Harry, bankadan çıkıp görülmeyeceği bir yer bulduktan sonra cisimlenmek için gözlerini kapattı. Geçen yılın başlarında Hermione'nin önderliğinde, D. O. (Dumbledore'un Ordusu) derslerinin olmadığı boş vakitlerinde Harry, Ron ve Hermione cisimlenmeyi öğrenmişlerdi. Hogwarts'da cisimlenilemezdi ama İhtiyaç Odası sağolsun konu eğitim olunca sınır tanımıyordu anlaşılan.
Harry düşüncelerinden sıyrılıp cisimlenmeye odaklandı. Nasıl olacak bilmiyordu ama sihri onu istediği yere götürecekti. Tüpten geçiriliyormuş hissi son bulduğunda Harry, gözlerini açtı. Bir kalenin önündeydi. Hogwarts kadar büyük bir kale. Slytherin Kalesi. Gringotts'a gitmeden önce de bildiği gibi, Salazar'ın önem verdiği şey yaş değil; güçtü. Bu yüzden Harry'den bilmem kaç yaş büyük bir Varis olmasına rağmen Lord'luk talep edebilmişti. Çünkü Harry, normal haliyle güçlüydü. İçindeki hortkuluk da ona güç katıyordu. Potter ve Black Lord'u olup üstüne bir de Gryffindor Lord'u olunca gücü iyice artmıştı. Yüzükler de onu kabul ettiğinde, resmi olarak 5 hanenin Lord'uydu. Evet beş: Potter, Black, Gryffindor, Slytherin ve Peverell. Sonuncusunun ne anlama geldiğini bilmese de o hanenin de Lord'uydu.
Harry bunları düşünürken Kale, efendisi için kendini yeniliyordu. Harry yüzünde bir gülümseme ile Kale'ye girdi. Kapıda onu bir ev cini karşıladı. Bu cinin kıyafetleri normal ev cinlerininkine benzemiyordu. Onlar birer peçete gibiydi ama karşısında duran ev cini Slytherin armalı bir üniforma giyiyordu. "Hoşgeldiniz, Lord Slytherin. Ben ev cini Meusa. Hizmetinizdeyim." Ev cini Harry'nin önünde yerlere kadar eğildi. "Merhaba, Meusa. Başka ev cinleri var mı?" Meusa başını salladı. "Ben hariç 19 tane daha var efendim." "Meusa, burada kütüphane var mı?" "17 tane var, efendim." "Pekâla. Bana o kütüphanelerden "morsmordre" büyüsü hakkında kaç tane kitap varsa getirmenizi istiyorum. Kendi aranızda iş bölümü yaparak kütüphaneleri arayabilirsiniz. 20 dakika sonra kitapları yanımda görmek istiyorum ve... buraya benden izin almadan başka kimse girebilir mi?" "Hayır, Lord Slytherin. Varis bile siz onu buraya getirip varisiniz ilan etmeden önce buraya gelemez." Harry başını salladı. "Gidebilirsin." Harry 20 dakika boyunca kalede biraz dolaşmayı planlıyordu.
***
20 dakika sonra Meusa getirdiği 1 kitapla birlikte Harry'nin önünde belirdi. "Tüm kütüphanelere baktınız mı?" Meusa başını salladı. "Evet, Lord Slytherin. Bir tek bunu bulabildik." "Tamam, Meusa. Teşekkür ederim. Hepinize." "Benim için bir onur, Lord Slytherin." "Bana Harry diyebilirsin Meusa." Meusa biraz zorlanıyormuş gibi görünüyordu. "Peki. Efendi Harry." "Birşey soracağım, sen diğer ev cinleri gibi konuşmuyorsun neden? Yani yanlış anlama bu şekilde konuşmandan memnunum. Sadece merak ettim." Meusa cevap verdi. "Lord Slytherin, Kalesi'ne aldığı tüm ev cinlerini bu şekilde eğitti." "Salazar Slytherin mi?" Meusa başını salladı. Harry hafifçe gülümsedi. "Anladım. Benim şimdi gitmem gerekiyor. Kitap için tekrar teşekkür ederim. Görüşürüz, Meusa." Bir cevap beklemeden arkasını dönüp Kale'yi terk etti.
***
Harry eve gelir gelmez hızla üzerini değiştirip çalışma masasına geçerek kitabı okumaya başladı. Kitap, bizzat Salazar Slytherin tarafından yazılmıştı. Yaklaşık üç saat sonra istediğini almıştı. İlk bölüm büyünün amacını anlatıyordu. İkinci bölüm nasıl kullanılacağını. Üçüncü bölüm etkilerini. Dördüncü bölüm ise... Dördüncü bölüm karşı büyüsünü anlatıyordu. Libertas Facere.* Harry büyüyü ve neye odaklanması gerektiğini ezberleyip kendini hazır hissettiğinde Severus'un odasına gitti.
Kapıyı çaldıktan sonra içeri girdi. "Severus. Bu lanet dövmeden kurtulmak istiyor musun?" "Harry-" "Severus istiyor musun istemiyor musun?" Severus neden sorduğunu anlamamıştı ama cevap verdi. "Tabii ki istiyorum." Harry ikinci sorusunu sordu. "Peki bana güveniyor musun?" "Harry, bu soruyu en son sorduğunda konum değiştirmek zorunda kalmıştık. Lütfen söyle neler oluyor?" "Severus. Bir soru sordum. Cevap verir misin?" Severus bıkkın bir sesle konuştu. "Evet, Harry. Sana güveniyorum." Harry derin bir nefes aldı. "Ben, bir büyü buldum. Bu işaretten kurtulmanı sağlayacak bir büyü. Nerden bulduğumu sorma. Sonra söylerim. Şimdi, büyüyü yaparken canın çok acıyacak. İşareti aldığın günki kadar. Hatta belki biraz daha fazla ama sonra o işaretten kurtulacaksın. Büyüyü yapmama izin veriyor musun?" Severus hiç düşünmeden söyledi. "Evet." "Emin misi-" "Harry, lütfen şu lanet büyüyü fikrimi değiştirmeden önce yapar mısın?" Harry başını salladı. İksir Ustasının sol kolunu tutup bandajı çıkardı. Şuan için kanamıyordu. Harry, tüm gücünü kullanarak büyüye odaklandı. Dudakları aralandı ve büyülü sözleri söyledi. "Libertas Facere!" İki saniye sonra İksir Ustası acıyla dişlerini sıkarken kolundaki dövme yavaş yavaş siliniyordu.
Aslında 40 dakika süren, fakat Severus'a bir ömür gibi gelen sürenin ardından işaret silindiğinde Harry zaferle sırıtıyordu.
***
Libertas Facere, benim uydurduğum bir büyü. 'Libertas' kelimesi, Latince'de 'Özgürlük' anlamına gelir. 'Facere' kelimesi de yine Latince'de 'Yapmak' anlamına gelir. Yani özgür bırakmak, özgürlüğünü sağlamak gibi birşey.