Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@hercaisenaryosu

Miran gözlerini kaçırarak baktı Reyyan’a. Sakin bir sesle, cevapladı karısını.

M:Güzel.

Sesindeki sakinlik Reyyan'ın hiç hoşuna gitmedi. Tam gardını almış Miran’a cevap verecekti ki kocası konuşmaya devam etti.

M:Ama şimdi daha seksi olmuşsun. O eski geceliğin hiç değilse bacakların dışında kalan yerlerini biraz gizliyordu, boldu.. Şu an göğüslerini daha rahat görebiliyorum..Hakikaten sen neden sütyen giymiyorsun?

Reyyan bakışlarını kaçırdı.

Reyyan İç Ses:Sanane beğendiyse veya beğenmediyse. Ne demeye soruyorsun ki sen? Öyle soruya böyle cevap.

R:Yatarken rahat edemiyorum, alışmışım. Dikkat etmezsin diye düşünmüştüm. Çok mu belli?

M:Doğruyu mu söyleyeyim?

R:Tabi.

M:Şu anda okşamamak için kendimi zor tutuyorum.

Mırıldanmasıyla bakışlarını Reyyan’ın dekoltesine dikmesi bir oldu. Şaka yapar gibi bir hali hiç yoktu.

R:Miran lütfen böyle söyleme.

M:Ne yapayım yani? Yalan mı söyleyeyim? Güzel göğüslerin var, bence bununla gurur duymalısın. Bakma diyorsun, öyle konuşma diyorsun, bir de onları benim gözüme gözüme sokuyorsun. Ne yapayım bakmayayım mı?

Reyyan sinirle kaşlarını çattı.

R:Ben onları senin gözüne falan sokmuyorum, sen görmek için çaba harcıyorsun. Tamam artık sus. Ne sordum, ne anladın, ne cevap verdin?

Neyse derken derin bir nefes aldı Miran.

M:Neticede bu halini de beğendim. Çok güzel olmuşsun.

Reyyan kaşlarını çatarak banyoya giden Miran’ın arkasından baktı. Üzerine değiştirip, yatağa uzandı. Televizyonu açtı, kısık sesle dinlemeye başladı. Aradan geçen birkaç dakikadan sonra Miran belinde havlusuyla, duştan çıktığında gözlerini istemsizce kaçırmaya çalıştı Reyyan. Miran'ın üzerini giydiğini bakmasa bile anlayabiliyordu.

Yan gözle yatağa yaklaşan kocasına baktı. Kendi tarafına geçip içine girdi, başını yastığa koyup aynı Reyyan gibi sırtüstü uzandı. Miran gözlerini bir Reyyan'ın üzerinde, bir televizyonda gezdirdi. Ardından derin bir nefes alıp Reyyan’a baktı.

M:Uykun yok mu?

R:Var aslında ama sana söylemek istediğim bir şey var.

M:Allah Allah neymiş o? Dinliyorum seni.

R:Annen bugün benden bir şey istedi.

M:Ne istedi?

R:Ona “anne” diyebileceğimi söyledi, hoşuna gidermiş.

Miran kaşlarını çatarken, kumandayı Reyyan’ın elinden aldı, düğmesine basıp kapattı televizyonu.

M:Boşver öyle şeyler demene gerek yok.

Reyyan duyduğu cümleyle hemen gerildi. Sinirleri tepesine çıkmıştı hemen.

R:Ne kadar acımasızsın, ben söylemek istiyorum. Ona anne diyeceğim. İki ay sonra ayrılsak bile.

Miran’ın çattığı kaşlarını hemen yumuşayıverdi. Gülümseyerek yan döndü ve karısının yüzüne yayılan saçları kenara çekti.

M:Acımasız değilim. Sadece istemezsin diye söyledim. Annem bazı konularda çok ısrarcıdır, anlamışsındır zaten.

R:İstiyorum ben. Onu üzmek istemiyorum. O iyi bir kadın.

M:Öyledir..Biraz fazla ısrarcıdır ama iyidir annem. Ee madem istiyorsun, söylemeye kararlısın, bana niye soruyorsun ki?

R:Sormuyorum..Dediğim zaman şaşırıp kızma diye söyledim.

M:Benim için sıkıntı değil. Sen nasıl rahat edeceksen? Kendini mecbur hissetme.

Miran'ın hala yüzünde olan parmakları, saçlarından yavaşça dudaklarına kaynamaya başlayınca Reyyan hafifçe irkildi.

R:Mi-Miran.

M:Efendim.

R:Yapma..Bundan hoşlanmıyorum biliyorsun.

M:Hoşlanmanı sağlarım. Olmaz mı?

Elleri hızlıca örtünün altına girdi. Belinden sarılıp, kendisine çekti. Reyyan son bir umutla itiraz etmeye başladı.

R:Yapmayacağına söz vermiştin. Bana dokunmayacaktın.

Sinirleri yavaştan tepesine çıkmaya başlayınca, hareketleri istemsizce sertleşti. Miran'ı kollarından iterken, aslında itmek istemediğini fark etmesi fazla vaktini almadı.

M:Sana dokunmamdan niye bu kadar korkuyorsun? Tavrın bana mı, yoksa genel olarak tüm erkeklere mi?

R:Sana tavırlı değilim.

M:Dokunuşlarımdan mı tiksiniyorsun?

R:Hayır. Ne alakası var?

M:İtici miyim senin için?

R:Öyle olmadığını biliyorsun. Çok yakışıklısın..Yani fena değilsin ama…

M:Öyleyse arada bir sana dokunmam, belki bir küçük öpücük? İleriye gitmeden.

R:Sen ve ileriye gitmemek, pek inandırıcı olmadı doğrusu.

Reyyan'ın gözlerine bakarak konuşurken, eli pijamasının üzerinden göğüslerden birisini kavrayınca Reyyan nefesini tuttu. Elini Miran’ın elinin üzerine koymuş itmeye çalışırken, içindeki sese kulak vermemeye çalışıyordu.

R:Mi-Miran ne yapıyorsun? Daha sabah..

M:Sabah uyuyordum gerçekten bilmeden oldu. Ama şu anda gayet uyanığım. Yaptığımın da gayet farkındayım. İstiyorum.

R:Daha tanışalı bir hafta oldu. Beni öpmene ses çıkarmıyorum ama bu yaptığın hiç doğru değil. Söz de birbirimizi az görecek, bu işi iki ay içerisinde zarar almadan bitirecektik. Fakat şu halimize bak birlikte yatıyoruz. Üstelikte okşayıp duruyorsun beni…Hani aramızda bir şey olmayacaktı..

Miran, Reyyan’ın hareket ettiremediği elini yavaşça oynatırken, Reyyan’la aynı anda derin bir nefes çekti içine.

M:Doğrusu çekiciliğini göz ardı ettiğimi söyleyebilirim.

R:Tamam konuşma artık böyle, anlaşmamız var. Sana iyi geceler.

Diyerek arkasını döndü. Miran elleri havada kalmış öylece kendisine arkasını dönmüş Reyyan’ın sırtına bakarken sessizce cevap verdi.

M:Sa-sana da iyi geceler.

İkisinin de uyuması zor olmuştu. Birbirlerine dokunmamaya çalışırken yorgunluğa yenik düşüp uykuya daldılar. Sabah Reyyan, Miran’a sıkıca sarılmış halde uyuyorlardı. Miran gözlerini açtığında kendisine sıkıca sarılmış Reyyan’la şaşkına döndü. Gözlerini kocaman açmış, Reyyan’a bakmaya başladı. Şaşkınlığı üzerinden atması çok vaktini almadı. Farkına varamadan Reyyan’ı izlemeye başladı. Aradan geçen yarım saatten sonra, Reyyan hafifçe kıpırdandı. İlk ne olduğunu anlayamadı. Ellerini yavaşça tuttuğu yerde gezdirmeye başladı. Kaşlarını çatarak, ellerini biraz yukarıya kaydırdı. Miran’ın yüzünde, dudaklarında ellerini gezdirdi hafifçe. Miran’ın, Reyyan’ın yaptığı hareketlerle nefesleri hızlanmaya başladı. Derin bir nefes çekip, Reyyan’a daha sıkı sarıldı. Reyyan gözlerini açıp, Miran’a baktı.

R:Gü-günaydın.

M:Günaydın.

R:Sen ne zaman uyandın?

M:Oldu biraz.

R:Uyandırsaydın ya.

M:Çok güzel uyuyordun kıyamadım.

Reyyan hafifçe başını kaldırdı.

R:S-sana sarılmışım yine.

M:Evet git gide benimle yatmaya alışıyorsun. Başka zaman kollarımdan kaçardın.

Reyyan başını sallayıp, tekrar omuzuna yattı. Yalan yoktu, böyle yatmak hoşuna gidiyordu. Reyyan mırıl mırıl sesiyle konuşmaya başladı.

R:Daha uyanamadım ondan.

Hafifçe esnedi. Minik bir kıkırdamadan sonra konuşmaya başladı.

R:Ama çok rahatsın valla. Ayıp mı yaptığım?

Miran ilk başta cevap vermedi. Ellerini karısının belindeydi. Boydan boya belinde gezinirken, parmakları bazen kalçalarına kadar gidiyor, sonra geri yukarıya çıkıyordu.

M:Sanmam..Kocana sarılıyorsun.

R:Hıhı..Birde ellerine sahip çıksan süper olur valla.

Reyyan, istemediği itirazları sunarken, Miran’ın okşamalarından rahatsız olmadığının farkındaydı.

M:Çıkıyorum ya. Daha ne istiyorsun?

R:Hıhı..Evet çok belli…Hadi kalkalım artık.

M:Kalkmasakta olur.

R:Annen uyanmıştır. Ayıp valla. Neredesin dese ne diyeceğiz?

M:Kocamın koynu bağımlılık yaptı, zevke geldim, çıkamadım dersin.

R:Sabaha kadar seviştik de diyeyim mi?

M:Olur mutlu olurum. Ama şey yapmayalım..Iı..Ben yalan söylemeyi hiç sevmem.

R:Allah’tan yalan söylemeyi sevmiyorsun. Sevsen bilmiyorum ne yapacağız bilmiyorum?

M:Aynen hiç sevmem, o yüzden bence aşağıya inmeden önce bir tur sevişelim.

Reyyan hızla geriye çekti kendisini.

R:Mi-Miran. Şakalarına dikkat edersen sevinirim.

M:Şaka mı? Ben şaka yapmadım ki..

Reyyan çattığı kaşlarıyla baktı Miran’a. Kollarından çıkması saniyesini aldı.

R:Ben sinirlenmeye başlıyorum. Annenin moralini bozmamak adına kendimi tutmak için kalkıyorum, sakinliğimi koruyorum. Bence sende benim sınırlarımı zorlama.

M:Şaka yapmamıştım ama tamam istediğin gibi olsun.

R:Mirannn..

M:Tamam canım demedim bir şey. Hadi sen banyoyu kullan bir an önce de, aşağıya inelim.

R:Tamam…Bakma bana öyle gözlerinde sanki röntgen cihazı var gibi hissediyorum. Sen bana bakınca, üzerimde mont bile olsa, kendimi çıplak gibi hissediyorum.

Miran yataktan kalkıp, Reyyan’ın karşısında durdu.

M:Meraklanma..Bana fazla dayanmak zorunda kalmayacaksın. Bu gece nasılsa eve dönüyoruz. Herkes kendi odasına, kendi yatağına…

R:Kendi kız arkadaşlarına…

M:Serkan hocasına..

R:Serkan hocayı önüme atıp durma lütfen. Sana dedim, o benim hocam.

M:Evet tamam inandım.

R:Ben ona karşı bir şey hissetsem bile, o benim hiçbir şey hissetmiyor. Bana söylüyorsun. Sen kız arkadaşlarının sayısını biliyor musun?

M:Ben bekar bir erkektim. Kenar köşede mi kalacaktım?

R:Evlisin ama artık. Ne yapacaksın? Bekarım mı diyeceksin?

M:Ne münasebet? Evli olduğumuzu saklamak isteyen sensin, benim öyle bir amacım yok. Çapkınlık uğruna yüzük çıkartmam ben. Belki sen çıkartırsın ama. Malum Serkan hocan görür, öğrenir falan..

Reyyan hırsla gözlerini kısıp baktı Miran’a.

R:Serkan deyip durma. Hem bende çıkartmam. Alyans gibi değil zaten. Anlamaz kimse.

M:Bilemiyorum…Sen şaka maka bu Serkan denen adamdan baya hoşlanıyorsun öyle mi?

R:Sen neden taktın bu kadar Serkan hocaya..Hıı. Bir Serkan’dır gidiyor.

M:Vayy Serkan demek. Hocaya ne oldu? Hemencecik Serkan oldu? Hem ben ne takacağım ona? İşim olmaz. O kim ki ben ona takacağım?

R:Senin iki hafta önce kafeye getirdiğin kızıla ne olduysa, hocaya da o oldu.

M:Ya Allah. Sana laf yetişmez, hadi gidelim hediyeyi alalım, sonra o çatlak annenin doğum gününü kutlayıp, evimize gidelim. Daha gerdeğe bile giremedik, annemin doğum günü yüzünden.

R:Bende merakla bekliyordum zaten seninle gerdeğe girmeyi. Böyle dakikaları sayıyorum. Heyecandan uyuyamıyorum falan.

M:Reyyancığım. Niyetini bu kadar belli etme. Bak bana, hiç çaktırıyor muyum?

R:Hiççç..Asla..Sen hiç çaktırır mısın? Her fırsatta sarılıyorsun, öpüyorsun, oramı buramı mıncıklıyorsun ama hiç belli etmiyorsun. Valla çok tebrik ederim.

M:Ne güzel boşalttın içini? Teşekkür ederim tatlım.

R:Rica ederim canım ne demek..Her zaman. Reyyan üzerini giyinmiş, Miran’a ithafen konuşmaya başladı.

R:Ben aşağıya iniyorum. Biraz acele edersen sevinirim.

M:Ben sana banyoyu birlikte yapalım zaman kaybı olmasın dedim.

R:Aşağıda bekliyorum.

Salona inip, Miran’ı beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra Ayla hanım yanına yaklaştı.

A:Kızım. Daha gelmedi mi o Miran?

R:Ah anne senin bu oğlun beni öldürecek. Bir de kadınlar zor hazırlanır derler. Ben kalktım duşumu aldım, giyindim, aşağıya indim, kaç dakikadır bekliyorum, hala gelecek.

A:O biraz ağırkanlıdır.

R:Anladım ben onu. Hep böyle miydi?

A:Hep böyleydi. Asla görüntüsünden taviz vermezdi. Daha küçücükken saçlarını beş saat tarardı.

R:İstikrarını korumuş.

Reyyan, Ayla hanımla konuşurken üst kattan gelen Miran’ın sesiyle bakışlarını merdivenlere çevirdi.

M:Reyyan..

R:Efendim Miran.

M:Bir dakika gelir misin?

R:Ne oldu?

M:Gel hadi.

R:Tamam geliyorum.

Reyyan yukarıya çıktığında, karşılaştığı manzarayla bir gülümseme kondurdu yüzüne. Miran poşetlerden onun için aldığı kazağı bulmuş, giymiş, güzel bir kombin yapmıştı. Kaslı vücuduna da çok yakışmıştı.

M:Ben hazırım, bak bakalım nasıl olmuşum?

R:Eh işte. Fena değil.

M:Bir öpücüğü hak ettim yani.

R:Miran..Anlaşmamızda bu öpücükler vardı da, ben mi kaçırdım? Beni o kadar öpüyorsun ki artık kendimi gerç…

Reyyan sözlerini tamamlayamadı. Miran belinden kendisine çekiverdi hızlıca. Çekmesiyle birlikte karısının dudaklarına yapışması bir oldu. Dudaklarını zoraki ayırdı. Karısının gözlerine baktı.

M:Çok konuşuyorsun. Her şeye itiraz ediyorsun.

R:Ederim tabi. Bu yaptığın ne kadar norm…

Sözlerini yine tamamlayamadı. Miran bu sefer gerçek bir öpücük vermeye başladı. İlk kez uzun bir öpücük kondurdu karısının dudaklarına. Reyyan farkına varmadan, kollarını Miran’ın kollarına koydu. İlk kez öpüştüğü adam, şimdi ona bir öpücükteki arzuyu öğretiyordu. Biraz kendisine gelir gibi oldu. Ellerini Miran’ın göğsüne koyup iteklemek istedi. Ama kazağın altından hissettiği vücudunun sıcaklığıyla yüreğinde hafif bir titreme hissetti. Ellerinde itecek gücü bulamadı. Genç adamın temiz nefesinin kokusunu alıyordu, dişlerini yeni fırçalamıştı, tadını algılayabiliyordu. Miran’ın utanmaz dilini hissetmesiyle birlikte gözlerini açmaya çalıştı. Ama pek başarılı olamadı. Sonunda kendisini teslim etti. Bedenini Miran’a yasladı. Kalçalarından kendisine çeken elleri fark edemedi bile.

Birkaç dakika sonra Miran’ın geri çekilmesiyle birlikte donup kaldı. Gözleri kapalı kendisine gelmeye çalışırken, avuçlarının altında kocasının sırt kaslarını hissediyordu. Ne zaman sarılmış, kendisine çekmişti ki? Titreyen dudaklarıyla birlikte, kalakalmıştı. Kıpırdayacak gücü bulamıyordu kendisinde. Gözlerini Miran’ın gözlerine çevirdi. O da en az kendisi kadar dağılmış görünüyordu. Bir adım uzaklaştı Miran’dan.

R:Mi-Miran yapma bunu bir daha.

M:Neden? Hoşuna gitmedi mi?

R:Mesele o değil. İ-istemiyorum.

Reyyan’ın geriye doğru attığı bir adımlık mesafeyi, ileriye doğru attığı bir adımla kapattı. Gözlerini tüm yüzünde gezdirdi.

M:Bunu yapmamak için, kendimle nasıl mücadele ettiğimi tahmin bile edemezsin.

Gözlerini Reyyan’ın öpülmekten iyice kırmızı renk alan dudaklarına sabitledi. Ellerini hızla ensesine vurdu.

M:Kahretsin. Sen ne biçim bir kadınsın? Yanında olup, seni öpmemek çok zor. İtiraf ediyorum ki ben daha önce hiç böyle hissetmedim.

R:Ya-yalan söylüyorsun. Beni yatağa atmak için yalan söylüyorsan eğer, asla koynuna girmem. Ben senin eğlencen değil..

Dudakları yeniden örtülünce istemsiz bir inleme kaçtı dudaklarından. Kalçalarında ki baskı artmıştı. Kendisine iyice çekiyordu. Bedeni resmen adamın vücuduna yapışmıştı. Bir vücut, bir erkeğin dokunuşlarıyla nasıl böyle tepki verirdi. Yapmaması lazımdı. Tepki vermemesi lazımdı. Daha bir haftadır tanıyordu onu..Hata yapıyordu. Ama…çok güzeldi. Kendisini daha fazla tutamıyordu. Gözlerini sıkıca kapatıp, kollarını Miran’ın omuzlarına sardı. Vücudunu kocasının vücuduna yasladı iyice, parmak uçlarında yükseldi. İnsanlar neden öpüşür, ne kadar saçma derdi? Şimdi cevabını almıştı. Gerçekten çok güzeldi.

Dakikalar sonra ayrıldıklarında ayaklarının üzerinde durdu. Nefesleri düzensizleşmişti, derin derin nefes almaya başladı. Dudaklarını yalamaktan kendisini alamazken, gözleri kapalı halde, alnını kocasının göğsüne yasladı. Miran kollarını beline dolamış, hem kendi nefesinin, hem de Reyyan’ın nefesinin düzene girmesini bekliyordu. Konuşacak hali yoktu ikisinin de. Reyyan yavaşça uzaklaştı kocasından.

R:B-Ben ş-şey..Miran..

M:Reyyan..

R:M-Miran iki ay idare edemez misin? İki ay sonra beni ne görecek, ne sesimi duyacaksın?

M:Na-nasıl yani?

R:Ne nasıl?

M:Ö-öyle pat diye gidecek misin?

R:Evet. Tıpkı planladığımız gibi. Senin de istediğin gibi.

M:Evet..Tabi..Benim de istediğim gibi. Reyyan bence çıkalım. Bir temiz hava alalım. İhtiyacımız var çünkü. Gidelim bir an önce.

 

 

Loading...
0%