Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@hercaisenaryosu

Dıştan sekiz katlı aparman çok lüks ve bakımlı duruyordu. Çevresi geniş bahçe ve yine geniş otopark ile sarılmıştı. Miran’ın bagajdan eşyaları almasıyla birlikte sessizce arkasından gitmeye başladı. Apartmanın her yerinden adeta konfor akıyordu. Asansörle en üst kata çıkarken birbirlerine hiç bakmadılar. Asansör hızla yükseldi ve hiç sarsmadan yavaşça durdu.

M:Bu kat komple bizim. Bir de çatı katı var.

Evin kapısını açıp içeriye girdiklerinde eşyaları yavaşça kenara bırakıp, bakışlarını geride kalan Reyyan’a çevirdi.

M:Hadi gel.

Reyyan nefesini tutmak gereği hissetti. Giriş bile kocamandı. Şık ama sade mobilyalar evin konforunu üst düzeylerde yansıtıyordu. Reyyan hayranlıkla etrafı incelerken, Miran da merakla evi süzen karısına bakmaya başladı. Reyyan evin içerisine ilerledi yavaşça. Halıdan, perdeye, koltuklardan, televizyona bir çok eşyada gezdirdi gözlerini.

M:Beğendin mi?

R:Evet. Çok beğendim.

Ayaklarını mutfağa yönlendirdi. Mutfak çok büyüktü, her eşyanın kaliteli olduğu ve neredeyse hiç kullanılmadığı belliydi.

R:Mutfak bizim ev kadar. Derin, Neşe, ben şurada gayet güzel yaşarız. Kira ne kadar istersin?

Reyyan’ın gülümseyerek söylediği sözlerden sonra, genç adamda gülümsedi istemsizce.

M:Beş tane misafir odamız var, çatı katı hariç. Yine de mutfakta yatmak istersen sen bilirsin.

R:Miran..

M:Efendim.

Cevap verirken yavaşça yaklaştı karısına.

R:Miran sen çok mu zenginsin?

Ellerini kabanın düğmelerine atmış çözerken gülümsedi.

M:Niye anlaşmayı değiştirmek mi istiyorsun?

R:Hayır anlaşmadan memnunum. Merak ettim sadece.

Kabanını omuzlarından sıyırıp kenara atarken, genç kızın vücudunu süzdü tekrar.

M:Fena kazanmıyorum. Ama artık daha çok çalışmam lazım. Beş bin ek ödemem var.

Yakınlaşan adamın nefes seslerini çok net duyuyordu artık. Ne ara bu kadar yakınına gelmişti ki?

R:Yük mü oldum ben sana?

Miran içinden gelen dürtüyle onu belinden yakaladı, kendisine çekti. Reyyan olayların şaşkınlığıyla karşı çıkamazken, birazcık daha yakınlaştırdı kendisine. Biraz sonra yakınlıklarının fark edince kendisinden kaçacağını biliyordu.

M:Sen bana yük olmazsın, sen benim kaderimsin.

Burnuna dolan genç kızın kokusuyla gözlerini yumdu hafifçe.

M:Ee şimdi ne yapalım? Odamıza çıkalım mı?

R:O-odamız mı?

M:Ee evlendik artık. Sıra geldik en güzel yere. Bir şeyler yaparız diye düş…

R:Miran. Niye benimle alay ediyorsun?

M:Tamam tamam demedim bir şey. Ee ne hissediyorsun, evlendik.

R:Açıkçası hiçbir şey anlamadım. Kapıdan girerken bende onu düşünüyordum. Artık hayatım bir süreliğine de olsa değişti. Nasıl olacak, alışabilecek miyim?

M:Alışırsın merak etme.

R:Hadi bırak artık beni.

M:Bırakacağım ama..

R:Ama..

M:Bugün çok güzeldin. Ama gerçekten çok güzeldin. Tekrar söylemek istedim. gördüğüm en güzel gelindin. Şimdi de çok güzelsin. Hani kuaföre gitmeyecektin.

R:Kızlar çok ısrar etti. Hem de evleniyordum. Belki bir daha evlenemem. Ayrıca annene güzel görünmek istedim. Tabi sana da. Bana her bakışında, sanki garson kıza bakıyormuşsun gibi hissediyorum.

Miran derin bir nefesle zikretti adını.

M:Reyyan.

R:E-efendim.

M:Ben bugün çok hoşuma giden bir şey yaptım... Seni öptüm.

R:E-evet yapmamalıydın. Yanağımdan öpebilirdin..

M:Reyyan.

R:Efendim.

M:Ben bunu yine yapmak istiyorum. Seni öpsem anlaşmamız bozulur mu?

Miran’ın gözlerine dikti gözlerini. İsteği gözlerine yansımıştı.

R:Beni..zorlayacak mısın?

Miran çenesinden tutup hafifçe kaldırdı. Gözleri ve dudakları arasında geziniyordu bakışları. Ne kadar istese de Reyyan istemezse, kendisini tutacaktı. Sessizce mırıldandı.

M:Hayır.

Reyyan dudaklarını hafifçe kaldırdı. Bakışları Miran’ın dudaklarına sabitlenmişti. Bir kereden ne çıkar ki? Öpüşmek artık çok normal bir şeydi. İnsanlar yanaktan öper gibi öpüşüyordu artık. Hem küçük bir öpücükten ne olabilirdi ki? Adamın yatağına girecek değildi ya. Dudakları da aşınmazdı.

R:O halde. Düğün hediyesi olarak olabilir.

Sunduğu mazeretle içi rahatladı. Düğün hediyesiydi ve o adam artık kocasıydı. Hem açıkçası merakta ediyordu. Nikahtaki o ani öpüş bile hoşuna gitmişti, şimdi öpülmekte hoşuna gider miydi acaba?

Serkan hocaya ait olması gereken dudaklarının üzerinde hissettiği Miran’ın dudaklarıyla hiç rahatsız olmadı. İlk kez bir erkeğin nefesini hissediyordu. Naif öpüyordu, baskıcı değildi. gözlerini yumduğunu fark edemedi. Belinden iyice çekilmiş olduğunu ve vücutlarının birbirine yapıştığını fark edemedi. Miran karşısındaki kızın dudaklarında gezinirken, önceden öptüğü kadınlardan hiç birisi aklına gelmiyordu. Karısının dudaklarına uyguladığı hafif baskıyla birlikte, dudaklarını aralamasını sağladı. Alt dudağını dudaklarının arasına aldığında Reyyan kendisine geldi yavaşça. Farkına varmadan kapattığı gözlerini açtı zorlukla. Ellerini kocasının göğsüne koyup, hafifçe itti. Elleri kocasının göğsündeyken, gözlerini kapatıp tekrar açtı.

R:Bu-bu şekilde ö-öpeceğini söylememiştin. Kü-küçük olacaktı.

M:Küçüktü zaten.

R:Be-ben odama yerleşmek istiyorum.

M:Tamam gel. Şurası benim odam. Bir şeye ihtiyacın olursa burada olurum. Senin için çatı katı odasını düşündüm. Sessiz olur orası, rahatça ders çalışabilirsin. Rahatsız olmazsın orada.

R:Tamam. Ben çıkayım odama.

M:Dur ben valizlerini çıkartayım. Hem odanı göstereyim.

R:Tamam.

Miran önden biraz önceki büyülü anları düşünerek ilerlerken, arkasından aynı düşüncelerle ilerledi Reyyan. Ne yaşadığını idrak edememişti henüz. Ağzının içindeki yabancı tat her an daha cazip gelmeye başlıyordu sanki. Kendisine sorduğu soruya yanıtını vermiş oldu istemeden. Evet ilki gibi ikinci öpücükte çok hoşuna gitmişti.

Odaya çıktığında karşılaştığı manzaraya artık şaşırmıyordu Reyyan. evin her köşesi gibi çatı katıda çok modern döşenmişti. Her an, her ihtiyacı karşılayabilecek düzen kurulmuştu. Miran valizini yatağın üzerine bırakıp Reyyan’a döndü. Sağ karşısında ki kapıyı göstererek konuşmaya başladı.

M:Burası banyo. İstediğin gibi kullanabilirsin. İhtiyacın olabilecek her şeyi bulabilirsin.

R:Teşekkür ederim. Bir duş alsam iyi olur sanırım.

M:Tamam ben aşağıdayım. Sen keyfine bak.

Miran’ın odadan çıkmasıyla birlikte valizini boşaltmaya başladı. Kullandığı şampuanları banyoya yerleştirmesinin ardından, duş almak için hazırlandı. Gözlerini lüks banyoda gezdirirken sessizce mırıldandı.

R:Bu lükse çok alışma Reyyan. İki ay sonra buz gibi banyoda duş alacaksın. Bu lükse alışma.

Kendisine verdiği telkinin ardından duş almış, üzerini giyindikten sonra da ders çalışmaya başlamıştı. Reyyan derslere dalmış zamanın nasıl geçtiğini anlayamazken, kapısının tıklanmasıyla başını kitaptan kaldırdı.

M:Reyyan rahatsız ediyorum ama akşam oldu. Yemek siparişi verecektim. Ne yersin bilemedim?

R:Dışarıdan mı söyleyeceğiz?

M:Ben evi otel gibi kullandığım için yiyecek pek bir şey yok haliyle.

R:Anladım. Tamam o zaman kendine sipariş ettiğinden bana da sipariş et. Ben yarın alışveriş yaparım.

M:Yorulmana gerek yok.

R:Yorulmam ben.

M:Tamam sen bilirsin. Sen çalışmaya devam et istersen, ben yemekler gelince çağırırım seni.

R:Tamam. Teşekkür ederim.

M:Rica ederim.

Reyyan dersini çalışmaya devam ederken, Miran yemek siparişinin ardından maillerine cevap vermek için bilgisayarının başına geçti. Kapının çalma sesiyle birlikte cüzdanını yanına alıp, kapıya gitti. Sipariş ettiği pizzaları ısınması için fırına koyup, Reyyan’a seslenmek için üst kata çıktı. Birkaç dakika sonra ikisi de masanın başına oturmuş, sıcak pizzaları yemeye başlamışlardı. Reyyan ağzında ki lokmayı yutup Miran’a döndü.

R:Çay içersin değil mi?

M:Zahmet etme.

R:Yok canım ne zahmeti? Yaparım iki dakika da. İyi yemek yiyorsun ama maşallah. Bu kadar çok yiyen birisine göre hiç göbeğin yok? Şahsen ben kaslı erkek sevmem ama sana yakışmış.

M:Sen neyden hoşlanıyorsun acaba? Erkek tipin ne? Herkes kaslı erkek sever.

R:Ben değil maalesef.

M:Dün yanında ki hocan mı tipin? Uzun ve sıska. O sıska vücudu mu çekiyor dikkatini yani?

R:Sana daha önce de söyledim. Sen ne gördün bilemiyorum ama Serkan hoca benim sadece hocam.

M:Neyse. Yarın okula gidecek misin?

R:Yok okula değil ama hastaneye uğramam lazım. Çok sürmez ama belki bir iki saat. Sonra kızlarla buluşacağız.

M:Tamam keyfine bak ben akşam beş gibi almaya gelirim seni. Hazırlanırsın sen.

R:Tamam.

M:Güzel. Orada ki koca yatakta sıcak bir şeye sarılıp uyumak güzel olacak.

Reyyan’ın bakışları anında donuklaştı.

R:Na-nasıl yani anlamadım?

M:Neyi anlamadın? Kendisine acındıran anneme destek çıkmayacaktın.

R:Kanepe yok mu orada yatarsın?

M:Maalesef orada ki odamda koltuk yok ve senin gönlün olacak diye yerde de yatamam tatlım.

R:Ara onu. Ara acil bir işimiz çıktığını, gelemeyeceğimizi söyle.

M:Çok geç artık. Onu heveslendirdin. İki gece kollarımdasın, kendini hazırlarsan senin için iyi olur. Hem annemi tanıyorsam, gece birlikte olalım diye her fırsatı değerlendirir o.

R:Eğer annenin dolduruşuna gelip bana bir şey yaparsan, isteğim dışında benimle olursan anlaşma yatar. Seninle asla boşanmam. Boşansam bile bu sen..

Miran hızla beline doladı kollarını.

M:Benim için pahalıya mı mal olur?

R:Evet aynen öyle olur. Bir kadınla birlikte olmak için değer mi?

Karısının belindeki kollarını daha da sıkılaştırırken yanıt verdi Miran.

M:Denemek lazım. Bakarsın değer.

Reyyan ellerini belindeki kalın kolların üzerine yerleştirdi. Geri çekmeye çalışması bir şey ifade etmedi. Ellerini bu kez kocasının göğsüne doğru yerleştirip itmeye başladı.

R:Miran lütfen canım acıyor.

M:Burada anahtar kelime olarak neyi almalıyım? İsteğim dışında..Yani benimle sevişmeyi sende istersen. O zaman ne olacak?

R:Bilmediğim bir şeyi isteyemem.

M:Böyle bir şeyi istemek için bilmene gerek yok tatlım.

R:Tekrar söylüyorum. Bilmediğim bir şeyi isteyemem. Hele ki senden.

M:Aşk olsun. Bak ikidir söylüyorsun. Alınacağım artık. Cidden hiç mi çekici bulmuyorsun beni?

Reyyan başını kaldırıp karşısında ki yeşil gözlere baktı. Hafifçe ürpermişti.

R:Mesele çekici bulmak değil. Ama eğer merak ediyorsan evet. Seni çekici bulmuyorum. Yakışıklısın ama benim tipim değilsin.

Miran istemsizce bir gülümseme kondurdu yüzüne. Suat’ın sözleri aklında geldi. Normal şartlarda Reyyan’ın onun gibi birisine şans vermeyeceği açıktı.

R:Seninle anlaşmamız bitip, yollarımızı ayırdığımızda tanıştığımızda ki gibi olmak istiyorum.

M:Kendini sevdiğin erkeğe saklayacaksın yani?

R:Evet.

M:Şanslı adam.

Miran kıstığı gözleriyle baktı karşısında ki kadına. Belini serbest bırakırken zihninde düşünceler dönmeye başlamıştı. Karşısındaki güzelliğinin ve çekiciliğinin farkında olmayan bu kadın onun karısıydı ve karısı birisinden hoşlanıyordu. Miran kimden hoşlandığını da biliyordu. Daha ilk anda anlamıştı. Yüzüne sahte bir gülümseme kondururken, idrak ettiği gerçekle kaşları sert bir şekilde çatıldı. Daha önce hissetmediği bir şeyi hissediyordu. Bu hissettiği şeyin adı kıskançlık mıydı?

Reyyan bir iki adım uzaklaştı Mirandan. Bakışlarını kaçırırken, yüzüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına atıyordu.

R:Ben sofrayı toplayayım, sonra da yatacağım. Sabah erkenden hastanede olmam lazım.

M:Tamam.

R:Çay?

M:Kalsın başka zaman içeriz. Ben yatıyorum. Sana iyi geceler. İhtiyacın olan bir şey olursa, odamı biliyorsun.

R:Teşekkür ederim. İyi geceler.

Miran arkasını dönmüş uzaklaşmaya başlamışken, Reyyan istemsizce arkasından bakmıştı bir an için. Gözlerini tekrar masaya çevirip etrafı toplamaya başladı. Yarım saat sonra etrafı toplamış odasına çıkmıştı. Yatmak için hazırlanması ve yatağa uzanması on dakikasını almıştı. On dakika sonra yatakta dönüp durmaya başlamıştı. Sürekli yatakta dönüp dururken zihni boş durmuyor, biraz önce olanları film gibi başa sarıp duruyordu. “isteğim dışında” cümlesi yankılandı beyninde. “sende istersen ne olacak” bu soruya cevap aramaya başladı. Yapacağından değildi ama insan merak ediyordu doğrusu. İki kere öpmüştü kendisini. İkisi de çok güzeldi, hoşlanmıştı. Acaba..

R:Saçmalama Reyyan! Ne düşünüyorsun sen? Kimi düşünüyorsun? Beş gündür tanıdığın, iki ay sonra hayatından çıkıp gidecek bir adam sonuçta. Düşüncelerine dikkat et.

Düşünceleri yüzünden sabahı zor etti. Çok geç saatte uykuya yenik düşmesine rağmen sabah altı da uyanmıştı. Tekrar uyumaya çalışması bir sonuç vermedi. İnat etmeyi bırakarak yataktan çıktı. Üzerinde ki geceliğiyle birlikte mutfağa indi. Adımlarını dolaba yönlendirirdi. Bulduğu birkaç parça kahvaltılığı masaya yerleştirirken, evde olan malzemelerle birkaç çeşit hazırlamıştı. Yarım saat sonra sofra kurulmuş, çay hazırdı. Gözlerini üzerinde ki geceliğinde gezdirdi. Acaba üstteki düğmeyi de iliklese miydi? Birkaç saniyelik bocalamadan sonra gerek olmadığı kanaatine vararak, adımlarını Miran’ın odasına doğru yönlendirdi. Birkaç tıklamadan sonra içeriden duyduğu sesle birlikte, kapıyı hafifçe araladı.

Karşısında belinde havlusuyla birlikte, üstü çıplak bir Miran görmeyi beklemiyordu. Hızla gözlerini kaçırırken, eli ayağı birbirine girmişti.

M:Günaydın.

R:Gü-günaydın. Ben kahvaltı hazırladım da, o yüzden.

M:Tamam geliyorum hemen.

R:Tamam.

Miran kaşlarını kaldırıp, karşısında duran Reyyan’a dikti gözlerini.

M:Tamam.

R:Ta-tamam.

M:Reyyan eğer kalacaksan benim için fark etmez ama sonra sen benim önümde soyundun demeyeceksin bana.

R:Çayları koyuyorum. Çok gecikmezsen sevinirim. Çıkacağım bende.

M:Tamam on dakika sonra mutfaktayım.

Reyyan mutfağa geçmiş, tekrar çayın altını açmıştı. Masaya getirdiği birkaç parçanın ardından, masada gözlerini gezdirdi. Reyyan’ın çaydanlığı almak için arkasını dönmesiyle birlikte Miran’ın mutfaktan içeriye girmesi bir oldu. Kendisine arkası dönük karısını baştan aşağıya süzmeye başladı. Giydiği gecelik bacaklarını açıkta bırakacak düzeyde, dizlerinin birkaç santim üzerinde bitiyordu. Reyyan’ın kendisine dönmesiyle birlikte masaya doğru adımladı.

R:Hadi gel masa hazır.

M:Sen neden zahmet ettin ki? Yorma kendini böyle şeylerle. Derslerine odaklan.

R:Benim için problem değil. Ev işi yapmayı seviyorum.

M:Sen yine de kendini çok yorma. Temizlikçi bir kadın geliyor zaten.

R:Evli olduğumuz sürece ben yaparım. Gelmesine gerek yok.

M:Buna gerek yok. Sen derslerine odaklan. Sana hatırlatmama gerek olmadığını, senin zaten farkında olduğunu düşünüyorum. Sen tıp okuyorsun. Derslerinin ne kadar ağır olduğunu az çok tahmin edebiliyorum.

R:Ben o dersler varken kafede de çalışıyordum. Hatta seninle orada tanıştık hatırlıyor musun?

M:Herşeye de bir cevabın var maaşallah. Yorulma sen.

R:Olsun seviyorum ben. Evde de hep yemekleri ben yapardım zaten. Hadi bardağını uzat çayını koyayım.

M:Demli olursa biraz sevinirim.

Reyyan eline hafif ağır olan çaydanlığı alıp, bardağı doldurmaya başladı. Her ne kadar gözlerini bardaktan ayırmasa da, Miran’ın kendisine baktığını görebiliyordu.

R:Miran.

Miran, Reyyandan uyarı almamışçasına bakmaya devam ediyordu. Reyyan çaydanlığı yerine koyduktan sonra hala kendisine bakan kocasına çevirdi bu kez bakışlarını.

R:Bu yaptığın çok ayıp.

M:Nedenmiş? Karıma bakıyorum.

R:Sahte karın.

M:Sonuçta karım. Söylesene bu seksi şeyi giymek zorunda mıydın?

Reyyan hızla gözlerini üzerinde gezdirdi. Tamam biraz göğüs oluğu görünüyordu ama gayet normaldi. Günlük kıyafetlerde de olan bir dekolteydi o kadarı.

R:Geceliğim seksi değil. Ben yıllardır bunu giyerim.

M:Ne kadar çok şeyi belli ettiğini tahmin bile edemezsin.

R:Abartma lütfen. Dekoltesi normal, boyu biraz kıza ama o da çok problem değil. Çok daha fazlasını gördün nasılsa.

M:Hala gözlerimin önünde. Bu gecelikte hafızama çok yardımcı oluyor doğrusu. Şu anda sütyen takılı olmayan göğüslerinin ucuna varana kadar görebiliyorum.

Reyyan hızla bakışlarını göğsüne indirdi. Kaşlarını olabildiğince çatarak karşısında arsızca sırıtan adama baktı.

R:Yalan söylüyorsun.

M:Sen de beni iyice yalancı yaptın. Allahtan annem mutlu olsun diye bir yalan söyledim.

R:Bu kadarını göremezsin.

M:Neden? Sütyen takıyor musun şu anda? Bilmedim mi?

R:Bakma bana öyle. İki aylık bir şey için huyumdan vazgeçecek değilim. Ben bu geceliğimi seviyorum. Bana bakmazsan problem olmaz.

M:Sen huyunu değiştirmiyorsun ama benden değiştirmemi istiyorsun. Yanımda senin kadar güzel bir kadın varken, nasıl bakmayayım?

R:Gözlerine mukayyet ol lütfen. Bak iki aydan düştü bile. Elli dokuz gün sonra sen özgür, bense zengin olacağım. Tıpkı planladığımız gibi.

M:Bunun için çabalarım. Planlarımın bozulmasını en az senin kadar bene istemiyorum emin olabilirsin. Korkma istemediğin bir şey yapmam ben sana. Her neyse ne zaman çıkacaksın sen?

R:Kahvaltıdan sonra. Okula oradan da, kızlarla buluşacağız alışveriş yaparız.

M:Tamam. Hadi sen hazırlan. Ben seni hastaneye bırakırım.

R:Gerek y..

M:Hadi dedim.

Konforu sesinden bile belli olan araba, kendisinden beklenmeyecek hızla hastane kapısının önünde durdu. Miran bakışlarını hastane kapısına çevirdi.

M:Demek burada çalışıyorsun.

R:Evet. Staj görüyorum.

M:Rahatın yerinde mi? Karışan görüşen var mı?

R:Yok sağol düşündüğün için.

M:Sen buradan nasıl döneceksin eve?

R:Minibüsle gelirim. Kızlarda olacak zaten yanımda.

M:Tamam. Dikkat et. Görüşürüz.

R:Hoşça kal.

Reyyan’ın çıkmak için hareketlenmesiyle birlikte hızla bileklerinden yakaladı Miran. kendisine şaşkınca bakan Reyyan’a çevirdi bakışlarını.

M:Ee kocana bir hoşça kal öpücüğü vermeyecek misin?

R:Ne güzel eğleniyorsunuz? Bu evlilik hiç yoktan bir kişiyi mutlu ediyor.

M:Seni de mutlu edecek aslında ama daha farkında değilsin.

R:O ne demek?

M:Neden parayı çekmedin? Kaç gün oldu yatıralı.

R:İhtiyacım olmadı.

Miran çaktırmadan gülümserken Reyyan’a takılmaya başladı.

M:Yoksa beni mi deniyorsun? Yatırıp, yatırmayacağımı falan.

R:Benimle dalga geçmeyi bırakmalısın Miran. sana inandırıcı gelmeyebilir ama sana evlenmeden önce de söylemiştim. Sana güveniyorum.

M:Evet söylemiştin. Suat’ın arkadaşı olduğum için.

R:Seni de tanıdım. Kötü birisi değilsin. Benimle uğraşıyorsun ama iyi birisin. Verdiğin sözleri tutuyorsun.

Aklına Miran’ın dün geceki öpüşü gelince söylediği cümleyi hemen düzeltti.

R:En azından bir kısmını.

M:Eğer seni öpmemi kastediyorsan, bunun için yapabileceğim bir şey yok. Şu anda bile yapmak istiyorum. Kendime engel olmaya çalışıyorum ama bu çok zor. Bu emeğimin karşılığında bir iki küçük dokunuşa, sessiz kalamaz mısın?

R:N-nereme?

M:Bilemiyorum annemlerin yanında belki elini tutmak gerekir ya da kolumu omzuna atmam gerekir. İdare edemez misin?

R:Tamam bu kadarı problem değil. daha fazla ileriye gitme yeter.

M:Sana daha önce de söyledim. Senin gibi bende planlarımın bozulmasını istemiyorum. İki ay çok zor olacak ama dişimi sıkabilirim.

R:Dişini sıkmak zorunda değilsin. Sana söyledim. Evli olmamız bir şeyi değiştirmez. Be-ben senin kız arkadaşlarına karışmam. Sadece benim yanıma getirmezsen sevinirim.

M:Yani başka kadınlarla birlikte olmam senin için problem değil mi? Seninle evliyken.

R:Dediğim gibi keyfine bak. Benlik bir sorun yok. Çokta umurumda değil.

M:Tamam sen bilirsin.

R:Görüşürüz.

M:Hoşça kal.

Reyyan arabadan indikten sonra, arkasından baktı bir süre.

M:Aptal kız.. Onun için problem değilmiş. Umurunda değilmiş. Senin umurunda değilse, benim hiç değil.

 

Loading...
0%