Arkadaşlar bölümün neden gelmediğini soranlar olmuş uygulama bende hata veriyor gün içerisinde okul harici oturdum bölümü atmakla uğraştım şimdi yeniden deneyeceğim inşallah yayınlanir.

Geçelim bölümümüzeeee

Vücudumda hissettiğim ağrıya karşılık gözümü açtım.

Güneşin gözüme yansıması ile kıstım gözlerimi.

En son davetten dönüyorduk.

Ne olmuştu bize?

Hassiktir kaza yapmıştık.

Hızla etrafıma baktığımda yan sedyemde uzanan abimi gördüm.

Vücudunda sıyrıklar vardı.

Şöyle bir kendimi yokladım.Omzunda, boynumda,bileğimde ve başımda ağrı vardı.

Yine de dikkat ederek kalktım.

Sendeleye sendeleye abimin yatağının kenarına tutundum ve abime baktım.

Boynunda benim gibi boyunluk vardı.

"Abi"dedim gözyaşları içinde.

Elini tuttum ve yere çöktüm.Böyle daha iyi görebiliyordum.

"Abi ne olur aç gözlerini"dedim.

"Burası neresi , nasıl geldik bilmiyorum,abi yanımda bir sen varsın ne olur uyan, korkuyorum"dedim.

Doğruydu, burası hangi hastane hiçbir fikrim yok,kim getirdi bilmiyorum.

Aslında Rüzgar ile birkaç konuşma hatırlıyorum ama düşündükçe beynime yıldırımlar saplanıyordu.

Abimin elini tuttum ve dudaklarına götürdüm.

Yüzüne yaklaştım ve yanaklarını öptüm, öptüğüm yerleri de gözyaşım ile temizledim.

Abime belkide 'yavaş ol' demeseydim bu halde olmazdık.

Abimin gözlerinin aralandığını gördüm.

Bana baktı ve hırıltılı bir şekilde"Dökme o incilerini birtanem iyiyim ben"dedi.

Hızla kapıya yöneldim ve açıp"Alooooo Haahoooooo biz uyandık, loynnn kimse yok muuuu?"diye bağırdım

Kenardan çıkan Kerem abimi gördüm.

Geldi ve bana sarıldı.Ben de ona sarılacaktım ki bir an başımın döndüğünü hissettim.

Hızla beni kucağına aldı ve"Niye ayaklandın lan sen?"dedi.

Kuzen Abimle anlaşma şeklimiz mükemmel.

"Canım sıkıldı geldim, sen beni indir de abime bak bir"dedim.

Beni de alıp müşade odasına geri götürdü.

İkimize de bir takım tetkikler yaptı.

Bizimkilere haber verilmiş.

Testler olumlu çıkarsa normal odaya alacaklarmış.

Berat abiye başımın ağrıma sebebini sorunca aldığım darbelerden olduğunu öğrendim.

Omzumun ağrıma sebebi ise kırılan camın orayı kesmesi, kolumun sebebi yeniden zedelenmesi,boyun ise ani sarsıntı yüzünden imiş.

Abimden benden pek farklı sayılmaz.

İyi iyi buna da şükür ikimiz de yaşıyoruz, ikimiz de tek parçayız.Buna da şükür.

Kendi yatağımın tekerleklerini açıp Arda abimin yatağının yanına dayamış,aradaki yatak kolluklarını da indirmiş yan yana yatıyorduk.

O sırada kapı açıldı ve Kerem abimle Poyraz abim geldi.

Poyraz abimin gözler kan çanağı.

"Abi gelsene"dedim.

Geldi ve yanımıza oturdu.

Arda abim"Sen her hastana karşı bu kadar duygusal mıydın abi?"dedi.

Poyraz abim gülümseyerek"Korkuttunuz beni özürlüler"dedi.

Doğruldum ve ona iyi olduğumu hisettirircesine sarıldım.Tabi koluma da dikkat ederek.

"İyiyiz ikimiz de abi, çok şükür"dedim.

O da sarıldı.Boyunluktan tam sarılamasak da olsun.

Bir süre sonra ayrıldık.

Kerem abim ciddiyete bürünerek"Ayça hanım ve Arda Bey şimdilik testler olumlu yani normal odaya alınacaksınız. Ayça senin bileğine yeniden bilek desteği takacaklar odaya geçtikten sonra haberin olsun."dedi.

Abime en balık bakışımı attım ve "Abi bir gün en azından biraz desteksiz kalsa olur mu? Yani nolur, bak valla dikkat edicem ama bir gün en azından çünkü kolum destekten ağrımaya başladı"dedim

O da biraz düşündü ve "Tamam ama sadece bir günlüğüne yarın destek takılacak"dedi.

"Tamam abi söz"dedim neye söz verdiğimi bilmeden.

Poyraz abim Arda Abim'in,Kerem abim benim hasta yatağımı itekleyerek normal odanın önüne geldik.

"Sağ yap,topla,gel gel gel hopp tamam oldu"diyerek hastane yatağını park ettirdim.

Poyraz abim ve Kerem abim bizimkilere haber vermeye gitti.

Ben de Rüzgar ile yaşadıklarımı düşünmeye başladım.

Bence maddi olarak da affettirebilirdim.

Tek Rüzgarı değil Serkan'ı da.

Kapı çalındı ve içeri koşarak Yusuf geldi.

Ağlamaklı bir sesle "Abi,abla"dedi.

Önce gitti abisine sarıldı.

Aytaç da geldi bana sarıldı.

Ben de ona sımsıkı sarıldım.

"Hissettim ikiz, hissettim sana birşey olduğunu"dedi.

Cevap olarak daha da sarıldım.

O benden ayrılınca Yusuf geldi sarıldı.

Ona da sımsıkı sarıldım.

Kolumun, bileğimin ağrısını falan siktir ettim.

Ama o da ayrıldı benden.

O da gidince babam geldi.

Adam çökmüş, dün davette gördüğüm adamla aynı kıyafetler içerisinde ama aynı ruh halinde değil.

Ondan ayrılınca anneme baktım.Geldi ama o diğerlerinin aksine daha hafif sarıldı.

"Çok korkuttunuz canım kızım"dedi.

"Her şey geçti anne"dedim.

En sonunda ondan da ayrıldım.

Rüzgar resmen gözümün içine bakıyordu.

Kafamla gel işareti yaptım.Ama bir şey dikkatimi çekti.Dayak yemiş gibi duruyordu.

Yanakları kızarmış, parmaklarında belli belirsiz kuru kan var, gözünün altı kırmızı.

O da geldi sarıldı.

"Sana kendimi affettirmek için elimden geleni yapmaya hazırım"diye fısıldadı.

"Bence de hazır olsan iyi olur çünkü ikinizin de ağzına sıçıcam"dedim espiri Kulağıma hafif kıkırdaması geldi.

Anam sarıl sarıl bitmiyor.

Ayla geldi ve yanağımdan öptü.

"Ben değişiklik olsun diye sarılmayacağım" dedi.

Odadaki herekesin sarılmasına atıfta bulunmuştu.

Saide annem geldi.Gözler kıpkırmızı.

Ona sarıldım.O da benim saçımı okşadı.

"Sabahlara kadar dua okuduk kızım, şükür iyisin"dedi ayrılırken.

Hüseyin geldi en sonunda.Öyle bir sarıldı ki tüm ağrımın çekip alındığını hissettim resmen.

Fısıltı ile"Özür dilerim korkuttuğum için"dedim.

Aynı ses düzeyinde cevap verdi "Özür dileme Lilam iyi ki haber verdin"dedi ve saçımı okşadı.

Daha sonra da yanağıma bir öpücük kondurup yanıma oturdu.

Poyraz abime baktım" Yok ben sarılmayacam kurban bayramı bayramlaşmasına döndü oda" dedi.

Onun dediğine hepimiz güldük.

Serkan ortaklıkta yoktu.

Kerem abim geri odaya girdi.Ne ara gittiyse artık.

Bana dönüp"Bizimkiler merak etmiş onlara da mesaj gitmiş ya"dedi.

Rüzgar"Bu mesaj olayı ney sabahtan beri bir mesaj muhabbeti dönüyor"dedi.

Hüsom"Ayça'nın acil yardım talebinde kimleri listeledi ise onlara ve ambulansa konum falan atıyor"diyerek açıkladı.

Arda abim"Neyse birşey olmaz,olmuşla ölmüşe çare olmaz derdi Ayça.Aynı fikirdeyim, daha da olayı duygusallaştırmayın ağlarım ha" dedi.

Kapı açıldı ve Serkan girdi.Sekomen,ya sanırım ona içimden böyle hitap edicem.Sekomen.

İçerdeki bir koltuğa oturdu ve herkesin ona baktığını görünce"Ne oldu ne bakıyonuz?" dedi.

Poyraz Abim "Akşam ben geldirken polise tutanak tutturup gelicektin,ne oldu merak ettik"dedi.Bu sorunun altında 'Nerde kaldın' sorusu yatıyordu.

Sekomen de bu soruyu anlamış olacak ki "Araç perte çıkmıştı.Bir hurdacııya sattım, daha sonra da bu paradan hayır gelmez diye pazarda yaşlı bir kadına bırakıp kaçtım"dedi.

İnce düşünce severiz.

Sinan babam kafasını salladı.

Arda abim"İyi yapmışsın" dedi.

O sırada kapı açıldı ve içeri Kerem abimin best kankisi Berat abi geldi.

Girer girmez kalabalığı görünce"Bu ne kalabalık"dedi ve ellerini sallayıp cam açmaya gitti "Hadi hadi hadi hava sıcak zaten rica ediyorum hastaları daha da yormayalım.Zaten durumları da gayet iyiye gidiyor"dedi.

Kerem abim "Birer kişi refakatçi kalsa yeterli"dedi.

Yusuf ve Aytaç aynı anda "Ben kalırım"dedi.

Poyraz abim ikisinin de kafasına vurup "Siz ne ara reşit oldunuz lan, benim haberim yok" deyince onların kalamayacağı kesinleşti.

Arda abim"Anne baba siz de eve gidin zaten perperişan oldunuz"dedi.

Ben de "Saide anne sen de eve git gözlerin altı mosmor olmuş"dedim.

Kerem abim Ufuğun ensesine vurarak"Siz de hepiniz staja gidiyorsunuz, stajı aksatmıyorsunuz Ayça'nın durumunu da anlatıyorsunuz"dedi.

Geriye kim kalıyor,Sekomen ve Rüzgar ve de Poyraz abim.

Poyraz abim"Siz de zaten hastanedesiniz iyisiniz ben gidip nöbete kaçacam"dedi.

Berat abim "Kim kaldı geriye onları da postalayalım"dedi

Sekomen"Rüzgar ile ben kalıyorm"dedi.

Herkes okeydi.Hüseyin biraz zorlasa da kalmak için abim onu ense köküne vura vura yolladı.

Odada dört kişi kalmıştı.Ben,Arda Abim, Sekomen, Rüzgar.

Kerem ve Berat abi de hastaya bakmaya gitmişti.

Kerem abi gitmeden de bilekliğimi takıp gitmişti,o sökmüş.

Herkes gidip de kapı kapanınca yatağı yatırdım ve kendimi bıraktım.

Daha sonra da Arda abime dönüp"Özür dilerim abi belki de şoförün işine karışmasa idim burda olmazdık"dedim.

Arda abim bir süre yüz ifademi çözmek istercesine baktı daha sonra "Saçmalama Ayça iyi ki karıştın hatta,biz o tırın altına 100 hızla girse idik yaşamıyor oldurduk"dedi.

Biraz düşününce mantığa yatıyor ama benim düşündükçe de başım ağrıyor.

Sol kolumu sağ elimle kavrayıp yatağın kenarına koydum.

Kerem abime söz vermiştim.

Daha sonra da kendimi dinlenmeye bıraktım.

Uykuya tam dalmadan önce saçlarımda bir baskı ve ardından şefkat dolu bir ses işittim "İkinci şansı verdiğin için seni pişman etmeyeceğim canım kardeşim"dedi.

Rüzgardı bu...