Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@herall

Enise çıktığı konseyden beri susmuş yarım saattir hiram'ın konuşmasını dinliyordu. Sürekli koşuşturmaktan bunalmıştı artık. Bir kenara oturmak, öylece uzaklara dalmak ve gerçeklikten soyutlanmak istiyordu. Lakin bu pek mümkün değildi. Hiram'ın bir sözüne takıldı ve onu durdurdu.

''Evet hiram anladığın üzere o dedikleri şey bizi ilgilendirmiyor lütfen burnunu sokma? ''

'' Neden ama nis bence çok eğlenceli olurdu.''

Hiram eniseye genelde nis olarak hitap ediyordu. Bu durumdan tek hoşnut kendisi olduğunu bilse de ona göre hava hoştu.

'' İnan bana olmazdı. Zaten oldukça yoruluyoruz birde onunla mı uğraşıcaz. Pe**venk herifin tekinin peşinden dolaşamam ben. Ana hedefe odaklan lütfen.''

''Al işte hevesim kaçtı. Ne güzel eğlenecektik adamlarla. Planlarını çökertmek için şimdiden bir şeyler düşünmüştüm.'' Dedi hiram.

'' Otur oturduğun yere. Göze çok çarpmayın dedi talya. Bir kerede söz dinlesen ne olur sanki. Eskisi gibi kafan estikçe konseyle oynayamazsın. Orası babanın ahırı değil. Haa eğer konsey çokta şey değil atılıyım ne olacak sanki diyorsan hava bana göre hoş. Kendim daha iyi idare ederim.''

''al kırdın kırdın. Bak kalbim yerlerde.'' dedi hiram.

''senin kalbin yok'' dedi enisa.

Hiram bu sözün üzerine gözlerini devirdi. Yüzü asıldı iyice sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Her seferinde olumsuz konuşması yok muydu şu kızın. Tamam kalbimiz yok belki ama benim hala duygularım yaşıyor. Onunkiler peki işlevlerini yavaş yavaş kaybetmiş olabilirdi lakin konu bu değil diye geçirdi içinden. Yanında beliren enise ile homurdana homurdana yoluna devam etti.

Arabanın yanına varınca hiram cebinden anahtarı çıkardı ve oldukça yavaş bir şekilde eniseye uzattı. Enise ters ters bakıp anahtarı aldı. Hiram gözlerini devirip arabanın kapısını çarparak hışımla yan koltuğa yerleşti. Enise içinden söylendi. Kaç yaşına geldi hala çocuk gibi. Birde erkek olacak gıcık herif. Hiram yanlış doğmuş bence kız olmalıydı diye düşündü.

Sürücü koltuğuna geçti ve anahtarı takıp arabayı çalıştırdı. Radyoyu açıp sürmeye başladı. Yolun çoğunda hiram gözlerini camdan dışarıya dikmiş somurtmuştu. Bu haline güldü hep böyle olsaydı keşke diye içinden geçirdi. Hiram her zaman çok konuşup bir şeyler hakkında sürekli planlar yapıp asla susmazdı.

Aniden önlerine kıran bir araba ile durmak zorunda kaldı. Öne doğru savrulan hiram sorgulayan gözlerle eniseye baktı. Duran arabadan iri yarı insanların çıkmasıyla olduğu yere sinen enise içinden bir küfür saydırdı. Bu itlerin ne işi var burada ve neden sürekli bize bulaşmaktan usanmıyorlar diye düşündü.

Hiram sinirle arabadan çıktı. Arkasından enisede çıktı. Karşı karşıya gelince durdular. ''Ne bu böyle. Her dışarı çıktığımızda ensemizde bitiyor köpek p*çleri. Sanki gps takmışlar g*tümüze'' dedi hiram telepati yoluyla eniseye. Enise ofladı.

''Ne var yine Rüstem. Hayırdır yani. Ne oluyor size son zamanlarda. Bu mu karşılığı'' diye yakındı enise.

''Dediydim ya sana enise hanım borcumuzu ödemek istiyoruz. '' nasıl ödemek istediklerini çok iyi biliyordu enise.

Bilseydi başlarına böyle kalacaklarını inanın kurtarmazdı o sirk sıçanlarının elinden. Hep talyanın görevleri haricinde işlere bulaşmak zorunda bırakıldığından oluyordu bu olaylar. Hirama lanet olsun sana dedi içinden telepati yoluyla. Eğer o gün yardım edelim çok eğlenceli duruyor diye üstelemeseydi, itirazlarıma rağmen beni dinleseydi böyle olmazdı. Her şey onun suçu diye düşündü ve tekrardan ofladı.

Enise gerçekten böyle şeylerle uğraşmaktan hoşlanmıyordu. Ellerini sıkıp bıkmış bir şekilde konuşmaya başlayacağı sıra hiram konuştu ''Hoşt lan köpek soylu p*şt seni ''

Talyanın yüzünden öldüremiyordu da bu itleri. Anın getirdiği öfkeyle rüstemin suratına tükürdü '' bu iş burada bitmedi'' dedi enise. Hirama bıraktı adamları ve hızla arabaya geçti. Bu sefer yan koltuğa oturdu. Eğer kendi kullanırsa kesinlikle büyük bir kaza meydana getirebilirdi. Ölmezdi, bir kılına bile zarar gelmezdi ama sorun teşkil eden kendisi değilde arabaydı. Arabayı onlara talya hediye etmişti. Arabaya gözü gibi bakarlarken ona zarar verme düşüncesine ayrı bir sinir oldu. Biraz sonra hiram gelmişti. Arabayı çalıştırdı '' nereye gidiyorduk'' diye sordu.

''O eve sür ya da vazgeçtim gitmek istemiyorum oraya. Birde yaşlı moruğun çenesini çekemem. Yarın alırız emanetleri '' dedi. Hiram kafasını salladı ve eve doğru sürdü. Bir gün daha kan içmeden dayanabilirlerdi.

Hiramın düşünceleri arasında kesinlikle bu adamları öldürmek vardı. Talyadan izin alabilirse çok iyi olacaktı. Bir açıklarını bulup en kısa zamanda talyanın yanına gidecekti.

Bugün talyayla saat üçte toplantıları vardı. Yeni bilgileri en kısa zamanda iletmesi gerekiyordu. Büyükler yine bir kuralı yıkmanın peşindeydi. Onlarca yüzyıllık temel maddeleri bozmakla uğraşıyorlardı. Bu kurallar kendi başkanları tarafından konulmuştu. O kadar yıl korunarak günümüze kadar süregelirken bu kurumuş et parçaları her seferinde bir maddeyi kendilerince çevirmeye çalışıyorlardı. Kendi türüme saygı duyarım lakin bu morukların kendi türümden olması... kabullenemiyordu işte.

Kapıyı açtı ve içeri girdi. Hiram arkasından kapıyı kapatarak geldi. Kaç yıldır birlikte yaşıyorlardı lakin bunun tek sebebi ortak düşüncelerinin ''kuralları koruyup barış içinde yaşamaya devam etmek'' olmasıydı. Aksi taktirde ikisi de pek anlaşamıyorlardı. Konseye ailelerinin yüksek rütbesi sayesinde kolayca katılabilmişlerdi.

Hem rütbeleri sayesinde konseye katılmış olmaları hem de büyük çabaları sayesinde kendilerini kanıtlayarak zor bela talyanın grubuna dahil olmuş olmaları onun için şimdilik rahatlatıcı bir etmendi enisa için. Küçüklüklerinden beri ikisinin de tek hedefi güçlü bir gruba dahil olup hangi tür olduğuna bakmaksızın hayallerini gerçekleştirmekti.

Uyumalarına gerek yoktu lakin vampirlerde istedikleri zaman uyuyabiliyorlardı. Özellikle bu ikilinin en sevdiği şey aylaklık denebilirdi tabi görevlerinden sonra. İkisi de kendi odalarına yöneldiler tek kelime etmeden.

Rüya göremeseler de sadece uzanmak ve diğer insanlar gibi dinlenmek istiyorlardı. Yorulmak denen şey neydi çoğu asil (yani safkan) vampir bilmezdi lakin yarı vampirler eksiklikte olsa bazı duygu ve hislere hakimlerdi.

.......................................................................................

 

Vampirlerin üç türü vardı. Asiller (iki vampirden doğan) yarımlar (biri insan biri vampirden olan yasaklı çocuklar) birde sonradan dönüşenler (bir vampir tarafından dönüştürülenler). Yarımlar çok nadirdi çünkü insandan doğan çocuklar annelerinin ölümüne sebep olduğu için yasaklıydı. Sonradan olmalar ise dönüştürülen kişiler (Asiller) tarafından kontrolde tutuluyorlardı. Asillerden bahsedecek olursak eğer. Uzun kuşaktır asil ailesinden geliyorlarsa konseyde yer alırlar. Önemli ünvanlara tabi tutulurlar.

Hiramda Enisede yarımdılar. Çünkü onlar bir vampir ve insandan doğmaydılar. Lakin konseyden aileleri saklamıştı. Çünkü her iki ailede uzun yıllardır asil bir aileden geliyorlardı. Özenle plan yaparak doğmuştu bu iki çocukta. Nedeni her iki ailede çocuk denemelerinde başarısız olmalarından dolayı böyle bir karar almıştı. Olan bir çocuk uğruna insan olan iki kadına olmuştu.

Hiram ve enisenin ailesi yakın dostluk kurmuş olduklarından onlarında küçüklükten arkadaş olarak büyüdükleri söylenebilirdi. Ailelerinden sadece 13 yaşındalarken kendileri kaldığından beri birbirlerine tutunuyorlardı.

Bu durumdan ne enisenin ne de hiramın haberi vardı. Lakin ailelerinin bir olay sonucu ortadan kalkmasıyla babalarından onlara gizli bir mesaj gelmişti. Bu yüzden kuralları bozmak istemiyorlardı. Çünkü her ikiside anne bildikleri kişilerin üvey anneleri olduğunu ve öz olanların ise doğumda öldüğünü öğrenmişlerdi artık.

O trajedik kaza olmasaydı hala aileleriyle yaşıyor olurlardı. Muhtemelen de birbirlerinden hoşnut olmadıklarından günümüzde ki gibi bir arada olmazlardı. Ama işte kader. Naparsınız. Neyse ki hala konseydeki asiller ve diğer tüm vampirler onlarım yarım olduğunu bilmiyordu. Duygularını her zaman saklamalı ve soğuk olmalıydılar. İfade ve mimikleri hakkında ailelerinden küçüklükten beri eğitim aldıklarından neyse ki bu konuda açığa çıkmadılar.

Bunu bilen üç kişi vardı. Hiram Enise ve Talya. Birbirleriyle iken duygularını serbest bırakabildikleri tek an birlikte oldukları anlar.

Loading...
0%