Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.Bölüm

@herbirinizokur

 

Her ne kadar kendimden emin konuşsam da içten içe korkuyordum. Hızlı adımlarla yukarıya, kendi odama çıktım hemen arkamdan da Parla geldi.

 

 

"Duru sen ne yaptın?" hızla kapıyı kapattı.

 

 

"Görmedin mi? Bana el kaldıracaktı , vuracaktı bana..."

 

 

"Gördüm ama abim yapmazdı."

 

 

"Yapardı Parla. Bir düşün yaptığın her davranışta seni dövmekle veya sana vurmakla tehdit eden birisi sana el kaldırdığında ne yapardın? "

 

 

"Duru ben..."

 

 

"Yaa sen? Benden tekrar özür dileyecek bende aklı sıra affedeceğim. E oldu, ne kadar kolay değil mi ? Peki ya ben ? Beni hiç düşündünüz mü? Benim yaşadıklarım ne olacak Parla söylesene?!"

 

 

"Duru şuan çok sinirlisin bence ne dediğini bilmiyorsun! Abim yapmazdı diyorum!"

 

 

"Bende yapardı diyorum Parla. Ayrıca ben ne konuştuğumu biliyorum. Abin mafya Parla. Beni dövmeyi bırak öldürmesi bir mermisine bakardı!"

 

 

"Peki bundan sonrasını düşünüyor musun Duru? Abime bunu yaptıktan sonra kurtuldun mu? "

 

 

"Abini gözünde bu kadar çok büyütme Parla. Onu susturmam bi tekmeme bakar, az öncede gördün zaten! Madem hepiniz Demir'i tutuyorsunuz . Neden benim yanımdasınız ? Siktir olup gitsenize hepiniz!"

 

 

"Duru yeter gerçekten ! Sen ne konuştuğunu bilmiyorsun!"

 

 

"Hep aynı şeyleri tekrarlıyorsun bozuk plak gibi,yeter ya! Ne abi meraklısı çıktın sen. Abini bu kadar çok seviyorsan gitsene abinin yanına! Bak aşağıda yatıyor kendisi!"

 

 

"Duru-"

 

 

"Ya yeter Parla! Siktir olup git şu odadan!"

 

 

Parla daha fazla dayanamamış olucak ki odadan bir hışımla çıktı.

 

 

Haklı olduğum bir konuda haksız gösterilmek en sevmediğim şeylerdendi. Kimsenin bana diğer tarafı savunmasına ya da haklı,haksızı ayırt etmesine gerek yoktu. Ben birşey yaptıysam,doğrudur.

 

 

Demir bana elini tutmasam vuruyordu , Parla ise böyle bir durumda bile abisini savunuyordu.Bütün kadına şiddet,tecavüz böyle başlamıyor muydu? Bazı erkekler nereden alıyorlardı bu cesareti bilmiyordum. fakat demire bu cesareti de fırsatı da sonuna kadar vermeyecektim. Bir kadına kaldırdığı elin neye mal olacağını görmeliydi.

 

Koskoca evde boş olan odalar varken, beni o odalardan birinin içine koymak yerine bağırıp çağırıyordu. İstediği olmadığında bağırıp çağırması bencillikti. Her zaman onun kurallarına uymamı, gel dediğinde gelmemi, git dediğinde gitmemi bekliyordu. Bir hayvan istiyorsa alıp onu eğitebilirdi. Hem hayatına hem de davranışlarına uyabilirdi.

 

 

Demir'e çok bile dayanmıştım . Olaylar daha fazla sarpa sarmadan bu işi bitirmeli ve burdan kaçmalıydım.

 

 

Ben kendi kendime düşünürken odanın kapısı çalındı ve daha ben birşey söylemeden Ayaz kapıda belirdi.

 

 

"Duru içeriye gelebilir miyim?"

 

 

"Gel Ayaz gel."

 

 

Ayaz'a karşıma oturması için elimle gösterdim. Kapıyı kapatıp gösterdiğim yere oturdu.

 

 

Ayaz konuşmamı bekler gibi bakıyordu bana.

 

 

"Anladığıma göre konuşmayacaksın?"

 

 

"Seninle birlikteyken böyle birşey mümkün mü Ayazcım?"

 

 

Ayaz kısa süreliğine güldü ve tekrardan eski ciddiyetine geri döndü.Ayaz bile ciddiyse bizim durum vahim ...

 

 

"Demir şuan odada yatıyor. Sinirini düşünebiliyorsundur. Uyanınca evde yine fırtınalar kopacak. Öfkeside kolay kolay yatışmaz diye düşünüyorum."

 

 

"Demir hep öfkeli boşver. Koskoca evde onca boş oda varken illa onun yanında yatmamı istiyor. Kimse kusura bakmasın ama benimde bir gururum var!"

 

 

"Demir neden bir anda böyle bir karar aldı inan bilmiyorum. Duru sana tavsiyem birazda olsa Demir'in söylediklerini ciddiye al ve ayak uydurmaya çalış."

 

 

"Ayaz ben ona ayak uydurmaya çalıştım ama yeter artık. Demir kendi istediği olmadığında bağırıp çağıran bencil bir adam. Ayrıca burda Demir'in bana haklı olduğunu söyleyip savunacaksan kapı orada!"

 

 

"Demir'i sana savunmayacağım. Çünkü aşağıda yaptıkları gerçekten çok yanlıştı. Bırak bir kadını dövmeyi elini bile kaldırması çok ayıp birşey. Ben bu konuda Demir'i her ne kadar arkadaşımda olsa desteklemiyorum."

 

 

"En başta böyle salak bir fikri ortaya koymasaydı bunlar yaşanmazdı."

 

 

"Bencede. Sanada söylediğim gibi Demir uyandığında büyük ihtimalle evde büyük bir yaygara kopacak. Bence dikkatli ol üstüne gitme."

 

 

"Peki..."yapıcam!

 

 

"Bu arada Parla nerde? En son senin peşinden geliyordu."

 

 

"Onca olaydan sonra bana hâlâ abisini savunuyordu. Bende kovdum,büyük ihtimalle odasındadır."

 

 

"Neyse şuan önemli olan o değil. Tekrar söylüyorum küçük hanım bir isteğin ihtiyacın olursa her zaman ben ve ozan yanındayız anlaşıldı mı?"

 

 

"Tamam Ayaz abi emredersin!"

 

 

"İyice yaşlandırdın bizi de. Taş çatlasın aramızda 2 yaş var."

 

 

"Aslında aramızda 3 yaş var Ayaz abi."

 

 

"Hay abine... 3 günde 3 yıl yaşlandırdın bizi amına koyayım ya! "Yalancı bir sinirle ayaza döndüm ve konuştum,

 

 

"Aa ayazcım, küfür yasak yalnız!" Ayaz yanağımdan bir makas aldı ve gözünü kırpıp konuştu,

 

 

"Demirin aptal kuralları umrumda bile değil durucum.İster söv,ister öv. Olgun bir kadınsın, ne yapıp yapmayacağını kendin karar verebiliyorsun."

 

 

"Keşke demir de bu kadar düşünebilse..." güldü ve konuştu,

 

 

"Boşver küçük hanım,dinlen sen."

 

 

En sonunda Ayaz ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi.

 

 

"Bak tekrar söylüyorum birşey falan olur, biz Ozan ile birlikte salondayız gelirsin Durucum."

 

 

"Tamam Ayaz abicim birşey olursa gelirim."

 

 

Gülerek kapıyı kapattı ve gitti.

 

 

Sinirim birazda olsa yatışmıştı. Bende yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. En güzel kaçış değil miydi uyku? Belki de en kötü yalnızlıktı. Rüyalarımı süsleyecek kadar güzel bir rüya görmedim. Ya da en kötü hatıran olacak bir kabus? Hepsini teker teker yaşadım. Böyle oldu ve olması gerekti. şartlar ve sonuçları,yaşayamadığım çocukluğum ve ölmediğim için şükür ettiğim gençliğim...

&

 

Sabah uyandığımda ilk kez bir hizmetli gelip beni dürtmemiş yada Demir kapıyı alacaklı gibi çalmamıştı.kesin bir şey oldu. Uykumu tam almıştım ve çok enerjiktim. Üstümü değiştirip yüzümü vs yıkayıp aşağıya indim.

 

 

Aşağıya inmem ile birlikte Demir'i görmemde bir oldu. Kaçmam lazımdı. Kaç Duru kaç yol yakınken...

 

 

Demir'i görmem ile arkamı dönüp kapıya doğru gitmem bir olmuştu. Demir ise beni fark etmiş olacak ki konuşmaya başladı;

 

 

"Dur orada Duru! Dün yaptıklarının hesabını misliyle ödeyeceksin!" Cafer sıçtık bez getir koçum.

 

 

Demir'in olduğu tarafa döndüm ve devam ettim;

 

 

"Neyi ödeyeceğim Demir? "

 

 

"Dün yaptıklarını Duru!"

 

 

"Dün yaptıklarının arkasındayım, bir şansım daha olsa bir adım geriye gitmem ."

 

 

Benim sakin bir şekilde konuşmam onu daha fazla sinir ediyordu.

 

 

"Öyle mi Duru?"

 

 

Sözlerini söylerken bir yandanda bana doğru yürüyordu.

 

 

"Öyle Demir!"

 

 

Bende ona bir adım attım.

 

 

"Peki öyleyse..."

 

 

Demir bir anda beni kendine doğru çekip sırtına aldı ve yukarıya, kendi odasına çıkardı.

 

 

"Sen beni anlamadın galiba! Seninle yat-ma-ya-ca-ğım."

 

 

"Anladım Duru anladım. Son bir haftan. Sonra benim yanımda benim yatağımda yatacaksın! Ayrıca bu bir hafta boyunca kimseyle konuşmayacaksın. Bunlara Ozan, Bora, Parla ve Ayaz da dahil."

 

 

"Ya Demir aynı ev içinde bulunduğum insanlarla nasıl konuşmayayım?"

 

 

"Aynı evde olacağını kim söyledi? Ozan, Ayaz ve Parla'ya yeni ev tuttum orada kalacaklar bu bir hafta içerisinde. Bora zaten kendi evinde. Sende dün yaptıklarının cezasını yalnızlıkla çekiyorsun Duru."

 

 

"Bana bunların ceza olacağını düşünüyorsan yanılıyorsun. Ben hep yalnızdım Demir ! Ama biliyor musun? Ben böyle yükseliyorum."

 

 

"İster ceza ister ödül olarak gör Duru. Cezan tabiki de bundan ibaret değil!"

 

 

"Demir sırf sana karşı çıktım,vurdum diye mi bu hallerin! Yeter ya benimde bir sabrım var! İstediğinde beni dövemezsin yada bana hakaret edemezsin!"

 

 

"Ben sana daha en başta dedim Duru. Sabrımı sınama dedim, kuralları söyledim. Uyup uymamak senin elinde. "

 

 

Artık sabrım gerçekten taşıyordu. Bu konuyu kapatıp daha önemli şeylere odaklanmalıydım.önemli şeyler?

 

 

"Peki Demir peki."

 

 

"İznin olursa Demir odadan çıkacağım."

 

 

"Geç Duru"

 

 

Ee bunun siniri bu kadar mıydı? Neyse siktir et. Bana 1 hafta vermişti ve ben bu bir hafta içinde evden kaçacaktım.

 

 

Evden kaçma planım Ozan, Ayaz ve Parla olmadığı için daha kolaydı. Büyük ihtimalle gece kaçacaktım. Zaten havalarda ısınmaya başladığı için gece çokta sorun olacağını sanmıyorum. Evde 3 tane çıkış kapısı vardı bir tane arka bahçeye açılan kapı, bir tane normal çıkış kapısı bir tanede mutfaktan açılan kapı vardı.

 

 

Arka bahçeden çıkabilirdim çünkü koruma sayısı diğerlerine göre daha az dı. Evden çıktıktan sonra herşey kolaydı.

 

 

Bunları düşünmeyi bıraktım ve odamdan çıktım. Kafamı dağıtmak için mutfağa gittim ve kurabiye yapmaya başladım.

 

 

Kurabiye için gerekli bütün malzemeleri çıkarmıştım geriye hepsini karıştırmak, kıvamını ayarlamak ve şekil verip fırına atmak kalmıştı...

 

 

Kurabiyelerime şekil de verdikten sonra fırına atmıştım. Mutfağı topluyordum.

 

 

Yarım saatin sonunda kurabiyeler hazırdı! Kurabiyeleri fırından çıkardım ve tabağın üstüne dizdim . Pudra şekerinide üstlerine serptim ve hazırdı!

 

 

Her ne kadar Demir'e öfkeli olsamda onun içinde bir tabak hazırlamıştım. Ne yufka yüreklisi? Enayisin kızım sen.

 

 

Elimde tabak ile Demir'in kapısını çalıyordum.

 

 

"Gir!"bi bağırma amına koyayım. Relax sakin.

 

 

Kapıyı kapatıp içeri geçtim.

 

 

"Kurabiye yapmıştım sana da getiriyim dedim."

 

 

Kurabiye tabağını çalışma masasının ucuna bıraktım.

 

 

"Eline sağlık. Ben pek tatlı tüketmem ama senin için birkaç tane yerim."

 

 

"Afiyet olsun. Neyse ben çıkayım." Boğazında kalsın inşallah Demircim.

 

 

Odadan çıktım ve tekrar mutfağa inip kendi tabağımı aldım.

 

&

 

 

Salonda oturuyordum aynı zamanda yaptığım kurabiyeleri yiyordum. Merdivenlerden hızla inen Demir'i gördüm.

 

 

"Duru benim işim çıktı gelirim birkaç saate. Evde dur, kimseye kapıyı açma , kaçma girişiminde bulunma, çalışma odama girme. "

 

 

"Tamam Demir"

 

 

"Anladıysan geldiğimde bir sorun duymak istemiyorum Duru. Acelem var görüşürüz."

 

 

"Görüşürüz."

 

 

Demir hızla evden çıktı ve arabasına binip gitti.

 

 

Normalde bu anı değerlendirip kaçardım fakat ne olduysa bahçelerdeki ve evin girişindeki korumalar artmıştı. Bende Demir'in çıkmasını fırsat bilip evi dolaştım.

 

 

Ev 3 katlıydı ama daha önce fark etmediğim 1. Katın altında da bir kat vardı .

 

 

Merdivenlerden aşağıya indiğimde 3 tane oda vardı ilk önce koridorun en başındaki odaya girdim. Burası spor salonuydu koşu bandı,barfiks ve şınav barı, mekik aleti... Bir sürü alet vardı. Bu odadan çıktım ve ikinci odanın kapısını açmaya çalıştım, odanın kapısı kilitliydi. O odada kesin çok büyük haltlar dönüyordu... Bunu önemseyecek zamanım yoktu o yüzden direkt koridorun sonundaki odaya geçtim.

 

 

Odanın kapısını açtığımda içeride hiç beklemediğim bir şey vardı. Boks yapabileceğim bir alan vardı! Bütün ekipmanlar hali hazırda bekliyordu. Burayı neden daha önce keşfetmedim ki ben? Daha fazla dayanamadım ve eldivenleri giyip boks torbasına vurmaya başladım.

 

 

Demir'e,aileme hayatımda olan herkese olan sinirimi boks torbasından çıkarırcasına vuruyordum ki bir ses duydum;

 

 

"Duru ! Burda mıydın? Kaçtın sandım."Demir nefes nefese bir halde bana bakıyordu.

 

 

"Gördüğün gibi burdayım Demir. Hem ben burayı gördükten sonra... Kaçmak gibi bir girişimde bulunmam merak etme. Burası çok güzel."

 

 

"Sen kaçma da , gerisi önemli değil. Hem bak keşfetmişsin hep gelirsin artık buraya."

 

 

"Aynen öyle."

 

 

"Gel yemek aldım yiyelim zaten saatte geç oldu..."

 

 

"Geliyorum bir dakika."

 

 

Eldivenlerimi vs çıkarıp Demir'in yanına geçtim .

 

 

Demir ile yemek yedik,film izledik derken saat çok geç olmuştu.

 

 

"Hadi Duru saat iki buçuk olmuş uyu artık."

 

 

"Sen ? Yani sen uyumayacak mısın?"Gözlerime uzun uzun baktı ve konuştu,

 

 

"Çok istedin hadi kırmayayım seni."

 

 

İkimizde yukarıya çıkmıştık ve odalarımıza girmiştik.

 

 

Bu gece kaçıyordum. Kurtuluyordum bu iğrenç yerden . Demir'den kurtuluyordum!

 

 

Üstüme ince bir hırka ve şapka almıştım. Sessiz adımlarla aşağıya indim ve arka bahçeye çıktım. Kaçış zamanımı bilerek korumaların görev değiştikleri saate denk getirmiştim. Böylece onlar yer değiştirip dinlenirken ben kaçacaktım.

 

 

Arka bahçedeydim ve sessizce çalıların arasından geçtim. Bir tane koruma beni fark etmiş olacak ki üzerime doğru koşmaya başladı. Ben ise dikkat çekmemek için yerimde durup teslim oluyormuş gibi yaptım. Yanıma geldi ve tam birşey söylüyordu ki ağzına yumruğunu geçirdim. Şoka uğrayan korumanın başı yana doğru savruldu bende bunu fırsat bilip kasıklarına ve karnına defalarca tekme atıp onu etkisiz hale getirdim.

 

 

En sonunda arka bahçeden çıkmış , yolun olduğu yere gelmiştim. Gece olduğu için çok da fazla araç geçmiyordu...

 

 

Kurtulmuştum , Demir Karahan'dan kurtulmuştum.

 

 

 

 

 

Bölümü nasıl buldunuzz? İstenilen sahneler veya sormak istediğiniz bir soru olursa yorumlarda belirtmeyi unutmayın 💗

 

Yıldıza basmayı unutmayın ⭐⭐

 

Kendinize çok iyi bakın bebeklerim gelecek bölümde görüşürüz. İyi okumalarr💗

Loading...
0%