimi bilmiyordum.

 

Bugün Serkan konuşmuş.

Belkinde sevgili konusunda fazla üzerine gidiyoruz.

Sonuçta o tacize uğradıktan sonra Hüseyin'e koşmuş.

Onun her anında yanında Hüseyin varmış.

 

"Napıcam ben amına koyim" dedikten sonra komodinin çekmecesini açtım ve bir uyku ilacı içtim.

 

Uyku sorunum vardı.

Eğer ilaç içmeden uyursam bir adım sesime uyanıyordum.

Bunu da ilaçla tedavi ediyorlardı.

 

Yatağa uzandım ve uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.

 

Evetttt.

Bu bölümde 3 kişinin ağzından okuduk.

 

Yapayım mı ara ara böyle?

 

Anlamayanlar için Kerem,Osman, Orhan,Emir Ayça'nın üvey ailesinden kuzenleri.

 

Ayça'nın psikolojisini biraz olsun anlayabilmişimdir umarım...

 

Gülfem acaba o lahmacunları hâyır için dağıtmış olabilir mi?(🤭)

 

Kerem?

 

Osman?

 

Orhan?

 

Emir?

 

Ayça?

 

Hüseyin?

 

Aytaç?

 

Serkan?

 

Rüzgar?

 

İstek sahne?

 

Hadi ben kaçar

 

Oyunuz ve yorumlarınız benim için önemli.

Hayalet 👻 okuyucu olmaaa.

2630 kelime...

 

 

 

Loading...
0%