Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@hercaisenaryosu

Reyyan duyduğuna inanamıyordu. Kocasının gözlerine bakakaldı. Güzel gözlerini kırpıştırdı birkaç kez. Tekrar yutkundu. Yanlış mı duymuştu acaba?

R:An-anlamadım. Ne dedin?

M:Duydun..Anlamayacak bir şey yok. İstediğim sensin. Karımsın..ve artık bu gece benim olacaksın.

R:A-ama..ama..Miran sen ne dediğini bilmiyorsun? Saçmalıyorsun.

Şu anda Mirandan korkuyordu. Bir iki adım uzaklaştı. Gözlerinde ki korkunun ona ne kadar yakıştığını bilse, koşarak uzaklaşırdı oradan.

M:Saçmalamıyorum. Az bile yapıyorum. Seni öpmesini, kollarına almasını mı beklemeliyim sence?

R:Saçmalama. Böyle bir şey mümkün değil.

M:Boşuna direnme. Bu gece benim olanı almak istiyorum. Sen benimsin ve bedeli neyse öderim.

Reyyan duyduğuyla sesini yükseltti.

R:Ben senin malın değilim. Sana vücudumu satmadım.

Miran hızla karısını yakaladı, kendisine çekti. Vücutları birbirine yapışmıştı. Reyyan bir an nefes alamadı canının acısıyla. Belinde ki el çok güçlüydü. Başını geriye çekip baktığında, Miran’ın gözlerinde ki kararlılığın daha da arttığını gördü.

M:Belki doğrudan değil..Ama benimsin..Benim karımsın..O imzayı atarak aslında vücudunu bana verdin, tıpkı benim vücudumu sana verdiğim gibi..Boşanmakta zorluk çıkaracak olsan bile seni istiyorum. Benden neler alacağın umurumda bile değil.

R:Hayır..Yalvarırım kendine ge..

Dudaklarına kapanan dudaklar ile susmak zorunda kaldı. Elleriyle ittirmeye çalıştı fakat başaramadı. Miran’ın karşısında çok güçsüzdü. Miran vermiş olduğu kararın etkisiyle son gücünü kullanıyordu. Tamam kocasını seviyordu ama bu bambaşka bir şeydi. İsteği dışında Miran’ın bunu yapması ondan nefret etmesine sebep olacaktı. Reyyan kocasından nefret etmek istemiyordu. Zorlukla dudaklarını kurtardı.

R:Yapma..Miran bunu bana yapma. Ne olursun? Bak yalvarırım.

Miran cevap olarak karısının açık kabanını omuzlarından sıyırdı. Rastgele bir yere attı. Parmak uçları karısının gömleğinin düğmelerine gittiğinde Reyyan korkuyla bir adım daha attı geriye doğru. Onun elinden kurtuldu. Aceleyle üstten birkaç düğmesi açılmış gömleğinin yakasını kapattı.

R:Bunu yapamazsın.

İsyanıyla birlikte gözleri dolmaya başlamıştı. Ama Miran durmuyordu.

M:Yaparım.

R:Te-tecavüz mü edeceksin bana?

Miran sinirle bakışlarını kaçırdı. Gözlerini kıstı. Dudaklarının arasında mırıltı halinde duyuldu cevabı.

M:Göreceğiz.

R:Senden nefret ederim..

M:Belki..

Uzanıp tekrar yakaladı Reyyan’ı. İki elini birden tutup, arkasında kavuşturdu. Reyyan acıyla bir inleme kaçırdı dudaklarının arasından. Bileklerinin yarın moraracağından emindi artık. Gözlerinden artık yaşlar akıyordu.

R:Senden asla boşanmam..Bunu biliyorsun. Anlaşmamız var, bana dokunmayacaktın.

M:Bu tehditlerinden bıktım artık. Her şey olacağına varır.

R:Miran dur lütfen canımı yakıyorsun.

Miran’ın dudakları bir anda boynuna gömülünce susmak zorunda kaldı. Sert dudaklar en can alıcı yeri buluvermişti. Gözlerini yumarak içinde ki sızıyı hissetti. Bir an çırpınmayı kesti. Miran hile yapıyordu. Bir kadını zaaflarından vuruyordu. Şah damarında dolanan dudaklar şakaklarına kayınca gözlerini aceleyle açtı.

R:Bak..Özür dilerim. Eğer istediğin buysa, özür dilerim. Seni kızdırmak istemedim. Ama kızacağın bir şey yapmadım ben. Yapsam bile umurunda olmadığını söylemiştin. Hadi lütfen sakinleş.

Miran başını kaldırdı. Bir şey demeden karısının gözlerine baktı. Reyyan bu duraksamayla umuda kapıldı. Hemen konuşmasına devam etti.

R:Bak sen beni aradığında canın zaten sıkkındı. Eğer şimdi sevişirsek pişman olacaksın. Keşke yapmasaydım deyip, pişman olacaksın. Bak zaten iki ay dolacak artık. İstersen boşanmamızı öne çekelim. Özgürlüğünü elde edince istediğini yaparsın. Haa..Sadece kızgınlığını kontrol edemediğin için planlarının bozulmasına razı mı olacaksın?

M:Sen de o herife mi gideceksin?

Miran’ın bakışları içini deliyordu. Elleri hala kelepçeli gibiydi. Vücutları birbirine yapışıktı.

R:Olabilir. İkimizin de başka hayatları var. İki aydır ben senin sevgililerine karışmadım. Sormadım bile. Şimdi bana böyle davranmaya hakkın yok.

M:Sor..

Reyyan şaşkınca baktı Miran’a.

M:Sor hadi.

R:Sormam. İstemiyorum. İlgilenmiyorum.

İnatla bakıyordu kocasının gözlerine. Miran bakışlarını karısının gözlerinden çekmeden, başını sallayıp, elini tekrar gömlek düğmelerine uzattı. Zaten çok az bir düğme kalmıştı. Sakince onları da çözüp, üzerinden çıkartıp, kaban gibi bir köşeye fırlattı.

Reyyan renkten renge giriyordu şimdi utançtan. Kurtulamayacağını düşündü. Kesilen gözyaşları tekrar akmaya başladı. Tekrar tutulan bileklerini kurtarmaya çalışması bir işe yaramadı.

R:Mi-Miran sen böyle birisi değilsin. Ne olursun, bak yalvarırım kendine gel.

M:Ben kendimdeyim yavrum. Şu anda da dünyada senden daha fazla istediğim bir şey yok. Ne kadar itiraz edersen et..bu gece benim olacaksın.

Reyyan artık gözlerinde ki yaşların ardına düşemiyordu. Böyle bir durum için yalvarmak zoruna gidiyordu. Ama eğer Miran duracaksa, yalvarmaya hazırdı.

R:İstemesem de mi?

M:İstemesen de..

M:Kocan değil miyim?

R:E-evet kocamsın ama..

M:Aması maması yok. bu geceyi gerdek gecemiz olarak düşün.

Reyyan çaresizdi. İkna edemiyordu, vazgeçmiyordu. Çok kararlı görünüyordu. Çaresizliğini sesine katarak fısıldadı.

R:Vazgeçmeyecek misin?

Miran cevap olarak karısının dudaklarına bir öpücük kondurdu. Uzun ve ateşli bir öpücüktü. Bir eli çıplak sırtında geziyordu. Nefessiz kalan Reyyan ne olduğunu bile anlamadı. Kocası geri çekildiğinde, sütyeninin kopçasının açıldığını, askılarının da onun geri çekilmesiyle birlikte aşağıya düştüğünü fark etti. Dehşetle çıplak kalan vücuduna baktı. Miran’ın bakışları anında aşağıya indi. Sonunda hayalini kurduğu manzarayla karşı karşıyaydı.

Şaşkınlığını üzerinden atamayan Reyyan’ın bu halinden yararlanıp, elini birisinin üzerine kapattı. Diğer eliyle hala belinden kendisine çekiyordu. Reyyan şaşkınlıkla karşı koyamıyordu.

M:Sandığın kadar kötü mü?

Reyyan heyecanla yutkundu. Değildi elbette. Sevdiği adamı hissetmek çok başka bir şeydi. Ama durdurmak zorundaydı. İnleyerek konuşmaya başladı.

R:Miran..Sadece bu kadarla kal..Ne olursun?

Miran’ın kendisini duymamışçasına davranmasıyla, tekrar konuşmaya başladı.

R:B-bak tamam göğüslerimi okşayabilirsin. Ne olur..lütfen daha fazla ileriye gitme. Bu kadarı yetmez mi? Lütfen..Bak..Tamam. Söz veriyorum hazır hissedince..sana söyleyeceğim. Yalvarırım bak bu gece beni rahat bırak. Ben hazır olunca..karın olurum..Lütfen bana bunu yapma.

Miran karısının boynuna gömülmüş halde konuşmaya başladı. Nefesini karısının boynuna veriyordu.

M:Bunun olmayacağını sende biliyorsun. Seni bıraktığımda kuş gibi uçup gideceksin. Asla hazır olmayacaksın. Hatta ilk fırsatta benden boşanmak isteyeceksin..Olmaz..Ben buna izin veremem..

Reyyan hızla cevap verdi kocasına. Sesi kesik kesik çıkıyordu.

R:Olacağım..Söz veriyorum. Eğer istiyorsan..sana..engel olmayacağım. Sonucuna razıysan..benimle sevişmene izin vereceğim. Sadece biraz zaman istiyorum senden. İlk gecemin böyle olmasını istemiyorum. Böyle öfkeliyken olmaz. Zorla olmaz. Senden nefret etmek istemiyorum lütfen. Bana bunu borçlusun..Lütfen..

Miran kararsızca duraksadı. Başını geri çekti, karısının gözlerine baktı. Gözlerindeki üzüntüyü, hayal kırıklığını görüyordu. Sulanmıştı gözleri. Miran’ın dudakları bir an kasıldı. Reyyan kocasının gözlerine baktı tekrar, gözünden bir damla yaş firar etti.

R:Lütfen..Hazır olmamı bekle. İlk tecrübem için hazır olmalıyım. Biliyorsun. Başka bir erkek olmadı. Bana bunu yaşatma, ne olursun..

Miran kısılmış gözleriyle karısının inci gibi parlayan gözyaşını süzdü. Kararsızlığı hareketlerine de yansımıştı. Demin ki kararlı hali yavaşça yok oluyordu. Avucundaki kıvrımları okşamayı bıraktı. Sonra elini Reyyan’ın çıplak göğsünden yavaşça çekti. Parmağıyla yanağından süzülen gözyaşını sildi.

Miran’ın duraksaması Reyyan’ı etkilemişti. Tutmaya çalıştığı gözyaşlarını serbest bıraktı. Birkaç damla daha süzülünce, Miran bir adım uzaklaşıp bir şeyler mırıldandı. Karısının ağlamasını sevmiyordu. Reyyan ellerini kaldırmış, kendisini gizlemeye çalışıyordu. Utançla başını kaldıramıyordu.

M:Silahlarını iyi kullanıyorsun.

Reyyan karşısında ki adama karşı ne kadar güçsüz olduğunu fark etti. İstese Reyyan’ı ikna etmesi hiç zor olmazdı. Çok değil iki dakika sonra aklını çelip, karısının istekle cevap vermesini sağlayabilirdi. Ama ya sabah..

M:Sana bir hafta süre. Tam bir hafta. Fazla değil. Bir saat bile fazla değil. Eğer bir hafta sonra yine seni böyle istersem, bu kez beni ikna edemezsin haberin olsun.

Reyyan yüzlerce kez başını salladı. Bir hafta uzun bir zamandı. Bu bir hafta içinde genç adamın düşünüp doğruyu bulacağına emindi.

R:Söz veriyorum. İstediğini elde edeceksin. Bir hafta sonra sende anlayacaksın, yaptığımızın yanlış olduğunu. Haftaya benden özür dileyeceğine eminim.

M:Ya dilemezsem..Şunu iyi anla tatlım. Ben bu bir haftayı kendime değil sana veriyorum. Bence umutlanmak, beni vazgeçirmeye çalışmaktan ziyade, kendini hazırlamaya çalış. Salı gecesi..Salı gecesi birbirimizin olacağız unutma.

R:Tamam unutmam. Ama sende düşüneceksin, tamam mı?

Miran karısına baktı cevap vermeden, gözlerinde gezdirdi gözlerinde. Ağlamasının sonucuyla kızarmıştı. Başını iki yana salladı. Sonra uzanıp karısını yine çekti kendisine. Dudaklarına sert, uzun bir öpücük kondurdu. Reyyan hiç karşı koymadı. Öpüşürken kocasının elleri rahat durmamış, Reyyan’ın elleriyle kapattığı göğsünü tekrar tutuvermişti. Reyyan buna da hiç karşı çıkmadı. İstediği gibi dokunmasına izin verecekti. Onu sinirlendirmek istemiyordu. Zira, Miran’ın sinirlenince gözü hiçbir şey görmüyordu.

M:Benim düşüneceğim bir şey yok. Ben zaten iki aydır düşünüyorum, düşüneceğimi. Sen de fazla düşünme. Bir hafta benim için çok uzun bir zaman. Ayrıca seni bir daha on sekiz yaşından büyük bir erkeğin yanında görürsem, hem onlara o ite yaptığımdan çok daha fazlasını yaparım, hem de bir hafta falan beklemem haberin olsun. Sonra beni suçlama.

R:Miran..

M:Tamam hadi giyin. Fikrimi değiştirmeden, aşağıya inelim. Bu gece buradayız.

Reyyan başını sallayıp, onun aç bakışları altında sütyenini geri taktı. Gömleğini giydiğinde, Miran biraz önce vermiş olduğu karardan pişman oldu. Kısık sesle homurdanmaya başladı.

M:İyi halt ettin de bir hafta zaman verdin. Şu anda şu güzel karınla göklerde uçuyor olacaktın. Ah Miran ah. Nasıl yaptım ben böyle bir hatayı?

Otelden çıktıkları gibi Miran teklifsizce karısının narin omuzlarına attı kolunu. Reyyan hafifçe irkilmişti.

M:Buna alış. Karımsın. Yakında tamamen birbirimizin olacağız. Sende bana sarıl hadi. Bir süre kollarımda olmaya alışman gerek.

R:Ne kadar bir süre?

Çaresiz çıkan sesiyle konuşurken, ince kolunu kocasının kabanının altından beline dolayıvermişti.

R:Boşanıncaya kadar mı?

M:Bilemiyorum. Boşanıncaya kadar olabilir, senden bıkıncaya kadar olabilir.

R:Çok kabasın. Benden bıkınca, bir paçavra gibi atıp hayatından uzaklaştıracak mısın beni?

M:İnan bilmiyorum. Daha önce kimseyle iki ay birlikte olmadım. Vakit geçirmedim. Ama seni her gördüğümde yeni tanışmışız gibi hissediyorum.

R:Anlamadım desem.

M:Haklısın. Bende anlamıyorum zaten. Sorun değil..Şu anlık senden bıkacağımı hiç sanmıyorum. Öyle hissetmiyorum. Boşuna ümitlenme. Belki anlaşmalı bir evlilik yaptık, istemeden birlikte yaşamaya başladık..Ama evliyiz sonuçta. Evli kaldığımız sürece tüm kocalık haklarımdan faydalanmak istiyorum. Daha önce hiçbir kadını seni arzuladığım gibi arzulamamıştım.

R:Böyle konuşma lütfen. İhtiyaçların için başka kadınlar varken neden ben?

M:Başka kadınlar mı? Bak güzelim. Sandığın gibi değil. Başka kadın falan yok. Evlendiğimizden beri hiçbir kadınla birlikte olmadım.

R:Koynuna girmem için bana yalan söyleme.

M:Buna gerek yok. Sen zaten benim koynuma gireceksin. Ben sadece doğruyu söyledim.

R:Tekrar ediyorum. Boşanmamızı öne çekebiliriz.

M:Boşuna ümitlenme. Boşansak bile peşini bırakmam. Gerçeği söylemek gerek bence. Seni istiyorum. Sen üst katta yattıkça ben uyku uyuyamıyorum. Aklım sende kalıyor. Bugün boşansak bile senin evi terk etmene izin verir miyim sanıyorsun?

R:Ne demek istiyorsun?

M:Niye kendini bana, yaşananları oluruna bırakmıyorsun. Sürekli kaçıyorsun. Çirkin değilim, param da var. Öpücüklerimden de hoşlandığını biliyorum. Bu evlilik senin için karlı bitebilir. İkimiz de bu sıkıcı evliliği biraz zevkli hale getirebiliriz.

R:E-Evliliğimiz sıkıcı mı?

M:Şu haliyle evet.

R:Peki ben ne kazanacağım? Bekaretimin senin için değeri ne? Kızlık hayallerimin karşılığında bana ne vereceksin? Kazandıklarım beni avutabilecek mi?

M:Ben bekaretini istemiyorum. Ben seni istiyorum. Ama tabi hayatında ilk olmakta hoşuma gidiyor orası ayrı. Benimle bir süre beraber olmak karşılığında, ömür boyu rahat yaşayabilirsin. İyi bir nafaka alırsın. Bir daha çalışman gerekmez.

Reyyan şaşkınlıktan kocaman açılan gözleriyle baktı Miran’a.

R:Sen-sen bir canavarsın. Nasıl bu kadar rahat konuşursun.

M:Ben senin kocan mıyım?

R:Miran bunlar bir oyundu.

M:Sonuçta evliyiz. Artık yatağımda tek uyumak istemiyorum.

Reyyan başını iki yana salladı. Laftan anlamıyordu Miran.

R:Gecelik almamız lazım.

M:Gerek yok. Bu gece sevişmesek de çıplak vücuduna sarılarak uyumak istiyorum. Mahsuru var mı?

R:Var tabi ki.

M:Nedenmiş? Zaten görmediğim çok az bir yerin kaldı. Bir şey olmaz.

R:Miran..Be-ben utanırım.

M:Bence alışmalısın.

Miran karısının elini sıkı sıkı tutmuş, bir an bile bırakmıyordu. Dışarıda yemek yedikten sonra biraz dolaştılar. Gece odaya geldiklerinde Reyyan şaşkınca etrafına bakmaya başladı. Giyecek bir geceliği yoktu. Gözlerini bir üzerinde bir de yatakta gezdirdi. Yatağa çoktan uzanmıştı Miran. Merakla karısını izliyordu.

M:Bence kıyafetlerinle yatman çok saçma. Hiç rahat edemezsin.

R:Ederim.

M:Sen gece sütyenle bile rahat edemiyorsun, ne elbisesiyle yatmasından bahsediyorsun?

R:Neyle yatacağım ben?

M:Benim gibi yat. Çıplak.

R:Tabi canım. Oldu başka derdin var mı?

M:Reyyan çıkartmazsan ben çıkartırım valla.

Miran’ın hızla ayağa kalkmasıyla, elini gömleğine götürdü Reyyan. Düğmelerini çözmeye başladı. Miran’a şu anlık güvenemiyordu. Aklını tamamen sevişmekle bozmuştu sonuçta. Sütyeniyle kalakaldı odanın ortasında. Yavaşça yatağın içine girdi. Ardından üzerini örtüp pantolonunu çıkarttı. Şimdi üzerinde sadece çamaşırları vardı. Yatakta en uç köşeye geçti. Yorganı boğazına kadar çekti. Miran sonunda dayanamadı karşısında ki manzaraya. Ufak bir kahkahayla birlikte Reyyan’a yaklaşmaya başladı.

R:Çok mu komik Miran?

M:Komik tabi. Hayır neyin mücadelesini veriyorsun ki sen? Nasılsa beş dakika sonra ahtapot gibi sarılacaksın bana. Neyin nesi böyle uzak durmak falan?

R:Senin sayende iç çamaşırımla yatıyorum. Olabildiğince uzak kalmak is…

Miran çıplak kollarını sardı karısına. Sıkıca kendisine çekti. Tenleri birbirine değdiği anda ikisi de hafifçe titremişti. Bunu birbirlerine çaktırmamaya çalışıyorlardı.

M:O zaman ben sana sarılırım.

Miran başını karısının göğsüne yaslamıştı. Bir eli de yerini bilircesine göğsünün üzerine kapandı.

R:Mi-Miran..

M:Şişşt. Mızmızlık yapma. Göğsünü okşayabileceğimi söylemiştin. Biraz avans hakkım bence. Tam bir hafta sana dokunmayacağım.

R:P-peki tamam. Ama başka bir şey yapma sakın.

M:Kolaysa sen yapma.

R:Miran.

Çocuğunu azarlarcasına çıkan sesiyle Miran gülümseme kondurdu yüzüne. Ardından yüzünü karısının boynuna gömdü. Huzurlu bir uykuya dalması iki dakikasını almıştı.

31 Aralık

Reyyan aynanın karşısında kocasının kendisine hediye ettiği siyah kıyafeti inceliyordu. Vücuduna çok güzel oturmuştu. Parlak, yumuşacık bir kumaşı vardı. Göğüs dekoltesi biraz açıktı sadece. Miran’ın bundan hoşlanmayacağını düşündü. Yüzüne sinsi bir gülümseme kondurup, sütyenini çıkarttı sırf Miran’a inat. Kapının açılmasıyla hızla arkasını döndü. Miran karşısında çatık kaşlarıyla duruyordu.

R:Nasıl olmuşum?

M:Çok güzel. Güzel dee….

Baştan aşağı süzdü karısını tekrar. Çatılı olan kaşları daha da çatıldı.

M:Biraz açık değil mi?

Reyyan, Miran’ın söylediğini çokta umursamadan tekrar aynaya döndü. Arkasında ki adama bakmamaya çalışıyordu. Onun kendisini hem beğendiğini, hem de açık giyindiği için huzursuz olduğunu görmek hoşuna gitti. kocasının kendisini kıskanması hoşuna gitti.

R:Omuzlarıma şal örteceğim zaten. Üşürüm hava soğuk. Gideceğimiz yere uygun olsun diye giydim. Sen almıştın hatırlarsan.

M:Evet ama bu kadar yakışacağını düşünemedim.

Arkadan karısına sarıldı. Karısını kendisine çekti iyice. Vücutları birbirine yapışmış, kalçasında kocasını hissederken, ikisi de yavaşça gözlerini kapattı. Miran elini önce dümdüz göbeğinde gezdirdi, ardından da bir göğsünü avuçlarının içine alıverdi. Boynuna tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı.

M:Bu gece oradaki herkes benim yaptığımı yapmak isteyecek.

R:Şanslısın desene.

M:Öyleyim sanırım.

Miran hala karısının göğsünü okşarken, dudakları boynundan yavaşça kulak memesine kaymıştı. Reyyan hissettiği nefesle tüm sinir uçlarının uyandığını hissetti. Gözlerini yumdu ihtiyaçla.

R:Miran..

M:Hıı..

R:Yapma..

Söylediğinin aksine, sesinde ki ton Miran için net bir cevaptı. Elinin değdiği kumaşı beğenmedi. Hızla kumaşı itip, karısının çıplak göğsünü okşamaya başladı. Reyyan hala gözleri kapalı, kendisini arkasında ki kocasına yaslamıştı.

R:Elbisemi buruşturacaksın.

M:Niye daha kapalı bir şey almadım ki sanki.

R:Bu yeterince kapalı Miran.

Sesinde ki titreşim Miran için açık bir mesajdı. O mesajı hemen aldı. Elini göğsünden ayırıp göbeğine kadar getirdi. Sonra hiç beklemeden tekrar aşağıya doğru inmeye başladı. Reyyan telaşa kapılmışken, hızla elini tuttu. Kumaşa rağmen kocasını çok rahat kasıklarında hissedebiliyordu.

R:Dur ne yapıyorsun?

M:Çok güzelsin..Ben çok şanslı bir adamım. Senin gibi bir karım var. Güzel, merhametli, iyi, sağduyulu, anlayışlı..Daha ne sayayım?..Bu gece sen kollarımda yatarken nasıl dayanacağım çok merak ediyorum.

R:Kollarında derken.

M:Ben sana söylemeyi unuttum değil mi? Annemle konuştum. Onu yılbaşı için davet ettim. Üstüne de getirttim. Aşağıda bizi bekliyor şimdi.

Reyyan şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı. Heyecanı gözlerine yansıdı hemen.

R:Ciddi misin? Yaptın mı bunu?

M:Yaptım tabi. Senin için, sen mutlu ol diye..

Reyyan kollarını hızla kocasına sardı.

R:Teşekkür ederim Miran. Çok mutlu oldum.

M:Beni ne kadar değiştirdin farkında bile değilsin. Bana farkında bile olmadan istemediğim şeyler yaptırıyorsun…Peki neyse söyle bakalım. Bu yaptığım beni sana karşı sevimli gösterir mi?

Reyyan mutlulukla gülümsedi.

R:Artı puan kazandığını itiraf etmeliyim..

Miran yavaşça karısının dudaklarına yaklaşırken ufak bir mırıltı çıktı dudaklarının arasından.

M:Yaaa..

Dudakları birleştirmesi saniyelerini aldı. Birkaç saniye sonra karısı kollarını boynuna dolamış, karşılık verirken, kendilerinden geçmeleri an meselesiydi.

Birbirlerinden ayrılmaları yine dakikalara yayılmıştı. Miran karısının gözlerine baktı. Hayatı boyunca bir kadını kıskanmamıştı. Yanındaki kadınların dikkat çekici olması hoşuna da giderdi üstelik. Ama şimdi canı sıkılıyordu. Bu kız güzeldi. Çok çok fazla güzel. Kıyafeti partide ki çoğu kişinin kıyafetinden daha kapalı olacaktı ama o kadınların hepsini de gölgede bırakacaktı. Bundan emindi.

M:Hiç değilse saçlarını salsaydın. Biraz omuzlarını kapatırdı.

Miran bakışlarını hızla kaçırdı. Neden bu kıyafeti almıştı ki? Keşke bu elbise yerine kazak, kazağın üzerine de bir hırka giyse ne iyi olurdu. Bu güzelliği sadece kendisi görürdü.

R:Miran şal örteceğim dedim ya.

M:Ama otururken şalını çıkartacaksın. Hem belki dansa falan kalkarız. Şalla gidecek değilsin ya. Bu elbise çok seksi..

R:Mi-Miran sen kıskanıyor musun?

M:Orada birçok erkek olacak. Sana bakmaları elbette hoşuma gitmeyecek. Maalesef şahane güzel bir karım var.

R:Adına üzüldüm.

M:Açacak mısın saçını?

Reyyan kocasına cevap olarak saçlarını açtı. Kocasına hafifçe göz kırptı.

R:Nasıl? Oldu mu?

M:Daha iyi. Teşekkür ederim.

Miran cebinden çıkarttığı kutuyu Reyyan’a doğru uzattı.

M:Bugün sana yeni bir kolye aldım. Çok yakışacak eminim.

R:Bana sahip olduğunu illa göstereceksin yani.

Miran bakışlarını, Reyyan’ın gözleri haricinde her yerde gezdirdi.

M:Demek fark ettin…Ne olmuş yani? Ben kabul ettim. Sende etsen ne olacak? Ben seni sev..yani istediğimi kabul ettikten sonra çok rahatladım. Evliliğimin kalan kısmını keyifli geçirmek istiyorum.

Reyyan gözlerini kocaman açtı.

R:Kalan kısmı mı? Miran. Kocacığım. Süre kalmadı ki. Anlaşmamız bitti. Sen uzatıyorsun.

M:Ben sana bir süre vermedim.

R:En fazla iki ay dedin.

M:Tahmini bir süreydi o. Üzgünüm tatlım. Annem henüz boşanmamıza hazır değil. Onu üzemem daha. Sende üzmek istemezsin eminim.

R:Asla isteyerek senin olmayacağım.

M:Bekleyip göreceğiz. Sadece iki gün kaldı. Sandığının aksine ben sadece cinselliği kastetmiyorum. Seni seyretmek hoşuma gidiyor. Yanında olmak, varlığını hissetmek güzel. Senin evde olman çok güzel. Göğsünde uzanıp öyle kuzu kuzu yatmak çok güzel. Uyandığım da ilk seni görmek çok güzel.

R:Seni terk edebilirim. Yarın sabah uyandığında beni göremeyebilirsin.

M:Tavsiye etmem. Nereye gidersen git bulurum seni? Benden gitmene izin vermem. Veremem..Artık olmaz.

R:Miran beni korkutuyorsun.

M:İtiraf etmem gerekirse, bende korkuyorum Reyyan. Neler oluyor anlamıyorum? Hiçbir kadına ilgi duyamıyorum. Her kadında senin yüzünü görüyorum. Senin kokunu alıyorum herkeste. Bir şeyler oluyor, ben anlam veremiyorum. Henüz boşanmak falan istemiyorum. Seni bırakmaya hazır değilim.

R:Miran..

M:Neyse söyle bakalım..Okulun partisine gidemediğin için üzgün müsün?

R:Hayır değilim. Olmam mı gerekiyordu?

M:Ol da göreyim ben seni.

Miran’ın tehditvari söylediği cümleyle hafif bir gülümseme kondurdu yüzüne Reyyan.

R:Korkmam mı gerekiyor şu anda?

M:Bilemem artık. İstersen kork.

R:Tamam o zaman…Çok korktum.

M:Hıhh aferin benim güzel karıma..Hadi hazırsan gidelim. Annem ağaç oldu aşağıda.

Aşağıya inerken Reyyan’ın önden hızla yürümesi dikkatinden kaçmadı Miran’ın. Merdivenin başına geldiklerinde Reyyan duraksayıp arkasına baktı. Miran’a elini uzattı. Miran çapkın bir gülümsemeyle baktı karısına. Sıkıca tuttu elini.

M:Sonunda aklınıza gelebildik Reyyan hanım. Bir insanın pabucu bu kadar çabuk dama atılmaz ki canım. Hele ki bu insan kocasıysa, hiç atılmaz. Getirmeseydim keşke annemi.

R:Miran bakıyorum yine senin mızmızlanma saatin gelmiş. Hadi annem biz..Ya-yani annen bizi bekliyor.

Söylediği kelimeyle bakışlarını hemen kaçırdı.

M:Reyyan yapma ne olursun?

R:Tamam tamam demedim bir şey. Hadi inelim.

M:İnelim tabi. ANNEN ağaç olmuştur.

R:Annem.

M:Annen..

Hızla aşağıya indiler. Ayla hanım merdivenlerden gelen sesle başını hızla o tarafa çevirdi. El ele tutuşmuş, kendisine doğru gelen çifte imrenerek bakmaya başladı. Reyyan kocasının elini bırakıp, annesinin yanına geldi. Sıkıca sarıldı.

R:Hoş geldin anne. Nasıl özlemişim seni?

A:Hoşbuldum güzel kızım. Ne kadar güzel olmuşsun sen böyle? Elbisen çok yakışmış.

R:Olmuş mu? Miran’ın hediyesi.

A:Çok güzel olmuş.

M:Gençler hadi gidelim. Geç kalacağız, çıkalım artık.

Partinin yapıldığı otele geldiklerinde çoğu davetlinin geldiğini gördüler. Reyyan şaşkınca baktı etrafına. Daha önce dergilerde, gazetelerde gördüğü çoğu kişi şimdi buradaydı. Arabadan indikleri gibi bir gazeteci ordusu yanlarında bitmişti bile. Miran gülümseyerek annesinin koluna girmesini bekledi, ardından da karısının elini tuttu. Etrafa saçtığı gülücüklerde hiçbir sahtelik yoktu. Reyyan yavaşça kocasına yaklaştı. Kısık sesle konuşmaya başladı.

R:Miran gazeteciler var.

M:Ee..

R:Ne demek ee? Herkes öğrenecek evli olduğumuzu.

M:Ee..

R:Adam çıldırtma beni. Sen en başta evli olduğumuzu kimse bilmeyecek demedin mi?

M:Boşverr..öğrensinler olmaz bir şey. Hadi gülümse.

Reyyan şaşkınca kocasının suratına bakakaldı. O ara yanlarına yaklaşan birkaç muhabirle yüzüne bir gülümseme kondurdu.

MU:Miran bey iyi yıllar.

M:İyi yıllar arkadaşlar. Mutlu, huzurlu yıllar dilerim herkese.

MU:Teşekkürler Miran bey. Bu yıl sizi biraz kalabalık gördük. Annenizi biliyoruz ama yanınızda ki güzel hanım kim acaba? Daha önce yanınızda görmedik hiç.

M:Yanımda ki güzel hanım, benim karım Reyyan.

MU:Evlendiğinizi bilmiyorduk efendim.

M:Eşimle çok göz önünde olmak istemedik. Kendi küçük, aşk dolu yuvamızda çok mutluyuz.

MU:Ne zaman evlendiniz acaba? Gizli tutmanızın bir sebebi var mı?

M:Dediğim gibi bir sebebi yok. Hiç çevreye “bakın biz evleniyoruz” demek ihtiyacı duymadık. İki ay önce hayatlarımızı birleştirdik ve çok güzel bir evliliğimiz var.

MU:Mazur görün ama sizin evliliği hiç istemediğinizi düşünüyorduk. Gözde bekârlardandınız.

M:Öyleydi. Demek ki, karşıma şahane bir kadın çıkmamış. Çıktığında da nikahı basayım, kaçırmayayım dedim.

MU:Çok iyi yapmışsınız efendim. Çok yakıştığınızı söylemek istiyorum. Mutluluklar dilerim, iyi eğlenceler.

M:Teşekkürler arkadaşlar. Kolay gelsin.

Birlikte içeriye girip, kendilerine ayrılmış locaya geçerken karşılaştığı her tanıdığına karısını özenle tanıtıyordu. Dışarıya karşı takındığı ciddiyeti yine takınmıştı üzerine. Reyyan’a bakan her erkek dönüp bir kez daha bakıyordu. Bu durumun farkına varan Miran, kaşlarını çatmış, bütün hemcinslerini öldürecekmiş gibi bakıyordu. Reyyan kocasını dilinin ucuyla uyarırken, içinde sevinç çığlıkları yankılanıyordu.

Aradan geçen dakikalardan sonra Miran ayağa kalıp karısının önünde durdu. Elinden tutup piste giderken, sert bakışlarını etrafta gezdiriyordu hala. Dans etmeye başladıklarında Miran’ın homurdanmaları başladı bile.

M:Ben bu elbiseyi alan aklıma..Ben neden aldım ki? Hata bende..Herkes sana bakıyor.

R:Miran kimse bana bakmıyor.

M:Hayır ben görüyorum, herkes sana bakıyor. Bu akşam ki en güzel kadına bakıyorlar.

R:Demek bu akşamın en güzel kadını benim.

M:Sadece bu akşamın değil. Her anımın en güzeli sensin.

R:Koynuna girmem için iltifat ediyorsan eğer.

M:Beni biliyorsun. Olacak bir şey için yalan söylemem ben. Koynuma zaten gireceksin. Bunun için iltifat etmeme gerek var mı bilemedim? Güzel olduğun için söyledim.

R:Teşekkür ederim kocacığım. Burada ki en yakışıklı erkek de sensi…

Reyyan’ın sözünü bölen kızıl saçlı bir kadının kocasının adını söylemesiydi. İkisi de başını hızla o tarafa çevirdi. Miran şaşkınlıkla gözlerini açarken, Reyyan karşısında ki kadını süzüp sinirle gözlerini kıstı. Bu kadın bu kadar güzel miydi?

M:Beyza..

B:Nasılsın Miran?

M:İyiyim teşekkür ederim.

B:Bende iyiyim. Görüşemedik bu ara. Aramıyorsun hiç.

M:Ya öyle oldu. Evlenince vakit kalmadı inan. Karımla ilgilenmekten çoğu şeye vakit ayıramaz oldum.

B:Ev-evlenince mi? Sen mi? E-evlendin mi?

M:Evet evlendim.

Yanındaki Reyyan’ı gösterdi.

M:Biricik karım Reyyan.

Beyza şaşkınca Reyyan’a baktı. Karşısında ki kadın güzeldi ama Miran’ı evliliğe ikna etmeye yetecek kadar da değildi. Reyyan yüzüne kondurduğu zafer dolu gülümsemeyle elini uzattı Beyza’ya doğru.

R:Çok memnun oldum..

İsmini sorarcasına karşısında ki kadına baktı. İsmini hatırlıyordu ama gıcık olmuştu, gıcık etmek istiyordu.

B:Beyza..

R:Pardon dikkat etmemiştim. Memnun oldum Beyza hanım.

B:Bende memnun oldum Reyyan hanım. Hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün..

Reyyan ve Miran şaşkınca birbirlerine baktı.

M:Anlamadım Beyza..

B:Diyorum ki çocuğunuz hayırlı olsun. Ayıptır söylemesi, seni çok iyi biliyorum. Kaza kurşunu mu oldu da evlenmek zorunda kaldın?

 

Loading...
0%